AhlakiDeğerler

"Mutlu Oyuncak Dükkanı" filmi, dostluk, takım çalışması ve sorunlarla başa çıkabilme gibi temaları işliyor. Filmin konusu: Kıpır, Mutlu Oyuncak Dükkânı'nda yaşar. Film, izleyicilere arkadaşlığın önemini ve takım halinde çalışmanın sorunları çözmede ne kadar etkili olduğunu anlatıyor.

Bir insanın kendine karşı olan sorumlulukları şunlardır: Beden sağlığına karşı sorumluluklar: Dengeli beslenmek. Vücudu zararlı şeylerden korumak. Düzenli egzersiz yapmak. Rutin sağlık kontrolleri yaptırmak. Ruh sağlığına karşı sorumluluklar: Zihinsel ve duygusal sağlığı korumak ve geliştirmek. Duygusal farkındalık geliştirmek ve duyguları bastırmamak. Dinlenmek ve zihinsel olarak şarj olmak. Kişisel gelişim: Sürekli öğrenmek ve gelişime açık olmak. Yeni şeyler denemek ve farklı konular hakkında bilgi edinmek. Bu sorumluluklar, bireyin hem kişisel hem de toplumsal fayda sağlamasına yardımcı olur.

Dinin birey için bazı faydaları: Manevi huzur: Allah inancı, bireyi tek ve yüce bir varlığa bağlayarak manevi huzur ve itminana erdirir. Ahlaki gelişim: Dini inanç, bireyin nefsani temayüllerine esir düşmesini engeller ve dürüstlük, adalet, başkalarına saygı gibi duyguları geliştirir. Yaşam amacı: Dindeki ahiret inancı, insana yaşam amacı verir ve zorluklar karşısında tahammül gücü sağlar. İç disiplin: İbadet ve dini kurallar, bireyde disiplin oluşturur ve sorumluluk duygusunu artırır. Psikolojik rahatlama: Dua ve meditasyon gibi ritüeller, stresi azaltır ve zihinsel sağlığı destekler.

Rüyada başkasının külotunu görmek, farklı şekillerde yorumlanabilir: Hayırlı işler ve kazanç: Bu rüya, çok kazançlı ve hayırlı işlere girileceğine ve el atılan her işte hayırlı şeylerle karşılaşılacağına işaret edebilir. Mutluluk ve teklifler: Kişinin çok büyük mutluluklar yaşayacağını ve sevdiği kişiden güzel bir teklif alacağını gösterebilir. Zorluklar ve ihanetler: Bazı kişilere karşı ses yükseltmeye, el kaldırmaya ve kurulan bir ortaklıktan dolayı büyük zararlara uğramaya delalet edebilir. Hayallerin gerçekleşmesi: Rüya sahibinin dualarının ve hayallerinin gerçekleşeceğini, planlarının işe yarayacağını ve emeklerinin karşılığını alacağını gösterebilir. Rüya tabirleri bilimsel temellere dayanmaz.

Zerdüştîlik ile ilgili kitapların bazıları şu konuları işler: Zerdüşt'ün hayatı ve öğretileri. Üstinsan ve bengi dönüş kavramları. Zerdüşt'ün "eşitinsan" temelinde yorumlanışı. Ayrıca, Zerdüşt'ün hikayesi sesli kitap olarak da mevcuttur.

Ahlaki sorumluluk, eylemlerimiz ve kararlarımız sonucunda başkalarına ve topluma karşı hissettiğimiz yükümlülüktür. Toplumsal sorumluluk ise bireylerin toplumun refahı ve gelişimi için, doğal çevreye ve sosyal yapıya zarar vermeden, toplumsal değerleri koruyarak yerine getirmesi gereken yükümlülüklerdir. Toplumsal sorumluluk kapsamında: sokak hayvanlarına yardım etmek; doğal çevreyi ve sürdürülebilir yaşamı korumak; dilsel ve kültürel çeşitliliği koruyarak bilgi birikimine katkı sağlamak gibi unsurlar yer alır.

"The Conscientious Objector", 2004 yapımı bir belgesel film olup, ABD Ordusu'nda görev yapan ve vicdani retçi olarak tanınan Desmond Doss'un hikayesini anlatır. Doss, Medal of Honor ödülüne layık görülen ilk vicdani retçidir.

