SiyasiTarih

Doğu Roma İmparatoru'nun "kayzer" olarak adlandırılmasının nedeni, bu unvanın Roma İmparatorları tarafından kullanılan "Sezar" unvanının bir türevi olmasıdır. "Kayzer" (veya "kayser-i rum") unvanı, Osmanlı padişahları tarafından 1453 yılından sonra, İstanbul'un fethinden sonra, Doğu Roma İmparatorluğu'nun varisi olduklarını belirtmek için kullanılmıştır.

Osmanlı Devleti'nde Balkanların kaybedilmesine neden olan tarihi olay, Balkan Savaşları'dır. Balkan Savaşları iki aşamadan oluşur: 1. I. Balkan Savaşı (1912-1913). 2. II. Balkan Savaşı (1913). Balkan Savaşları sonucunda Osmanlı, Avrupa'daki topraklarının büyük bir kısmını kaybetti.

Selahaddin Eyyubi, dindar, merhametli, cömert, güler yüzlü, vakur ve sağlam iradeli bir kişiydi. Bazı özellikleri: Eğitim: Geometri, astronomi, matematik, aritmetik, sosyoloji, felsefe, hukuk ve fıkıh alanlarında eğitim almıştır. Dil Yeteneği: Kürtçe, Arapça, Türkçe ve Farsça biliyordu. Cömertlik: Aşırı derecede cömertti, öldüğünde özel hazinesinden sadece 1 Mısır dinarı ve 36 Nasıri dirhemi çıkmıştır. Affetme: Affetmeyi severdi, "Af konusunda hata etmek, haklı olarak cezalandırmaktan daha çok hoşuma gider" dediği nakledilir. Dini Hassasiyet: Kur'an-ı Kerim'i ezberlemişti ve Amelde Şâfiî, itikatta Eş'arî idi. Askeri Yetenek: Haçlılar'a karşı yapılan seferlerde yetenek göstermiştir. İstiklal Marşı Şairi Mehmed Akif Ersoy onu "Şark'ın en sevgili sultanı", Fransız tarihçi Albert Champdor ise "İslam'ın en saf kahramanı" olarak nitelemiştir.

Mirjo Salvini'nin "Urartu Tarihi ve Kültürü" adlı kitabı, Urartular uygarlığını özellikle yazıtlar üzerinden bir dilbilimci bakış açısıyla ele alır. Kitabın içeriği beş ana bölümden oluşur: 1. Giriş: Urartu araştırmalarının tarihi ve coğrafi sınırlar. 2. Urartu Devleti'nin Siyasi Tarihi: Kralların icraatları kronolojik olarak incelenir. 3. Urartu Kültürü ve Uygarlığı: Bölgenin planlanması, ekonomik ve toplumsal yapı, mimari gibi konular ele alınır. 4. Urartu Dini: Panteon ve dini unsurlar incelenir. 5. Yazı ve Dil Üzerine: Urartu yazısı ve dili hakkında bilgiler verilir. Kitap, yeni yazıtların eklenmesi ve eskilerin yeniden değerlendirilmesiyle güncellenmiş, birinci elden kaynak bilgilerle zenginleştirilmiştir.

Hititler, Hattuşa'nın stratejik konumu ve savunma imkanları nedeniyle burayı başkent yapmışlardır. M.Ö. 17. yüzyılın ortalarında, Hitit Kralı I. Hattuşili, Hattuşaş'ı imparatorluğunun merkezi olarak seçmiştir. Hattuşaş, aynı zamanda, Hitit İmparatorluğu'nun en parlak dönemlerinden birine tanıklık etmiştir.

19. yüzyılda dünya haritaları, o dönemdeki coğrafi bilgi ve keşiflere göre şekillenmişti. Bu dönemde bazı öne çıkan dünya haritaları: Orlando Ferguson'un haritası. Samuel Dunn'un haritası. 19. yüzyılda, Afrika'nın iç kısımları ve Antarktika henüz tam olarak keşfedilmemişti.

