Akciğer

Akciğerlerde bir sorun olduğunu gösteren bazı belirtiler şunlardır: Nefes darlığı. Öksürük. Göğüs ağrısı. Hırıltılı solunum. Balgam üretimi. Yorgunluk ve halsizlik. Kilo kaybı. Ciltte veya dudaklarda mavi renk (siyanoz). Bu belirtilerden bir veya birkaçını deneyimliyorsanız, bir sağlık profesyoneline danışmanız önemlidir.

Akciğer sönmesinin iyileşme süresi, durumun şiddetine ve uygulanan tedaviye bağlı olarak değişiklik gösterir. Atelektazi tipi akciğer sönmesi, bronkoskopi işleminden sonra kısa sürede iyileşir; hasta işlemden hemen sonra rahatlama hisseder. Pnömotoraks tipi akciğer sönmesi, genellikle 2-3 gün içinde tamamen iyileşir. Daha ciddi veya cerrahi müdahale gerektiren vakalar için iyileşme süresi birkaç hafta veya birkaç ay sürebilir. İyileşme sürecinde hastaların, sigara içmemek, dinlenmek ve doktor kontrollerini ihmal etmemek gibi hususlara dikkat etmesi gerekir.

Lejyoner hastalığı, Legionella pneumophila bakterisinin neden olduğu bir akciğer enfeksiyonudur. Hastalığın başlıca nedenleri: Bakteriyle kontamine olmuş suyun solunması. Su sistemlerinin düzenli temizlenmemesi veya yeterince klorlanmaması. Bağışıklık sisteminin zayıf olması, ileri yaş, kronik hastalıklar ve sigara kullanımı gibi faktörler. İnsandan insana bulaşma genellikle gerçekleşmez; hastalık çoğunlukla bakterili su buharının solunmasıyla bulaşır.

Sağlıklı bir akciğer grafisinde şu özellikler beklenir: Akciğer alanları: Temizdir, herhangi bir leke, gölge ya da yoğunluk artışı görülmez. Kalp konturu: Net ve normal boyuttadır. Diyafram kubbeleri: Düzgün ve simetriktir. Trakea (nefes borusu): Orta hizada bulunur. Kemik yapılar (kaburgalar, omurga): Normal görünümdedir. Plevral (akciğer zarları) bölgeler: Sıvı ya da kalınlaşma izlenmez. Sağlıklı akciğer grafisi, akciğerlerin yapısal olarak normal sınırlar içinde olduğunu ve herhangi bir hastalık belirtisi taşımadığını gösterir. Akciğer grafisi, hastanelerin radyoloji bölümünde ve radyolog hekimlerin gözetiminde çekilir.

Akciğer nakli sonrası yaşam süresi, nakil sonrası ilk yıl için en kritik dönemdir; bu süreçte cerrahi komplikasyonlar, organın reddi ve enfeksiyon gibi durumlar sağkalımı tehdit edebilir. Akciğer nakli sonrası yaşam süresi, hastanın genel sağlık durumu, nakil sonrası bakım ve tedaviye uyumu gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Akciğer tomografisinde kanserin kaç mm'de tespit edilebileceğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, soliter pulmoner nodül (SPN) adı verilen ve çapı 3 cm'den küçük olan nodüller, akciğer kanserinin erken belirtisi olabilir. Akciğer kanserinin teşhisi için kullanılan görüntüleme yöntemleri arasında akciğer röntgeni, PET/BT tarama testleri ve biyopsi de bulunmaktadır. Kesin teşhis ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Akciğerde gaz değişimini sağlayan hücreler tip II epitel hücreleridir. Bu hücreler, alveol köşelerinde yer alır ve sürfaktan sentezleyen fosfolipidden zengin granüller içerir.

