Vicdan

"Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır" sözü, Mustafa Kemal Atatürk'e aittir.

"Kantar" şiirinin konusu, farklı bağlamlarda çeşitli temaları içerebilir: Mahmut Nedim Amcaoğlu'nun "Kantar" şiiri, toplumsal eleştiri ve bireysel varoluşun zorlukları üzerine bir eserdir. Orhan Kemal'in "Kantar Başından Şiirler", fabrika ortamında geçen ve işçi sınıfının yaşadığı zorlukları, maddi kaygıları ve sosyal eşitsizlikleri ele alır. Anonim "Bir Elinde Kantar", Ankara türküleri arasında yer alır ve içeriği hakkında spesifik bir bilgi bulunmamaktadır.

Rüyada yapılan suçun açığa çıkmasının ne anlama geldiğine dair farklı yorumlar bulunmaktadır: Olumlu yorumlar. Olumsuz yorumlar. Rüya tabirleri bilimsel temellere dayanmaz.

"Eyvah! Kötü Bir Şey Olacak", endişe problemlerinde "evham" ve "vicdan" kavramlarının etkisini ele alır. Kitapta işlenen bazı konular: Evhamı ortaya çıkaran düşünce kalıpları; Vicdan karşısında sınırları koruma teknikleri; Adaleti Sindirme kavramı. Kitap, yaşam boyu sürebilen endişe sorunlarını sağlıklı bir şekilde çözmek için ipuçları ve kendi kendine uygulanabilecek öneriler sunar.

"Vicdanı kadar yaşamak" ifadesi, vicdanın rehberliğinde, ahlaki ve etik değerlere uygun bir şekilde yaşamak anlamına gelir. Vicdan, bireyin içsel ahlaki pusulasıdır ve doğru ile yanlış arasındaki farkı belirlemesine, eylemlerinin sonuçlarını değerlendirmesine yardımcı olur. Vicdanın rehberliğinde yaşamak, bireyin içsel huzura ve tatmin duygusuna ulaşmasını sağlar.

Adabımuaşeret bağlamında vicdan, kişinin toplum içinde ve insanlara karşı nasıl davranması gerektiğini öğreten ahlaki kriterleri ifade eder. Emanet ise, adabımuaşeret kurallarından biri olarak, bir kişiye verilmiş bir sırrın veya eşyanın, o kişi tarafından başkasına söylenmemesi veya geciktirilmeden yerine teslim edilmesi anlamına gelir. Ayrıca, Kur'an ve sünnet çizgisinde ahlaki donanıma sahip olup toplumda İslam ahlakının yaşanması, faziletli bir toplumun gereğinin yerine getirilmesi de adabımuaşeret kapsamında değerlendirilir.

The Restless Conscience: Resistance to Hitler Within Germany 1933-1945 belgeseli, Hava Kohav Beller tarafından yönetilmiş olup, Hitler’in Almanya’sındaki Nazi karşıtı direniş hareketini ve führer’i iktidardan uzaklaştırmak için yapılan sayısız başarısız girişimi konu alır. 1944 yılında, en az 170 Alman vatandaşı, Adolf Hitler'i öldürme girişimine katılanlar olarak yargılanıp suçlu bulunmuştur. Belgesel, Almanya'daki anti-Nazi hareketini araştırarak, Avrupa direnişinin genellikle göz ardı edilen bir unsuru olan Adolf Hitler ve takipçilerine karşı kendi ülkesinde ortaya çıkan muhalefeti inceler. Belgeselin diğer bazı özellikleri şunlardır: Orijinal adı. Kategori. Film dili. Film kalitesi. Süre. Ülke.

Vicdan dizisinin yapımcıları şunlardır: Cengiz Deveci; Ömer Durak. Dizinin yapımcılığını Elizi Film üstlenmiştir.

Vicdan ile ilgili bazı özlü sözler: "Vicdan, insanın içindeki adalet duygusudur". "Vicdan, ruhun yansımasıdır". "Vicdan susmaz, susturulamaz". "Vicdan, insanın tek gerçek dostudur". "Vicdanı tertemizdi zira onu hiç kullanmamıştı". "Çıkar konuşunca vicdan susar". "Vicdan, adaletin en iyi vekilidir". "Vicdan azabı, insanın içinde bir cehennemdir". "Vicdan, içinizden geçen 'başkası bakıyor olabilir' sesidir". "Vicdan, insanın kendi niyeti veya davranışları hakkında kendi ahlaki değerlerini temel alarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliğidir".

