YoğunBakım

Yoğun bakımda hasta yakınları, hastanın sağlık durumu ve hastane kurallarına göre belirlenen saatlerde ziyaret edebilirler. Genel olarak, sadece birinci derece yakınların sınırlı bir sürede ziyaret etmesine izin verilir.

Yoğun bakımdaki bir hastanın ölme nedenleri çeşitli olabilir: 1. Solunum Bozukluğu: Hastanın solunum cihazına bağlı olması ve solunumun bozulması, oksijen seviyesinin düşerek durumun kötüleşmesine yol açar. 2. Kan Basıncı Düşüklüğü: Kan basıncının düşmesi, kalp krizi veya inme gibi ciddi problemlerin habercisi olabilir. 3. Kalp Atışı Hızı: Kalp atış hızının normalden yüksek veya düşük olması, hastanın genel sağlık durumunu olumsuz etkiler. 4. Bilinç Kaybı: Beyne oksijen gitmemesi sonucu oluşur ve acil müdahale gerektirir. 5. Çoklu Organ Yetmezliği: Kritik komplikasyonların gelişmesi, organların yeterli fonksiyon gösterememesi ve yaşamsal fonksiyonların sürdürülememesi. Bu belirtiler, yoğun bakımdaki sağlık personeli tarafından sürekli takip edilir ve gerekli müdahaleler yapılır.

Precedex (dexmedetomidine), iki ana amaçla kullanılan bir ilaçtır: 1. Yoğun Bakım Sedasyonu: Yetişkin hastaların yoğun bakım ünitesinde sakinleştirilmesi ve uyutulması için kullanılır, özellikle ventilatör (solunum makinesi) kullanırken. 2. Prosedürel Sedasyon: Ameliyat öncesi veya sırasında, hastanın uykuda ve sakin olması gereken durumlarda kullanılır. Ayrıca, alkol yoksunluğu semptomlarının yönetiminde de etkili olduğu belirtilmiştir. Precedex kullanmadan önce, hastanın genel sağlık durumu ve diğer ilaçları göz önünde bulundurularak bir doktora danışılmalıdır.

Yoğun bakımda hastanın döndürülmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Solunum Fonksiyonlarının İyileştirilmesi: Döndürme, akciğerlerin etkilenmiş bölgesindeki sekresyonların etkin bir şekilde drene edilmesini sağlar, bu da solunum işini azaltır ve oksijen transportunu optimize eder. 2. Kan Dolaşımının Artırılması: Pozisyon değişikliği, kalp üzerindeki yükü minimize eder ve vücut sıvılarının normal dağılımını sağlar. 3. Basınç Yaralarının Önlenmesi: Uzun süreli immobilizasyonun neden olduğu yatak yaralarının oluşumunu engellemek için hastanın düzenli olarak döndürülmesi gereklidir.

Pandemi döneminde en çok çalışan doktorlar arasında genel olarak tüm branşlardan hekimler yer aldı. Özellikle acil servis, yoğun bakım ve pandemi hastanelerinde görev yapan asistan hekimler, uzmanlık eğitimleri aldıkları dal fark etmeksizin ön saflarda yer aldılar. Ayrıca, hemşireler de pandemi döneminde yoğun bir şekilde çalıştı ve en çok etkilenen sağlık çalışanları arasında yer aldılar.

BIS monitörü (Bispectral Index monitörü), anestezi ve yoğun bakım ortamlarında hastanın bilinç seviyesini gerçek zamanlı olarak izlemek için kullanılan bir tıbbi cihazdır. Çalışma prensibi: 1. EEG sinyali: Hastanın alnına yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla beyin dalgalarını kaydeder. 2. Frequency analizi: EEG dalga formunu bileşen frekanslarına ayırır ve bu frekansları analiz eder. 3. Algoritmik çıktı: EEG verileri ve frequency analiz sonuçlarını birleştirerek 0 ile 100 arasında bir sayısal indeks (BIS skoru) üretir. Kullanım amaçları: - Anestezik dozajın optimize edilmesi. - İntraoperatif farkındalığın azaltılması. - Postoperatif komplikasyonların ve iyileşme süresinin azaltılması.

