Demagoji, halkın korkularını ve duygularını sömüren siyasi davranış biçimidir. Yunanca "demos" (halk) ve "agogos" (liderlik) kelimelerinden türemiştir. Antik Yunan'dan beri demokrasilerde kullanılan eski bir gelenektir
Bu video, bir röportaj formatında olup, konuşmacı toplumsal kutuplaşma kavramını açıklıyor.. Videoda toplumsal kutuplaşma kavramı detaylı olarak ele alınıyor. Konuşmacı, kutuplaşmanın toplumun ikiye ayrılması olduğunu ancak sadece bir tarafın düşündüğü için diğer tarafın tersini düşünmesi olarak daha doğru anlaşılabileceğini belirtiyor. Türkiye'de son yıllarda tartışılan bu kavramın, önyargıdan öte psikolojik, sosyal ve kültürel dinamiklerle şekillendiği vurgulanıyor. Ayrıca, kutuplaşmanın sadece bir olay üzerinde ortaya çıkabilen ve zaman zaman toplumsal dinamikler tarafından manipüle edilebilen bir durum olduğu ifade ediliyor.
18 Eylül'de Balık burcunda Ay tutulması gerçekleşecek. Tutulma sonrası finansal ve toplumsal değişimler yaşanacak. 22 Eylül'de Güneş Terazi burcuna geçerek sonbahar ekinoksuna başlıyor
Bu video, bir konuşmacının Amerika'daki toplumsal kutuplaşma ve Trump dönemi hakkında yaptığı bir sunum veya ders formatındadır. Konuşmacı, hocalarıyla birlikte konuyu tartışmaktadır.. Video, Amerika'daki muhafazakar, protestan ve beyaz kitlelerin öfkesini artıran faktörleri ele almaktadır. Konuşmacı, Trump'un bir sebep değil, bir sonuç olduğunu vurgulayarak, neoliberal ekonomik politikaların yarattığı eşitsizlikler ve pandemi sonrası ekonomik krizin bu kitleleri nasıl motive ettiğini açıklamaktadır. Ayrıca, George Floyd olayları sonrası ırkçılık ve göçmen karşıtlığı konularındaki toplumsal tartışmalar da ele alınmaktadır.
Zararlı bilgi, kasıtlı olarak zarar vermek amacıyla yayılan yanlış bilgilerdir. Bilinçsiz bilgi, kullanıcıların yanlışlığı fark etmeden paylaştığı bilgilerdir. Kirli bilgi, özel bilgilerin kamu yararı için değil, kişisel çıkarlar için yayılmasıdır
Birinci dereceden düşünme, kararların anlık sonuçlarını dikkate alır. İkinci dereceden düşünme, bu sonuçların uzun vadeli etkilerini analiz eder. İkinci dereceden düşünebilen insan sayısı, birinci seviyeyi yapabilenlerden azdır
Bu video, bir konuşmacının toplumsal kutuplaşma ve siyaset konularında düşüncelerini paylaştığı bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, Ömer Faruk Bey'in bir yazısından da bahsetmektedir.. Videoda toplumsal kutuplaşmanın bir toplumun bir arada yaşamasını imkansız hale getirdiği vurgulanmaktadır. Konuşmacı, farklı kesimlerin birbirlerine saygı göstermeden hareket etmesinin toplumu yaşanmaz hale getirdiğini belirtmektedir. Ayrıca siyasetin insanların bir arada yaşamaya başladıkları milattan önce 10 binlerin bir ürünü olduğunu ve siyasetin tek çıkar yolu olarak bir noktada bir araya gelme olduğunu açıklamaktadır.
Bu video, bir televizyon programında Hülya Hanım ile yapılan bir röportajdır. Hülya Hanım, televizyon programında konuklarla sohbet eden ve onların hayatlarından bir şeyler öğrenen bir sunucu olarak tanıtılıyor.. Röportajda Hülya Hanım'ın televizyon programında cesur bir şekilde soru sorduğu ve her iki tarafın da doğrularını söylemeye çalıştığı konuşuluyor. Türkiye'deki toplumsal kutuplaşma ve herkesin kendi görüşünü savunması konusunda görüşlerini paylaşıyor. Hülya Hanım, vicdanını kullanarak doğru yola gittiğini ve her istediği her şeyi söyleyebildiğini vurguluyor.
