SosyalTarih

"Beynelmilel" filmi, 1980 ihtilalinden sonra askeri koşullara uyum sağlamaya çalışan bir kasaba halkının içindeki müzik grubunun hikayesini anlatıyor. Filmde, Adıyaman'da yaşayan yerel müzisyenlerin, sokağa çıkma yasağından dolayı yaşadıkları geçim sıkıntısı ve bu durumun yol açtığı trajikomik olaylar işleniyor.

Dünyanın en çirkin binaları olarak değerlendirilen bazı yapıların yapım nedenleri şunlardır: 1. Boston Belediye Binası: Brütalist mimarinin bir örneği olan bu bina, pencerelerin tekrarlanması ve taşıyıcı olmayan unsurlar gibi tasarım özellikleri nedeniyle eleştirilmiştir. 2. Pruitt-Igoe Toplu Konut Kompleksi: 1950'lerde düşük gelirli sakinler için yapılması planlanan bu kompleks, mimari, toplumsal ve politik başarısızlıklar nedeniyle yıkılmıştır. 3. Ryugyong Oteli: Kuzey Kore'deki bu otel, yanlış yapıldığı ve düzeltilebilmesinin yüksek maliyetli olduğu söylentileri nedeniyle boş kalmıştır. 4. Antilia Kulesi: Mumbai'deki bu bina, Forbes'a göre dünyanın en zengin insanlarından birine ait olup, fahiş zenginlik gösterisi olarak eleştirilmiştir. Bu binaların yapım nedenleri, genellikle dönemin sosyal, ekonomik ve mimari trendlerine dayanmaktadır.

TÜSTAV (Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı), Türkiye'nin yakın sosyal tarihinin aydınlatılmasına yönelik çeşitli faaliyetler yürütür: Belge toplama ve arşivleme: Türkiye Komünist Partisi, Türkiye İşçi Partisi ve Türkiye Birleşik Komünist Partisi ile ilgili belgelerin gün ışığına çıkarılması, toplanması, arşiv olarak düzenlenmesi ve dijitalleştirilmesi. Araştırma ve yayın: Arşivdeki belgelerden yapılan derlemelerin yayınlanması ve akademik araştırmalara açılması. Eğitim ve konferanslar: Emek tarihi konferansları, akademi seminerleri, paneller ve sempozyumlar düzenlenmesi. Kültürel miras: Farklı dönemlere ait kültür, sanat ve edebiyat yayınlarının arşivlenmesi ve araştırmacıların kullanımına sunulması. TÜSTAV, aynı zamanda Uluslararası Emek Tarihi Enstitüleri Birliği (IALHI) üyesidir.

Beyazıt Öztürk'ün kökeni Artvin ve Bulgaristan göçmeni bir aileye dayanmaktadır.

Yılmaz Erdoğan, Kürt asıllı bir aileye sahiptir. Ailesi hakkında bilgiler: - Ebeveynleri: Nazım Erdoğan ve Süheyla Erdoğan'ın ortanca çocuğudur. - Ağabeyi: Anadolu Ateşi dans topluluğunun kurucusu Mustafa Erdoğan. - Kardeşi: Ses sanatçısı Deniz Erdoğan.

TÜSTAV, Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı'nın kısaltmasıdır. Arşivleri ise şu şekilde sıralanabilir: 1. Sol ve Sendikal Dergiler Arşivi: 1900'lü yılların başından 1990'lı yıllara kadar çeşitli sol ve sendikal yayınların 180 dergisinin sayılarını elektronik ortamda erişime açmıştır. 2. Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) Arşivi: 1974-1990 yılları arası TSİP belgelerinden oluşan bu arşiv, dijital ortama aktarılmış ve erişime açılmıştır. 3. DİSK Arşivi: Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve üye sendikalarının arşiv varlığı, 2005 yılında TÜSTAV'a teslim edilmiş ve tasnif edilerek kullanıma sunulmuştur.

Evet, "Yeşil Rehber" (Green Book) filmi gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır. Film, 1960'larda geçen ve Afro-Amerikalı piyanist Dr. Don Shirley ile İtalyan-Amerikalı şoförü Tony Vallelonga'nın ABD'nin güney eyaletlerinde yaptıkları konser turunu konu almaktadır.

"Çocukların Treni" (Il treno dei bambini) filmi, gerçek bir hikayeye dayanmamaktadır. Ancak, filmin konusu, İkinci Dünya Savaşı sonrası İtalya'sında uygulanan "Mutluluk Trenleri" (Treni della felicità) adlı gerçek bir girişime dayanmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda altın madalya, bağlılık ve kahramanlık gösteren Osmanlı vatandaşlarına verilirdi. Ayrıca, devlete yararı dokunmuş yabancı devlet adamlarına da altın madalya takdim edilirdi.

Osmanlı'da ilk matbaanın yasaklanmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Dini Engeller: Osmanlı Sultanı 2. Bayezid, 1485'te çıkardığı bir fermanla Müslümanlara Arapça baskı yapmasını yasakladı. 2. Ulema ve İlmiye Sınıfının Tepkisi: Matbaa, ulema ve ilmiye sınıfı tarafından, ilim ve irfanı azaltabileceği düşüncesiyle sakıncalı bulundu. 3. Mevcut Durumun Korunması: Matbaanın, mevcut el yazması geleneğini ve kâtiplerin geçimini tehdit edebileceği endişesi vardı.

Akmar Pasajı, 1999 yılında yaşanan satanizm olayları ve ardından yapılan polis baskını nedeniyle kültürel ve sosyal yapısını kaybederek kapandı. Olaylar, üç gencin bir genç kadını öldürmeleri ve cinayet planını Akmar Pasajı'nda yaptıklarını öne sürmeleri üzerine gerçekleşti.

