Kopuz, Kıl Kopuz ve Iklığ, Orta Asya Türklerinin yaylı çalgılarının genel adlarıdır. Yaylı çalgılar doğuda Çin, Hindistan ve Afganistan'a yayılmıştır. Batıda Azerbaycan, Anadolu, Balkanlar ve Kuzey Avrupa'da kullanılmıştır
Bu video, Osmanlı müziğinin önemli telli ve mızraplı çalgılarından biri olan tambur hakkında bilgi veren eğitici bir içeriktir.. Video, tamburun tarihsel kökenini, İstanbul'daki yaygınlığını ve Türk müziğindeki önemini anlatmaktadır. Tamburun çalışma prensibi, mızrapın özellikleri, tel yapısı ve mızraplı ile yaylı olarak iki çeşidi hakkında detaylı bilgiler sunulmaktadır. Ayrıca tamburi Cemil Bey ile tamburun ilişkisi de belirtilmektedir.
Bu video, bir televizyon programında sunucu ve konuklar arasında geçen bir sohbeti içermektedir. Konuklar arasında bir televizyoncu ve müzik bilimleri mezunu bir kişi bulunmaktadır.. Programda öncelikle Koç ve Yükselen Koçlar için 2020 yılı kariyer yorumları yapılmaktadır. Ardından konuklar, Türkiye'deki medya ve kültür dünyasındaki rollerini tartışmaktadır. Özellikle televizyoncu konuk, Türkiye'de rehberlik eden kişilerin önemini vurgulamakta ve kendisinin Los Angeles'ta yeni bir kariyer başlatacağını belirtmektedir. Programın son bölümünde ise müzik konusu ele alınmakta, Osmanlı müziği, Türk müziği ve 1990'lardaki müzik kültürü hakkında konuşulmaktadır.
"İnsan ve Anlam" programında sunucu Can Ceylan, şair-yönetmen Faysal Soysal ile festival kavramı ve Türkiye'deki film festivalleri hakkında bir sohbet gerçekleştiriyor. Program 3 Eylül'den itibaren Cuma akşamları 22:00'de yayınlanıyor.. Röportajda festival kavramının tarihsel gelişimi, Türkiye'deki festival geleneği ve dünya festivalleriyle karşılaştırması yapılıyor. Ayrıca Türkiye'deki film festivallerinin (Antalya, İstanbul, Adana) konseptleri, destek kaynakları ve kültürel etkileri ele alınıyor. Son bölümde ise Faysal Soysal'ın yönettiği Dördüncü Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali'nin hedefleri, sloganı ve uluslararası katılım durumu detaylı olarak açıklanıyor.. Röportajda ayrıca kültür transferi, Osmanlı müziğinin kültürel değeri, festivallerin kültürel yapıya katkıları ve pandemi dönemindeki online format gibi konular da tartışılmaktadır. Dostluk Film Festivali'nin "Rol İcabı Değil" sloganıyla Anadolu'nun dostluk örnekliklerini dünyaya tanıtmak ve Türk Kızılay ile birlikte "Kızılay Dostluk Film Festivali" olarak devam etmek istedikleri belirtilmektedir.
1778'de İstanbul Şehzadebaşı'nda doğdu, babası Acemoğlu Hamamı'nın sahibiydi. Çamaşırcı Mektebi'nde ilahicibaşılık yaptı ve Uncuzade'den musiki öğrendi. 1798'de Mevlevi çilesine başladı ve 21 yaşında "Dede" unvanını aldı
17. yüzyıl Osmanlı müziğinin doğu müziğiyle etkileşim sonucu kendi üslubunu yarattığı dönemdir. 18. yüzyıl Osmanlı müziğinin olgunlaşma dönemi olarak bilinir. Musiki kaynaklarının azlığı bu dönemin ayrıntılı araştırılmasını zorunlu kılmıştır
Bu video, bir televizyon sohbet programı formatında olup, sunucu Derya ve çeşitli konuklar arasında geçen bir diyalogu içermektedir. Konuklar arasında Orhan Gökdemir, Cengiz Öz (bir müzik ustası), bir hekim ve belgesel yapımcısı bulunmaktadır.. Program, 6/7 Eylül olaylarının Türkiye'nin kültürel çeşitliliğine etkileri ile başlayıp, Osmanlı'daki müzik geleneği, İzmir'in kültürel zenginliği, meslek seçimi, özellikle doktor ve öğretmenlik mesleğindeki sorunlar gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca yapay zeka teknolojisi, tersane işçilerinde yaşanan kazalar, Ezidiler'in durumu ve sağlık sistemindeki sorunlar gibi toplumsal konular da tartışılmaktadır.. Program boyunca müzik performansları da yer almaktadır; Cengiz Öz zeybek müziği çalarak ve bir ağıt okuyarak katılımcılarla etkileşim kurmaktadır. Derya, bir belgesel projesi hazırladığını ve Ezidi geleneğini anlatmayı amaçladığını belirtmektedir. Program, konukların birlikte şarkı söylemesiyle sona ermektedir.
