Sıvılar

Evet, batan hacim artarsa kaldırma kuvveti de artar. Kaldırma kuvveti, cismin sıvıya batan hacminin artmasıyla doğru orantılı olarak değişir.

Suda batan ve yüzen maddelerin yoğunluğu, kütle ve hacmin ölçülmesiyle bulunur. Kütlenin Ölçülmesi: Maddenin kütlesi, eşit kollu terazi veya elektronik terazi ile ölçülür. Hacmin Ölçülmesi: Düzgün şekilli olmayan katılar: Dereceli silindir veya taşırma kabı kullanılır. Sıvılar: Dereceli silindir ile ölçülür. Yoğunluk, kütlenin hacme bölünmesiyle hesaplanır: Yoğunluk (d) = Kütle (m) / Hacim (V) Suda batan maddelerin yoğunluğu, suyun yoğunluğundan büyüktür (genellikle 1 g/cm³).

Kar küresinin içinde su bulunmasının nedeni, kar taklidi malzemenin (genellikle sim ve yapay kar taneleri) yüzmesini sağlamaktır. Bazı kar kürelerinde, suyun berraklığını korumak ve bakteri oluşumunu önlemek için koruyucu kimyasallar da bulunabilir.

Çözelti, iki veya daha fazla maddenin herhangi bir oranda bir araya gelerek oluşturduğu homojen karışımdır. Çözelti, çözücü ve çözünen olmak üzere iki bileşenden oluşur.

Suda yağ çözülmez. Yağları çözmek için eter, kloroform, benzen, aseton gibi organik çözücüler kullanılabilir.

1 litre suyun özkütlesini bulmak için aşağıdaki formülü kullanmak gerekir: d = m / V Bu formülde: - d, özkütleyi (g/cm³ cinsinden) ifade eder. - m, kütleyi (gram cinsinden) ifade eder. - V, hacmi (cm³ cinsinden) ifade eder. Standart atmosfer basıncı (1 atm) ve 4 santigrat derece sıcaklıkta 1 litre su 1 kilogram olduğundan, 1 litre suyun özkütlesi de 1 g/cm³'tür. Özkütle, piknometre veya bomemetre gibi aletler yardımıyla da belirlenebilir.

Sıvıların buhar basıncını azaltan bazı faktörler şunlardır: Sıcaklık: Sıcaklık arttıkça buhar basıncı da artar. Sıvının cinsi: Moleküller arası etkileşimi zayıf olan sıvılar daha kolay buharlaşır ve buhar basınçları yüksek olur. Safsızlık: Sıvılarda uçucu olmayan katıların (örneğin, tuz) çözünmesi, sıvı yüzeyindeki taneciklerin buharlaşmasını zorlaştırarak buhar basıncını düşürür. Çözünen madde: Uçucu olmayan bir maddenin uçucu bir sıvı içinde çözülmesi, sıvının buhar basıncını düşürür. Buhar basıncını düşürmek için ayrıca buharın soğutulması, sistemden buharın boşaltılması veya buhar üretiminin azaltılması gibi yöntemler de kullanılabilir.

Alüminyum, suda yüzmez çünkü yoğunluğu sudan daha büyüktür. Alüminyumun yoğunluğu yaklaşık 2,7 g/cm³ iken suyun yoğunluğu yaklaşık 1 g/cm³'tür.

Buhar ve duman arasındaki temel farklar şunlardır: Kompozisyon: Buhar, suyun kaynatılmasıyla üretilen saf su buharıdır ve genellikle renksiz, kokusuz ve tatsızdır. Duman, gazlar (tipik olarak su buharı içerir) ve kurum, karbondioksit, kükürt oksitler gibi küçük parçacıklardan oluşur. Görünürlük: Buhar, özellikle bağıl nem düşükse hızla dağılır. Duman, kül veya diğer küçük parçacıklar nedeniyle havada asılı kalır. Sağlık Etkisi: Buhar, genellikle daha güvenlidir çünkü yanma yoktur ve sadece buharlaşan maddenin moleküllerini içerir. Duman, solunması zararlı olan binlerce kimyasal içerir. Kullanım: Buhar, elektronik sigara yoluyla üretilir. Duman, yanma sırasında ortaya çıkar.