Psikolojide yargılayıcı benlik, "süperego" (üstbenlik) olarak adlandırılır. Süperego, bireyin davranışlarını iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış olarak değerlendiren ve denetleyen bir yapıdır. Süperego, bireyin doğduğundan beri edindiği değerlere göre değerlendirme yapar. Süperego, bireyin kendisini değerli ya da değersiz hissetmesinde de belirleyici rol oynar.

Masalların işe yaradığı bazı alanlar şunlardır: Hayal gücünü geliştirme. Sosyal becerileri artırma. Ahlaki değerleri öğretme. Dil ve iletişim yeteneğini geliştirme. Stresi azaltma. Kültürel mirası aktarma. Masallar, sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de eğitici ve eğlenceli bir deneyim sunar.

Lev Tolstoy'un "İnsan Neyle Yaşar" kitabı, insanın sevgiye olan ihtiyacını ve bir arada yaşamanın önemini anlatır. Kitapta yer alan dört hikayenin her biri, yaşamın anlamını arayan ve bu cevabı bulmaya çalışan insanların hikayesidir. Eserde ayrıca, merhamet ve hoşgörünün insanlara yaşatacağı güzelliklere dikkat çekilir. Kitabın ana fikri, insanın yalnız yaşayamayacağı ve içindeki Tanrı ile ancak sevgi sayesinde hayata tutunabileceğidir.

Ahmet Akgül'ün "İnsanın Yozlaşması" kitabı, kişilerin ve kitlelerin ahlaki değerlerden uzaklaşmasına neden olan politik, psikolojik, ekonomik ve sosyolojik mikropları ele alır. Kitapta, bu mikropların insanlar üzerindeki etkileri ve ortaya çıkardıkları huzursuzluklar incelenir. Eserde, nefsini tanıyan bir kişinin Rabbini de tanıyacağı hikmeti vurgulanır.

İslam dininin altı temel özelliği: 1. Evrensellik: Tüm insanlara hitap eder. 2. Kolaylık: Zorluklar yerine çözümler sunar. 3. Sosyal Adalet: Zengin ile fakiri yaklaştırır, adaletsizliği yasaklar. 4. Temizlik: Maddi ve manevi temizliği emreder. 5. Hürriyet ve Eşitlik: Irk, renk ve dil farkı gözetmez, üstünlüğün takvada olduğunu belirtir. 6. Dünya ve Ahiret Dengesi: Hem dünya hem de ahiret hayatını önemser.

Süperegoya göre suçluluk, bireyin yanlış veya kabul edilemez davranışlarını yargılayan ve bu davranışların suçluluk duygusu yaratmasına neden olan vicdan (conscience) bileşeni ile ilişkilidir. Süperego, bireyin ahlaki değerlerini, normlarını ve ideallerini temsil eder ve kişisel davranışların sosyal ve etik standartlara uygun olmasını sağlar. Suçluluk duygusu, bireyin benzer hataları tekrar etmemesi için bir uyarı işlevi görür. Bu bilgiler, psikanalitik teoriye dayanmaktadır ve bilimsel araştırmalarla doğrulanmış gerçekler olarak kabul edilmemelidir.

"Kayıp Kız" (Gone Girl) filmi, evlilik ilişkilerindeki manipülasyon, yalan ve psikolojik gerilimi konu alır. Filmin işlediği bazı temalar: İlişkilerde aldatma ve yalanlar. Medya manipülasyonu ve kamuoyu yargısı. Evliliğin bir performans olarak sunulması. Toplumsal cinsiyet rolleri ve beklentiler. Kimlik ve yeniden yaratma. Psikopati ve sosyopati. Film, izleyiciyi sürekli olarak kimin doğruyu söylediğini sorgulamaya yönlendirir.

Hophopname adlı eserde işlenen konular şunlardır: 1. Özgürlük ve Kardeşlik: Halkının özgürlüğü ve bağımsızlığı en önemli temalardan biridir. 2. Eğitim: Eğitimin gerekliliği ve toplumun geri kalmışlığı ele alınmıştır. 3. Din Adamlarının İkiyüzlülüğü: Din adamlarının cehaleti ve ikiyüzlülüğü eleştirilmiştir. 4. Toplumsal Adaletsizlik: Zenginlerin zulmü, köylü ve işçi hakları gibi toplumsal sorunlar işlenmiştir. 5. Kadınların Durumu: Kadınların toplum içindeki hakları ve yaşadıkları haksızlıklar da şiirlerde yer almıştır. 6. Ahlaki Çöküntü: Aile içi problemler, açgözlülük, cimrilik gibi ahlaki çöküntüler kara mizah tarzında değerlendirilmiştir.

