TürkCezaKanunu

Görev yeri ve zimmete düşme kavramları farklı anlamlara sahiptir: 1. Görev Yeri: Kamu görevlilerinin çalıştıkları, kendilerine yetki ve sorumluluk verilen yerdir. 2. Zimmete Düşme: Bir kamu görevlisinin, görevi gereği kendisine teslim edilen veya gözetimi altında bulunan malı hukuka aykırı olarak kendisinin veya başkasının malvarlığına dahil etmesi durumudur.

Kastı aşan yaralama, failin bir kişiyi yaralama kastıyla hareket etmesi ancak bu eylemler sonucunda mağdurun daha ağır şekilde zarar görmesi durumunu ifade eder. Türk Ceza Kanunu'nun 87. maddesi, yaralama suçunun ağırlaşmış hallerini düzenler ve bu durumda ceza daha yüksek oranda uygulanır.

Araba hırsızlığı suçu, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 141. ve 142. maddeleri kapsamında değerlendirilir. Basit hırsızlık suçu (TCK m.141). Nitelikli hırsızlık suçu (TCK m.142). Ayrıca, araba hırsızlığının bir suç örgütü tarafından planlı olarak gerçekleştirilmesi durumunda ceza daha da ağırlaştırılır. Ceza miktarı, suçun işlenme şekline, failin geçmişine ve diğer özel durumlara bağlı olarak değişebilir.

Bazı suçlar aynı anda işlenemez, çünkü Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) bu konuda özel düzenlemeler bulunmaktadır. Zincirleme suç hükümleri uygulanamayan suçlar şunlardır: 1. Kasten öldürme. 2. Kasten yaralama. 3. İşkence. 4. Yağma. Ayrıca, fikri içtima ilkesine göre, tek bir fiil ile birden fazla suçun işlenmesi durumunda da bu suçlar aynı anda işlenemez; fail sadece en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.

Orta ağır kemik kırığına neden olan bir eylem, Türk Ceza Kanunu'nun 87/3. maddesine göre değerlendirildiğinde, 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile sonuçlanabilir.

Şikayeti geri çekmek suç değildir, çünkü bu, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olan şikayetten vazgeçme işlemidir. Türk Ceza Kanunu'na göre, takibi şikayete bağlı suçlarda, soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçme durumunda soruşturma sona erer ve dava açılmaz.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257/1. maddesi, görevi kötüye kullanma suçunu düzenler. Bu maddeye göre, "Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır". Görevi kötüye kullanma suçu, iki farklı şekilde gerçekleşebilir: Görevin gereklerine aykırı hareket etme. Görevin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme gösterme. Suçun oluşması için, norma aykırı davranışın yanı sıra, bu davranış nedeniyle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız bir menfaat sağlanması gereklidir.

32/7 maddesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Türk Ceza Kanunu Madde 32/2: Bu madde, işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişilerin cezai sorumluluğunu düzenler. Kurumlar Vergisi Kanunu Madde 32/7: Bu madde, ihracattan elde edilen kazançlara kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanmasını sağlar. İmar Kanunu Madde 32: Bu madde, ruhsat alınmadan veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılan yapıların belediye veya valilik tarafından durdurulmasını ve yıkılmasını öngörür.

Türk Ceza Kanunu'nun 86. maddesinin 1. fıkrası, kasten yaralama suçunun temel şeklini tanımlar: > "Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır". Bu suç, failin mağdura bilerek ve isteyerek fiziksel zarar vermesi sonucunda oluşur.

Haksız tahrikten yararlanan kişi, işlediği suç için daha az ceza alır, ancak tamamen cezadan muaf olmaz. Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesine göre, haksız tahrik indirimi uygulandığında, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 18 yıldan 24 yıla, müebbet hapis cezası yerine ise 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası verilir. Dolayısıyla, haksız tahrikten yararlanan kişi, belirlenen indirimli cezayı yatar.

Hırsızlık suçunun cezası, belirli koşullarda paraya çevrilebilir. Türk Ceza Kanunu'na göre, kasten işlenen suçlarda 1 yıl veya daha az süreli hapis cezaları adli para cezasına çevrilebilir. Bunun için, nitelikli hırsızlık suçunda takdiri indirim nedenleri veya cezayı azaltan şahsi sebepler bulunmalıdır.

Uzuv tatili ifadesi, ceza hukuku bağlamında doğrudan bir indirim nedeni olarak belirtilmemiştir. Ancak, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) takdiri indirim nedenleri ve etkin pişmanlık gibi hükümler çerçevesinde ceza indirimi uygulanabilecek durumlar bulunmaktadır. Takdiri indirim nedenleri, hakimin cezanın belirlenmesinde dikkate alabileceği genel sebeplerdir ve TCK'nın 62. maddesinde düzenlenmiştir. Etkin pişmanlık ise, failin suç işledikten sonra pişmanlık göstererek zararı gidermesi durumunda uygulanan bir indirim sebebidir.