Referandumlar, doğrudan demokrasinin temel mekanizmalarından biridir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra referandum kullanımı yaygınlaşmıştır. Referandumlar hem olumlu hem olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir
Bu video, Ural adlı bir sunucu ve konuklar arasında geçen bir röportaj formatındadır. Konuklar arasında Yenge ve İstanbul Politikalar Merkezi'nden bir kişi bulunmaktadır.. Video, Türkiye'deki yargı sistemi ve yargı güvensizliği sorununu ele almaktadır. Konuşmacılar, Türkiye'deki yargı güveninin düşük olduğu, insanların %50'den fazlasının mahkemelerden haklı karar çıkmayacağını düşündüğü ve sosyal uyum raporunda mahkemelere güvenin %60'lardan %24'lere düştüğü bilgilerini paylaşmaktadır. Ayrıca, Türkiye'de yaklaşık 17 milyon insanın mahkemelerle ilişkili olduğu ve bu durumun toplumsal kutuplaşmaya katkıda bulunduğu vurgulanmaktadır.. Videoda ayrıca, Türkiye'de yargı üzerine yapılan araştırmalarda hakimlerin ve savcıların devlet güvenliği ile bireysel hak ve özgürlükler arasında tercih yapma durumu, eşit vatandaşlık kavramının ihlali ve yargı güvensizliğinin toplumsal huzura etkisi gibi konular da tartışılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki siyasi davalar ve bunların toplumsal algısı üzerinden yargı sisteminin sorunlarına değinilmekte, yargı güvensizliğinin çözülmesinin ülkenin daha iyi bir yere gitmesinde önemli bir rol oynayacağı vurgulanmaktadır.
Bu video, bir konuşmacının toplumsal ve siyasi durum hakkında düşüncelerini paylaştığı bir sohbet formatındadır.. Konuşmacı, günümüz toplumunda yaşanan ciddi kutuplaşmayı ve ortadan bölünmüş yapıyı ele alıyor. Basın özgürlüğünün kısıtlandığı, alternatif seslerin karalamalara maruz kaldığı ve sorgulama, eleştiri ve soru sorma imkanlarının yok olduğu bir ortamda başkanlık sisteminin nasıl işlediği tartışılıyor. Konuşmacı, bu ortamın "vahim, zehirli" olduğunu ve siyasetin artık "dilmeye imkan olmadığı" bir ortamda yaşandığını vurguluyor.
Bu video, bir hoca ve konuşmacı arasında geçen bir sohbet formatındadır. Konuşmacılar medyanın toplumsal etkisi ve toplumsal kutuplaşma konusunu tartışmaktadır.. Videoda medyanın siyasi konjonktürdeki değişimler üzerinden toplumu yönlendirmeye çalıştığı ve bu durumun toplumda ciddi bir infiale yol açtığı eleştirilmektedir. Konuşmacılar, medyanın sadece siyaset ve suç olaylarını öne çıkarmasının toplumsal kutuplaşmaya neden olduğunu belirtirken, halkın da medyayı eleştirme ve duyarlı olma konusunda daha aktif olması gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, büyük şehirlerden uzaklaştıkça insanların farklı görüşlere rağmen dostça ve kardeşçe yaşadıkları örnekler de paylaşılmaktadır.
İki partili sistemde sadece iki parti çoğunluğu kazanabilir. Ulusal düzeyde ek partiler (Özgürlükçü ve Yeşiller) faaliyet gösterir. Hiçbir parti tek başına mutlak çoğunluğu elde edemez
Bu video, bir komedi sketçisi formatında çekilmiş olup, Mesut (bakkal), LeMan (memur), Hayati (barıştırıcı) ve Bilal (Mesut'un arkadaşı) gibi karakterlerin yer aldığı bir sohbeti içermektedir.. Videoda öncelikle Türkiye'nin dış politikası konusunda Mesut ve LeMan arasında yaşanan anlaşmazlık ele alınmakta, ardından Vedat Muriç'in Lazio'ya transferi hakkında konuşulmaktadır. Hayati, iki amcayı barıştırmak için çeşitli ortak noktalar bulmaya çalışır ancak her iki taraf da bu önerileri reddeder. Video, sosyal medyada paylaşılan bilgilerin insanları nasıl kutuplaştırdığını ve gerçeklerin nasıl çarpıtıldığını komik bir dille anlatmaktadır.. Videoda ayrıca terbiyesizlik ve kutuplaşma eleştirilmekte, ancak bir çocuğun kaza geçirmesi ve kan ihtiyacı duymasıyla durum değişmektedir. Video, toplumsal birlik ve ortak değerlerin önemi vurgulanarak, çocukların geleceği için birlikte çalışmanın gerekliliği üzerinde durmaktadır.
