AileHukuku

Anadolu Hukuk Bürosu, geniş bir dava yelpazesine bakmaktadır. Bazı faaliyet alanları şunlardır: Ceza Hukuku: Ceza soruşturmaları, ceza davaları, şüpheli ve sanık müdafi hizmetleri. İdare ve Vergi Hukuku: Vergi davaları, vergi cezaları iptali, vergi uzlaşmaları. Ticaret ve Şirketler Hukuku: Şirket kuruluşları, ana sözleşme hazırlanması, sermaye artırımı, birleşme ve devralma işlemleri. İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku: İş sözleşmeleri, işyeri prosedürleri, tazminat ve rekabet yasağı uygulamaları. İcra ve İflas Hukuku: Alacak tahsilatı, haciz işlemleri, iflas erteleme. Aile ve Miras Hukuku: Boşanma, mal rejimleri, nafaka, velayet, miras paylaşımı. Gayrimenkul Hukuku: Gayrimenkul alım-satımı, tapu işlemleri, yabancıların gayrimenkul edinmesi. Kooperatif Hukuku: Kooperatiflerin kuruluşu ve tasfiyesi. Enerji Hukuku: Enerji sektöründe danışmanlık. Yabancılar Hukuku: Yabancı mahkeme kararlarının tanınması, oturma izinleri, gayrimenkul edinimi. Tahkim Hukuku: Tahkim kurullarında temsil, tahkim kararlarının iptali.

Yargıtay, nafaka kararını değiştirmek için nafaka artırım veya azaltım davası açılmasını gerektirir. Bu dava, aşağıdaki durumlarda açılabilir: 1. Tarafların mali durumlarında değişiklik: İş kaybı, sağlık sorunları, kira ve temel giderlerin artması gibi nedenlerle nafakanın yetersiz kalması. 2. Hakkaniyet gereği: Enflasyon, hayat pahalılığı, eğitim ve sağlık harcamalarının artması nedeniyle mevcut nafaka miktarının yetersiz kalması. Dava sürecinde, mahkeme tarafların gelir ve gider durumunu değerlendirerek nafakanın artırılmasına veya mevcut miktarın korunmasına karar verir.

Evet, çocuk kendi kazancını istediği gibi kullanabilir. Çocuğun kazancı ona aittir ve anne babasının bu kazanç üzerinde doğrudan bir hakkı yoktur.

Peker Hukuk Bürosu aşağıdaki dava türlerine bakmaktadır: 1. Aile Hukuku: Boşanma, nafaka, velayet gibi konular. 2. Ceza Hukuku: Suçlamalarla karşılaşan kişilere hukuki savunma ve danışmanlık. 3. İş Hukuku: İşçi ve işveren hakları, iş sözleşmeleri. 4. Miras Hukuku: Miras anlaşmazlıkları, vasiyetname düzenlemeleri. 5. İcra ve İflas Hukuku: Alacakların tahsili için icra takibi ve haciz işlemleri. 6. Enerji Hukuku: Enerji sektöründeki hukuki davalar.

Damat tarafından imzalanmayan mehir senedi geçerli değildir.

Eşler arasında kilo farkı, doğrudan boşanma sebebi olarak kabul edilmez. Ancak, eşlerin birbirlerinin kilolarıyla dalga geçmesi veya bu konuda aşağılayıcı sözler kullanması duygusal şiddet olarak değerlendirilebilir ve boşanma sebebi olarak görülebilir. Yargıtay'ın kararlarına göre, eşlerin birbirlerine karşı küçük düşürücü ve alaycı davranışları, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yol açabilir.

Dedesinin şahsi mirasını isteyenler, kanunen belirlenmiş yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar olabilir. Yasal mirasçılar, Türk Medeni Kanunu'nun 495-501. maddeleri arasında belirtilmiştir ve genellikle ölen kişiyle soybağı/akrabalık ilişkisi olan kişilerdir. Bu kişiler arasında: - Çocuklar ve torunlar; - Anne, baba ve kardeşler; - Amcalar, dayılar, teyzeler ve halalar; - Eş bulunur. Atanmış mirasçılar ise, mirasbırakanın sağlığında kendi iradesiyle mirasçı olarak belirlediği kişilerdir.

Şiddet gören bir kadın, aşağıdaki mahkemelere başvurabilir: 1. Aile Mahkemesi: 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma tedbiri talep etmek için aile mahkemesine başvurulabilir. 2. Cumhuriyet Savcılığı: Doğrudan savcılığa gidilerek suç duyurusunda bulunulabilir. 3. Mülki Amir (Valilik veya Kaymakamlık): Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, mülki amirlere başvurarak geçici barınma, maddi yardım ve danışmanlık hizmeti talep edilebilir. Ayrıca, en yakın polis veya jandarma karakoluna da başvurulabilir; kolluk kuvvetleri mağduru koruma altına alarak gerekli işlemleri başlatır.

Babanın yanında kalmak için belirli bir yaş sınırı yoktur. Çocuğun velayeti, hakim tarafından çocuğun menfaati gözetilerek her olay özelinde değerlendirilir. Genel olarak: - 0-4 yaş arasındaki çocuklar anne bakımına muhtaç kabul edilir ve genellikle anneye verilir. - 6-12 yaş arasındaki okul çağındaki çocukların velayeti, hangi ebeveynin çocuklarının derslerine yardımcı olduğu ve onlarla ilgilendiği gibi kriterlere göre belirlenir. - 13 yaşından sonra çocuklar kendi fikirlerini ifade edebilirler ve eğer çocuk babayla kalmak istediğini belirtirse, bu durum mahkeme tarafından dikkate alınır.