"Barbie" filmi, üç farklı ülkede ahlaki ve dini değerlere ters düştüğü ve eşcinselliği öne çıkardığı gerekçeleriyle yasaklandı. 1. Cezayir: Kültür Bakanlığı, filmin toplumun ahlaki değerleriyle uyuşmadığını belirtti. 2. Lübnan: Bakan, filmin sapkınlığı ve cinsiyet değiştirmeyi teşvik ettiğini söyledi. 3. Kuveyt: Enformasyon Bakanlığı, filmin kamu ahlakına ve toplumsal değerlere yabancı fikirler yaydığını duyurdu.

Din, bireyin iç dünyasını çeşitli şekillerde etkiler: 1. Manevi Huzur ve Psikolojik Destek: Dini inançlar, bireylere manevi huzur ve psikolojik destek sağlar. 2. Ahlaki Değerler ve Rehberlik: Din, iyi ve kötü arasındaki ayrımı belirler ve bireylere etik normlar sunar. Bu, ahlaki bir yaşam sürmelerine rehberlik eder. 3. Ruhsal Gelişim: İbadet ve dini ritüeller, bireyin manevi olarak beslenmesini ve iç huzurunun artmasını sağlar. 4. Duygusal Bağlar: Aynı inançları paylaşan insanlar arasında dayanışma ve toplumsal bağlar oluşur. 5. Yaşam Amacı ve Anlamı: Din, bireyin hayatının amacını bulmasına yardımcı olur ve yaşamına anlam katar.

Kötülüğün sıradanlaşması, toplumun kötü davranışları ve eylemleri normal kabul etmesi anlamına gelir. Bu durum şu sonuçlara yol açabilir: 1. Ahlaki değerlerin azalması: İnsanlar birbirlerine saygı duyma ve koruma davranışlarını azaltabilir, bu da suç oranının artmasına neden olabilir. 2. Bireysel sorumluluk algısının kaybı: Bireyler, kişisel sorumluluk hissetmeyerek büyük kötülüklere katkıda bulunabilirler. 3. Empati eksikliği: Dehümanizasyon süreçleri, insanların bir grubu insan dışı varlıklar olarak görmelerine ve onlara karşı şiddet uygulamayı daha kolay bulmalarına yol açar. 4. Sistemik sorunlar: Bürokratik ve hiyerarşik yapılar, bireyleri düşüncesiz ve duyarsız hale getirerek kötülüğün sistemik bir sorun haline gelmesine neden olabilir. Bu olumsuz durumların önlenmesi için, insanların birbirlerine daha fazla saygı duymaları ve kötü davranışlardan kaçınmaları gerekmektedir.

"Kalplerin Keşfi" (Mükâşefetü'l Kulûb) kitabını okumak, aşağıdaki kazanımları sağlar: 1. İslami Yaşantıyı Anlama: Kitap, kalpleri hassas bir İslami hayata sevk etmeyi ve saf bir İslami yaşamı yerleştirmeyi hedefler. 2. Tasavvufi Bilgiler: Tasavvufi bir eser olan kitap, tasavvufun temel prensiplerini ve kalbin önemini anlatır. 3. Ahlaki Değerler: Kitap, Allah korkusu, sabır, riyazet, nefsi yenmek gibi konularda ahlaki değerleri işler ve iyi bir insan olmanın yollarını gösterir. 4. Hadis ve Ayetlerle Destek: Tezlerini hadis ve ayetlerle destekleyen kitap, bu sayede okuyuculara sağlam bir dini temel sunar. 5. İç Dünyayı Tanıma: İnsanın iç dünyasını Hakkıın muradına göre tanzim ve tezyin etmeyi öğretir.

İmanın insana kattığı en önemli özelliklerden bazıları şunlardır: 1. Ahlaki Gelişim: İman, kişiyi dürüst, adil ve ahlaklı davranmaya yöneltir. 2. Güven ve Huzur: Allah'a inanan kişi, her işinde Yaratıcısına güvenme duygusuna sahip olur ve iç huzurunu korur. 3. Sorumluluk Bilinci: "Her yaptığından hesaba çekileceğini" bilmek, bireyin hem kendisine hem de çevresine karşı daha duyarlı olmasını sağlar. 4. Toplumsal Dayanışma: İman, sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik eder, toplumda güven ve barışı destekler. 5. Manevi Tatmin: Hayatın anlamını sorgulamayı ve daha derin bir boyuta ulaşmayı mümkün kılar.