AkciğerSağlığı

Yıldız Kenter'in hastalığı akciğer rahatsızlığıdır.

Effüzyon artımı, plevral boşlukta (akciğerleri çevreleyen zarlar arasındaki boşluk) sıvı miktarının artması durumudur. Effüzyon artımının nedenleri arasında şunlar bulunur: - enfeksiyonlar (viral, bakteriyel, mantar); - akciğer kanseri; - bazı ilaçlar; - pulmoner embolizm (akciğerlerdeki damarların pıhtı nedeniyle tıkanması); - kalp yetmezlikleri; - zatürree. Effüzyon artımının belirtileri genellikle nefes darlığı, göğüs ağrısı ve öksürük gibi semptomları içerir. Teşhis ve tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Ayla Karaca'nın hastalığı, yeni tip koronavirüs (Covid-19) olarak belirtilmiştir. Usta oyuncu, geçen yıl koronavirüse yakalanmış ve hastalığı yenmiştir.

Bebeklerde akciğer büyümesi, genellikle doğum öncesi ve sonrası gelişim süreçlerindeki anormalliklerden kaynaklanır. Bu durumun başlıca nedenleri şunlardır: 1. Genetik Faktörler: Ailede solunum yolu hastalıkları öyküsü bulunan bebeklerde akciğer sorunları görülme riski daha yüksektir. 2. Çevresel Etmenler: Hava kirliliği, pasif sigara içiciliği ve yetersiz havalandırma gibi çevresel faktörler akciğer gelişimini olumsuz etkileyebilir. 3. Yetersiz Beslenme: Gebelik öncesi ve sonrası yetersiz beslenme ile A vitamini eksikliği solunum sistemi gelişimini olumsuz etkiler. 4. Doğumsal Anomaliler: Fetal akciğer sıvısı ve fetal solunum hareketleri, akciğer büyümesinin en önemli belirleyicileri arasındadır. 5. Enfeksiyonlar: Kronik veya tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları, bronşların hasar görmesine ve genişlemesine neden olabilir. Bu tür durumlarda, bebeklerin düzenli tıbbi kontrollerden geçmesi ve gerekli tedavi yöntemlerinin uygulanması önemlidir.

Tıpta "konsolidasyon" terimi iki farklı durumu ifade eder: 1. Akciğerlerde konsolidasyon. 2. Kırık kemiğin iyileşme aşamasında konsolidasyon.

Evre 4 sarkoidoz, hastalığın en ileri aşamasıdır ve bu evrede akciğer yapısında büzüşmeler, esneklik kaybı gibi ciddi etkiler meydana gelir. Bu evrede, tedavi uygulamasına yanıt vermeyen durumlarda ilaç değişikliği yapılır. Sarkoidoz teşhisi ve tedavisi için bir uzman doktora başvurmak önemlidir.

FEV1 değerinin tehlikeli olduğu sınır, genellikle %40'ın altına düşmesi olarak kabul edilir. FEV1 sonuçlarının yorumu, kişinin yaşı, cinsiyeti, boyu gibi faktörlere göre değişen tahmin değerlerine göre yapılmalıdır. Kesin bir değerlendirme için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Ciğer hassasiyetinin birkaç olası nedeni vardır: 1. Enfeksiyonlar: Virüsler, bakteriler veya mantarlar tarafından tetiklenen enfeksiyonlar akciğerlerde ağrıya neden olabilir. 2. Kronik hastalıklar: KOAH, astım gibi kronik hastalıklar akciğerlerde ağrıya ve hassasiyete sebep olabilir. 3. Travma ve yaralanmalar: Göğüs yaralanmaları veya kaburga kırıkları gibi durumlar derin nefes alındığında veya öksürürken ağrıya neden olabilir. 4. Diğer nedenler: Stres, anksiyete, asit reflüsü ve bazı ilaçlar da ciğerlerde hassasiyete yol açabilir. Hassasiyet devam ederse bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir, çünkü bu durum altta yatan ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir.

Evde akciğer kapasitesi testi için iki basit yöntem bulunmaktadır: 1. Nefes Tutma Testi: Derin bir nefes alın ve mümkün olduğunca uzun süre nefesinizi tutun. 2. Triflo ile Nefes Testi: Oturarak veya yarı oturur pozisyonda, rahat bir duruş alın. Cihazı dudaklarınıza sıkıca yerleştirin, böylece hava kaçağı olmasın. Derin ve yavaş bir nefes alarak cihazın içerisindeki hava akışını artırın. Evde yapılan testler profesyonel tıbbi değerlendirmelerin yerini alamaz.

Plörit ve plörezis terimleri, akciğerleri çevreleyen zarların iltihaplanması durumunu ifade eder. Plörit, plevra zarlarının iltihaplanması anlamına gelir ve genellikle enfeksiyonlardan kaynaklanır. Plörezis ise, plevral efüzyon olarak da bilinir ve plevra boşluğunda sıvı birikimi sonucu oluşur. Plörezis belirtileri arasında göğüs ağrısı, nefes darlığı, kuru öksürük ve ateş bulunur. Plörezis tedavisi, altta yatan nedene bağlı olarak antibiyotikler, ağrı kesiciler, drenaj işlemleri veya cerrahi müdahaleleri içerebilir.

