TürkCezaKanunu

Zimmete alınan eşyanın teslim edilmemesi durumunda, zimmet suçu işlenmiş olur. Ayrıca, suçun nitelikli hallerinde, yani zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi durumunda, ceza 12 yıldan 18 yıla kadar çıkabilir.

16 yaşındaki bir çocuğun alabileceği maksimum ceza, işlediği suçun niteliğine bağlı olarak değişir: Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlar için: 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası alır. Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlar için: 12 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası alır. Süreli hapis cezaları için: Cezanın üçte biri indirilir ve her bir fiil için verilecek hapis cezası 12 yıldan fazla olamaz. 15-18 yaş arasındaki çocuklar, cezai ehliyet sahibi kabul edilse de yaşları nedeniyle ceza indirimi uygulanır.

3 kişinin işlediği suçta, her bir kişi kendi fiilinden dolayı ceza alır. Türk Ceza Kanunu'nun 37. maddesine göre, suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur. Suça iştirak eden kişiler, azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.

Taksirin cezası, failin kusuruna göre hesaplanır. Türk Ceza Kanunu'nun 22. maddesine göre bu hesaplama şu şekilde yapılır: 1. Basit taksir durumunda, fail suçun kanuni tanımında yer alan neticenin gerçekleşebileceğini öngörmez, ancak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranış sonucunda öngörülebilir bir netice ortaya çıkar. 2. Bilinçli taksir durumunda ise fail, neticenin gerçekleşebileceğini öngörür ancak sonuç meydana gelsin istemediği hâlde eylemine devam eder. 3. Özel hâller için TCK'nın 22. maddesinin 6. fıkrası geçerlidir: Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir hâlinde ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.

Sanığın maktulü öldürmesi, Türk Ceza Kanunu'nun 81. maddesi uyarınca "kasten öldürme suçu" olarak değerlendirilir. Bu suç, bir insanın bir başka insanı öldürme iradesiyle hareket ederek, bu eylemi gerçekleştirmesi anlamına gelir.

Samimi beyanda bulunılmasına rağmen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması, suç işleyen kişinin işlediği suçtan pişmanlık duyarak, suçun etkilerini ortadan kaldırmak için aktif çaba göstermesi anlamına gelir. Bu durumda, suçlu aşağıdaki adımları atar: 1. Suçun İtirafı: İşlediği suçu ve bu suçla ilgili tüm bilgileri yetkililere tam olarak açıklar. 2. Zararın Telafisi: Mağdurun zararını tazmin eder veya diğer telafi edici adımlar atar. 3. Ceza İndirimi veya Af: Mahkeme, etkin pişmanlık gösteren kişiye ceza indirimi veya tamamen af uygular. Etkin pişmanlık, Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerinde düzenlenmiştir ve her suç için geçerli değildir.

Evet, hak ve yetkilerin kötüye kullanılması, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna girer. Bu maddeye göre, birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla mahkumiyet halinde, hükmedilen hapis cezasının yanı sıra, söz konusu hak ve yetkilerin belli bir süre kullanılmasının yasaklanmasına da karar verilebilir.

Kastı aşan yaralama ve öldürmeye teşebbüs kavramları, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) farklı şekillerde tanımlanmıştır. Kasten yaralama, TCK'nın 86. ve 87. maddelerinde düzenlenmiştir ve failin mağdurun vücut bütünlüğüne zarar veren bir eylemde bulunmasıyla oluşur. Kasten öldürmeye teşebbüs ise, failin bir insanı öldürme kastıyla harekete geçmesi ancak elinde olmayan nedenlerle amacına ulaşamaması durumunu ifade eder. Bu tür suçların değerlendirilmesinde, failin kastını belirlemek için Yargıtay tarafından kullanılan bazı kriterler arasında, fail ile mağdur arasındaki ilişki, kullanılan aracın öldürmeye elverişliliği, darbelerin sayısı ve şiddeti yer alır.

