ToplumsalTemalar

Rabia Deveci'nin "Bir Ömür Gezmesi" kitabı, şiirsel bir dille yazılmış ve çeşitli temaları işleyen bir eserdir. Kitapta öne çıkan konular şunlardır: Bireysel ve toplumsal temalar: Bireysellikle toplumsallığın iç içe geçtiği şiirler, insanın bütünselliği ve çelişkileri üzerine odaklanır. Kadınlık dünyası ve sevi: Şiirlerde kadınlık dünyası ve sevgi temaları işlenir. Çocukluk anıları: Çocukluğunu geri isteyen ürkütülmüş çocuk çığlıkları da şiirlerin izleklerindendir. Güncel olaylar: Deveci, güncel olayların etkisini özümseyerek onları evrensele taşıma bağlamında toplumsallığa yönelmiştir. Kitapta, akıcı bir şiir dili ve Türkçenin tüm gizil güçlerini kullanan derin şiirler yer alır.

Türk sineması için "Ceza" filmi iki farklı bağlamda önemlidir: 1. 1984 yapımı "Ceza" filmi, Şerif Gören yönetmenliğinde çekilmiş ve Kadir İnanır'ın başrolünde olduğu bir yapımdır. 2. 2014 yapımı "Ceza" filmi ise Burak Donay tarafından yönetilmiş bir gençlik macerası-gerilim türüdür.

Zeki Demirkubuz'un "Masumiyet" filmi, insanların masum olmadığı bir dünyada masumca sevmeyi ve sevginin ne kadar tehlikeli olabileceğini anlatmaktadır. Filmin konusu, üç ana karakter olan Yusuf, Bekir ve Uğur'un hayatları üzerinden gelişir ve şu temaları işler: Kader ve yazgı: Yusuf'un hapishaneden çıkışı ve sonrasındaki olaylar, kader ve yazgı kavramlarını yansıtır. Toplumsal sınıf farklılıkları: Film, alt sınıfın var olma mücadelesini ve bu sınıfın üyelerinin yaşadığı etik ve ahlaki boyutları ele alır. Gerçeklik ve melodram: Demirkubuz, filmde melodramın karşısına hayatın gerçekliğini koyarak, karakterlerin aşk ve tutku arayışlarını gerçekçi bir şekilde işler.

Şükrü Erbaş'ın "Unuttunuz" şiiri, toplumsal ve bireysel unutkanlığı ele alır. Şiirde geçen bazı temalar şunlardır: İnsan sorumluluğunun unutulması: Erbaş, insanın olup biten her şeyden sorumlu olduğunu vurgular. Doğayla bağların kopması: Doğanın ve iyilik duygusunun yitirilmesi, başkalarının acılarını anlamama ve sevme yetisinin kaybolması eleştirilir. Modern yaşamın tekdüzeliği: İnsanların günlük çıkarların ve korkuların içinde sıkışıp kaldığı, koşaradım bir yaşam sürdüğü ifade edilir. Ayrıca, "Köylüleri Niçin Öldürmeliyiz" adlı şiirinde ise Erbaş, toplumsal kötülükleri ve geleneksel yaşam tarzlarının modernleşme karşısında geri kalmasını eleştirir.

Nazım Hikmet'in okunması için birkaç önemli sebep vardır: 1. Edebi Ustalık: Nazım Hikmet, şiirlerindeki ritm, akıcılık ve sesin melodisiyle dikkat çeken bir edebi üsluba sahiptir. 2. Toplumsal Farkındalık: Şiirlerinde toplumsal temaları işlemesi ve sosyal adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramları vurgulaması, onun toplumsal bir aktivist olduğunu gösterir. 3. Evrensel Temalar: Aşk, insan sevgisi, memleket sevgisi gibi evrensel temaları ele alması, farklı kültürlerden okuyucularla derin bir bağ kurmasını sağlar. 4. Siyasi ve Tarihi Önem: Siyasi inançları nedeniyle yaşadığı zorluklar ve sürgünler, onu sadece bir şair değil, aynı zamanda bir özgürlük savaşçısı yapar. Eserleri, dönemin siyasi atmosferini yansıtarak tarihi bir belge niteliği taşır. 5. Çevresel Etki: Şiirleri, farklı dillere çevrilerek dünya çapında geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmış ve uluslararası edebiyatın önemli bir parçası haline gelmiştir.

"Okşama" (Carícies, 1998) filmi, binyılın sonuna yaklaşılırken bir gece boyunca büyük bir şehirde gerçekleşen farklı karşılaşmaları on bir bölümde anlatıyor. Filmde, genç bir adamın birlikte yaşadığı genç kadından ayrılmak istemesi, yaşlı bir lezbiyenin evsiz kardeşiyle karşılaşması, bir çocuğun evsiz bir adama saldırması gibi olaylar işleniyor. Ayrıca, filmde yalnızlık, aşk, iletişim ve okşama arayışı gibi temalar da ele alınıyor.

