• Buradasın

    Kadastronun kesinleşmesinden itibaren 10 yılın geçmesi ile mülkiyet hakkı sahiplerinin hak iddiasında bulunamaması hangi istisnaya tabidir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kadastronun kesinleşmesinden itibaren 10 yılın geçmesi ile mülkiyet hakkı sahiplerinin hak iddiasında bulunamaması, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesine tabidir 1.
    Bu maddeye göre, daha önce kadastrosu yapılmış yerlerde ikinci kez hata ile kadastro çalışması yapılmışsa, tespit olunan hususlar ve tescil kesin hükümsüz olup yolsuz tescil hükmündedir 1. Bu gibi yerlerde ikinci defa yapılan kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanunu'nun 1026. maddesine göre işlem yapılır 1.
    Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edilir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Mülkiyet hakkı mutlak hak mıdır?

    Mülkiyet hakkı, mutlak bir hak olarak kabul edilir. Bu, mülkiyet hakkının herkese karşı ileri sürülebilen ve sahibine geniş yetkiler veren bir hak olduğu anlamına gelir.

    Kadastrodan önceki haklara dayalı tapu iptal ve tescil davası ne zaman açılır?

    Kadastrodan önceki haklara dayalı tapu iptal ve tescil davası, kadastro tespitlerinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılabilir. Bu süre, hak düşürücü bir süredir ve resen dikkate alınması gerekir.

    Kazanılmış hak hangi hallerde korunmaz?

    Kazanılmış hak, belirli hallerde korunmayabilir: 1. Ayırt etme gücü bulunmayan kişilerin fiilleri: Ayırt etme gücü bulunmayan kişilerin devren hak kazanması durumunda, iyiniyet korunmaz. 2. Çalınmış malın temliki: Çalınan bir malın devri halinde, gerçek malik iyiniyetli olsa bile hak kazanır. 3. Gasp edilen mal: Bir kimsenin malvarlığından bir şey gaspedilmişse, ne malı gaspeden ve ne de ondan devir alan kişi, iyiniyetli olsa bile hak kazanamaz. 4. Kamu düzenine aykırılık: Kazanılmış hakkın dayanağı olan idari işlem, kamu düzenine aykırı ise korunmaz. 5. Hukuka aykırı işlemler: Hukuka aykırı bir şekilde tesis edilen idari işlemler geri alınabilir ve bu işlemlere dayalı kazanılmış haklar korunmaz.

    Mülkiyet hakkı nasıl ispatlanır?

    Mülkiyet hakkının ispatı için kullanılabilecek bazı belgeler şunlardır: Tapu kaydı. Mahkeme kararları. Satış sözleşmeleri. Miras yoluyla intikal belgeleri. Kadastro kayıtları. Eğer tapu kaydı yanlış düzenlenmişse veya sahtecilik yapılmışsa, tapu iptali ve tescil davası açarak mülkiyet hakkının mahkeme yoluyla tescil ettirilmesi mümkündür. Mülkiyet hakkının ispatı ve korunması için bir avukattan destek alınması önerilir.

    Mülkiyet hakkı ve kullanım hakkı nedir?

    Mülkiyet hakkı ve kullanım hakkı farklı kavramlardır: 1. Mülkiyet Hakkı: Bir bireyin sahip olduğu taşınır veya taşınmaz bir mal üzerinde hukuk kurallarına uygun olarak tasarrufta bulunabilmesini sağlayan temel bir haktır. 2. Kullanım Hakkı: Mülkiyet hakkının bir parçasıdır ve emlak sahibine mülkünü dilediği gibi kullanma özgürlüğü tanır.

    Anayasanın 35 maddesi mülkiyet hakkını nasıl sınırlandırır?

    Anayasa'nın 35. maddesi, mülkiyet hakkını şu şekilde sınırlandırır: Kamu yararı amacıyla: Mülkiyet hakkı, ancak kamu yararı için ve kanunla sınırlandırılabilir. Ölçülülük ilkesine uygun olarak: Mülkiyete yapılan müdahale, adil bir denge kurmalı ve hakkın özüne dokunmamalıdır. Toplum yararına kullanım: Mülkiyet, toplum yararına aykırı şekilde kullanılamaz. Mülkiyet hakkını sınırlandıran bazı hukuki araçlar: Kamulaştırma: Devletin, kamu yararı maksadıyla özel mülkleri satın alma yetkisi. İmar düzenlemeleri: İmar planları ve çevre düzenlemeleri ile mülkiyet hakkının kısıtlanması. Komşu hakları: Mülkiyet hakkının, komşu taşınmaz sahiplerinin haklarına zarar vermeyecek şekilde kullanılması gerekliliği.

    Hak düşürücü sürenin istisnası nedir?

    Hak düşürücü sürenin istisnaları şunlardır: 1. Olağanüstü durumlar: Doğal afetler veya savaş gibi kontrolümüz dışındaki olaylar, hak düşürücü sürenin durmasına veya kesilmesine neden olabilir. 2. Tarafların anlaşması: Bazı hukuki işlemlerde hak düşürücü süreler, belirli hukuki şartların karşılanması durumunda uzatılabilir. 3. Müfettiş raporlarıyla çalışmanın ispatlanması: Hizmet tespit davalarında, müfettiş durum tespit tutanağı veya tahkikat raporlarıyla çalışmanın ispatlanması halinde beş yıllık hak düşürücü süre uygulanmaz. 4. Asgari işçilik incelemesi: İşverenin Kuruma yeterli işçi bildirimi yapmaması durumunda, hizmet tespit davası için daha evvel bahsedilen beş yıllık hak düşürücü süre söz konusu olmaz. 5. Yargı kararları: Ücret alacağı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi işçilik alacaklarına ilişkin yargı kararlarının bulunması, hak düşürücü süreyi durduran hallerden biridir.