''İyi Vatandaş İyi İnsan'' kitabı, insanın tarihsel süreçte nasıl ''insan'' olduğunu ve insani değerlerin farklı coğrafyalarda ve kültürlerde nasıl aynı yöne doğru evrildiğini ele alır. Kitapta, iyi bir insan olmanın ilk tanımlarının Hindistan'dan Buda, Çin'den Konfuçyüs ve Akdeniz dünyasından Sokrates'in bilgeliklerine dayandığı belirtilir. Modern çağda ise din, mezhep ve millet anlayışlarının yarattığı çatışmaları aşmak üzere geliştirilen insanlık kavramı ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, sadece iyi insanın tanımını yapmakla kalmaz, her bireyin haklarını, özgürlüklerini ve sorumluluklarını da tanımlar. Kitap, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, din, mezhep, millet ve ırk ayrımlarının yarattığı çatışmaların ardından, ''insanlık'' kavramının ilk kez kitleler tarafından anlaşılıp benimsendiği bir dönemde kaleme alınmıştır. ''İyi Vatandaş İyi İnsan'' ayrıca, zayıf bir bireyin iyi vatandaş ve iyi insan olamayacağını, öncelikle bireyin güçlendirilmesi gerektiğini savunur.