Kalp ameliyatında akciğerlerin kapatılmasının (durdurulmasının) nedeni, cerrahın kalp üzerinde güvenli bir şekilde çalışabilmesini sağlamaktır. Kalp-akciğer makinesi kullanılarak kalbin ve akciğerlerin fonksiyonları devralınır ve kalp durdurulur. Cerrahi işlem tamamlandıktan sonra kalp yeniden çalıştırılır ve kalp-akciğer makinesi kapatılır.

Koşunca sol akciğerde ağrı hissedilmesinin birkaç olası nedeni vardır: Kas spazmı veya sinir sıkışması. Plörezi (akciğer zarı iltihabı). Pnömotoraks (çökmüş akciğer). Diğer sağlık sorunları. Ağrı devam ederse, doğru teşhis ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Pnömotoraks (akciğer sönmesi) durumunda, her iki akciğer de sönebilir. Ancak, en yaygın olarak bir akciğerin kısmen veya tamamen çökmesi görülür. Akciğerin sönmesinin bazı nedenleri: Spontan pnömotoraks: Genellikle genç, uzun boylu ve sigara içen erkeklerde görülür. Travmatik pnömotoraks: Göğüs bölgesine alınan darbe, bıçaklanma veya ateşli silah yaralanması sonucu oluşur. İkincil pnömotoraks: KOAH, zatürre, akciğer kanseri gibi altta yatan akciğer hastalıkları nedeniyle gelişir.

"Pulmoner konusta genişleme" ifadesi, tıbbi bir terim olan pulmoner hipertansiyon ile ilgili olabilir. Pulmoner hipertansiyon, kalbin sağ tarafından akciğerlere kan taşıyan atardamarların daralması veya tıkanması sonucu kan akışının bozulmasıdır. Pulmoner hipertansiyonun bazı belirtileri: Nefes darlığı; Çabuk yorulma ve bitkinlik; Göğüste sıkışma hissi ve göğüs ağrısı; Baş dönmesi ve bayılma; Ayak bileklerinden başlayan şişlik. Pulmoner hipertansiyonun nedenleri arasında kronik obstrüktif akciğer hastalığı, sol kalp diyastolik disfonksiyonu, interstisyel akciğer hastalığı, pulmoner tromboemboli ve sarkoidoz gibi durumlar yer alır. Teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Akciğer transplantasyonunda bronş anastomozu genellikle kontinü 4-0 PDS sütürüyle yapılır. Bronş anastomozunun yapılma aşamaları: 1. Traksiyon sütürü ile ekspozisyon: Alıcı bronş güdüğünün traksiyon sütürüyle ideal şekilde sağlanması. 2. Gövde çekimi: Arter ve ven güdüklerinin, bir turnike veya klemple, bronş anastomozunun yapılmasını kolaylaştıracak şekilde anterior ve kaudal yöne çekilmesi. 3. Anastomoz: Bronş anastomozunun tamamlanması. Bazı merkezler, bronşiyal anastomozu peribronşiyal dokuyla veya fibrin yapıştırıcıyla destekleyebilir, ancak bu merkezlerde böyle bir yaklaşım uygulanmaz. Akciğer transplantasyonu, uzmanlık gerektiren bir cerrahi işlemdir; bu nedenle, anastomoz işleminin bir doktor tarafından yapılması gereklidir.

Akciğer filminde beyaz ve siyahlık oluşumunun bazı nedenleri: Siyahlık: Sağlıklı akciğer dokusu: Akciğerin büyük aktif kesecikleri olan alveoller, siyah olarak görünür. Hastalıklar: Korona virüsü gibi durumlar, alveollerdeki sağlıklı hücrelerin kaybolmasına neden olarak filmde siyah alanların artmasına yol açabilir. Beyazlık: Enfeksiyonlar: Zatürre, tüberküloz veya mantar enfeksiyonları akciğer dokusunda iltihaplı alanlar oluşturarak beyaz lekelere neden olabilir. Tümörler: İyi veya kötü huylu tümörler, akciğer dokusunda kitle veya leke şeklinde beyazlık oluşturabilir. Yara izleri ve fibrozis: Geçirilmiş enfeksiyonlar veya iltihaplı hastalıklar akciğer dokusunda yara izi bırakabilir. Akciğer filminde görülen beyaz ve siyahlıkların nedenini belirlemek için doktor tarafından bilgisayarlı tomografi (BT) gibi ileri tetkikler istenebilir.

