• Buradasın

    Karar kesinleşmeden HMK 46 uygulanabilir mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    HMK 46. madde, kararın kesinleşmesinden önce de uygulanabilir. Bu maddeye göre, hakimlerin yargılama faaliyetlerinden dolayı devlet aleyhine tazminat davası, belirli sebeplere dayanılarak açılabilir ve bu sebepler arasında kararın kesinleşmemiş olması bir engel teşkil etmez 12.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    HMK kesin süreler nelerdir?

    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) kapsamında kesin süreler şunlardır: 1. Kanun tarafından belirlenen kesin süreler: Bu süreler kesindir ve bu süreler içinde işlemi yapmayan tarafın o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar. 2. Hakim tarafından belirlenen kesin süreler: Hakim, sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Kesin süreler, usul ekonomisi ve adil yargılanma hakkı kapsamında, davanın sürüncemede kalmadan makul sürede sonuçlanabilmesi için öngörülmüştür.

    Kesinleşmeyen karar ne zaman kesinleşir?

    Kesinleşmeyen bir karar, aşağıdaki durumlarda kesinleşir: 1. Kanun yollarına başvuru süresi içinde itiraz edilmezse. 2. Yargıtay tarafından onanırsa. Kesinleşme süreci, mahkemenin türüne ve kararın niteliğine göre değişiklik gösterebilir. Detaylı bilgi için bir avukatla görüşmek faydalı olacaktır.

    Kesinleşen karardan sonra HMK'nın hangi maddeleri uygulanır?

    Kesinleşen karardan sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Madde 23 uygulanır. Bu maddeye göre: 1. Yargı Yeri Belirlenmesi: Bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay, yargı yeri belirlenmesi ile ilgili kararları dosya üzerinden veya duruşma yaparak inceleyebilir. 2. Bağlayıcılık: Bölge adliye mahkemesinin veya Yargıtay'ın verdiği kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar ve bu mahkeme tekrar görevsizlik veya yetkisizlik kararı veremez.

    Kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlar nelerdir?

    Kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlar şunlardır: 1. Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara dair ilamlar. 2. Aile ve şahsın hukukuna ilişkin kararlar. 3. Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları. 4. Kira tespit ilamları. 5. Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar. 6. Yabancı mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar. 7. Sayıştay kararları. 8. İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar.

    Açılmamış sayılma kararı kesinleşmeden derdestlik olur mu?

    Evet, açılmamış sayılma kararı kesinleşmeden de derdestlik durumu söz konusu olabilir. HMK'nın 114/ı maddesinde, aynı davanın daha önce açılmış ve halen görülmekte (derdest) olması, dava şartları arasında düzenlenmiştir. Bu kural, davaların takipsiz bırakılmasını önlemek amacıyla getirilmiştir.

    Kesinleşen mahkeme kararı uygulanmazsa ne olur?

    Kesinleşen bir mahkeme kararının uygulanmaması durumunda, idare aleyhine tazminat davası açılabilir. Diğer sonuçlar şunlardır: - Ceza sorumluluğu: Mahkeme kararını yerine getirmeyen kamu görevlisi, Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesi uyarınca görevi kötüye kullanma suçundan yargılanabilir. - Hukuki sorumluluk: İdarenin, mahkeme kararının uygulanmamasından doğan zararı gidermesi gerekir. Ayrıca, mahkeme kararının uygulanmaması durumu, anayasal bir suç teşkil eder ve bu da ilgili idarenin hukuki sorumluluğunu doğurur.

    HMK 46 nedir?

    HMK 46, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bir maddesidir ve hakimlerin yargılama faaliyetlerinden kaynaklanan hukuki sorumluluğunu düzenler. Bu maddeye göre, hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir: 1. Kayırma veya taraf tutma: Hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmesi. 2. Menfaat sağlama: Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat karşılığında kanuna aykırı bir hüküm verilmesi. 3. Kanun hükmüne aykırılık: Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar verilmesi. 4. Tutanaklara dayanmama: Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmesi. 5. Tahrifat: Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş veya tahrif edilmiş olması. 6. Hakkın yerine getirilmemesi: Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılması. Tazminat davası, doğrudan hakim aleyhine değil, devlete karşı açılır ve davanın açılabilmesi için ceza soruşturması açılması veya ceza mahkumiyeti şartına bağlanamaz.