Anadolu

Boğaz havası, Yörük kızları tarafından icra edilen, parmakların ses telleri üzerine baskı uygulamasıyla sesin manipüle edildiği bir çeşit vokal türüdür. Bu geleneğin hikayesi, yayla kültüründe, Yörük kızlarının erkeklerin çalgısına cevaben, boğazlarını çalgı gibi kullanarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca, boğaz havaları, Iklık çalgısının ezgi dağarcığını besleyen en zengin kaynaklardan biridir.

Doğu Anadolu'da bulunan çifte minareli iki önemli yapı şunlardır: 1. Erzurum Çifte Minareli Medrese (Hatuniye Medresesi). 2. Sivas Çifte Minareli Medrese.

Anadolu'da kurulan ikinci dönem Türk beyliklerinin bazı özellikleri: Devlet Yönetimi: Beyliklerde yönetim, hanedanın en yaşlı veya etkili kişisi olan "ulu bey"in elindeydi. Ordu Yapısı: Ordu, ulu beyin atlı ve yaya hassa birlikleri, ikta verilmiş beylerin yetiştirdiği askerler ve çeri denen aşiret atlılarından oluşurdu. Ekonomik Yapı: Ekonominin temeli tarıma dayalıydı. Toplumsal Yaşam: Kent ve kasabalarda mülk sahibi olanlar, köylülere oranla daha özgürdü. Toprak Türleri: Topraklar ikta, vakıf ve mülk olarak üçe ayrılırdı. Kültürel Katkı: Bu beylikler, Anadolu'nun Türkleşmesine ve Türk kültürünün gelişmesine katkı sağladı. Bazı ikinci dönem Anadolu beylikleri: Karamanoğulları (1256-1487); Germiyanoğulları (1300-1429); Osmanoğulları (1299-1922); Karesioğulları (1304-1345); Aydınoğulları (1308-1426).

Anadolu karanfili, Batı ve Orta Anadolu'da yaygın olarak görülür.

Kayı Boyu, Anadolu'ya iki ana nedenle gelmiştir: 1. Moğol İstilası: Kayılar, Moğol baskıları nedeniyle Horasan ve Merv bölgesinden ayrılarak batıya doğru göç etmişlerdir. 2. Selçuklu Daveti: Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubad, Kayıları göçebe yaşamdan dolayı Viranşehir, Halep ve Karacadağ bölgelerine yerleştirmiştir.

Antik çağlarda Anadolu'nun güneybatısına verilen ad Likya'dır.

Miryokefalon Savaşı'nın nedenleri arasında şunlar yer alır: Bizans İmparatorluğu'nun Türkleri Anadolu'dan çıkarma girişimi. Türkmenlerin Bizans topraklarına akınları. Bizans'ın eski gücüne kavuşma isteği. Anadolu Selçuklu Devleti'nin güçlenmesi.

02162502929 numaralı telefon, İstanbul (Anadolu Yakası) iline kayıtlıdır. Bu numara, Türk Telekom firmasına aittir. Numara ile ilgili yapılan kullanıcı değerlendirmeleri çoğunlukla belirsiz yönde olup, numara hakkında kesin bir yargıya varılamamıştır. Numara tarafından yapılan aramalarda şifre veya kişisel bilgi talep edilmesi durumunda, bilgi paylaşımı yapmadan önce numaranın gerçek kişi ve kurumlara ait olduğunu, sizi arayan firmanın resmi web sitelerinden teyit etmeniz önerilir.

Türkiye'nin en büyük aşireti olarak İzol Aşireti kabul edilmektedir. Ancak, aşiretlerin nüfusları sürekli değiştiği için bu konuda kesin bir bilgi vermek zordur. Türkiye'nin en büyük aşiretleri arasında ayrıca Milli Aşireti (5 milyon) ve Ertoşi Aşireti (3 milyon) de bulunmaktadır.

Gulik otu, Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde yetişebilir. Ayrıca, gulik otu Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika gibi çeşitli kıtalarda da doğal olarak yetişir. Genellikle tarlalarda, açık alanlarda, yol kenarlarında, orman açıklıklarında ve dağlık bölgelerde doğal olarak bulunur.

Anadolu masallarının kökeni, mitolojik, tarihî ve etnografik olmak üzere üç ana görüşe dayanmaktadır. Mitolojik görüş: Masalların kökeninin mitoloji olduğunu savunur. Tarihî görüş: Masalların kökenini, Hint masal kitaplarına (Pançatantra, Vetalapancavincati, Çakasaptadi, Hitopedaça) dayandırır. Etnografik görüş: Masalları, "günlük hayatın bakiyeleri" olarak değerlendirir. Ayrıca, bazı araştırmacılar masalların oluşumunda dini unsurların da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtmektedir.

Türkiye Selçukluları, 1075 yılında Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından İznik'in fethiyle Anadolu Selçuklu Devleti'ni kurmak amacıyla Anadolu'ya gelmiştir. Gelmelerinin bazı nedenleri: Malazgirt Zaferi (1071). Bizans İmparatorluğu'nun zayıflaması. Haçlı Seferleri'nin başlangıcı.

Anadolu Medeniyetleri'ne ait günümüze kalan bazı tarihi eserler şunlardır: Divriği Ulu Camii ve Darüşşifa: Mengücekoğulları döneminde, 1228-1229 yıllarında yaptırılmıştır. Tunç Tablet: Boğazköy, MÖ 13. yüzyıl. Güneş Kursu: Alacahöyük, MÖ 2500-2250. İnandık Vazosu: İnandık, MÖ 17. yüzyıl. Leopar Kabartmaları: Çatalhöyük, MÖ 6. bin. Kral Midas'ın çalışma masası: Gordion, MÖ 3. bin. Dünyanın en eski aynası: Çatalhöyük, MÖ 6000. Hitit çivi yazısı ile yazılmış tunç tablet: Boğazköy, MÖ 1235. Bu eserler, Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir.