3. basamak yoğun bakım, hayati tehlikesi yüksek, en ağır hastaların takip ve tedavi edildiği bölümdür. 3. basamak yoğun bakım ünitelerinin özellikleri: Hasta durumu. Gereksinimler. Uygulanan tedaviler.

Bispektral indeks (BİS) şu durumlarda kullanılır: 1. Anestezi sırasında: Hastanın beyin aktivitesini izleyerek bilinç düzeyini değerlendirmek ve anestezi derinliğini ayarlamak için. 2. Cerrahi ve yoğun bakım uygulamalarında: Anestezik ajanların titrasyonu ile daha güvenli ve bireyselleştirilmiş doz kullanımı için. 3. Postoperatif dönemde: Anestezik ajan tüketimini azaltarak daha kaliteli anestezi ve analjezi sağlamak amacıyla. BİS, EEG desenlerini analiz ederek 0 (derin anestezi) ile 100 (tamamen uyanık) arasında bir indeks üretir.

Bebekler, aşağıdaki durumlarda yoğun bakıma alınabilir: 1. Prematüre Doğum: 37 haftadan önce doğan bebekler, organları tam gelişmediği için özel bakıma ihtiyaç duyar. 2. Solunum Problemleri: Doğum sırasında oksijen yetersizliği veya akciğerlerin tam gelişmemiş olması. 3. Düşük Doğum Ağırlığı: 2500 gramın altında doğan bebekler, vücut ısılarını korumakta ve yeterince beslenmekte zorluk yaşayabilir. 4. Enfeksiyonlar: Doğum öncesi, doğum sırası veya doğum sonrası gelişen enfeksiyonlar. 5. Doğumsal Anomaliler: Kalp, böbrek, beyin gibi hayati organlarda doğuştan gelen problemler. 6. Sarılık: Kandaki bilirubin seviyesinin yükselmesi sonucu ortaya çıkan sarılık. 7. Doğum Travmaları: Zor doğumlar sırasında meydana gelen kafa travması, kırık kemikler veya sinir hasarı. Bu durumlar, bebeğin sağlık durumuna ve ihtiyaçlarına göre bireysel olarak değerlendirilir.

Intensive Care Unit (ICU), yani Yoğun Bakım Ünitesi, kritik derecede hasta veya yaralı hastalara ileri tıbbi bakım ve sürekli izleme sağlar. ICU'nun yaptığı işler şunlardır: - 24/7 izleme: Hastaların hayati belirtileri (kalp atış hızı, kan basıncı, oksijen seviyeleri) sürekli olarak takip edilir. - Gelişmiş yaşam desteği: Ventilatörler, kalp monitörleri ve diyaliz makineleri gibi ekipmanlarla solunum, kalp ve diğer organlara destek sağlanır. - Acil müdahale: Kompleks tıbbi acil durumlara hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilir. - Özelleştirilmiş tedavi planları: Her hasta için durumuna göre bireyselleştirilmiş tedavi planları oluşturulur. ICU, genellikle standart hastane koğuşlarından daha yüksek maliyetlidir, ancak ciddi tıbbi durumlarda hayatta kalma ve iyileşme şansını artırmak için gereklidir.

Fallot tetralojisi nedeniyle ameliyat olan bir hastanın yoğun bakımda kalma süresi, 40 güne kadar uzayabilir. Bu süre, hastanın ameliyat sonrası kalp fonksiyonlarının düzelmesi ve komplikasyonların yönetilmesi için gereklidir.

"Olgularla Yoğun Bakım" kitabı 456 sayfadan oluşmaktadır.

Yenidoğan yoğun bakım kuvözünün sıcaklığı 22-28°C arasında olmalıdır.

Yoğun bakımda yatan bir hasta uyandığında yapılması gerekenler şunlardır: 1. Psikolojik Destek: Hasta, uyandığında kafası karışık ve korkmuş hissedebilir. 2. Cihazların Varlığının Farkında Olma: Hasta, vücudundaki tüp ve cihazların varlığını hissedebilir ve bu durum rahatsızlık verebilir. Cihazların ne işe yaradığını ve neden gerekli olduğunu açıklamak faydalı olabilir. 3. Uyku Düzenine Dikkat: Dinlendirici bir uyku, hastanın iyileşme sürecini hızlandırabilir. Uyku düzenine dikkat etmek ve rahat bir uyku ortamı oluşturmak önerilir. 4. Doktor Kontrolü: Hastanın durumu, yoğun bakım hekimleri tarafından sürekli olarak takip edilir ve gerekli müdahaleler yapılır. Doktor, hastanın genel durumu hakkında bilgi verebilir ve gerekli tedavileri başlatabilir.