Ortak velayetin dezavantajları şunlardır: 1. İletişim ve Koordinasyon Zorlukları: Ebeveynler arasındaki anlaşmazlıklar ve iletişim eksiklikleri, çocuğun yaşamını olumsuz etkileyebilir. 2. Farklı Ebeveynlik Tarzları: Anne ve babanın farklı disiplin anlayışlarına sahip olması, çocuk üzerinde karmaşa yaratabilir ve davranış sorunlarına yol açabilir. 3. Yer Değiştirme ve Seyahat Zorlukları: Çocuğun sık sık yer değiştirmesi, düzenli bir yaşam kurmasını zorlaştırabilir. 4. Hukuki ve Mali Zorluklar: Mali konularda anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir ve bu da çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmasını zorlaştırabilir. 5. Çocuğun Sesinin Duyulmaması: Ortak velayet kararları alınırken, çocukların istek ve ihtiyaçları göz ardı edilebilir.

Türk Medeni Kanunu'na göre, teyze ile evlenmek yasal olarak yasaktır.

Ücretsiz atanan avukat, adli yardım kapsamında aşağıdaki hizmetleri sunabilir: Ceza davalarında savunma desteği sağlamak. Aile hukuku konularında (boşanma, velayet, nafaka vb.) hukuki destek vermek. İş hukuku alanında (işten çıkarma, iş kazası vb.) çalışanlara hukuki yardım sağlamak. Tüketici haklarının korunmasıyla ilgili konularda destek sunmak. Ancak, ücretsiz avukatın yapabilecekleri, davanın türüne ve adli yardımın kapsamına göre değişebilir. Ayrıca, avukatın belirli bir konuda uzmanlaşması gibi durumlar da söz konusu olabilir. Ücretsiz avukat hizmetinden yararlanmak için, ikamet edilen ilin barosuna başvuru yapılması gerekmektedir.

Evet, ölü babanın maaşı kızına kalabilir. Bunun için bazı şartlar bulunmaktadır: 1. Kızın evli olmaması veya boşanmış ve dul durumda olması gerekmektedir. 2. Kızın sigortalı bir işte çalışmaması ve emekli olmaması şarttır. 3. Engelli raporu ile %40 ve üzeri engelli olması durumunda da maaş bağlanabilir. Maaş bağlama işlemleri için Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvuru yapılması gerekmektedir.

Yabancı anneden olan çocuk, evlilik birliği dışında doğmuşsa annesinin soyadını alır.

Baba borcundan dolayı çocuk icraya verilmez, çünkü icra ve iflas hukukunda şahsi sorumluluk ilkesi geçerlidir. Ancak, istisnai durumlar söz konusu olabilir: - Kefillik: Eğer çocuk, babanın borcuna kefil olmuşsa, bu durumda icra takibi yapılabilir. - Miras: Baba öldükten sonra, miras kalan mallar çocuğa geçerse ve bu mallar borcu karşılayacak nitelikte değilse, reddi miras yoluna başvurulabilir.

İcra edilebilirliğe şerh verilmesi süreci, genellikle bir iki hafta içinde tamamlanır.

Konya Çocuk Görüşme Merkezi'nde aşağıdaki işlemler gerçekleştirilir: 1. Çocuk Teslimi: Boşanma sürecinde olan veya boşanmış ebeveynlerin müşterek çocuklarını rızaen birbirlerine göstermedikleri durumlarda, çocukların teslim edilmesi. 2. Çocukla Kişisel İlişki: Mahkeme kararıyla belirlenen kişisel ilişki takviminin uygulanması ve ebeveynlerin çocuklarıyla görüştürülmesi. 3. Uzman Desteği: İşlemler, psikologlar ve çocuk gelişim uzmanları gibi uzmanlar eşliğinde, çocuğun üstün yararı gözetilerek yürütülür. 4. Ücretsiz Hizmet: Merkezdeki işlemler ücretsizdir ve masraflar Adalet Bakanlığı tarafından karşılanır.

Baldızın dul kalması durumunda, İslam dinine göre eşinin ölmesi veya boşanmaları halinde iddet dolduktan sonra nikahlanılması caizdir. Bu süreçte, baldız yabancı kadın statüsündedir ve mahremiyet sınırlarına dikkat edilmesi gerekmektedir.

Türk Medeni Kanunu'nun İsviçre'den alınmasının birkaç nedeni vardır: 1. Modern ve güncel bir kanun olması: İsviçre Medeni Kanunu, Avrupa'da kabul edilen en son ve en modern medeni kanun olarak değerlendiriliyordu. 2. Kadın-erkek eşitliğine dayanması: Kanun, kadın-erkek eşitliğini öngören bir aile hukuku düzeni içeriyordu. 3. Hakime takdir yetkisi vermesi: Bu, kanunun esnek ve pratik çözümler üretebilmesini sağlıyordu. 4. Dilinin basitliği: Kanunun dilinin anlaşılır ve sade olması, uygulanmasını kolaylaştırıyordu. 5. Eğitimli isimlerin etkisi: Dönemin önemli isimlerinin İsviçre'de eğitim görmüş olmaları ve İsviçre hukukunu iyi bilmeleri de bu tercihin nedenlerindendir.

8 yaşındaki bir çocuğun velayeti, çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenir. Bu belirlemede dikkate alınan bazı faktörler şunlardır: Çocuğun yaşı ve gelişim ihtiyaçları. Ebeveynlerin maddi ve manevi durumu. Ebeveynlerin çocuğa sağladığı destek ve ilgi. Çocuğun görüşü. Ebeveynin davranışları. Her çocuğun kendine has gereksinimleri dikkate alınarak yapılan bu değerlendirmelerde, çocuğun sağlıklı, güvenli ve sevgi dolu bir ortamda yetişmesi hedeflenir.