Hapis cezası, mahkeme tarafından Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 61. maddesi uyarınca belirlenir. Bu süreçte izlenen adımlar şunlardır: 1. Suçun Kanundaki Karşılığının Belirlenmesi: Mahkeme, suçun kanundaki karşılığı olan cezaya bakar ve bu ceza aralığını belirler. 2. Temel Cezanın Tayini: Hakim, suçun işleniş biçimi, kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer gibi kriterleri değerlendirerek temel cezayı belirler. 3. İndirim ve Artırımlar: Olası kast veya bilinçli taksir gibi durumlar için indirim veya artırımlar, belirlenen temel ceza üzerinden yapılır. 4. Son Cezanın Belirlenmesi: Teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı gibi diğer hükümler ve takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir. Hapis cezası, kesinleştikten sonra infaz savcılığına gönderilir ve bu makam tarafından uygulanır.

TCK 31/2 maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun yaş küçüklüğü ile ilgili düzenlemelerinden biridir ve şu şekilde özetlenebilir: Fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmuş ancak 15 yaşını bitirmemiş olan kişilerin işlediği suçun anlam ve sonuçlarını kavramaya elverişli olup olmadıkları, uzman hekim tarafından incelenir. Eğer bu kişilerin fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yetenekleri gelişmişse, cezai sorumlulukları vardır ancak ceza indirilerek verilir.

Alıkoyma suçunun cezası, suçun basit ve nitelikli hallerine göre değişiklik göstermektedir: Basit hali (TCK 109/1): Fail, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Nitelikli haller (TCK 109/2): Cebir, tehdit veya hile ile işlenen alıkoyma durumunda ceza, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis olarak belirlenir. Ayrıca, suçun işlenmesi sırasında mağdurun ekonomik bir kayıp yaşaması halinde, hapis cezasına ek olarak bin güne kadar adli para cezasına da hükmedilir. Suçun zamanaşımı süresi, basit hallerde 8 yıl, nitelikli hallerde ise 15 yıldır.

Evet, ölüm suçlarında zamanaşımı vardır. Türk Ceza Kanunu'na göre, kasten öldürme suçunda dava zamanaşımı ve ceza zamanaşımı süreleri belirlenmiştir. Dava zamanaşımı süreleri: - Basit kasten öldürme suçunda 25 yıldır. - Nitelikli kasten öldürme suçlarında ise 30 yıldır. Ceza zamanaşımı süreleri: - Basit kasten öldürme suçunda 30 yıldır. - Nitelikli kasten öldürme suçlarında ise 40 yıldır.

Suç ortaklarının en azından pişmanlıklarını ya da iade ve tazmine rıza gösterdiklerini ortaya koyacak söz veya davranışlarda bulunmaları, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için gereklidir. Bu, Türk Ceza Kanunu'nun 168. maddesinde belirtilen ve zararı gidermeyen diğer suç ortakları için geçerli olan bir şarttır.

Firar eden bir kişinin firari olarak kabul edilmesi için, izin süresini iki günden fazla bir süre geçtikten sonra geri dönmemesi gerekmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 292. maddesine göre, bu durumda olan bir kişi altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında verilen cezalar, hapis ve adli para cezaları olarak ikiye ayrılır. Hapis cezaları: Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası. Müebbet hapis cezası. Süreli hapis cezası. Adli para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yedi yüz otuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanır. TCK'da yer alan bazı suç ve cezalar şunlardır: Kasten öldürme. Terk. Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma.

26/2 maddesi, Karayolları Trafik Kanunu'na göre "mevzuatta belirtilen ışıklı ve/veya sesli uyarı işareti veren cihazları mevzuatta izin verilmeyen araçlara takmak ve kullanmak" anlamına gelir. Bu maddeyi ihlal eden araç işletenlerine ve sürücülere 26/2 trafik cezası tatbik edilir. 26/2 trafik cezası şu durumlarda uygulanır: Araç trafikten men edilmesi: Bir yıl içinde üç defa ihlalde bulunan sürücüler 15 gün süreyle trafikten men edilir. Ehliyete el konması: Ehliyet ceza puanı bulunmaz, ehliyete el konmaz. Cihazların söktürülmesi: Cihazları söktürmek için ek süre verilebilir. 26/2 trafik cezasına itiraz, trafik cezasının tatbik edildiği yerin bağlı olduğu sulh ceza hakimliklerine şahsen müracaat edilerek yapılabilir.