Evet, yoğun bakımda yatan bir kedi iyileşebilir. Yoğun bakım ünitesinde kedilere, uzman veteriner hekimler tarafından 24 saat boyunca solunum desteği, sıvı tedavisi, ilaç uygulamaları ve kan transfüzyonu gibi yaşam destekleyici tedaviler uygulanır. Kedinin iyileşme şansı, yoğun bakım ünitesinin özel ekipmanları ve sürekli izleme sistemleri sayesinde artar.

Anestezi bölümü, cerrahi işlemlerin gerçekleştirildiği tüm polikliniklere bakar. Bu polikliniklerden bazıları şunlardır: Genel Cerrahi; Beyin ve Sinir Cerrahisi; Çocuk Cerrahisi; Kadın Hastalıkları ve Doğum; Ortopedi; Göğüs Cerrahisi; Kalp ve Damar Cerrahisi; Kulak Burun Boğaz; Üroloji; Plastik Cerrahi. Ayrıca, anestezi bölümü girişimsel radyoloji, gastroenterolojik girişimler ve tüp bebek tedavisi gibi alanlarda da gerekli anestezi işlemlerini uygular.

Yoğun bakım hemşireliği, yüksek stres seviyesi ve duygusal yük nedeniyle zor bir meslek olarak kabul edilir. Bu işin zorlukları arasında: Uzun ve yorucu çalışma saatleri. Teknolojik zorluklar. Hastaların durumlarının hızlı değişimi. Ancak, yoğun bakım hemşireleri, kritik durumdaki hastalara umut ve şefkat sunarak anlamlı bir iş yaptıklarını düşünürler.

Yoğun bakıma alınan hastaya uygulanan fizik tedavi, yoğun bakım sonrası fizyoterapi ve rehabilitasyon olarak adlandırılır. Bu tedavi süreci şu uygulamaları içerir: 1. Pozisyonlamalar: Akciğer hacminin azalmasını önlemek için periyodik olarak yapılan pozisyonlamalar. 2. Solunum Egzersizleri: Yapay havayolu takıldıysa, çıkarıldıktan sonra yaşanabilecek sağlık problemlerini önlemek için bölgesel solunum egzersizleri. 3. Solunum Egzersiz Cihazı Kullanımı: Solunum egzersiz cihazlarının kullanımının öğretilmesi. 4. Havayolu Temizleme Teknikleri Eğitimi: Havayollarında balgam birikimini önlemek için eğitim. 5. Eklem Hareketleri: Hastanın durumuna göre aktif veya pasif eklem hareketi egzersizleri. 6. Kas Kuvvetlendirme Egzersizleri: Kas kuvvetlendirme ve güçlendirme egzersizleri. Bu tedavi süreci, hastanın kas gücünü, solunum kapasitesini ve hareket yeteneğini geri kazanmasını amaçlar.

Yoğun bakımda sedasyon protokolü, hastaların anksiyete, ajitasyon ve ağrısını azaltmak, tedavi süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla uygulanan bir dizi stratejiyi içerir. Bu protokolde yer alan bazı uygulamalar: İlaç kullanımı: Sedatif ilaçlar (opioidler, propofol gibi) kullanılarak santral sinir sisteminin baskılanması. Hasta takibi: Sedasyon seviyesinin sürekli ve etkili bir yöntemle değerlendirilmesi, gerekirse doz ayarlaması yapılması. Hemşire kontrollü uygulamalar: Sedasyon ve ağrı kontrolünün hemşire tarafından yönetilmesi, bu sayede uygulanan sedatif ve analjezik dozlarının azaltılması. Ek tedaviler: Fizyoterapi, masaj, hastanın yeterli içecek ve yiyecek alması, sıcak tutulması gibi destekleyici tedaviler. Sedasyon protokollerinin amacı, hastanın konforunu sağlamak ve tedavinin etkinliğini artırmaktır.

Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi'nde 114 yataklı yoğun bakım ünitesi bulunmaktadır.