AileHukuku

Aydın Hukuk Bürosu, hukukun her alanında müvekkillerine hizmet vermektedir. Bazı hizmet alanları: icra davaları; ceza davaları; iflas davaları; boşanma davaları; miras davaları; ticari davalar; sigorta hukuku; tazminat hukuku; iş ve sosyal güvenlik hukuku.

Boşanmada şahit bulundurmanın zorunlu olup olmadığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır: Çoğunluk müctehitlere göre, ric’i (geri dönüşü mümkün olan) boşamada eşe dönerken şahit bulundurmak şart değildir. Şâfiîlere göre, eşe dönüşte (ric’a) şahit tutmak vaciptir. Caferîlere göre, iki adaletli şahidin huzurunda yapılmayan boşama geçerli değildir. Zâhirîlere göre, şahit bulundurma, talak ve boşamadan sonra eşe dönüş için gereklidir. Ayrıca, Din İşleri Yüksek Kurulu'nun benimsediği görüşe göre, aynı anda yapılan veya ric‘at olmadıkça verilen boşamalar tek boşama sayılır.

Yargıtay 2. HD 2016/9268 K. 2016 13220 T. 28.9.2016 ile ilgili bilgi bulunamadı. Ancak, benzer numaralı bazı Yargıtay kararları şu sitelerde bulunabilir: lexpera.com.tr; karararama.com.tr. Ayrıca, Yargıtay kararlarını aramak için karararama.yargitay.gov.tr adresi de kullanılabilir.

Ölen babanın eşi, yani üvey anne, doğrudan miras alamaz. Miras hakkı şu kişilere kalır: Birinci derece mirasçılar: Çocuklar ve torunlar. İkinci derece mirasçılar: Anne, baba, kardeşler. Üçüncü derece mirasçılar: Büyükanne, büyükbaba. Eğer ölen kişinin birinci, ikinci ve üçüncü derece mirasçıları yoksa, miras devlet hazinesine kalır. Evlatlık ve altsoyu ise, onu evlat edinen kişiye kan hısımı gibi mirasçı olur ve miras hakkı kazanır.

Boşandıktan sonra zina davası açılamaz. Türk Medeni Kanunu'na göre, evlilik sona erdikten sonra hukuken "zina" olarak değerlendirilebilecek bir evlilik birliği kalmadığı için, boşandıktan sonra zina davası açılması mümkün değildir. Ancak, boşanma kararı alındıktan sonra zina yapan eşin, boşanma davası süresince aldattığı ortaya çıktığı takdirde, bu durum mal paylaşımı ve tazminat miktarları üzerinde etkili olabilir. Hukuki süreçlerin karmaşıklığı nedeniyle, bir avukata danışılması önerilir.

Çocukla görüşme günleri, diğer bir adıyla kişisel ilişki hakkı, mahkeme tarafından belirlenir. Belirlemede dikkate alınan bazı unsurlar: çocuğun yaşı ve ihtiyaçları; ebeveynlerin yaşam koşulları; çocuğun beyanı (özellikle 8 yaş üstü); ebeveynlerin çocuğa olan ilgisi; uzaklık ve ulaşım koşulları. Görüşme takvimi genellikle şu şekilde oluşturulur: Haftalık görüşme: Her ayın 1. ve 3. haftası, Cumartesi 10.00 - Pazar 18.00 arası. Bayramlar: Dini ve milli bayramların bir günü. Yaz tatili: Her yıl Temmuz ayının 1. günü ile 15 Ağustos arası. Doğum günleri: Taraflar anlaşırsa paylaşılır. Okul tatilleri: Yarıyıl ve yaz tatili süresi içinde eşitlik gözetilir. Ebeveynler arasında anlaşma varsa, bu anlaşma mahkeme tarafından onaylanır.

