• Buradasın

    1950-1980 arası hikaye ve 1960 sonrası hikayenin farkları nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    1950-1980 arası hikayeler ile 1960 sonrası hikayeler arasındaki bazı farklar şunlardır:
    • Toplumsal ve bireysel temalar: 1950-1980 arası hikayelerde toprak kavgası, tarımın makineleşmesi, köyden kente göç gibi toplumsal konular ön plandayken, 1960 sonrası hikayelerde varoluş, kuşak çatışması, yalnızlık gibi bireysel konular işlenmiştir 124.
    • Edebi akımların etkisi: 1950-1980 arası hikayelerde realizm, natüralizm gibi akımlar etkili olurken, 1960 sonrası hikayelerde postmodernizm ve modernizm akımları öne çıkmıştır 14.
    • Anlatım teknikleri: 1960 sonrası hikayelerde bilinç akışı, iç konuşma, geriye dönüş gibi anlatım teknikleri sıkça kullanılmıştır 25.
    • Yazar sayısı ve çeşitliliği: 1960 sonrası hikayelerde yazar sayısı artmış ve eserlerde anlayış ve konu çeşitliliği ortaya çıkmıştır 15.
    • Küçürek hikaye: 1960 sonrası hikayelerde "küçürek hikaye" (minimal hikaye) ortaya çıkmıştır 5.
    Bu dönemde kadın yazarların sayısı da artmıştır; başta Sevim Burak, Leyla Erbil ve Ayfer Tunç olmak üzere birçok kadın yazarın kaleme aldığı öyküler büyük ilgi görmüştür 14.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    1970'li yıllarda hikaye nasıldı?

    1970'li yıllarda hikayeler, toplumsal ve bireysel konuları ele alıyordu. Bazı özellikler: Toplumcu gerçekçilik: Bu akım, özellikle 12 Mart Muhtırası sonrası, işçi ve köylü sorunları, ideolojik mücadeleler ve siyasi olayları işliyordu. Bireysel temalar: Küçük burjuva kökenli insanların yaşamları, sınıf atlama özlemi, toplumun edilgenleştirdiği insanlar ve onların iç dünyaları ele alınıyordu. Güncel konular: Trafik, fiyat artışları, halkın temizlik anlayışı gibi güncel meseleler de hikayelerde yer alıyordu. Fantezi ve eğitim: Fantastik hikayeler ve ahlaki, milli-manevi değerleri işleyen hikayeler de yazılıyordu. Öne çıkan yazarlar: Tomris Uyar; Adalet Ağaoğlu; Pınar Kür; Gülten Dayıoğlu.

    1940 ve 1960 yılları arasında hangi hikaye anlayışı vardır?

    1940 ve 1960 yılları arasında Türk edebiyatında çeşitli hikaye anlayışları ön plana çıkmıştır: Toplumcu-gerçekçi hikaye: Sadri Ertem, Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Yaşar Kemal gibi yazarlar, Anadolu'daki köy ve kasabaların sorunlarını, ağa-köylü, zengin-fakir çatışmalarını işlemiştir. Bireyin iç dünyasını esas alan hikaye: Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra, Mustafa Kutlu gibi yazarlar, bireylerin bunalımlarını, yalnızlıklarını ve karmaşık ruh hallerini ele almıştır. Modernist hikaye: Bu anlayışta geleneksel anlatım reddedilmiş, şiirsel ve sembolik bir dil kullanılmıştır. Ayrıca, bu dönemde yazarlar, dilde sadeleşme hareketine bağlı kalarak eserlerini herkesin anlayabileceği bir dille kaleme almışlardır.

    1950 sonrası roman özellikleri nelerdir?

