TüzelKişiler

Evet, tüzel kişiler araç ruhsatı alabilir. Araçların tescil işlemleri, tüzel kişilerin kanuni temsilcileri veya yetkilendirilen kişiler tarafından yapılabilir.

İmza sirküleri, tüzel kişiler (şirketler, kurumlar) tarafından alınır. İmza tescil beyannamesi ise gerçek kişiler tarafından alınır. İmza sirküleri genellikle şirket yetkilileri, imza yetkisi verilen çalışanlar ve vekaletname ile yetkilendirilmiş kişiler tarafından kullanılır.

Evet, dernek için ikametgah yeterlidir, çünkü derneklerin tüzel kişilerin işlemlerinin yapıldığı ve devlet kayıtlarında bulunan yerin konumu, ikametgah olarak kabul edilir. Ancak, dernek merkezinin kütükte mesken olarak gösterilen yerlerde bulunması durumunda, kat malikleri kurulunun oybirliği ile alacağı karar örneği (muvafakatname) gereklidir. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet binaları ve müştemilatı, 5072 sayılı Dernekler ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları İle İlişkilerine Dair Kanun kapsamında olduğundan, bu yerler dernek adresi olarak kullanılamaz.

Vakfa bağış yapabilecek kişiler: Gerçek kişiler. Tüzel kişiler. Bağış, vasiyetname ile ölüme bağlı tasarruf şeklinde veya kişinin sağlığında gerçekleştirilebilir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK) Madde 10'a göre kanuni temsilcilerin ödevi, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevleri yerine getirmektir. Bu ödevler şunlardır: kanuni temsilcileri; tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenler; varsa bunların temsilcileri. Kanuni temsilciler, bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklardan sorumlu tutulurlar.

Tüzel bankacılık şubesi, işletmelerin bankacılık ihtiyaçlarını karşılar. Bu şubeler, aşağıdaki işlemleri yürütür: Para transferleri ve çek-senet işlemleri. Ticari krediler ve mevduat hesapları. Maaş ödemeleri. Kambiyo işlemleri. Yatırım danışmanlığı ve aracılık hizmetleri. Sigorta işlemleri. Ayrıca, işletmelerin talebi üzerine vadesiz hesaplara bağlı kredili mevduat hesapları açarak, hesapta yeterli para olmadığında ek limit sağlar.

Bir senedin geçerli olması için tek imza yeterlidir. Senette iki imza bulunması, senedin geçerliliğini etkilemez; olumlu ya da olumsuz bir durum yaratmaz.

Tüzel kişiler için elektrik faturası kesme süreci, aşağıdaki adımları içerir: 1. Perakende Satış Sözleşmesi: Tüzel kişi, ilgili görevli tedarik şirketine yazılı veya şirketin kurumsal iletişim kanalları ya da e-Devlet kapısı aracılığıyla başvuruda bulunur. 2. Bilgi ve Belgeler: Başvuru sırasında kimlik fotokopisi, tapu veya kira sözleşmesi gibi belgeler sunulur. 3. Faturalandırma: Fatura, ikili anlaşma koşullarına göre düzenlenir ve anlaşma dâhilinde belirlenen fiyatlar ile ödeme koşulları geçerli olur. 4. Ödeme Bildirimi: Fatura, belirlenen ödeme bildirimine esas dönem sonunda tüzel kişiye iletilir. 5. Ödeme ve Kesinti: Tüzel kişinin faturasını ödememesi durumunda, görevli tedarik şirketinin bildirimi üzerine dağıtım şirketi tarafından elektrik kesilir. Elektrik faturası kesme süreci, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK düzenlemeleri doğrultusunda yürütülür.

TCK Madde 140, "Tüzel Kişiler Hakkında Güvenlik Tedbiri Uygulanması" başlığını taşır. Bu tedbirler, toplum düzenini koruma ve suçun tekrarlanmasını önleme amacını taşır. TCK Madde 140, 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu'nda (Eski TCK) karşılığı olmayan yeni bir düzenlemedir.

KEP'te 03 ve 04 farkının ne olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) ile ilgili bazı bilgiler şu şekildedir: KEP, elektronik posta göndericisinin, iletinin içeriğinin bir başkası tarafından değiştirilip değiştirilmediğinin ve gönderim zamanının kesin olarak belirlendiği sistemdir. KEP iletisi sadece KEP hesapları arasında gönderilebilir. KEP hesabı kullanmanın yürürlükteki KEP mevzuatına göre bir zorunluluğu bulunmamaktadır. KEP gönderimi için e-imza ya da mobil imza kullanıcısı olmak gerekir.

Ecnebi, Arapça kökenli bir kelime olup "yabancı" anlamına gelir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan, başka bir ülkenin tebaası olan kişiler için kullanılır.

