YunusEmre

Yunus Emre'nin "Ey Sözlerin Aslın Bilen" şiiri, sözlerin kaynağını ve anlamını sorgulayan bir temayı işler. Şiirde geçen bazı dizeler ve anlamları: Sözün kökeni: "İy sözlerün aslın bilen gel de bu söz kandan gelir" (Sözlerin aslını bilen, gel de bu söz nereden gelir). Anlamı anlamayan: "Söz aslını anlamayan sanır bu söz benden gelir" (Sözün aslını anlamayan, bu sözün benden geldiğini sanır). Sözün etkisi: "Söz kılar kayguyu şad, söz kılar bilişi yad" (Söz, kaygıyı sevindirir, bilişi yabancılaştırır). Horluk ve izzet: "Eğer horluk eğer izzet her kişiye sözden gelir" (Horluk da izzet de herkese sözden gelir). Şiirde ayrıca, sözlerin ilahi bir kaynaktan geldiği ve maddi dünyadan bağımsız olduğu vurgulanır.

"Bezirgânım metaım çok, alana satmaya geldim" ifadesi, Yunus Emre'nin "Gönüller Yapmaya Geldim" ilahisinden bir dizedir. Bu dize, şu şekilde açıklanabilir: Bezirgân. Meta. Dolayısıyla dize, "Ben bir tüccarım ve satacak çok malım var, onu almak isteyene satmaya geldim" anlamına gelir. Ancak dizede bir tezat da vardır: Tüccar olmasına rağmen satılacak bir malı olmadığını, satılacak şeyleri olduğunu ilan etmektedir. Bu "şeyler" ise "ben gelmedim dâvî için, benim işim sevi için" dizesinde açıklandığı üzere sevgi ve aşk gibi soyut kavramlardır. Dolayısıyla dize, "Ben kavga için gelmedim, benim işim sevgi için; dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim" şeklinde de yorumlanabilir.

"Çok para haramsız, çok laf yalansız olmaz" sözü, Yunus Emre'ye aittir. Ayrıca, bu söz Komünist İmam adlı kitapta da yer almaktadır.

Yunus Emre Enstitüsü'nün düzenlediği "Tohum Dil Türkçe Sergisi", 15-29 Kasım 2024 tarihleri arasında Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Divan Salonu zemin katında ziyaretçilerini beklemektedir. Adres: Hacı Bayram Mahallesi Atatürk Bulvarı No: 11, 06050 Ulus, Ankara.

"Çiçeklerle hoş geçin, balı incitme gönül" dizeleri, Yunus Emre'ye değil, 1957 doğumlu şair, yazar ve öğretmen Bestami Yazgan'a aittir. Bu dizeler, aynı zamanda Bestami Yazgan'ın "Gülü İncitme Gönül" adlı şiirinin bir parçasıdır.

Yunus Emre Aşkın Sesi filmi, jetfilmizle.ltd sitesinden izlenebilir. Ayrıca, Yunus Emre'nin hayatını anlatan "Yunus Emre: Aşkın Yolculuğu" dizisinin bölümleri, trt1.com.tr ve diyanet.tv sitelerinde mevcuttur.

Yunus Emre 37. bölümün neden olmadığına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Yunus Emre dizisinin 37. bölümüne aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: trt1.com.tr; youtube.com; diyanet.tv.

Yunus Emre dizisinin 4. sezonu bulunmamaktadır. Mevcut bilgiler itibarıyla, Yunus Emre dizisinin bölümleri aşağıdaki platformlarda izlenebilir: TRT1. YouTube. Diyanet TV. tabii. JustWatch sitesine göre ise, Yunus Emre: Aşkın Yolculuğu dizisinin bölümleri için çevrimiçi izleme seçeneği bulunmamaktadır.

Yunus Emre'nin hangi makamda müzik söylediğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Yunus Emre'nin şiirlerinin Türk tasavvuf müziği repertuarının önemli bir kısmını oluşturduğu ve bu şiirlerin 15 farklı usûlde ve 42 farklı makamda bestelendiği bilinmektedir. Yunus Emre'nin şiirlerinin bestelendiği makamlardan bazıları şunlardır: Uşşâk; Hüseynî; Rast; Sabâ.

Yunus Emre'nin "Kördüğüm" şiiri hakkında doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Yunus Emre'nin genel şiirlerinde işlediği temalar dikkate alındığında, şiirlerinin genellikle Tanrı aşkı, kavuşma özlemi ve insanın iç dünyası gibi konuları ele aldığı söylenebilir. Yunus Emre'nin şiirlerinde ayrıca, nefisle mücadele, arınma ve tam bir teslimiyet gibi tasavvufi unsurlar da öne çıkar.

Yunus Emre, 13. yüzyılın ikinci yarısı ile 14. yüzyılın başlarında yaşamış bir şairdir. Tam doğum tarihi bilinmemekle birlikte, 1240 yılında doğduğu ve 1320 yılında vefat ettiği kabul edilmektedir.