Ozbi'nin "Savaşçı" şarkısı, hayat ve yalnızlıkla baş etmek üzerine güçlü bir farkındalığı rap aracılığıyla anlatıyor. Şarkının sözlerinde, Ozbi kendi iç hesaplaşmalarını ve yaşadığı zorlukları dile getiriyor.

Cumhuriyet Dönemi hikaye anlayışından bazı örnekler şunlardır: 1. Realizm Akımı: Bu dönemde hikayeler, gözlemci bir bakış açısıyla realizm akımını benimsemiştir. 2. Toplumsal Temalar: Hikayelerde toplumsal adalet, birey-toplum ilişkisi, kadın hakları, modernleşme ve geleneksel değerlerin çatışması gibi konular işlenmiştir. 3. Anlatım Teknikleri: İç monolog, akışkan zaman anlatımı ve kesik kesik bölümler gibi teknikler kullanılmıştır. 4. Çeşitlilik Artışı: 1940-1960 yılları arasında hikayelerde konu çeşitliliği artmış, Anadolu'ya ve Anadolu halkının yaşamına ağırlık verilmiştir.

Cumhuriyet dönemi hikaye özellikleri şunlardır: 1. Toplumsal Temalar: Hikayeler, Anadolu insanının yaşamına odaklanarak köy yaşamı, tarım toplumu ve göç gibi temaları işlemiştir. 2. Edebi Akımlar ve Teknik Yenilikler: Realizm ve naturalizm gibi akımların etkisiyle hikayeler, gerçekçi bir dille yazılmış ve gözlemlere dayanmıştır. 3. Psikolojik Derinlik: Karakterler, çok boyutlu ve derinlikli bir şekilde işlenmiş, içsel çatışmalar ve duygusal durumlar ön plana çıkmıştır. 4. Dil ve Anlatım: Hikayeler, sade ve anlaşılır bir dil kullanılarak yazılmış, halkın günlük yaşamına ve deyimlerine yer verilmiştir. 5. Öğretici Nitelik: Hikayelerde eğitici ve öğretici bir yan bulunmuş, etik değerleri öne çıkaran eserler yazılmıştır. 6. Eleştirel Düşünce: Toplumsal ve siyasi olanaklara eleştirel bir bakış sunulmuş, toplumun yanlış ve eksik yanları eleştirilmiştir.

Enver Gökçe'nin "Memleketimin Şarkıları" şiiri, Anadolu'nun ve insanlığın ortak acılarını ve hasretlerini anlatır. Şiirde geçen bazı temalar: - Yerel ve ulusal gerçeklik: Gökçe, köyünden ve Anadolu'dan söz ederken, aynı zamanda dünyadan ve bütün insanlıktan da bahseder. - Savaş ve sömürü: Şiirde, savaş, emperyalizm ve sömürü gibi evrensel sorunlar işlenir. - Hasret ve acı: "Güzel şeylere hasrettir memleketim, güzel şeylere hasret bu dünya" dizeleri, hem Anadolu'nun hem de dünyanın acılarını dile getirir. Şiirin bir bölümünde de, şairin kendi yaşadığı zorluklar ve halkın çektiği cefalar yer alır: "Fakir, cefacı topraklarım içinde / Mendil tutanım, diz vuranım, baş çekenim / Zeybekte, halayda, tamzarada...".

Sabahattin Ali, "Kürk Mantolu Madonna" romanını bireyin iç dünyasını ve toplumsal baskılar karşısındaki yalnızlığını anlatmak için yazdı. Ayrıca, romanda aşk, yalnızlık, bireyin topluma yabancılaşması gibi temaları işleyerek, sosyal romancı kimliğini de yansıttı.

Abidin adlı şairlerin şiirlerinde işlediği temalar farklılık gösterebilir: 1. Abidin Dino: Şiirlerinde toplumsal adaletsizlikler, savaş, yoksulluk ve zulüm gibi konuları ele almıştır. 2. Abidin Baba (Tekke Şairi): Şiirlerinde dinî-tasavvufi görüşlerini dile getirmiş, on iki imam ve Hacı Bektaş Veli sevgisini işlemiştir.

Rıfat Ilgaz şiirlerinde genellikle toplumsal ve diyalektik konuları ele alır. Şiirlerinde işlediği temalar arasında: Toplumsal sorunlar: İnsanların ve sorunların nasıl çözülmesi gerektiği üzerinde durur. Eğitim ve yoksulluk: Okul çağındaki çocukların yoksulluğunu ve çalışmak zorunda kalmalarını anlatır. İş kazaları ve işçi hakları: İşçilerin yaşadığı zorlukları ve iş kazalarını eleştirir. Özgürlük ve bağımsızlık: Özgürlük taleplerini, mevcut baskıların sınırlayıcılığı içinde değerlendirir. Ayrıca, şiirlerinde doğal bir söyleyiş kullanarak, günlük yaşamdan ve halk dilinden ögeler barındırır.