30 Yıl Savaşları, Avusturya'yı çeşitli şekillerde etkiledi: Ekonomik ve demografik kayıplar: Savaş, özellikle 1618-1623 döneminde kısa vadeli ekonomik krizlere yol açtı ve 12 milyona yakın Alman hayatını kaybetti. Siyasi otorite: Savaşın sonunda, Kutsal Roma Germen İmparatorluğu’na bağlı devletler tam bağımsız oldu ve imparatorun prensler üzerindeki otoritesi zayıfladı. Toprak kayıpları: Avusturya, İspanya ile birlikte siyasal güç olarak önemlerini kaybetti ve Avusturya toprakları Habsburgların kontrolünde kaldı. Güç dengelerinin değişmesi: Savaş, Avrupa'daki güç dengelerini değiştirdi ve modern ulus-devletin oluşumu için zemin hazırladı.

Sinan Akyüz'ün Meyra romanı, Bosnalı Müslümanların soykırımını anlatmaktadır. Romanda, 1992 yılında başlayan soykırımda yaşanan trajediler tüm çıplaklığıyla aktarılmaktadır. Meyra’nın kız kardeşi Diba, bu işkencelere dayanamayıp intihar eder. Romanda, Meyra ve Samir’in toplama kamplarında hayatta kalma mücadelesi, Srebrenitsa’nın savunulması ve yaşanan insanlık dramı anlatılmaktadır. Meyra, tamamen gerçek olaylara dayanan kişisel hikayelerden yola çıkarak yazılmıştır.

Profesionalac, Duşan Kovaçeviç'in 1990 tarihli aynı adlı oyunundan uyarlanan 2003 yapımı bir Sırp komedi-drama filmidir. Konu özeti: Yakın zamana kadar üniversite profesörü ve muhalif bir yazar olan Teodor "Teja" Kraj, şimdi büyük bir yayınevi işletmektedir. Bir gün, Teja'nın ofisine, 10 yıl boyunca onu takip eden eski bir gizli servis ajanı olan Luka gelir. Luka'nın görevi, Teja'nın her hareketini raporlamaktır. Bu karşılaşma, iki adamın son 10 yıllık yaşamlarının ortaya dökülmesine yol açar. Film, totalitarizm ve demokrasi arasındaki yöntem farklarına rağmen devlet ve iktidarların doğasının değişmediği mesajını verir.

Kronik Kitap'ın bazı tarih serileri şunlardır: Dünya Tarihi Serisi. Antik Çağ Serisi. Osprey Resimli Tarih Dizisi. Tarihi Seyahatnameler. Kronik Kitap, ayrıca İlber Ortaylı, Halil İnalcık gibi önemli tarihçilerin eserlerini de yayınlamaktadır.

İngilizler, tarih boyunca birçok bölgeyi işgal etmiştir. Öne çıkan bazı bölgeler şunlardır: Kuzey Amerika: 1607'de Jamestown ile başlayan kolonizasyon, Amerikan Devrimi'ne zemin hazırlamıştır. Hindistan: 1857'deki Hindistan Ayaklanması'nın ardından İngiliz hükümeti, Hindistan'ı doğrudan yönetmeye başlamıştır. Afrika: Mısır, Güney Afrika, Sudan, Zimbabwe, Nyasaland, Kenya ve Uganda gibi bölgeler İngiliz hakimiyetine girmiştir. Ortadoğu: Irak, Ürdün ve Filistin, I. Dünya Savaşı'ndan sonra İngiliz mandası olmuştur. Asya: Hong Kong, Bruney ve Saravak sultanlıkları İngiliz sömürge imparatorluğunun himayesine girmiştir. Okyanusya: Avustralya ve Yeni Zelanda, İngiliz sömürge yönetiminin altına alınan diğer önemli bölgelerdir. Ayrıca, I. Dünya Savaşı sırasında, İngiltere'nin Basra Körfezi ve Kızıldeniz üzerinde hakimiyeti olduğu ve Yemen'de de etkili olduğu bilinmektedir.

II. Abdülhamid döneminde Osmanlı İmparatorluğu yaklaşık 1.600.000 kilometre kare toprak kaybetti. Kaybedilen bazı topraklar: Kıbrıs (İngiltere'ye satıldı); Tunus (Fransa tarafından işgal edildi); Mısır (İngiltere tarafından işgal edildi); Bosna Hersek (Avusturya tarafından işgal edildi); Girit (Yunanistan'a geçti); Kars, Ardahan, Batum ve Doğubayazıt (Rusya'ya bırakıldı). Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzölçümü ise 783.562 kilometre karedir.