Posterior bazal segment, akciğerin alt lobunun arka kısmında, omurgaya yakın bir konumda bulunan bir bölgedir. Sol akciğerde bulunan bu segment, diyafram ve aort ile temas halindedir. Posterior bazal segment, vücudun arka kısmına doğru bir konumu ifade eden "posterior" ve alt veya taban anlamına gelen "bazal" kelimelerinden türetilmiştir.

C46 kodunun akciğer ve mediasten tüberkülozundaki anlamına dair bilgi bulunamadı. Ancak, tüberkülozun akciğer ve mediasten tutulumu hakkında bilgi verilebilir. Akciğer tüberkülozunda yaygın alveoler konsolidasyon, lenfadenopati, plevral efüzyon ve atelektazi görülebilir. Mediasten tüberkülozunda ise aort erozyonu, frenik sinir paralizisi, superior vena cava sendromu ve özofagus darlığı gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Tanı için direkt toraks radyografileri, ardından kitlenin yapısı, lokalizasyonu ve çevre dokularla ilişkisinin tespiti için bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yapılır.

Küçük kan dolaşımı, dört organdan geçer: 1. Sağ karıncık (ventriculus dexter). 2. Akciğer atardamarı (arteria pulmonalis). 3. Akciğerler. 4. Akciğer toplardamarları (venae pulmonalis). Bu süreçte kirli kan akciğerlerde temizlenir ve oksijenle zenginleşerek kalbe geri döner.

Akciğer nakli ameliyatı, çeşitli riskler taşır. Bu risklerden bazıları şunlardır: Organ reddi. Enfeksiyon. Cerrahi sorunlar. Akciğer nakli ameliyatının başarı oranı genellikle %70-80 civarındadır. Nakil işleminin riskleri hakkında en doğru bilgiyi, bir sağlık uzmanından almak gerekir.

Akciğerlerin kendini yenileme süresi kişiden kişiye değişir ve bir ayda tam anlamıyla kendini yenilemesi mümkün olmayabilir. 2-12 haftalık dönem. 1 yıl sonunda. 5-10 yıl. Akciğerlerin kendini yenileme kapasitesi, hasarın şiddetine, yaşam tarzına, zararlı alışkanlıklara, beslenmeye ve erken müdahaleye bağlı olarak değişir. Sigara içmek, akciğer dokusuna ciddi zarar verir ve iyileşme sürecini yavaşlatır. En doğru bilgi ve yönlendirme için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Sigara kullanımından en çok etkilenen organ akciğerlerdir. Sigara, akciğer dokusunu tahrip eder, hava keseciklerini yıpratır ve kronik solunum hastalıklarına yol açar. Sigara kullanımından en çok etkilenen ikinci organ ise kalptir. Sigara, vücuttaki hemen hemen tüm organlara zarar verir.

Akciğer sarkoidozu, dört evrede değerlendirilir. Evreler ve özellikleri: 1. Evre 0: Röntgen filminde akciğer sarkoidozu görünmez, lenf düğümleri ve akciğerler normal görünümdedir. 2. Evre 1: Yalnızca lenf düğümlerinde granülom oluşumu vardır. 3. Evre 2: Lenf düğümleri ve akciğerlerde granülomlar görülür. 4. Evre 4: Akciğer dokusunda fibrozis veya kalıcı yara izi görülür. Sarkoidoz evreleri, vakadan vakaya değişiklik gösterebilir ve geri dönüşü olmayan tek aşama, kalıcı akciğer hasarının oluştuğu dördüncü evredir.