• Buradasın

    Ziya Paşa'nın Harabat önsözünde şiir ve inşaya nasıl bir eleştiri getirmiştir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Ziya Paşa, Harabat önsözünde şiir ve inşaya yönelik iki zıt eleştiri getirmiştir:
    1. Şiir ve İnşa Makalesindeki Görüşlerinin Zıddı: Ziya Paşa, daha önce Hürriyet gazetesinde yayımlanan "Şiir ve İnşa" makalesinde halk edebiyatını ve dilini savunmuş, gerçek şiirimizin halk şiiri olduğunu belirtmişti 13. Ancak Harabat önsözünde bu görüşlerinin aksini savunarak divan şiirini övmüş ve halk şairlerinin şiirlerini küçümsemiş, hatta "eşek anırması" olarak nitelemiştir 14.
    2. Dil ve Edebiyat Anlayışı: Ziya Paşa, Harabat'ta Osmanlıca'nın Arapça ve Farsça ile zenginleştiğini savunmuş ve bu dillerin bir araya gelerek oluşturduğu dili yüceltmiştir 4. Bu, onun eski edebiyat anlayışını yansıtmakta ve yeni edebiyat anlayışına karşı bir duruş sergilemektedir.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Ziya Paşa Harabat'ta neyi savunur?

    Ziya Paşa, Harabat antolojisinde şunları savunur: Divan edebiyatı: Eserde, Osmanlıca'nın zenginleşmesi gerektiği savunulur ve Divan edebiyatı övülür. Edebî dil ve nazım tekniği: Divan şiirinin edebî dil ve nazım tekniği bakımından bir tarihçesi sunulur. Şairlik: Şairliğin doğuştan gelen bir kabiliyet olduğu ve nitelikli eğitimin önemi vurgulanır. Eski şiirin tekâmülü: Ahmed Paşa, Necâtî Bey, Zâtî, Bâkî, Fuzûlî, Nâbî, Nef‘î, Şeyhülislâm Yahyâ, Şeyhülislâm Bahâî Mehmed Efendi, Nedîm, Şeyh Galib, Râgıb Paşa ve Keçecizâde İzzet Molla gibi şairler överek divan şiirinin tekâmülü anlatılır. Ziya Paşa, daha önce Şiir ve İnşa makalesinde edebiyatın Arapça ve Farsça boyunduruğunda kurtulmasını savunmuşken, Harabat'ta bu görüşünü reddetmiştir.

    Ziya Paşa'nın şiir ve inşa makalesi ne anlatıyor?

    Ziya Paşa'nın "Şiir ve İnşâ" makalesi, yazı, dil ve edebiyat üzerine olan düşünceleri eleştirel bir üslupla ortaya koyar. Makalede ele alınan bazı konular: Şiir ve düzyazı kavramları: Şiir, vezinli söz (kelâm-ı mevzûn) olarak tanımlanır. Divan şiiri ve nesri: Divan şiir ve nesri, Doğu eksenli özentilik olarak görülür ve yerel ile ulusal olmadığı belirtilir. Halk şiiri ve nesri: Türklerin doğal şiiri, halk şairlerinin eserleri olarak kabul edilir. Eğitim: Eğitimin, nazım ve nesirde güzel yazmayı öğrenmekle aynı anlama geldiği ifade edilir. Taklit: Türklerin, İranlıları ve Arapları taklit etmeleri nedeniyle ortaya melez bir şiir ve nesir çıktığı söylenir. Özgünlük: Kendine özgü bir şiir ve nesrin olduğu, bunun taşrada ve İstanbul’da halk arasında hâlâ olduğu gibi durduğu belirtilir. Makalenin sonunda, şiir ve nesirdeki eksikliklerin giderilmesi için doğal olmak ve kendine yönelmek gerektiği vurgulanır.

    Şiir ve İnşa Harabat tartışması nedir?

    Şiir ve İnşa Harabat tartışması, Tanzimat döneminde, 1868 yılında Ziya Paşa'nın Hürriyet gazetesinde yayımlanan "Şiir ve İnşa" makalesi ile 1875'te çıkardığı Harabat adlı divan şiiri antolojisinin ön sözü arasındaki çelişkiden kaynaklanır. Şiir ve İnşa makalesinde, Türk edebiyatının Arapça ve Farsça boyunduruğundan kurtulması gerektiğini savunan Ziya Paşa, Harabat'ta Osmanlıca'nın bu dillerle zenginleşmesi gerektiğini belirterek divan edebiyatını över. Tahrib-i Harabat'ta, Ziya Paşa'nın halk edebiyatı taraftarı olduğu halde Harabat'ta divan edebiyatına özlem duymasının çelişki olduğunu savunan Namık Kemal, ayrıca Harabat'tan aldığı şiir örneklerini eleştirir.

    Şiir ve inşa makalesi ve Harabat antolojisi hangi edebiyat dönemine aittir?

    Şiir ve İnşa makalesi ve Harabat antolojisi, Tanzimat edebiyat dönemine aittir. Şiir ve İnşa makalesi, 1868 yılında Şinasi, Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi isimlerin yer aldığı Tanzimat döneminde yayımlanmıştır. Harabat antolojisi ise 1874-1875 yıllarında, Tanzimat'tan sonraki dönemde yayımlanmıştır.