Türk Ceza Kanunu'nun 292. maddesi uyarınca verilen ceza, paraya çevrilemez. Bu madde, tutukevinden, ceza infaz kurumundan veya gözetim altındaki görevlilerin elinden kaçan tutuklu veya hükümlüler için hapis cezası öngörmektedir. Hapis cezasının paraya çevrilmesi, belirli koşullar altında mümkündür, ancak 292. madde kapsamındaki cezalar bu kapsama girmez.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 41. maddesinden yararlanabilecek kişiler: Sadece gönüllü vazgeçen suç ortağı. Gönüllü vazgeçenin gayreti dışındaki sebeplerle suçun işlenememesi durumunda olanlar. Gönüllü vazgeçenin bütün gayretine rağmen suçun işlenmesi durumunda olanlar. Gönüllü vazgeçme anına kadar gerçekleştirilen fiillerin bağımsız bir suç oluşturması durumunda, bu suçtan dolayı sorumluluk devam eder.

Evet, yaralamada iyi hal indirimi uygulanabilir. Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi uyarınca, takdiri indirim nedenleri arasında sanığın fiilden sonraki davranışları da yer alır ve bu kapsamda yaralama suçunda iyi hal indirimi yapılabilir. İyi hal indirimi, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, yargılama sürecindeki tutumu gibi kriterlere göre belirlenir ve en fazla 1/6 oranında indirim sağlar.

Şantaj suçunda para cezası, Türk Ceza Kanunu'nun 107. maddesine göre 5 bin güne kadar adli para cezası olarak belirlenmiştir. Bu ceza, suçun işlenme şekline, mağdur üzerindeki etkisine ve tehdit içeriklerine bağlı olarak hakim tarafından belirlenir.

Mühür fekki (bozma) suçunun cezası, Türk Ceza Kanunu'nun 203. maddesine göre 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.

30 yıldan fazla ceza alan bir kişinin ne kadar yatacağı, infaz yasaları ve koşullu salıverilme şartlarına bağlı olarak değişiklik gösterir. Türkiye'de, TCK 66. maddesi gereği, hükümlüler infaz yasası kapsamına giren sürelerin belirlenmesiyle ceza sürelerinin bir kısmını iyi halli veya belirli koşullar altında indirimli olarak geçirebilirler. Örneğin, 30 yıl hapis cezası alan bir kişi, iyi hal indirimi ve yatar süreleri göz önünde bulundurularak yaklaşık 10-12 yıl yatabilir. Her davanın kendi özel şartları göz önünde bulundurulmalıdır. Daha detaylı bilgi için bir ceza avukatına başvurulması önerilir.

Evet, "yaralama" ve "yaralamak" aynı şeyi ifade eder. "Yaralamak" kelimesi, bir kişiye silah, bıçak vb. bir araçla yara açmak veya onu gücendirmek, incitmek, kırmak anlamında kullanılır.

3.61 sayısı, Barış Özcan'ın yaratıcılık, ilham ve sanatsal süreç üzerine odaklanan bir videosunun başlığıdır. Ayrıca, 3.61 sayısı, 17-25 Aralık döneminde FETÖ'nün propaganda amaçlı kullandığı bir tweet'teki ayetin kodu olarak da öne sürülmüştür. Ancak, bu iddia kanıtlanmamıştır.

Kaçakçılık suçlarında içtima, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 42, 43 ve 44. maddelerinde düzenlenen üç farklı şekilde uygulanabilir: 1. Fikri İçtima (TCK Madde 44): Tek bir fiil ile birden fazla suçun işlenmesi durumunda uygulanır. 2. Gerçek İçtima (TCK Madde 42): Farklı fiillerle birden fazla suçun işlenmesi halinde her suçun ayrı ayrı cezalandırılmasını öngörür. 3. Zincirleme Suç (TCK Madde 43): Aynı suçun, aynı mağdura karşı belirli bir zaman içinde birden fazla kez işlenmesi durumunda uygulanır.

Yakın tehdit kavramı, Türk Ceza Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tehdit suçu kapsamında değerlendirilmektedir.

Nitelikli dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 158. maddesi kapsamında değerlendirilir.

Yaban sülünü avlamak, Türk Ceza Kanunu ve Orman Kanunu'na göre yasaklanmıştır. Bu yasağa uyulmaması durumunda ciddi cezalarla karşılaşılabilir.