Bu video, sahte haberler (fake news) konusunu ele alan bir eğitim içeriğidir. Konuşmacı, sahte haberlerin Türkiye'deki yaygınlığı ve toplumsal etkileri hakkında bilgi vermektedir.. Video, günümüzde haberlerin nasıl yayıldığını ve sahte haberlere maruz kalma riskini anlatarak başlıyor. Ardından "fake news" kavramının yanlış kullanımı, Türkiye'nin sahte haberlere maruz kalma oranının yüksek olması ve bunun nedenleri detaylı şekilde inceleniyor. Türkiye'deki medya özgürlüğü, toplumsal kutuplaşma ve bilişsel çelişkiler gibi faktörlerin sahte haberlere maruz kalma riskini nasıl artırdığı açıklanıyor. Video, popülist siyasetin yükselişi ve toplumsal hafızada acı travmalara yol açabilecek sahte haberlerin tehlikeleri üzerine uyarılarla sonlanıyor.
Bu video, Hüseyin Gülerce'nin sunduğu bir yorum programıdır. Programda Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil'in Mustafa Kemal kitabının koleksiyon versiyonunun 2500 TL'ye satışa sunulması ve bu satışın toplumsal kutuplaşmaya etkisi ele alınmaktadır.. Video, kitabın satış rakamlarını ve yüksek gelir düzeyindeki kesimlerin bu kitaba olan ilgisini analiz ederek başlıyor. Ardından, Atatürk'ü kullanarak toplumu kutuplaştıran zihniyetler arasındaki temel farklılıklar karşılaştırmalı olarak inceleniyor. Program, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal bölünmeyi, laiklik ve milliyetçilik arasındaki çatışmayı ve Atatürk'ün toplumsal değeri hakkındaki farklı görüşleri ele alıyor.
Bu video, bir konuşmacının toplumsal kutuplaşma, komplo teorileri ve medya okuryazarlığı konularını ele aldığı bir sunum formatındadır.. Video, Türkiye'deki medya durumu ve toplumsal bölünmeler hakkında bilgiler sunarak başlıyor, ardından toplumsal kutuplaşmanın nedenleri ve sonuçları inceleniyor. İkinci bölümde ise Türkiye'deki eğitim sistemindeki dijital okuryazarlık eksikliği ele alınıyor ve 3-6 yaş arası çocukların dijital okuryazarlık eğitimi almadığı vurgulanıyor.. Konuşmacı, Gidbor'un "Gösteri Toplumu" kitabından örnekler vererek modern toplumda gerçek dünyanın imajlara dönüştüğünü anlatıyor ve Finlandiya'nın medya okuryazarlığı konusundaki başarılarını örnek gösteriyor. Ayrıca, Türkiye'deki medya okuryazarlığı eğitiminin yetersizliklerini ve bu konudaki eksiklikleri vurgulayarak, gerçekle sahte arasındaki çizgiyi fark edemeyeceğimizi düşünmemizin fanuslardan çıkmamızı engellediğini ifade ediyor.
Bu video, Gülse Birsel ile yapılan bir röportajdır. Gülse Birsel, "Avrupa Yakası" dizisinin yazarı ve "Gülse Birsel" mizahının yaratıcısıdır.. Röportajda Gülse Birsel, "Avrupa Yakası" dizisinin kariyerindeki önemi, Gazanfer Özcan'ın rolü ve dizinin Türkiye'deki aile yapısındaki değişimi yansıttığı konuları ele alıyor. Ayrıca Türkiye'deki toplumsal kutuplaşmalar hakkındaki görüşlerini paylaşarak, ülkenin aslında birbirini seven bir ülke olduğunu ve bu kutuplaşmaların suni olduğunu savunuyor. Gülse Birsel, kendi mizahının aile odaklı olduğunu, küfür içermediğini ve hem erkek hem de kadın karakterlerin rahatça seyredebileceği bir mizah tarzı olduğunu belirtiyor.