Saf suyun donma derecesi 0 °C (32 °F) veya 273,15 Kelvin'dir. Ancak, basınç değişiklikleri suyun donma noktasını etkileyebilir.

Saf suyun donma noktası 0°C'nin (32°F) altındadır çünkü içerisindeki mineral yapılara bağlıdır. Son yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda, saf suyun sıfırın altında 48 derecede donduğu bilinmektedir. Ayrıca, donma noktası alçalması nedeniyle, safsızlık içeren deniz suyu, donma noktası 0°C'den daha düşük bir değere sahiptir.

Kohezyonun en iyi örneklerinden bazıları şunlardır: Su damlacıkları. Cıvanın top şeklinde durması. Bitkilerde suyun taşınması. Banyodan sonra vücutta su damlalarının kalması. Bir şişe içindeki suyun bittikten sonra şişenin içinde su damlalarının kalması. Kohezyon, aynı türdeki moleküllerin birbirine uyguladığı çekim kuvveti olduğu için, bu kuvvetin en iyi örnekleri genellikle aynı türdeki sıvıların (örneğin su, cıva) davranışlarında gözlemlenir.

Saf suyun özkütlesi, 1 atmosfer basınç ve 0°C'de yaklaşık olarak 1 g/cm³'tür. Ancak, sıcaklık ve basınca bağlı olarak suyun özkütlesi değişebilir: Sıcaklık arttıkça suyun hacmi artar ve özkütlesi azalır. Basınç arttıkça suyun hacmi azalır ve özkütlesi artar.

Tıpta ISF kısaltması aşağıdaki anlamlara gelebilir: Interstisyel sıvı. İnsülin duyarlılaştırıcı faktör. Ayrıca, Investigator Site File (ISF) olarak bilinen ve klinik araştırmalarda kullanılan bir dosya türü de bulunmaktadır.

Buhar basıncını etkileyen faktörler şunlardır: Sıvının cinsi. Sıcaklık. Sıvının saflığı. Buhar basıncı; sıvının miktarına, dış basınca ve sıvı yüzeyine bağlı değildir.

Evet, denge buhar basıncı sıvının cinsine bağlıdır. Denge buhar basıncını etkileyen faktörler arasında sıvının türü (cinsi) bulunmaktadır.

Damıtma (destilasyon), iki veya daha fazla bileşen içeren bir karışımın ısıtılıp, buhar ve sıvı faz oluşturmak suretiyle daha uçucu bileşence zengin karışımların elde edilmesini sağlayan ayırma işlemidir.

Evet, su 0 santigrat derecede donma noktasına ulaşır ve donar. Ancak, suyun donma noktası, içeriğindeki mineral yapılara bağlı olarak sıfırın altında 48 santigrat dereceye kadar düşebilir. Bu nedenle, su 0 derecede donup donmayacağı, saf olup olmamasına ve içinde bulunan maddelere bağlı olarak değişebilir.

Hidrasyon ve hidroliz arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Hidrasyon: - Su tüketimi: Vücutta yeterli su seviyesinin korunmasıdır. - Faydaları: Metabolik faaliyetlerin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlar, elektrolit dengesini korur. 2. Hidroliz: - Kimyasal reaksiyon: Büyük moleküllerin su ile tepkimeye girerek daha küçük moleküllere ayrılması işlemidir. - Özellikleri: Su kullanılır, ATP harcanmaz, enerji açığa çıkar, hem hücre içinde hem de hücre dışında gerçekleşir. Özetle, hidrasyon vücuttaki su dengesini koruma ile ilgiliyken, hidroliz kimyasal bir reaksiyon olup büyük moleküllerin su yardımıyla parçalanmasıdır.

Piknometrede kullanılan sıvı, ölçülecek maddenin özelliklerine ve uygulama alanına göre değişiklik gösterebilir. Genel amaçlı piknometreler. Vakumlu piknometreler. Yüksek sıcaklık piknometreleri. Ayrıca, piknometre ile yoğunluk ölçümü yapılırken ideal olarak kabul edilebilecek bir gaz da kullanılabilir.