Gerçek faydalanıcı bildirimi, aşağıdaki kişi ve kuruluşlar için geçerlidir: Kurumlar vergisi mükellefleri. Kollektif şirketlerde şirketi temsile yetkili kimse veya ortak. Eshamsız komandit şirketlerde komandite ortaklardan biri. Adi ortaklıklar adına en yüksek ortaklık payına sahip kişi. Türkiye’de yönetim merkezi olan veya Türkiye’de mukim yöneticisi olan yabancı ülkede kurulmuş trust ve benzeri teşekküllerin yöneticileri, mütevellileri veya temsilcileri. Ayrıca, 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde yükümlü olarak sayılan kişi ve kurumlar ile bunların şube, acente, temsilci ve ticari vekilleri de gerçek faydalanıcı bilgisi bildirmek zorundadır.

Evet, tüzel kişiler de derneklere üye olabilir. Tüzel kişinin dernek üyesi olabilmesi için, üye kayıt defterinde istenen bilgileri içeren bir üyelik formu ve tüzel kişiliği temsil edeceğini bildiren, tüzel kişiliğe ait antetli, kaşeli ve yetkili imzalı bir dilekçe ile dernek başkanlığına başvurması gerekir. Ayrıca, dernek tüzüğünde üyelik için özel şartlar belirlenebilir.

Kamu tüzel kişileri, iki ana gruba ayrılır: 1. Kişi topluluğu şeklinde kamu tüzel kişileri (kamu idareleri). 2. Mal topluluğu şeklinde kamu tüzel kişileri (kamu kurumları). Ayrıca, anayasada "devlet ve diğer kamu tüzel kişileri" ifadesi geçtiği için, devlet dışında da kamu tüzel kişileri bulunmaktadır.

Tüzel kişilere tebligat, öncelikle yetkili temsilciye yapılır. Eğer yetkili temsilci iş yerinde bulunmuyorsa veya evrakı alamayacak durumdaysa, sırasıyla şu kişilere tebliğ yapılır: Esasen bu işle görevlendirilmiş memur veya müstahdem. Tüzel kişinin diğer memur ve işçileri. Tüzel kişinin birden fazla yetkili temsilcisi varsa, tebligat bunlardan sadece birine yapılır. Elektronik yolla tebligat, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler için zorunludur. Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğünde belirtilen hükümlere uyulmaması halinde yapılan tebliğ usulsüz kabul edilir.

Dava açamayacak kişiler şunlardır: Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçükler ve kısıtlılar. Ölüler. Tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklıklar. Ayrıca, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının il temsilcilikleri üyeleri adına dava açamaz.

Tüzel kişiler, çocuk derneklerine kurucu veya üye olamazlar. Ayrıca, kamu yararı kararı için yapılan başvurularda da tüzel kişiler üye olarak gösterilemez. Tüzel kişilerin üye olabileceği dernekler konusunda ise Dernekler Kanunu'nda bir kısıtlama bulunmamaktadır.

Tüzel kişiler hakkında uygulanabilecek güvenlik tedbirleri, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 60. maddesinde belirtilmiştir ve iki ana başlık altında toplanır: 1. Faaliyet izninin iptali: Bu tedbirin uygulanabilmesi için şu şartlar gereklidir: Tüzel kişiye, belirli bir faaliyette bulunabilmesi için kamu kurumu tarafından verilmiş bir izin olmalıdır. Suç, bu iznin sağladığı yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmelidir. Suç, tüzel kişinin yararına işlenmelidir. 2. Müsadere: Tüzel kişi yararına işlendiği belirlenen suç bakımından, müsadere hükümlerindeki koşullar da gerçekleşmiş ise, suçla bağlantılı olan eşya ve maddi çıkarların müsaderesine hükmedilir. Bu tedbirler, yalnızca kanunda açıkça belirtilen durumlarda uygulanabilir ve her suç için geçerli değildir.

Tüzel kişilerin tüketici hakem heyetinden nasıl yararlanabileceğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, tüketici hakem heyetlerine başvuru hakkında genel bilgiler mevcuttur. Tüketici hakem heyetlerine başvuru koşulları: Başvuru, şahsen veya avukat aracılığıyla; elden, posta yoluyla veya elektronik ortamda e-Devlet kapısı üzerinden Tüketici Bilgi Sistemi (TÜBİS) ile yapılabilir. Başvuruda, başvuru sahibinin bilgileri, uyuşmazlık konusu ve talebi gibi unsurların yer aldığı bir dilekçe ve varsa ilgili belgeler sunulmalıdır. Değeri 30.000 Türk Lirasının altında olan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Tüketici hakem heyetlerinin görev ve yetki alanıyla ilgili daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklar incelenebilir: ankara.ticaret.gov.tr; tuketici.org.tr; aksan.av.tr.

Türk Ceza Kanunu (TCK) 245. madde, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu düzenler. Bu maddeye göre: Başkasına ait kartların izinsiz kullanımı: Kart sahibinin rızası olmaksızın, başkasına ait bir banka veya kredi kartını ele geçiren veya elinde bulunduran kişi, kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Sahte kart üretimi: Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezası alır. Sahte kart kullanımı: Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, 4 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası alır. TCK 246. madde hakkında bilgi bulunamadı.