"Herkes vicdanı kadar" ifadesinin anlamı, "Herkesin polisi kendi vicdanıdır" sloganıyla ilişkilidir. Tam hali şu şekildedir: "Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır".

Vicdanın dört unsuru şunlardır: 1. İrade. 2. Zihin. 3. His. 4. Latîfe-i Rabbâniye. Bu unsurlar, aynı zamanda ruhun dört duyusu olarak da kabul edilir.

"Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır" sözü, Harper Lee'nin "Bülbülü Öldürmek" adlı eserinden bir alıntıdır. Bu söz, çoğunluğun düşüncesinin her zaman doğru olmayabileceği ve vicdanın her zaman doğruyu fısıldayacağı anlamına gelir.

"Vicdan insanın kusurlarını gösterir" ifadesi, vicdanın kişinin kendi davranışlarını ahlaki değerlere göre değerlendirip, iyi ve kötü arasındaki farkı ortaya koyduğunu ifade eder. Vicdan, insanın kusurlarını gösterdiğinde, kişi kendini affetmediği sürece Allah da onu affetmez. Vicdanın cezalandırması pişmanlık, ıztırap, azarlama, aşağılama, suçluluk duygusu ve kendinden nefret etme şeklinde kendisini gösterirken; ödüllendirmesi ise sevinç, genişlik, tatmin, haz ve huzur duyma şeklindedir.

"Büyük Buluşma - Kız Evlat" dizisi, ölümlerinin ardından insanların vicdanlarının yansıması olan Amil ile karşılaştıkları Ferah Kapısı adlı mekanı konu alır. Dizide, Amil, insanlara dünya yaşamında yaptıkları hataları ve iyilikleri hatırlatır ve onlara sorular sorar.

Rüyada yanlış yaptığını anlamak ve pişman olmak, kişinin vicdanını ve içsel çatışmalarını yansıtan bir rüya olarak yorumlanır. Bu rüya, değişim ve kendini düzeltme arzusu ile birlikte tövbe ve affetme isteğini temsil eder. Diğer bir yoruma göre, rüyada pişmanlık duymak, kişinin gerçek hayatındaki hata veya yanlışlar sebebiyle hissettiği üzüntü ve kederi ifade eder.

"Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim" sözü, Harper Lee'nin "Bülbülü Öldürmek" kitabında yer alan bir alıntıdır. Bu söz, insanın kendi vicdanına ve değerlerine sadık kalması gerektiğini ifade eder.

“Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır” sözü Harper Lee'ye aittir.

Vicdan, adalet ve hakikat arasında sıkı bir ilişki vardır: 1. Adalet ve Vicdan: Adalet, bireyin hak ettiği ödül veya cezayla karşılaşması durumudur ve bu, kişinin içsel ahlak ve vicdanıyla belirlenir. 2. Hakikat ve Adalet: Hakikat, farklı bireyleri ve kurumları ortak bir anlayışta buluşturur. Dolayısıyla, adaletin olmadığı yerde hakikat de anlamını yitirir. 3. Toplumsal Bağlam: Toplumda adalet, ahlak ve vicdanın kabulü, toplumsal sözleşmenin temelini oluşturur ve toplumun bir arada kalmasını sağlar.

Vicdan azabıyla Nefs-i Levvame mertebesine ulaşılır. Nefs-i Levvame, kişinin yaptığı hataların farkına varmaya başladığı, ancak henüz nefsin etkisinden tamamen kurtulamadığı aşamadır.

Vicdan ve merhamet farklı kavramlardır, ancak birbirleriyle ilişkilidirler. Vicdan, kişinin kendi eylemleri hakkında ahlaki bir değerlendirme yapmasını sağlayan içsel bir rehberdir. Merhamet ise başkalarının acılarına veya zorluklarına karşı duyulan şefkat ve yardım etme isteğidir. Özetle, vicdan kişinin kendi iç hesaplaşmalarıyla ilgiliyken, merhamet dışa dönük bir duygudur ve başkalarına yönelik iyilik yapma dürtüsünü ifade eder.