İsmail Hakkı Özkan 1941'de İstanbul'da doğdu. Çocukluğunda radyodan dinleyerek Türk müziğine bağlandı. Gavsi Baykara'dan ney ve Türk müziği eğitimi aldı. 1967'de konservatuardan mezun olup aynı yıl hoca oldu
İlahinin güftesi 3. Murad veya 4. Murad'a ait olabilir. Bestesi Ali Ufkî Bey tarafından yapılmıştır. Ali Ufkî Bey'in eseri 17. yüzyıldan kalma Mecmua-i Saz ü Söz'de yer almaktadır
Bu video, bir sunucu ve Doç. Dr. Recep Uslu arasında geçen, Türk müzik tarihi ve İslam medeniyeti üzerine kapsamlı bir röportajdır. Doç. Dr. Recep Uslu, Erzurum Atatürk Üniversitesi mezunu olup, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Araştırma Merkezi'nde 10 yıl çalışmış ve İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuvarı'nda öğretim üyeliği yapmıştır.. Röportajda müzik tarihinin doğudan bakış açısıyla değerlendirilmesi, İslam medeniyetinde müzik biliminin gelişimi, Türk müzik tarihi ve ezanın etkisi gibi konular ele alınmaktadır. Video, müzik tarihinin Mezopotamya'dan başlayarak dünya çapında yayıldığı bilgisiyle başlayıp, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki Türk müzik tarihi gelişimine kadar uzanan bir yapıya sahiptir.. Konuşmacılar ayrıca İslam medeniyetinde müzik teorisyenlerinin (Mehmet Ladiki, Farabi, İbn-i Sina, Kindi) çalışmaları, ezanın ve Kur'an okumasının insan üzerindeki etkileri, Karamanlı ekolünün ortaya çıkışı ve Kocaosman'ın Osmanlı'da kültürel bir devrim yarattığı gibi konuları da tartışmaktadır. Video, Türk müzik tarihine kısa bir giriş sunarak, gelecek bölümlerde Osmanlı dönemi müzikine değinileceği belirtilerek sona ermektedir.
Bu video, öğretim görevlisi Doğulu Bilen İşıktaş tarafından sunulan akademik bir konuşmadır. Sunumda Göktanay Hoca ve Mutlu Torun Hoca gibi diğer akademisyenler de yer almaktadır.. Video, Osmanlı'dan Cumhuriyete müzik eğitiminde metot yazımının gelişimini ele almaktadır. Konuşmacı, modernleşme sürecinde geleneksel meşk sisteminin yerini yazılı metotların alması, bu süreçte ortaya çıkan paradokslar ve metodolojinin müzik eğitimi içindeki rolünü anlatmaktadır.. Sunumda Rauf Yekta, Hafız Mehmet Efendi, Ali Salahi Bey, Fahri Kopuz, Suphi Ezgi, Hüseyin Saadettin Arel, Mehmet Akif Ersoy, Şerif Muhittin Targan ve İsmail Hakkı İzmirli gibi önemli müzik şahsiyetlerinin metot yazma çalışmaları ve bu süreçteki değişimler ele alınmaktadır. Ayrıca 1916-1917 yıllarındaki müzik programları, metotların içeriği ve halk müziğinin notasız öğretiminden hakiki nota kullanımına geçiş gibi konular da incelenmektedir.
1633'te İstanbul Yenikapı'da doğdu, önce Buhûrî-zâde sanıyla tanındı. 1648'de IV. Mehmed'in sarayına kâtip olarak girdi. 1665'te Nâbî ile tanışması sonucu Itrî mahlasını aldı. 1676'da esirciler kethüdalığına, 1681'de Enderun musiki muallimine atandı. 1711'de vefat etti, Yenikapı Mevlevîhânesi civarına defnedildi
Bu video, güzel sanatlar çatısı altındaki bir eğitim programıdır. Program, klasik batı müziğinin tarihini kronolojik olarak anlatmaktadır.. Video, müzik tarihinin ortaçağ'dan başlayarak rönesans, barok, klasik, romantik ve modern dönemlere kadar olan gelişimini ele almaktadır. Her dönem için müzik anlayışı, önemli besteciler, kullanılan çalgılar ve müzik formları hakkında bilgiler verilmektedir. Ayrıca Osmanlı döneminde çok sesli müziğin gelişimi ve Türkiye Cumhuriyeti'nde müzik eğitiminin nasıl başladığı da anlatılmaktadır. Video, izleyicilere "Ortaçağ Gotik dönem müzik anlayışı nasıldır?" gibi sorulara yanıt bulabilecekleri bir kaynak niteliğindedir.