Ölen bir kişinin iki çocuğu varsa miras, Türk Medeni Kanunu'na göre şu şekilde paylaşılır: Eş ve çocuklar mirasçı olduğunda: Eş mirasın dörtte birini (1/4), çocuklar ise mirasın yarısını (1/2) alır. Çocuk yoksa: Eş mirasın tamamını alır. Miras paylaşımı, ölen kişinin vasiyeti olup olmamasına göre de değişiklik gösterebilir. Miras paylaşımı sürecinde adil bir bölüşüm yapılabilmesi için çeşitli belgeler ve yasal prosedürler takip edilmelidir.

Nişanlılık döneminde verilen hediyelerin geri alınması için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Uzlaşma: Taraflar arasında hediyelerin iadesi konusunda uzlaşma sağlanabilir. 2. İhtarname: Anlaşma sağlanamazsa, iadeyi talep eden taraf diğer tarafa noter veya avukat aracılığıyla ihtarname gönderebilir. 3. Dava: İade talebi için Aile Mahkemesine başvurulmalıdır. Hediyelerin geri alınabilmesi için bazı şartlar gereklidir: Hediyeler, nişanlılık döneminde verilmiş olmalıdır. Hediyeler, alışılmışın dışında, yüksek maddi değere sahip eşyalar olmalıdır. Hediyeler, hala mevcut olmalıdır. İade, hediyeyi veren nişanlı veya anne-babası tarafından yapılmalıdır. Nişan hediyelerinin iadesi sürecinde kusur önemli değildir.

Aile konutundan tahliye için Yargıtay kararı almak, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 349. maddesi uyarınca, eşlerin ortak yaşamını sürdürdüğü aile konutu için diğer eşin açık rızasının alınmasını gerektirir. Tahliye için izlenecek adımlar: 1. Aile konutu tespiti: Taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti için dava açılabilir. 2. Eşin rızasının alınması: Tahliye taahhüdünde bulunmayan eşin, kiraya verene konutun aile konutu olduğunu bildirmesi gerekir. 3. Yasal süre ve şekil şartlarına uyum: Tahliye taahhütnamesi, belirli bir tahliye tarihini içermeli ve kiracının serbest iradesiyle imzalanmalıdır. Yargıtay kararları, eşin rızasının olmaması durumunda tahliye taahhütnamesinin geçersiz sayılacağını ve bu tür durumlarda aile mahkemesi kararının bekletici mesele yapılamayacağını belirtir. Önemli notlar: İcra takibinden önce yapılan bildirim, tahliye taahhüdünü geçersiz kılar. Bildirim, yalnızca taşınmazın maliki olan eşe yapılmalıdır. Tahliye süreci karmaşık olabileceğinden, bir avukata danışılması önerilir.

Nikah akdini onaylayan kişi, evlendirmeye yetkili nikah memurudur. Türk Medeni Kanunu'na göre nikah akdinin gerçekleşmesi için evlendirme memuru bulunmak zorundadır.

Koruyucu tedbir kararı, şiddete uğrayan veya şiddet görme tehlikesi bulunan bireyler için alınır. Koruyucu tedbir kararından yararlanabilecek kişiler: kadınlar; erkekler; çocuklar; eski eş, nişanlı veya sevgili tarafından takip, tehdit veya tacize uğrayanlar; ısrarlı takip mağduru olan kişiler; kardeş, akraba veya aynı evi paylaşan kişilerin şiddetine maruz kalanlar. Koruyucu tedbir kararının alınabilmesi için şiddet mağdurunun delil veya belge sunması gerekmez; mağdurun beyanı, ivedi koruma için yeterli görülür.

Mahal mahkemesi, genellikle sulh hukuk mahkemesi olarak adlandırılır ve aşağıdaki davalara bakar: Miras davaları; Tapu davaları; Komşuluk ilişkileri davaları; Özel olarak tanımlanan kişiler arasındaki anlaşmazlıklar. Mahal mahkemeleri, daha küçük ölçekli davalara, anlaşmazlıklara ve suçlara bakarak, yerleşim birimlerinde adalete erişimi kolaylaştırmayı amaçlar.