    1950 sonrası Türk romanının bazı özellikleri: Konu ve yönelim çeşitliliği: Roman türü, toplumcu gerçekçi, modernist, bireyin iç dünyasını esas alan ve millî-dinî duyarlılıkları yansıtan gibi farklı eğilimlerle gelişimini sürdürmüştür. Toplumsal sorunlar: Toplumcu gerçekçi romanlar, toprak kavgaları, tarımın makineleşmesi, köyden kente göç ve sınıfsal farklılıklar gibi toplumsal sorunları işlemiştir. Psikolojik çözümlemeler: Bireyin iç dünyasını esas alan romanlarda psikoloji biliminden yararlanılarak bireyin psikolojisi çözümlenmiştir. Anlatım teknikleri: Modernist romanlarda iç konuşma, iç çözümleme ve bilinç akışı gibi teknikler ön plana çıkmıştır. Varoluşçu etkiler: Bazı romanlarda varoluşçu felsefenin etkileri görülmüştür. 1950 sonrası Türk romanı, düşünsel ve sosyal gelişmelere paralel olarak yeni anlatım yolları, konular ve izlekler aramıştır.

    1940-1960 ve 1950 1980 tiyatrosunda hangi konular işlenir?

    1940-1960 ve 1950-1980 yılları arasındaki Türk tiyatrosunda işlenen bazı konular: 1940-1960 yılları: Aile yapısı ve aile içi çatışmalar. Yanlış Batılılaşma. Ruhsal çelişkiler. Osmanlı tarihi ve mitoloji. 1950-1980 yılları: Toplumsal sorunlar. Köy ve gecekondu sorunları. Eğitimin önemi. İşçi ve köylü sorunları. 12 Mart olayları.

    1960 sonrasında hangi hikaye anlayışı vardır?

    1960 sonrasında Türk hikayeciliğinde çeşitli anlayışlar ön plana çıkmıştır: Bireysel duyarlılık: Varoluş, kuşak çatışması ve yalnızlık gibi bireysel konular işlenmiştir. Toplumsal gerçekçi hikayeler: Gecekondularda yaşayanlar, işçiler, memurlar, işsizlik ve köyden kente göç gibi toplumsal sorunlar ele alınmıştır. Dini ve milli duyarlılıkta yazılan hikayeler: Bu anlayışta eser veren yazarlar, önceki dönemlere kıyasla artmıştır. Ayrıca, modernizm ve postmodernizm akımlarının etkisiyle hikayelerde anlatım ve teknik açıdan gelişmeler görülmüştür. Bu dönemde öne çıkan bazı yazarlar: Leyla Erbil, Demir Özlü, Demirtaş Ceyhun, Erdal Öz, Bilge Karasu, Dursun Akçam, Orhan Duru, Necati Cumalı, Mehmet Seyda, Talip Apaydın, Sevgi Soysal, Ferit Edgü, Yusuf Atılgan, Bekir Yıldız.

    1950-1960 yılları arasında Türk hikayesinde hangi konular işlenmiştir?

    1950-1960 yılları arasında Türk hikayesinde işlenen bazı konular: Toplumsal konular: Köylülerin, işçilerin ve kenar semt halkının sorunları; 27 Mayıs 1960 askeri darbesi ve 12 Mart askeri muhtıra gibi dönemin siyasi olayları; Köyden kente göç; Almanya'ya işçi göçü ve bu göçün getirdiği sorunlar; Fırsat eşitsizliği ve işsizlik. Bireysel konular: İnsanın çevresiyle uyumsuzluğu ve toplumla çatışması; Bunalım, yalnızlık, içsel sıkıntılar ve yabancılaşma. Bu dönemde yazarlar, modernizm ve postmodernizm akımlarıyla hikayeyi teknik ve anlatım olarak geliştirmişlerdir.

    1940-1970 yılları arasındaki hikayelerde hangi konular ele alınmıştır?

    1940-1970 yılları arasındaki hikayelerde ele alınan bazı konular: Toplumsal konular. Bireysel konular. II. Dünya Savaşı ve etkileri. Yenilikçi anlatım teknikleri. Bu dönemde hikayelerde realizm, natüralizm, toplumcu gerçekçilik ve modernizm gibi akımların etkileri görülmüştür.