• Buradasın

    Edimin ifası imkansızlığı nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Edim ifası imkansızlığı, bir borcun ifasının borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsız hale gelmesi durumudur 123.
    Türk Borçlar Kanunu'nun 136. maddesine göre, bu durumda:
    • Borç sona erer 123.
    • Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri verir 123.
    • Borçlu, ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, doğan zararları gidermekle yükümlüdür 123.
    Edim ifası imkansızlığı, geçici veya sürekli olabilir 14. Geçici imkansızlık durumunda borç sona ermez, engel durum ortadan kalkana kadar ertelenir 13. Sürekli imkansızlık durumunda ise borçlunun sözleşme ile taahhüt ettiği edimi ifa etmesi mümkün değildir 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Edim ne demek?

    Edim, farklı alanlarda farklı anlamlar taşıyan bir terimdir: Psikoloji: Bireyin herhangi bir alandaki gözlemlenebilen davranışıdır. Hukuk: Borçlunun alacaklıya yapmak zorunda olduğu ödemeler veya sözleşme gereği yapmakla yükümlü olduğu şeylerin tamamıdır. Felsefe: Kişinin toplum içinde gözlemlenebilen ve analiz edilebilen davranışları olarak tanımlanır. TDK: Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil; insan davranışı; belirli bir durumla karşılaştığında kişinin yapabildiği davranış anlamlarına gelir.

    Asli ve fer'i edim arasındaki fark nedir?

    Asli edim ve fer'i edim arasındaki temel fark, borç ilişkisindeki rolleri ve nitelikleridir: Asli Edim: Sözleşmenin esaslı unsurunu oluşturur ve doğrudan ifa davası açılabilir. Sözleşmenin tipini ve niteliğini belirler. Örnek: Satılan malın mülkiyetini devir ve karşılığında semen ödeme. Fer'i Edim: Asli edime bağlı ve onu güvence altına alır veya genişletir. Asli edim olmadan fer'i edim de olmaz. Örnek: Kefalet veya faiz uygulaması.

    Birini ifa etmek ne demek?

    Birini ifa etmek, bir işi yapmak, yerine getirmek veya ödemek anlamına gelir. Türk Dil Kurumu'na göre "ifa etmek" ifadesinin iki anlamı vardır: 1. Yapmak, yerine getirmek. 2. Ödemek. Ayrıca, ifa kelimesi borçlar hukukunda da kullanılır ve bir borç ilişkisinin, edimin borçlu tarafından alacaklıya karşı yerine getirilmesi suretiyle sona erdirilmesi anlamına gelir.

    TBK 609 maddesi nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 609, "Ömür Boyu Gelir Sözleşmesi - Gelir Alacaklısının Hakları - Hakkın Kullanılması" başlıklı bir maddedir. Madde 609'un içeriği: Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa ömür boyu gelir, her altı ayda bir ve peşin olarak ödenir. Gelirin süresi ömrüne bağlanmış olan kişi, peşin ödeme öngörülen dönemin sona ermesinden önce ölse bile, o döneme ait gelirin tamamı gelir borçlusu tarafından borçlanılmış sayılır. Gelir borçlusu iflas ederse, gelir alacaklısı, gelir borçlusunun yükümlü olduğu dönemsel gelirin elde edilebilmesi için ilgili sosyal güvenlik kurumunca ödenmesi gereken anaparaya denk düşen bir parayı iflas masasına kaydettirme hakkını elde eder.

    Aşırı ifa güçlüğü ve sözleşmenin uyarlanması arasındaki fark nedir?

    Aşırı ifa güçlüğü ve sözleşmenin uyarlanması arasındaki temel fark, bu kavramların ortaya çıkış zamanlaması ve uygulama şekilleridir: Aşırı ifa güçlüğü, sözleşme kurulduktan sonra meydana gelen ve tarafların öngöremeyeceği veya öngörmüş olsalar dahi sözleşmenin kurulması sırasında bu durumu hesaba katmadıkları beklenmedik olaylar nedeniyle, borcun ifasının taraflardan biri için aşırı derecede güç hale gelmesidir. Sözleşmenin uyarlanması, bu aşırı ifa güçlüğü durumunda, mevcut sözleşme koşullarının yeni duruma uygun hale getirilmesi amacıyla yapılan bir işlemdir. Özetle, aşırı ifa güçlüğü, mevcut sözleşmenin yeni koşullara uygun hale getirilmesinin gerekliliğini ifade ederken; sözleşmenin uyarlanması, bu gerekliliğin nasıl ve hangi yöntemlerle gerçekleştirileceğini belirtir.

    Asli edim ve yan edim nedir?

    Asli edim ve yan edim kavramları, borç ilişkisinde yer alan yükümlülük türlerini ifade eder. Asli edim yükümlülükleri. Sözleşmenin türünü ve niteliğini belirleyen, borçlunun yerine getirmekle yükümlü olduğu asıl borçlardır. Doğrudan dava edilebilirler. Örnekler: Satış sözleşmesinde mülkiyeti devir ve satış bedeli ödeme yükümlülüğü, vekâlet sözleşmesinde vekilin iş görme yükümlülüğü. Yan edim yükümlülükleri. Asli edim yükümlülüğünden bağımsız olan ancak daha arka planda amaç ve içeriğe sahip edim yükümlülükleridir. Kanundan, sözleşmeden ve dürüstlük kuralından doğabilirler. Örnekler: Kira sözleşmesinde kira bedelini ödeme asli edim yükümlülüğü iken, çimleri sulama yan edim yükümlülüğüdür. Yan edim yükümlülükleri, sözleşmenin esaslı unsurunu oluşturmaz ve asli edime bağlı olarak ikincil nitelik taşır.

    Borç ifa edilmezse ne olur?

    Borç ifa edilmezse, Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen çeşitli sonuçlar doğar: Temerrüt: Borçlu, borcunu vaktinde ifa etmediğinde temerrüde düşer ve alacaklı, borçluya karşı tazminat talep edebilir. Tazminat İstemi: Alacaklı, uğradığı zararın tazmini için borçluya karşı dava açabilir. Borç İfasının Zorunlu Kılınması: Alacaklı, borçlunun ifa yükümlülüğünü yerine getirmesi için mahkemeye başvurabilir. Sözleşmenin Feshi: Borç ifası mümkün değilse veya belirli şartlar sağlanmamışsa, alacaklı sözleşmeyi feshedebilir. Faiz Talebi: Alacaklı, borçluya karşı gecikme faizi talep edebilir. Borçların ifa edilmemesi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde mahkemeye başvuru, arabuluculuk, uzlaşma ve hukuki danışmanlık gibi yöntemler kullanılabilir.