Aksaray, İç Anadolu Bölgesi'nde yer alır ve şu illere yakındır: Niğde: Kuzeybatısında. Konya: Doğusunda. Ankara: Güneydoğusunda. Nevşehir: Kısmen Kapadokya bölgesinde yer alır.

Delice, Kırıkkale ilinin kuzeydoğusunda yer almakta olup, çevresindeki bazı ilçelerle sınırları bulunmaktadır. Doğuda: Sungurlu (Çorum) ve Yerköy (Yozgat) ilçeleriyle sınırı vardır. Batıda: Keskin (Kırıkkale), Balışeyh (Kırıkkale) ve Sulakyurt (Kırıkkale) ilçeleriyle sınırı bulunmaktadır. Delice, Kırıkkale il merkezine yaklaşık 46 kilometre mesafededir.

Kral Anitta, M.Ö. 17. yüzyılda yaşamış, Kuşşara ve Neşa şehirlerinin kralıdır. Anitta, babası Pithana'nın ardından tahta çıkmış ve kendi döneminde krallık merkezini Kuşşara'dan Neşa'ya taşımıştır. Anitta'nın en önemli başarılarından biri, Hatti krallığı'nın başkenti olan Hattuş'u (Boğazköy) kuşatması ve ele geçirmesidir. Anitta, Hitit dilinde şu ana kadar bulunan en eski yazı olan ve Hint Avrupa dil ailesinin keşfedilmiş ilk yazılı metni olarak kabul edilen Anitta Metni'nin yazarıdır. Anitta'nın bazı unvanları arasında “Büyük Kral” da bulunmaktadır.

Kaş, tarih boyunca farklı dönemlerde çeşitli yönetimlere bağlı kalmıştır: Antik Dönem: Antiphellos olarak bilinen Kaş, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir merkezdi. Anadolu Selçuklu Devleti: Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasının ardından Tekeoğulları Beyliği'nin yönetimine geçti. Osmanlı İmparatorluğu: 1426 yılında Yıldırım Beyazıt döneminde Osmanlı hakimiyetine girdi. Cumhuriyet Dönemi: 1923'ten itibaren Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlı bir ilçe olarak yönetilmektedir.

Refik Halit Karay, Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan yazar ve gazetecidir. Eserleri ve Temaları: Realizm ve Gözlem Gücü: Realizm akımının önemli temsilcilerindendir ve eserlerinde güçlü bir gözlem gücü sergiler. Dil ve Anlatım: Sade ve akıcı bir dil kullanmış, detaylı betimlemelere ve güçlü gözlemlere yer vermiştir. Temalar: Anadolu ve köy yaşamı, toplumsal eleştiri, sürgün ve gurbet, aşk ve insan ilişkileri, modernleşme ve gelenek gibi temaları işlemiştir. Eserleri: Roman: "İstanbul'un Bir Yüzü", "Ay Peşinde", "Yezidin Kızı", "Çete", "Sürgün" gibi eserler yazmıştır. Hikâye: "Memleket Hikâyeleri" ve "Gurbet Hikâyeleri" ile tanınır. Tiyatro: "Deli" ve "Tiryaki Hasan Paşa ve Kanije Müdafası" gibi oyunlar yazmıştır. Edebi Kişiliği: "Kirpi" takma adıyla mizahi yazılar yazmış, sürgün yıllarında edindiği deneyimleri eserlerine yansıtmıştır. "Yeni Lisan" akımının tutunmasında önemli payı bulunan, konuşma dilini yazılarında büyük bir ustalıkla uygulayan bir yazardır. Refik Halit Karay'ın eserleri, Türkiye'nin toplumsal ve siyasi yapısını, insan ilişkilerini ve modernleşme sürecini anlamak için önemli bir kaynaktır.

Hattuşa'da (Boğazköy) bulunan bazı önemli eserler şunlardır: Tapınaklar ve dini yapılar: Büyük Tapınak, Sfenksli Kapı, Aslanlı Kapı, Kral Kapısı, Yazılıkaya Açıkhava Tapınağı. Büyükkale Saray Kompleksi: Hititlerin yönetim merkezi. Çivi yazılı tabletler: Binlerce tablet, Hititlerin dili, hukuku, dini ve diplomatik ilişkileri hakkında bilgi verir. Günlük yaşam eşyaları: Seramik kaplar, aletler, silahlar. Heykeller ve sanat eserleri: Mühürler, takılar. Yeraltı Tüneli: Su kaynaklarına ulaşmak için inşa edilmiştir. Hattuşa, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır.

Kalender Çelebi İsyanı ile ilgili tez olarak "Osmanlı'da Tek Bektaşi Ayaklanması: Kalender Çelebi İsyanı" başlıklı çalışma değerlendirilebilir. Tarkan Suçıkır tarafından yazılan bu makale, 16. yüzyılda Anadolu'da meydana gelen isyanlar arasında en büyük ve uzun süren Kalender Çelebi İsyanı'nın, dini-mezhepsel bir çıkış noktasından köylü-çiftçi ayaklanmasına dönüşmesini ve bu durumu sezen Veziriazam İbrahim Paşa'nın, Kalender Çelebi kuvvetlerini bölerek nasıl imha ettiğini ele almaktadır. Ayrıca, İsmail Kaygusuz'un "Şah Kalender Çelebi'nin Osmanlı Zulmüne Başkaldırı Mücadelesi" başlıklı makalesi de isyanla ilgili bir tez çalışması olarak incelenebilir.