Terminoloji

Açık ve kapalı kavramları farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. İşte bazı örnekler: Fatura türü: Açık fatura: Ödeme işleminin hemen gerçekleşmediği, vadeli ödeme anlaşmalarının yapıldığı durumlarda kullanılır. Kapalı fatura: Ödeme, faturanın düzenlendiği anda peşin olarak yapılır. Cezaevi türü: Kapalı cezaevi: Mahkumların dış dünyadan tamamen izole edildiği, sıkı güvenlik önlemlerinin uygulandığı kurumlardır. Açık cezaevi: Mahkumların daha esnek bir yaşam sürmesine olanak tanıyan, topluma yeniden kazandırılmayı amaçlayan kurumlardır. Sistem türü: Açık sistem: Çevresiyle hem enerji hem de madde alışverişi yapabilen sistemlerdir. Kapalı sistem: Çevresiyle sadece enerji alışverişi yapabilir, madde alışverişi yapamazlar.

Glazeli ve glazesiz terimleri, genellikle gıda ürünlerinde kullanılan bir kaplama yöntemini ifade eder. - Glazeli: Bu terim, gıda ürünlerinin üzerinde ince bir buz tabakası veya parlak bir sos ile kaplanmış olduğunu belirtir. Örneğin, deniz ürünlerinde glaze işlemi, ürünlerin donmuş haldeyken üzerine buz tabakası eklenmesi anlamına gelir. - Glazesiz: Bu terim ise, gıda ürünlerinin bu kaplama olmadan, doğal haliyle olduğunu ifade eder. Örneğin, "glazesiz ağırlık" ifadesi, ürünün üzerindeki buz tabakası veya sos çıkarıldıktan sonraki net ağırlığını belirtir. Bu terimler, özellikle et, sebze ve tatlılarda kullanılan glaze tekniklerinin uygulanma durumunu tanımlamak için kullanılır.

PM kısaltmasının tıp alanındaki açılımı "Principles of Medicine" yani "Tıp Prensipleri"dir. Ayrıca, tıpta "P.M." olarak geçen bazı terimler de bulunmaktadır: Porokeratozis mibelli (PM). Perinatal mental hastalıklar (P.M.).

Hayır, çatı katı ile tavan arası aynı şey değildir. Tavan arası, bir yapının tavanı ile çatısı arasında kalan bölüm olarak tanımlanır. Ayrıca, Türk Dil Kurumu'nun resmi yazısına göre, tavan arası çatıdan tamamen ayrılmış, tavanlarının bir kısmı eğik bir kat olarak da değerlendirilebilir ve bu durumda çatı katının bir parçası değil, yapının en üstündeki katın bir parçası konumundadır.

Tıpta "pulse" kelimesi "nabız" anlamına gelir. Ayrıca, kalp çarpması ve çarpıntı gibi kalp atış hızını ilgilendiren anlamları da vardır. "Pulse" kelimesi, elektronik alanda ve telefonlarda kullanılan bir tür kolaylaştırıcı uygulama adı olarak da kullanılır. "Pulse" kelimesinin diğer anlamları arasında "vuruş" ve "bakliyat" da bulunur.

Tıpta "rev" kısaltması, "Rev-Erb proteinleri" anlamında kullanılabilir. Ayrıca, "reversibilite testi" de tıpta kullanılan bir terimdir.

RDM, farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir: Rehabilitasyon ve Danışma Merkezi: Askerlikte, psikolojik sorunları olan veya kendine zarar veren askerler için kurulan merkezin kısaltmasıdır. Ruhsal Durum Muayenesi: Psikiyatrik muayene için kullanılan bir kısaltmadır. Rahatına Düşkün Mehmetçik: Askerler arasında, hava değişimi veya çürük raporu alabilmek için yalan söyleyen ya da nöbet tutmamak gibi bahaneler sunan askerler için kullanılan bir ifadedir.

Hayır, "ayrobic" ve "aerobik" aynı değildir. Aerobik, oksijen varlığında karbonhidrat ve yağların yanması yoluyla enerji üretimini ifade eder. Anaerobik ise oksijenin yetersiz kaldığı durumlarda, kaslarda depolanan enerjinin hızla ancak daha az verimli bir şekilde kullanılmasını ifade eder.

Deplasman, spor alanında kullanılan bir terim olup, bir takımın maçı kendi sahası dışında, rakip takımın sahasında yapması anlamına gelir. Ayrıca, denizcilik alanında da kullanılan deplasman terimi, belirli bir durumda yüzen geminin teknesinin taşırdığı suyun ton olarak hacmini ifade eder.

Damızlık kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Yalnız dölü alınmak için yetiştirilen yüksek nitelikli hayvan. 2. Maya (yoğurt, peynir vb. yapımında kullanılan). Ayrıca, zootekni terimi olarak döl vermeye devam eden, cinsel olgunluktaki erkek veya dişi çiftlik hayvanı anlamına da gelir.

DR, tıpta "doktor" kelimesinin kısaltmasıdır. Tıp alanında uzmanlık veya doktora çalışmalarını tamamlamış doktorlara verilen unvandır. Ayrıca, diş hekimleri tarafından kullanılan bir unvan olarak da kullanılır; diş hekimliğinde doktora derecesine sahip olanlara "Dr. Dt." unvanı verilir.