Çalıkuşu romanının ana fikri, gerçek aşkın araya giren engellere rağmen asla unutulamayacağı ve bireyin ülkesine hizmet etme azmi olarak özetlenebilir. Ayrıca eserde, kadın kimliği, Anadolu gerçeği, toplumsal baskılar ve fedakarlık gibi temalar da işlenmektedir.

Şahan Çoker'in "Kapı" adlı şiiri, aşk ve toplumsal temaları işleyen bir eserdir. Şiirde geçen bazı dizeler şu şekildedir: > Ne devrim kurtaracak, ne ihanet yıkacak > Aşkla kalacak bir ülke çiziyorum > Senin o deli gözlerinden > Esrik, şehla, serseri > Bir serçe su içer gibi o şehirlerde > Acıların güzelleştirdiği > Kadınsın sen. Şiir, aynı zamanda İkinci Yeni Kuşağı'nın etkisinde kalmış ve resim ve tiyatro ile ilgilenen bir şairin eseridir.

Piratbit ve "Diriliş" kavramları farklı bağlamlarda kullanılmaktadır: 1. Piratbit: Bu, Rus torrent tracker sitesidir ve kullanıcılara çeşitli multimedya içeriklerini indirme imkanı sunar. 2. "Diriliş" (roman): Lev Tolstoy tarafından 1899 yılında yayımlanan bu roman, Prens Nehludov'un bir hizmetçi olan Katyuşa Maslova ile yaşadığı ilişki sonrası vicdan azabı çekmesi ve onu kurtarmaya çalışmasını anlatır.

Japon filmlerinde ailenin önemli olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Kültürel Değerler: Aile, Japon kültürünün temel taşlarından biridir ve aile bağları, gelenekler ve sosyal dinamikler filmlerde sıkça işlenir. 2. Toplumsal Mesajlar: Aile temalı filmler, toplumsal değişimi teşvik eden mesajlar içerir ve izleyicilere aile değerlerinin korunması gerektiğini vurgular. 3. Duygusal Temalar: Aile ilişkileri, arkadaşlık ve dayanışma gibi temalar, izleyicinin duygusal bağ kurmasını sağlar ve filmlerin evrensel temalarını oluşturur.

Gülten Akın'ın "Bizim Erkeklerimiz Dört Mevsim Bahar Gibidir" şiiri, erkeklerin çeşitli yönlerini ve toplumun beklentilerini anlatıyor. Şiirde şunlar öne çıkıyor: Mevsim Metaforu: Erkekler, dört mevsim gibi farklı dönemlerde farklı özellikler sergiler. Sevişme ve Savaş: Sevişirken yeniden doğan, al atla savaşa giren erkekler tasvir ediliyor. Çocukluk ve Gençlik: Çocukların çabuk büyümesi, yedisinde sevdalı olmaları ve on birinde düğüne gitmeleri gibi yaşam evreleri anlatılıyor. Toplumsal Temalar: Şiir, aynı zamanda toplumsal meselelere de değiniyor; umut, kavga, zulüm gibi kavramları işliyor.

Victor Hugo'nun hikayeleri, genellikle toplumsal adaletsizlik, yoksulluk ve insan mücadelesi temalarını işler. En bilinen eserlerinden biri olan "Sefiller" (Les Misérables), 19. yüzyıl Fransası'nda geçen bir hikayeyi anlatır. Diğer önemli eserleri arasında yer alan "Notre-Dame'ın Kamburu" ise, Quasimodo ve Esmeralda'nın toplum tarafından dışlanmalarına karşı verdikleri mücadeleyi anlatır.

Adnan Özyalçıner'in edebi kişiliği şu özelliklerle tanımlanabilir: 1. Etkilendiği Yazarlar: Sait Faik Abasıyanık'tan etkilenmiş, ayrıca Orhan Kemal ve Haldun Taner'in işlediği konuları ve dillerini de eleştirisel bir bakışla benimsemiştir. 2. İlk Öyküleri: 1950 Kuşağı'nın bireysel temalarını, varoluşçuluk felsefesinin etkilerini ve soyut imgeleri işlemiştir. 3. Toplumsal Temalar: Daha sonra toplumsal sorunları ön plana çıkarmış, ideolojik yönü ağır basan öyküler yazmıştır. 4. Dil ve Üslup: İlk öykülerinde kültürlü ve felsefeden haberdar olan okurlara seslenen bir dil kullanırken, sonraki öykülerinde toplumun birçok kesimine hitap eden bir üslup geliştirmiştir. 5. Konu Seçimleri: Genellikle bireyin başkaldırısı, bunalımı ve uyumsuzluğundan yola çıkmış, kapitalist sisteme ve sınıf ayrımlarına eleştiriler getirmiştir.