Bu video, bir sunucu ve Levent Nazlı adlı konuk arasında geçen bir röportaj formatındadır. Levent Nazlı, avukat, asker, inşaat mühendisi, uzman ve bilişim uzmanı olarak tanıtılmaktadır.. Videoda öncelikle Levent Nazlı'nın avukatlık mesleğinden çıkarılması ve adalet bakanlığının tutumu ele alınmakta, ardından Bylock uygulaması ve ANKOS dilleri ile ilgili terör dosyaları incelenmektedir. Konuşmacı, telefon kayıtları, delil güvenliği, tablolaştırma süreçleri ve hukukun uygulanmasındaki sorunları detaylı olarak değerlendirmektedir.. Videoda ayrıca BTK'nın verdiği cevaplar, ham verilerin işlenmesi, savcılık süreçlerinde yaşanan hatalar ve FETÖ dosyaları hakkında bilgiler verilmektedir. Konuşmacı, hukukun uluslararası standartlara uygun şekilde uygulanması gerektiği ve hukukun etkin bir insan hakları mekanizması olarak işlev görmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Bu video, konuşmacının Bylock tespit değerlendirme tutanağı hakkında bilgi verdiği bir eğitim içeriğidir. Konuşmacı, yazılımcı olduğunu belirterek teknik bilgiler paylaşmaktadır.. Video, Bylock tespit değerlendirme tutanağının doğruluğunu sorgulayan dört temel durumu açıklamaktadır: IP numaraları arasındaki uyumsuzluklar, tarih farklılıkları, saat farklılıkları ve lok dökümündeki giriş hareketleri. Konuşmacı, bu dört durumun tespit değerlendirme tutanağının uydurma olduğunu gösterdiğini ve 2018/87 esas 2018/1462 soru kararında belirtilen eşleştirme koşullarının doğru olması durumunda kişinin Bylock kullanıcısı olarak değerlendirilebileceğini vurgulamaktadır. Ayrıca MIT raporu ile resmi atanmış bilirkişi raporu arasındaki çelişkiler de ele alınmaktadır.
Bu video, çeşitli hukukçuların Bylock uygulaması hakkındaki görüşlerini içeren bir röportaj veya panel formatındadır. Ersan Şen, Murat Akkoç, Alaaddin Varol, Salim Şen ve Ali Çitil gibi hukukçular konuşmacılar arasında yer almaktadır.. Video, Bylock uygulamasının hukuki yasallığı ve delil olarak kullanımı üzerine odaklanmaktadır. Hukukçular, Bylock'un tek başına delil olamayacağını, içeriklerinin incelenmesi gerektiğini ve elde edilme yöntemlerinin hukuka uygun olması gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, Bylock listelerinden çıkarılan kişilerin sayısı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yeni bir liste araştırması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu kararlara olası tepkisi gibi konular da ele alınmaktadır.
Bu video, bir haber programı formatında olup, sunucular Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin Bylock kullanımı nedeniyle terör örgütü üyeliğinden verilen hapis cezalarını yeterli araştırma yapılmadığı gerekçesiyle bozduğunu açıklıyor.. Videoda, Çeçe adlı bir sanığın Bylock kullanıcısı olduğu iddia edilerek silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldığı, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi'nde 7 yıl hapse çarptırıldığı ve sonrasında Yargıtay'ın bu kararı bozduğu anlatılıyor. Yargıtay'ın kararında, BTK ve Emniyet'ten ayrıntılı Bylock tespit ve değerlendirme raporu getirilip değerlendirilmesi gerektiği, ancak yetersiz sorgu tutanağına dayanılarak eksik araştırma ile hüküm verilmesinin yasaya aykırı olduğu belirtiliyor.
Bu video, FETÖ-PYD soruşturması kapsamında düzenlenen bir duruşmayı konu alan bir haber sunumudur. Duruşmada Düzce eski il jandarma komutanı Albay Bilal Güvenir, Mahmut Yıldırım ve Ali Tekin gibi sanıklar yer almaktadır.. Videoda, sanıkların Bylock programına giriş yaptıkları iddiasıyla yargılanması ve duruşmada savunmaları anlatılmaktadır. Albay Bilal Güvenir, Bylock programını hiç görmediğini ve kullanmadığını iddia ederken, diğer sanıklar da benzer savunmalar yapmıştır. Duruşmanın sonunda, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların ise tutuksuz yargılanmasına karar verilmiştir. Bir sonraki dava 20 Ekim 2017 tarihinde görülecektir.
Bu video, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin Samsun'da bir kişiye Bylock nedeniyle verilen hapis cezasını bozduğu haberi sunmaktadır.. Videoda, Bylock kullandığı iddia edilen bir kişinin silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldığı ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi'nin 7 yıl hapis cezası verdiği anlatılmaktadır. Yargıtay'ın kararında, sanığın Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmediği ve yetersiz araştırma yapıldığı gerekçesiyle mahkumiyet kararı bozulduğu belirtilmektedir.