FFA kısaltmasının bazı açılımları: Fundus Floresein Anjiyografi. Free Fatty Acids (Serbest Yağ Asitleri). Flug-und Fahrzeugwerke AG (İsviçreli bir uçak üreticisi). Fusiform Face Area (Beyinde yüzü algılamada rol alan bir bölge). Ayrıca, FFA, bağlama göre farklı anlamlar da taşıyabilir; örneğin, "Herkes için Ücretsiz" veya "Yangın Söndürme Cihazı" gibi.

Tıpta "ref" kısaltması, "azalmış sol ventrikül fonksiyonu (HF-rEF) ile kalp yetmezliği" anlamında kullanılabilir. "HF-rEF", kalbin sol alt odacığının (sol ventrikül) büyüyüp, vücudun geri kalanına yeterli miktarda oksijen açısından zengin kan pompalayamayacak kadar sıkı bir şekilde kasılamaması durumunu ifade eder. "Ref" kelimesi ayrıca, Arapça kökenli olup, "yükseltme" veya "kaldırma" anlamına da gelir. Daha spesifik bir bilgi için, bağlamın veya kullanıldığı kaynağın belirtilmesi gerekebilir.

Refrakter uygulama işleri, refrakterci tarafından yapılır. Refrakterci, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alarak, çevre koruma mevzuatına ve kalite yönetim sistemi dokümanlarına uygun şekilde çalışan, refrakterlerin sıcak ve soğuk tamir, bakım ve uygulama işlerini yapan nitelikli kişidir. Refrakter uygulamasının yapıldığı bazı firmalar şunlardır: Ateş Tuğla. Can Kazan Makine Sanayi. Yücel Refrakter.

Anaal kelimesi, Hollandaca ve İngilizce'de "anal" anlamına gelir ve şu anlamlara gelebilir: Anüsle ilgili. Anüs yoluyla. Analitik, ayrıntılı inceleme gerektiren. Psikanalizle ilgili. Finansal ve iş dünyasında verilerin detaylı değerlendirilmesi. Dilbilgisel, bir dilin yapısal ve sözdizimsel özelliklerini inceleyen. Ayrıca, "anaal" kelimesi, "anaalridder" gibi türetilmiş terimlerde de kullanılır.

ÖÖ (öğleden önce), 12 saatlik saat sisteminde, öğleden önceki saatleri ifade eder. Örneğin, ÖÖ 11:00, saat 11:00 anlamına gelir. ÖÖ kısaltması, İngilizce "ante meridiem" (am veya a.m.) ifadesinin karşılığıdır.

Türkçeye çeviri yaparken dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar: Metin incelemesi: Çevirilecek metnin amacı, yayınlanma durumu ve hedef kitlesi belirlenmeli, ardından metin bu bilgiler ışığında okunarak bir çeviri stratejisi oluşturulmalıdır. Kültürel farklılıklar: Dilin yanı sıra, kültürel arka plan da göz önünde bulundurulmalıdır; deyimler, mizah anlayışı ve sosyal normlar gibi unsurlar hedef dilde aynı şekilde anlaşılamayabilir. Dilbilgisel doğruluk: Hedef dilin dilbilgisel kurallarına uygun bir çeviri yapılmalıdır; yanlış dilbilgisel yapılar veya kelime seçimleri çevirinin kalitesini düşürebilir. Terminolojiye sadakat: Özellikle teknik, bilimsel veya hukuki çevirilerde terimlerin doğru bir şekilde çevrilmesi önemlidir. Metnin akıcılığı: Çevirinin, okuyucunun metni rahatça okumasını ve anlamasını sağlayacak şekilde, hedef dilin dilbilgisel yapısına uygun olarak yapılması gerekir. Yorumdan kaçınma: Çeviri, kesinlikle yorum katılmadan, orijinal metne sadık kalarak yapılmalıdır.

Tıpta "tie etmek" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "tie" kelimesinin İngilizce'de "bağlamak" anlamına geldiği bilinmektedir. "İnterne etmek" ise tıp biliminde hastanın hastaneye yatırılması manasında kullanılan tıbbi bir terimdir.

Futbolda markaj altına almak, bir oyuncunun rakip takım oyuncuları tarafından baskı altına alınması, hareketlerinin kısıtlanması ve topa sahip olmasının engellenmesi anlamına gelir. Markaj, iki temel türde uygulanır: 1. Adam adama markaj: Savunma oyuncusu, rakip oyuncuyu bire bir takip eder. 2. Alan markajı: Oyuncular, belirli bir alanı savunur ve o alana giren rakip oyuncuları markaja alır. Markaj, genellikle rakibin en etkili hücum oyuncularına, oyun kurucularına veya forvetlerine uygulanır.

Sporcu ve sportif arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Sporcu: Spor yapan, özellikle bir spor dalını meslek edinmiş ve bu dala ilişkin etkinlikleri para kazanmak için gerçekleştiren kişidir. Sportif: Eğlence seven, hayat dolu insanları tanımlamak için kullanılan bir sıfattır. Dolayısıyla, "sportif" kelimesi daha genel bir anlam taşırken, "sporcu" belirli bir bağlamda (mesleki veya aktiviteye katılım) kullanılır.