Binbaşının Kızı kitabının konusu, ırkçılığın yanlışlıklarını ve savaşın yıkıcı etkilerini ele alır. Kitap, özellikle savaşın ortasında ailesini ve kardeşini kaybeden bir kızın yaşadığı acıları anlatır. Ayrıca, roman gerçek olaylara dayanmaktadır ve yazıldığında Saddam'ın iktidarda olduğu bir dönemde yazılmıştır.

"Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü?" filmi, üstün zekalı bir kadın olan Gülseren'in hayatını ve yaşadığı zorlukları anlatıyor. Filmde, Türkiye'nin 1950-80'li yıllar arasındaki siyasi değişimleri de işleniyor. Yılmaz Erdoğan, filme adını veren soruyu şu şekilde açıklıyor: "Ateş böceklerini görürsen artık moralin bozuk olamaz. En azından o an... Çünkü doğanın en büyüleyici gösterilerinden biridir bu". Yönetmen Andaç Haznedaroğlu, filmin tiyatro uyarlaması olduğunu ve bu nedenle izleyicinin bazen bir tiyatro oyunu izliyormuş gibi hissedebileceğini belirtiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nun Hint Okyanusu'na açılma sebepleri şunlardır: Portekiz'in egemenliğini sınırlamak. Hac yolunun ve kutsal toprakların güvenliğini sağlamak. Hindistan'daki Müslüman sultanlıklarla iş birliği yapmak. Ticaret yollarını kontrol etmek.

Fahir Armaoğlu, milliyetçi-muhafazakâr ideolojiye yakın bir akademisyen olarak kabul edilir. Ayrıca, Armaoğlu'nun ABD'ye sempati duyduğu ve Sovyetler Birliği'ne antipati ile yaklaştığı belirtilmektedir.

Batı Roma İmparatorluğu'nun başkenti, farklı dönemlerde çeşitli şehirler olmuştur: 395-401: Mediolanum (Milano). 401-403, 408-450, 457-461, 475-476: Ravenna. 403-408, 450-457, 461-475: Roma. 475-480: Salona/Split.

Ahmet Cevdet Paşa'nın Tarih-i Cevdet adlı eserinin birinci cildi, Osmanlı Devleti'nin 1774-1825 yılları arasındaki tarihini anlatır. Bu ciltte ele alınan bazı konular şunlardır: Osmanlı öncesi İslam devletlerinin tarihi; Osmanlı Devleti'nin bir beylik olarak tarih sahnesine çıkışı; Küçük Kaynarca Antlaşması'na kadar gelişen olaylar; Avrupa, Kırım ve Kafkasların tarihleri; Arabistan'ın durumu. Ayrıca, Cevdet Paşa bu ciltte, eseri yazarken kullandığı kaynakları ve tarihçilikle ilgili görüşlerini de açıklamıştır.

Evet, "3000 Gece" filmi gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Film, yönetmen Mai Masri'nin yıllar önce tanıştığı ve İsrail hapishanelerinde bir çocuk dünyaya getirmek zorunda kalan Filistinli bir kadının yaşam öyküsünü anlatmaktadır.

Hazar Devleti'nin Avrupa'daki önemi şu şekilde özetlenebilir: Siyasi istikrar: 7. ve 10. yüzyıllar arasında Hazar Kağanlığı, Kafkaslar ve Karadeniz'in kuzey düzlüklerinde siyasi istikrarı sağlamıştır. Ticaret merkezi: Asya ile Avrupa arasındaki birçok ticaret yolunu kontrol ederek, bu yollar üzerinde önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Dini hoşgörü: Farklı dinlere hoşgörü göstermiş, bu sayede laik bir yönetim örneği sergilemiştir. Kültürel etki: Bizans sarayında Türk modasının doğmasına sebep olmuş ve kendi sanatıyla dönemin büyük devletlerini etkilemiştir. Tarihi rol: 9. yüzyılda Araplara karşı gösterdiği direnç ve 10. yüzyılda Rusların Kiyef Rus knezliğini kurmasındaki etkisi, Hazar'ın tarihsel önemini artırmıştır.