Varoluşsal terapi, belirli kişilik bozukluklarından ziyade, yaşam anlamını sorgulama, içsel boşluk hissi, seçimlerinin sorumluluğunu üstlenmekte zorlanma, ölüm, özgürlük, yalnızlık gibi temel varoluşsal konularla yüzleşme gibi durumlar yaşayan bireyler için uygundur. Bu terapi, duygusal acılara bir "semptom" olarak bakmak yerine, bu deneyimlerle anlamlı bir ilişki kurmayı hedefler. Varoluşsal terapinin iyi geldiği bazı durumlar şunlardır: Madde bağımlılığı. Aşırı kaygı, ilgisizlik, yabancılaşma, nihilizm, kaçınma, utanç, bağımlılık, umutsuzluk, depresyon, suçluluk, öfke gibi çeşitli semptomlar. Varoluşsal terapinin hangi kişilik bozukluklarına iyi geldiğine dair kesin bir liste vermek mümkün değildir. En uygun tedavi yöntemi için bir uzmana danışılması önerilir.