RR Hukuk Bürosu, Gaziantep'te hizmet vermekte olup, medeni hukuk kapsamında aşağıdaki davalara bakmaktadır: Aile hukuku: Boşanma, velayet, nafaka, soybağı davaları. Miras hukuku: Mirasın reddi, terekenin tespiti, miras paylaşımı. Eşya hukuku: Mülkiyet, tapu tescili, zilyetlik davaları. Büro, ayrıca tazminat, iş, ticaret, gayrimenkul, idare hukuku gibi alanlarda da hizmet vermektedir. Daha fazla bilgi için +90 534 634 16 16 numaralı telefondan iletişime geçilebilir.

Üvey kız, karı kocanın her birine göre öbürünün ayrı bir eşinden dünyaya gelmiş olan kız çocuk anlamına gelir.

Komşuluk ilişkisi sonucu hamilelikte sorumluluğun kime ait olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, komşuluk hukuku kapsamında, komşuların birbirine karşı bazı yükümlülükleri vardır. Komşuların yükümlülükleri: Taşkınlıktan kaçınarak, komşuları olumsuz etkileyecek davranışlarda bulunmamak. Gürültü, kötü koku, duman ve sarsıntı gibi rahatsızlık verici durumlardan kaçınmak. Ortak alanları kullanırken diğer komşuları rahatsız etmemek. Bu yükümlülüklere aykırı davranan komşular, rahatsız olan komşuları tarafından dava edilebilir.

Evet, evlat babasına bakmak zorundadır, ancak bu yükümlülük bazı koşullara bağlıdır. İslam hukukuna göre, her çocuk kendi durumuna göre, bakıma muhtaç olan anne ve babasına bakmakla sorumludur. Eğer evlat maddi durumu iyi olan erkek çocuklardan biri ise, öncelikle babasının bakımını sağlamakla yükümlüdür; eğer onlar bakmıyorsa kız çocukları da bu sorumluluğu üstlenir.

Hukuk danışmanları, birçok farklı alanda ortaya çıkan davalara ve hukuki sorunlara bakabilir. Bu alanlar arasında: Aile hukuku: Boşanma, velayet, mal paylaşımı gibi konular. Ticaret hukuku: Şirket kuruluşları, sözleşme hazırlama, ticari uyuşmazlıkların çözümü. Ceza hukuku: Ceza davalarında savunma, suçlamalara itiraz süreçleri. İş hukuku: İş sözleşmeleri, tazminat davaları, işçi-işveren uyuşmazlıkları. Gayrimenkul hukuku: Tapu işlemleri, kiralama sözleşmeleri, gayrimenkul alım-satımı. Vergi hukuku: Vergi davaları ve hukuki raporlama. Ayrıca, hukuk danışmanları, kişi veya şirketlere her türlü hukuki konuda danışmanlık hizmeti verir ve olası hukuki sorunları öngörerek önlem alırlar.

Az kusurlu eş boşanmak isterse aşağıdaki adımları izlemelidir: 1. Dava dilekçesinin hazırlanması. 2. Yetkili mahkemenin belirlenmesi. 3. Dava harç ve masraflarının yatırılması. 4. Dilekçe ve eklerinin mahkemeye sunulması. Boşanma sürecinde doğru adımlar atılması için bir avukata danışılması önerilir.

Uçkoçlar Hukuk Bürosu, aslında bir dolandırıcılık şebekesi olup, sahte icra takibi mesajları göndererek kişisel bilgi hırsızlığı ve sahte tahsilat amacı gütmektedir. Türkiye Barolar Birliği'ne kayıtlı herhangi bir hukuk bürosu olarak kayıtlı değildir. Bu tür mesajlara karşı dikkatli olunması, mesajdaki numaralara geri dönüş yapılmaması ve kişisel bilgilerin paylaşılmaması önerilir.

Erkeklerin boşanma isteği, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Boşanma isteğini tetikleyen bazı sebepler: İletişim eksikliği ve duygusal bağın zayıflaması. Sadakatsizlik. Fiziksel veya psikolojik şiddet. Maddi sorunlar ve ekonomik yük. Farklı yaşam tarzları ve hedefler. İhmal ve ilgi eksikliği. Boşanma süreci, duygusal ve hukuki boyutları olan karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle, bir karar almadan önce bir uzmana danışılması önerilir.