Masif plevral efüzyon, akciğerlerin çevresini saran plevra zarları arasında aşırı miktarda sıvı birikmesi durumudur. Bu durum, nefes darlığı, göğüste ağrı, öksürük ve halsizlik gibi belirtilere yol açabilir. Nedenleri arasında kalp yetmezliği, akciğer enfeksiyonları, karaciğer hastalığı, kanser ve bazı ilaçların yan etkileri yer alır. Teşhis genellikle fiziksel muayene, tıbbi öykü ve göğüs röntgeni, bilgisayarlı tomografi veya ultrason gibi görüntüleme testleri ile konur. Tedavi, altta yatan nedenin tespit edilip ele alınmasını gerektirir ve torasentez (fazla sıvının boşaltılması), antibiyotik tedavisi veya kanser tedavileri gibi yöntemleri içerebilir.

Histoplasma capsulatum mantarı, histoplasmosis adlı hastalığa neden olur. Bu hastalık genellikle akciğerleri etkiler, ancak bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde vücudun diğer bölgelerine de yayılabilir. Histoplasmosisin belirtileri arasında yorgunluk, ateş, titreme, öksürük, göğüs ağrısı, baş ağrısı ve vücut ağrıları bulunur. Risk altında olan kişiler arasında HIV/AIDS hastaları, organ nakli olanlar, kortikosteroid veya tümör nekroz faktör inhibitörleri kullananlar, bebekler ve küçük çocuklar, 55 yaş ve üzeri yetişkinler ve akciğer hastalığı olanlar yer alır.

Pulmoner BT anjiyo ve pulmoner anjiyo aynı işlemi ifade eder. Pulmoner anjiyo, akciğer damarlarını görüntülemek için yapılan bir anjiyo türüdür ve akciğer embolisi gibi akciğer damar hastalıklarının teşhisinde kullanılır.

Ventilasyon bozukluğu çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Ventilasyon-perfüzyon uyumsuzluğu: Akciğerlerde ventilasyon (hava akımı) ve kan akımının uyumsuz olması, oksijen ve karbondioksit transferinin bozulmasına yol açar. 2. Alveoler ölü boşluk: Alveollerin ventile edilmesi, ancak pulmoner kan ile perfüze edilmemesi durumunda ortaya çıkar. 3. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH): Hava yolları ve parankimin etkilenmesi sonucu ventilasyon ve V/Q oranının düzensiz dağılımına neden olur. 4. Pulmoner emboli: Kan dolaşımının yanı sıra alveolo-kapiller membrandan gaz alışverişini de etkiler. 5. Yaşlanma: Akciğer elastik recoil kuvvetlerinin azalması ve yer çekimi etkisi gibi nedenlerle ventilasyon eitsizliğine yol açar.

Şarbonun en tehlikeli türü akciğer şarbonu olarak kabul edilir. Bu tür, şarbon sporlarının solunum yoluyla akciğerlere yerleşmesiyle meydana gelir ve tedavi edilmezse ölümcül olabilir.

Akciğerdeki beyaz lekelerin tehlikeli olup olmadığı, altta yatan nedene bağlıdır. Tehlikeli olabilecek durumlar: Akciğer kanseri. Tüberküloz (verem). Akciğer embolisi. Akciğer fibrozisi. Mantar enfeksiyonları. Genellikle iyi huylu durumlar: Enfeksiyon izleri. İltihaplı hastalıklar. İyi huylu tümörler. Teşhis ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Pnömoniden sonra akciğerlerin tamamen düzelme süresi, hastalığın şiddetine, tedavi sürecine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Hafif vakalarda zatürre belirtileri birkaç hafta içinde geçebilir. Pnömoni sonrası akciğer fonksiyonlarının geri kazanılması için akciğer rehabilitasyonu önerilir.

Sağ hemitoraksta minimal plevral efüzyon ve eşlik eden plevral kalınlaşmalar, akciğer zarları arasında az miktarda sıvı birikmesi ve bu sıvının neden olduğu zar kalınlaşmalarını ifade eder. Nedenleri arasında kalp yetmezliği, zatürre, tüberküloz, akciğer kanseri ve romatizmal hastalıklar gibi çeşitli hastalıklar yer alır. Teşhis genellikle göğüs röntgeni, bilgisayarlı tomografi ve torasentez (sıvıdan örnek alınması) ile konur. Tedavi, efüzyona yol açan temel hastalığın tedavisine odaklanır ve gerekirse sıvının boşaltılmasını içerir.

Konsolidasyon hücresi terimi, iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Finans ve Muhasebe: Konsolidasyon, bir ana şirket ve bağlı ortaklıklarının mali verilerinin tek bir bütün olarak sunulması anlamına gelir. Bu bağlamda, "konsolidasyon hücresi" ifadesi, finansal tabloların birleştirilmesi ve gruplandırılması sürecini ifade edebilir. 2. Tıp: Akciğer konsolidasyonu, akciğerlerin sıvı veya gazla dolması sonucu alveollerin tahriş ve tahrip olması durumudur. Bu durumda, "konsolidasyon hücresi" ifadesi, akciğer dokusunun katılaşmış ve sertleşmiş bölgesini ifade edebilir.

Akciğer kanseri ameliyatı, birçok cerrahi işlem gibi belirli riskler içerir. Bazı olası riskler: Hayati risk (mortalite). İstenmeyen olaylar (morbidite). Ameliyat sonrası dönemde de bazı komplikasyonlar görülebilir: ağrı; nefes darlığı; öksürük; yorgunluk. Ameliyat kararı öncesinde, bu risklerin detaylı bir şekilde doktor tarafından açıklanması ve hastanın genel durumunun değerlendirilmesi önemlidir.