• Buradasın

    Kabul edilmezlik kararı kesin mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kabul edilmezlik kararı kesindir 12.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Hükme etkili olmayan delillerle karar verilirse ne olur?

    Hükme etkili olmayan delillerle karar verilmesi, yani hukuka aykırı delillerin kullanılması, yargılamanın adil bir şekilde yürütülmediği anlamına gelir ve bu durum dava sonucunun bozulmasına veya davanın yeniden görülmesine yol açabilir. Hukuka aykırı deliller, "zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir" ilkesi gereği, sadece hükme esas alınmakla kalmaz, aynı zamanda bu delillere dayanarak yapılan tüm işlemler de geçersiz sayılır. Bu tür bir kararın sonuçları arasında, masum bir kişinin haksız yere cezalandırılması veya gerçekten suçlu olan bir kişinin cezasız kalması gibi adil olmayan kararlar yer alabilir.

    Karar kesinleşmeden HMK 46 uygulanabilir mi?

    Hayır, HMK 46 maddesi kapsamındaki tazminat davaları için kararın kesinleşmesi gereklidir. HMK 46. maddeye göre, hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı ancak aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir: Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması; Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması; Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması; Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması; Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması; Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması. Bu tür davalar, kararın tüm itiraz yollarının tükenmesi veya itiraz edilmemesi ile birlikte yargılamanın tüm yönleriyle sona erdiği ve kararın kesin hüküm niteliği kazandığı aşamadan sonra açılabilir.

    Karara çıkma ile kesinleşme aynı şey mi?

    "Karara çıkma" ve "kesinleşme" hukuki süreçlerde farklı anlamlar taşır: 1. Karara Çıkma: Mahkemenin dava veya hukuki uyuşmazlık hakkında hükmünü vermesi, yani son kararı açıklaması anlamına gelir. 2. Kesinleşme: Kararın tüm itiraz yolları tüketildikten sonra kesinleşmesi ve değiştirilemez hale gelmesi sürecidir. Dolayısıyla, karara çıkma, kesinleşmenin sadece bir aşamasıdır ve karar kesinleşene kadar hukuki süreç devam edebilir.

    Hangi kararlar kesinleşmeden infaz edilemez?

    Kesinleşmeden infaz edilemeyecek kararlar şunlardır: Taşınmaz mala ve taşınmaz mal üzerindeki ayni haklara ilişkin kararlar. Aile ve kişiler hukukuna ilişkin kararlar. Yabancı mahkeme veya hakem kararlarının tenfizine ilişkin verilen kararlar. Ceza mahkemesi kararları. Menfi tespit veya istirdat davalarında verilen kararlar. İstihkak davasının kabulüne ilişkin kararlar. Bayrağına ve sicil kaydı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla ilgili ayni haklara ilişkin kararlar. Bu kararların icraya konulabilmesi için kesinleşme şerhi bulunması veya hükmün kesinleştiğinin sabit olması gerekir.

    Kararın gerekçesi kesin hüküm teşkil eder mi?

    Evet, kararın gerekçesi kesin hüküm teşkil eder. Kesin hüküm, bir mahkeme kararının nihai ve bağlayıcı niteliğini ifade eder ve bu kararın gerekçesi, kararın neden ve niçin verildiğini açıkladığı için önemli bir parçadır.

    Kesin süre içinde delil sunulmazsa ne olur?

    Kesin süre içinde delil sunulmazsa, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre, dava ve cevap dilekçelerinde belirtilip de ön inceleme duruşmasına kadar sunulmayan deliller için hakim, delillerin sunulması için 2 haftalık kesin süre verir. Bu süre içerisinde sunulmayan deliller, davanın seyrini değiştirse bile hakim tarafından dikkate alınmaz.

    Kabul edilemezlik nedir?

    Kabul edilemezlik, Anayasa Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvuruda, başvurunun temel hak ve özgürlüklerin ihlali açısından önem taşımaması veya başvurucunun önemli bir zarara uğramamış olması durumunda verilen karardır. Ayrıca, delillerin kabul edilemezliği kavramı da ceza yargılamalarında kullanılır ve bu, usulsüz olarak elde edilen delillerin yargılamada kullanılamayacağını ifade eder.