Bu video, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları tarafından sunulan, Buhurizade Mustafa İtri Efendi'nin hayatını ve sanatını anlatan bir belgeseldir. Videoda Büşra Ünsal Yetkin Dağı tarafından seslendirilmiş ve Yardımcı Doçent Dr. Nuri Özcan tarafından yazılmış bir metin yer almaktadır.. Video, İtri Efendi'nin 17. yüzyılda İstanbul'da doğumundan 1712'deki vefatına kadar olan hayatını kronolojik olarak anlatmaktadır. İtri'nin şairliği, hattatlığı ve özellikle bestekarlığı üzerinde durulmakta, Türk müziğinin cami, tekke ve klasik alanlarında ayin, nat, durak, tevhid, tekbir, salah, ilahi, peşrev, saz semaisi, kar beste ve semai olmak üzere hemen her formunda bestelediği eserleri detaylı şekilde ele alınmaktadır.. Videoda İtri'nin "Nevakar" adlı eseri, Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın bu eser hakkındaki yorumları, Mevlevi musikisindeki katkıları ve "Saltanatlı Tekbir" gibi dini eserleri incelenmektedir. Ayrıca İtri'nin yaşadığı dönemin kültürel özellikleri, Osmanlı ile Batı müzik kültürleri arasındaki etkileşimler ve onun bestekarlık anlayışının sonraki bestekarlara etkisi hakkında bilgiler sunulmaktadır.
Bu video, Doç. Dr. Fatih Koca ve Dr. Volkan Kopar'ın Türk müziğindeki makamların ezanlarda nasıl kullanıldığını anlattığı bir eğitim içeriğidir. Ayrıca videoda Enderundan yetişen bir hocanın talebesi olan bir Türk müziği uzmanı da yer almaktadır.. Video, Türk müziğindeki yaklaşık 600 makamdan bahsederek başlıyor ve camilerde genellikle hangi makamların tercih edildiğini anlatıyor. Sabah, öğlen, ikindi, akşam ve yatsı ezanlarında hangi makamların kullanıldığı, makamların karakteristik özellikleri ve duygusal etkileri detaylı şekilde açıklanıyor. Ayrıca Osmanlı saraylarında okutulan euzu besmele kalıbı ve Hicaz ile Hicazkar makamları arasındaki benzerlikler ve farklılıklar da ele alınıyor.. Videoda makamların Kur'an okumada ve tekbirlerde nasıl kullanıldığı, Osmanlı dönemindeki makam geleneği ve makamların günlük hayattaki yeri hakkında bilgiler veriliyor. Hicazkar makamının daha coşkulu ve lezzetli olduğu, Arap kariler ve Mustafa İsmail gibi sanatçıların tercih ettiği bir makam olduğu belirtiliyor.
Bu video, bir akademisyen tarafından yapılan, müzik teorisi ve makam kavramı üzerine kapsamlı bir akademik sunumdur. Konuşmacı, uzun bir sunum hazırladığını belirterek izleyicilere sunum sırasında ara verme özgürlüğü sunduğunu ifade etmektedir.. Sunum, müzik teorisinin tarihsel gelişimini, İslam'dan Cumhuriyet'e uzanan müzik teorisi modellerini ve makam kavramının zaman içindeki evrimini incelemektedir. Konuşmacı, müzik teorisinin iki temel eğilimini (dizi merkezli ve ilgi merkezli nazariler) açıklamakta, Osmanlı'da 15. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar gelişen makam modellerini ele almaktadır.. Sunumda ayrıca Pisagorculuk'un müzik anlayışındaki rolü, dörtlü aralıkların önemi, Safiyüddin Safi gibi önemli müzik teorisyenlerinin çalışmaları ve beşli sistemlerin gelişimi detaylı şekilde anlatılmaktadır. Konuşmacı, müzik teorisinin sadece bilimsel bir çalışma değil, aynı zamanda inanç sembolizmini de içeren bir disiplin olduğunu vurgulamakta ve müzik teorisinin sabit ve değişmeyen bir alan olmadığını, farklı teorisyenlerin bu prensipleri farklı şekillerde geliştirdiğini belirtmektedir.
Bu video, bir bayrak kırma etkinliğini gösteren bir içeriktir. Videoda bir baba ve dayı karakterleri yer almaktadır.. Videoda, bayrak kırma etkinliği gerçekleştirilmektedir. Katılımcılar bayrakları kırmakta ve bayrak kıranların sayısı (2700, 2800, 3100, 3200 kişi) belirtilmektedir. Etkinlik sonunda bayrak kıran kişi "vatanı kurtardın" olarak övülmekte ve Osmanlı müziği çalınması önerilmektedir.