Ömer Lütfü Barkan'ın 16. yüzyıl Osmanlı toprak sistemi hakkındaki görüşleri şu şekilde özetlenebilir: 1. Arazi Kanunları: Barkan, Osmanlı arazi kanunları üzerinde sistemli bir şekilde durmuş ve bu kanunların Osmanlı iktisat ve idare tarihi açısından önemini ortaya koymuştur. 2. Mirî Arazi Sistemi: Mirî arazilerin, yani devletin mülkiyetindeki toprakların, köylülerin daimi kiracılığı altında olduğunu ve bu sistemin Osmanlı İmparatorluğu'nun her yerinde değil, özellikle Batı Anadolu ve Rumeli'de uygulandığını belirtmiştir. 3. Vakıflar ve Muhasebe Bilançoları: Vakıfların işleyişini ve muhasebelerini inceleyerek, Osmanlılarda vakıfların ekonomik ve sosyal hayattaki yerini araştırmıştır. 4. Fiyat Hareketleri ve Nüfus: 16. yüzyıl Osmanlı fiyat hareketlerini ve nüfus belgelerini inceleyerek, bu dönemin iktisadi ve demografik yapısını aydınlatmaya çalışmıştır.

Tükürük hokkası, 19. yüzyılda yaygın olarak kullanılmıştır.

Şeyh Emin Bitlisi'nin soyu, Abbasi soyundan gelen bir aileye dayanmaktadır.

"Mahrem" kelimesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Televizyon Dizisi: "Mahrem" dizisi, FETÖ'nün askeri okullara nasıl eleman yerleştirdiği ve bu öğrencilerin örgüt tarafından takip edilme süreçlerini tanıkların açık beyanlarıyla anlatan bir mini dizidir. 2. Dini Kavram: "Mahrem", İslam'da evlenilmesi yasak olan kişileri ifade eden bir terimdir ve kan hısımlığı, sıhrî hısımlık ve süt hısımlığı gibi durumları kapsar.

"Rodakis'i Ararken" belgeseli, 1923 yılındaki zorunlu nüfus mübadelesini anlatıyor. Belgeselde, Türkiye'de eski bir köy evinin döşemesinin altında bulunan Rum mezar taşı üzerinden, bu mübadelenin hikayesi işleniyor.

Tuvalet abiye kullanımı, 18. yüzyılın sonlarında azalmaya başlamış ve sonunda tamamen yasaklanmıştır.

800 çocuğu olan adamın adı Simon Watson'dır.

Köy enstitülerinden önce var olan bazı eğitim kurumları şunlardır: 1. Millet Mektepleri: 1928 yılında açılan bu kurumlar, halka okuma yazma öğretmek ve harf inkılabını başarılı kılmak amacıyla kurulmuştur. 2. Köy Eğitmen Kursları: 1936-1947 yılları arasında süren bu kurslar, köylere eğitici yetiştirmek için düzenlenmiştir. 3. Köy Öğretmen Okulları: 1937 yılında açılan bu okullar, köylere hem öğretmen hem de köye yararlı diğer meslek erbabını yetiştirmek üzere kurulmuştur.

Bursa'ya çeşitli kabileler ve topluluklar göç etmiştir: 1. Orta Asya Türkleri: Kütahya'dan Ermeniler ve Yahudiler ile birlikte Orta Asya'dan gelen Tatarlar, Bursa'ya yerleşmiştir. 2. Celali İsyanları Kaçakları: 1530-1570 yılları arasında Celali isyanlarından kaçanlar Bursa'ya sığınmıştır. 3. 93 Göçmenleri: 1880'li yıllarda Doğu'dan gelen Ermeniler ve 1893'te Rumeli'den gelen göçmenler Bursa'ya yerleşmiştir. 4. Mübadele Göçmenleri: Kurtuluş Savaşı sonrası Yunanistan ile yapılan mübadele anlaşması kapsamında binlerce Rum ve Türk Bursa'ya göç etmiştir. 5. Bulgaristan Göçmenleri: 1950'li yıllardan sonra Bulgaristan ile yapılan anlaşmalar sonucu Bursa'ya yoğun göçler olmuştur.

Osmanlı'da avokado, 1730 yılında çıkan Patrona Halil İsyanı sırasında yayılan asılsız bir dedikodu nedeniyle yasaklandı. Bu dedikoduya göre, avokado ağacının timsah ile çiftleşerek meyve verdiği iddia ediliyordu. Sonuç olarak, Kâmil Efendi'nin yetiştirdiği avokado bahçeleri yakılarak yok edildi ve 250 yıl boyunca Osmanlı topraklarında avokado yetiştirilemedi.

Hitit kadınlarının nispeten özgür oldukları söylenebilir. Hakları ve özgürlükleri şu şekilde özetlenebilir: - Devlet yönetiminde rol alma: Hitit kraliçeleri, "Tavananna" unvanıyla devlet işlerinde etkin rol oynamışlardır. - Boşanma ve miras hakları: Hitit kanunları, kadınlara boşanma ve veraset hakları tanımıştır. - Sosyal statü: Hitit toplumunda kadınların, Mezopotamya ve Mısır'daki kadınlara göre daha yüksek bir sosyal statüye sahip oldukları düşünülmektedir. - Ekonomik özgürlük: Kölelerin bile mülk sahibi olabildiği Hitit kanunlarında, özgür bir kadınla evlenen kölelerin özgürlüklerini kaybetmedikleri belirtilmiştir. Ancak, günlük hayattaki sıradan kadınların durumu hakkında daha az bilgi bulunmaktadır.