"Kime göre neye göre ben bilmem" ifadesi hakkında doğrudan bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "kime göre neye göre" ifadesi, bir değerlendirme veya karşılaştırma yaparken kullanılan bir söz öbeğidir. Ayrıca, "Kime Göre Ben Neyim" adında, bireyin kendini nasıl algıladığını ve başkalarının gözünde nasıl görüldüğünü ortaya çıkarmayı amaçlayan bir envanter de bulunmaktadır.

"Şol Cennetin Irmakları" şiirinin sözleri, Anadolu mutasavvıfı ve halk şairi Yunus Emre'ye aittir.

Yunus Emre 33. bölümde Candaroğlu Argun Bey, konak yaptırmak için değirmenin sahibi Fettah Ağa'yı ikna etmeye çalışır ancak başarılı olamaz. Bu arada, Molla Kasım, dergâha zarar vereceğinden şüphelendiği Âdem'i takip etmeye devam eder. İsmail, Yunus'a adil davranmadığı için kırgındır ve düşüncelerini söyler.

Yunus Emre'nin "Çıktım Erik Dalına" şiiri, tasavvufi ve sembolik bir anlatımla çeşitli kavramları işler: Erik: Şeriat, zahiri bilgiyi temsil eder. Üzüm: Tarikat, bâtıni bilgiyi ifade eder. Ceviz (Koz): Hakikat, öz bilgiyi simgeler. Şiirde, bir kişinin şeriattan giderek tarikat veya hakikat yoluna ulaşmaya çalışmasının yanlış olduğu, her birinin ayrı yöntemler gerektirdiği anlatılır. Şiirde ayrıca, erenler meclisine katılmanın ve bu meclislerde yapılan sohbetlere katılmanın önemi de işlenir. Bu yorumlar, şiirin sembolik ve tasavvufi yapısına dayanan yorumlardır; şiirin seküler bir kültürle okunduğunda felsefi bir derinliğe sahip olduğu ve taşıdığı sembollerin dini değil, edebi ve estetik değerler içinde çözümlenmeye elverişli olduğu da belirtilmektedir.

Yunus Emre'nin 13. yüzyıl şairi olarak kabul edilmesinin birkaç nedeni vardır: Doğum ve yaşam dönemi: Risâletü’n-Nüshıyye adlı eserindeki tarih düşürme mısralarına dayanarak, 13. yüzyılın ortasında doğduğu ve 14. yüzyılın ilk çeyreğinde öldüğü düşünülmektedir. Dil ve üslup: Yunus Emre, Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü olarak kabul edilir. Etkisi: 13. yüzyılda, başta Mevlana olmak üzere âlim ve mutasavvıflar Farsça yazarken, Yunus Emre'nin Türkçeyi tercih etmesi, Anadolu'da Türkçenin gelişmesine önemli katkı sağlamıştır. Eserleri: Divan ve Risâletü'n-Nushiyye gibi önemli eserleri, 13. yüzyıl Türk edebiyatının en önemli metinleri arasında yer alır.

Yunus Emre'nin "Dolaştım Dünyayı" şiirinin konusu, ilahi aşk ve bu aşkın verdiği coşku ve heyecandır. Şiirde, insanın içindeki kötülük ve yokluk öğelerinden kurtulmak için Allah aşkıyla yanması gerektiği, bu aşkın bir yaşama biçimi haline geldiği ve geceyi gündüzü doldurduğu ifade edilir.

Çıktım Erik Dalına, Yunus Emre'nin bir şiirinin üç farklı şerhini içerir ve bu şerhler, şiirdeki mecaz ve sembollerin yorumlarıyla Yunus Emre'nin düşünüş tarzına yeni bakış açıları sunar. Şiirde geçen semboller ve anlamları: Erik: Zahiri (dış) bilgiyi temsil eder. Üzüm: Bâtıni (iç) bilgiyi temsil eder. Ceviz (koz): Hakikat bilgisini temsil eder. Bu bağlamda şiir, bir insanın şeriattan giderek tarikatla veya tarikattan yürüyerek marifet ve hakikate ulaşamayacağını; bunların her birinin ayrı yollar ve yöntemler istediğini anlatır. Şerhleri yapan üç önemli isim: Mısrî; Bursevî; Şeyhzâde.

"Aşkın Aldı Benden Beni" ilahisi, 13. yüzyıl tekke şiirinin önemli şairlerinden Yunus Emre'ye aittir. İlahinin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Şair, Allah aşkıyla yanıp tutuştuğunu ve kendinden geçtiğini ifade eder; tek ihtiyacının Allah ve sevgisi olduğunu, başka hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını söyler. Dünya malına değer vermediğini, zenginlik ve fakirliği Allah aşkına tercih ettiğini dile getirir. İlahi aşk şarabından içmek istediğini ve bu aşktan Mecnun gibi dağlara düşeceğini belirtir. Herkesin farklı istekleri olduğunu, ancak kendisi için önemli olanın sadece Allah'a kavuşmak olduğunu ifade eder. İlahi, tasavvufun en belirgin özelliği olan Allah aşkı temasını işler.

Yunus Emre dizisinin 3. bölümünün neden olmadığına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Yunus Emre dizisinin bölümlerine şu sitelerden ulaşılabilir: trt1.com.tr. diyanet.tv. diziizle.tel.