Bu video, bir vatandaş tarafından yapılan kısa bir uyarı içeriğidir. Konuşmacı, ikinci el cihaz alırken dikkat edilmesi gereken önemli bir konuyu paylaşıyor.. Videoda, ikinci el cihaz alırken kapalı kutu cihaz tercih edilmesi veya alınan cihazların orijinal yazılımının atılması gerektiği vurgulanıyor. Konuşmacı, bu cihazların üzerinde zararlı yazılımlar (Bylock gibi) barındırabileceğini ve bu nedenle terör örgütüne yardım edilebileceğini belirtiyor. Ayrıca, gençlerin bu konuda bilinçsiz alımlar yaptığını ve bu konuda halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Bu video, bir konuşmacının Bylock kullanımı ve Yargıtay'ın verdiği karar hakkında görüşlerini paylaştığı bir konuşmadır.. Konuşmacı, Bylock kullananların kesinlikle FETÖ'cü olduğu mantığının yanlış olduğunu ve Yargıtay'ın verdiği kararın hatalı olduğunu belirtiyor. Bylock kullanmanın darbe ile doğrudan ilişkisi olmadığını, telefonlardan habersiz bile Bylock yüklü telefonlar alınabileceğini ve bu durumun bir kişinin darbe ile ilgisi olmadığını gösterdiğini vurguluyor. Ayrıca yüz binlerce insanın Bylock kullandığını ve bunu kesin bir delil olarak kabul etmenin doğru olmadığını ifade ediyor.
Bu video, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) hakkında bilgilendirici bir içeriktir. Video, örgütün yapısı, iletişim yöntemleri ve faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler sunmaktadır.. Video, FETÖ'nün yayılma biçimindeki "imam" kavramından başlayarak, Bylock uygulaması, örgütün hücre evleri (Nur Evleri ve Işık Evleri), "altın nesil" kavramı ve yurt dışına açılma stratejileri gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca örgütün içindeki özel yapı, "hususiler" olarak bilinen kişiler ve polis, asker, MIT ve yargı içindeki deşifre olmamış örgüt mensupları hakkında bilgiler verilmektedir.
Bu video, bir konuşmacının Bylock raporu ve ilgili verilerin hukuki değerlendirmesi hakkında bilgi verdiği bir sunum formatındadır.. Konuşmacı, MIT tarafından hazırlanan Bylock raporunun doğruluğunu sorgulayarak, raporun 26. ve 27. sayfalarında verilerle oynama yapıldığı tespit edildiğini belirtiyor. Raporun 2016 Mayıs ayında elde edilen verilerin 7 ay boyunca MIT tarafından tutulduğu ve daha sonra Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edildiği anlatılıyor. Ayrıca, raporda 215 bin kişilik bir liste olduğu ancak sürekli değişen sayılarla (115 bin, 165 bin, 170 bin, 202 bin, 91 bin) fişleme listesi olarak kullanıldığı ve bu verilerin delil niteliğinin hukuken mümkün olmadığı vurgulanıyor.
Bu video, Yargıtay'ın iki farklı kararını açıklayan bir bilgilendirme içeriğidir.. Videoda, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin Bylock uygulamasının örgüt üyeliğinin delili sayılabilmesi için sadece telefonda bulunmasının yeterli olmadığını, kullanımın da ispatlanması gerektiğini vurgulayan bir kararı ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi'nin verdiği mahkumiyet kararına bakan Yargıtay'ın, KHK ile kapatılan bir özel okula kişinin çocuğunu göndermesinin örgütsel faaliyet kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirttiği bir kararı açıklanmaktadır.
Bu video, Bylock uygulaması ile ilgili hukuki süreçleri ve beraat kararlarını ele alan bir haber veya analiz programıdır. Profesör Dr. Emre Kongar gibi hukuk uzmanlarının görüşleri de paylaşılmaktadır.. Video, 15 Temmuz sonrası binlerce hukuksuz tutuklamaya gerekçe yapılan Bylock davalarında Ankara'da verilen ilk beraat kararı üzerine odaklanmaktadır. Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 2018'de verdiği kararlar, Bylock kullanıcılarının sadece telefonlarında uygulamanın bulunmasıyla suçlanamayacağı ve mesaj içeriklerinin de değerlendirilmesi gerektiği yönündeki değerlendirmeleri anlatılmaktadır. Ayrıca, Bylock listelerinin zaman içinde nasıl değiştiği, BTK ve MIT raporlarındaki sahtecilik iddiaları ve bu süreçte görevden alınan yargı üyeleri hakkında bilgiler verilmektedir.
Bu videoda bir konuşmacı, Bylock delili konusunda eleştiri yapıyor. Konuşmacı, Erzurum'da müdafaa ettiği bir kişinin Bylock delili kullandığını iddia ettiğini belirtiyor.. Konuşmacı, Bylock'u bulundurmak başlı başına suç olmadığını, ancak kullanmak suç olduğunu vurguluyor. 12.000 kişinin Bylock delili nedeniyle tutuklandığını belirterek, bu durumun "delilik" olduğunu ifade ediyor. Konuşmacı, Bylock'ta ne yapıldığını sorguluyor ve terör örgütü olarak nitelendirilen bu grupla ilgili yanlışlıklar olduğunu savunuyor.
Bu video, bir tartışma formatında olup konuşmacılar arasında Pınar adında bir kişi ve diğer konuşmacılar bulunmaktadır.. Videoda Bylock uygulamasının Yargıtay'ın 16. Ceza Dairesi kararıyla delil kabul edilip edilmediği konusu ele alınmaktadır. Konuşmacılar, Bylock'un 15 Temmuz'dan önce indirildiği ve bu tarihlerde suç olmadığı için, daha sonra suç olarak kabul edilmesinin adil yargılanma hakkı ihlali olduğunu tartışmaktadır. Ayrıca, suç ihdası için bir şeyin kanun olması veya kanun çıktıktan sonra bile bile yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.