SigmundFreud

Haz ilkesi, Sigmund Freud tarafından ortaya atılmıştır. Freud, 1911 tarihli "Zihinsel İşleyişin İki İlkesi" adlı yapıtında, haz ilkesini gerçeklik ilkesiyle karşılaştırarak ilk kez "zevk-hoşnutsuzluk ilkesinden ya da kısaca haz ilkesinden" söz etmiştir. Ancak, haz ilkesi kavramı, Freud'dan önce, antik dünyada Epikuros ve daha sonraları Jeremy Bentham tarafından da vurgulanmıştır.

Sigmund Freud'un "Bir Genç Kızın Günlüğü" adlı kitabı, ana karakter Rita'nın 11 yaşından 14,5 yaşına kadar tuttuğu günlüklerin derlemesidir. Kitapta ele alınan bazı konular: Ergenlik dönemi psikolojisi. Aile ve sosyal ilişkiler. Kültürel etkiler. Aşk ve kadın-erkek ilişkileri. Freud, bu günlüğü "bir mücevher" olarak nitelendirmiştir.

Bir Genç Kızın Günlüğü, Sigmund Freud tarafından yazılmamış bir eserdir. Bu kitap, ana karakter Rita'nın 11 yaşından 14,5 yaşına kadar tuttuğu günlüğün, yaş dönemlerine ayrılarak yayınlanmasıyla ortaya çıkmıştır. Freud, bu günlüğü psikolojik ve kültürel-sınıfsal bağlamda önemli bir kaynak olarak değerlendirmiştir.

Sigmund Freud'un en büyük teorisi, psikanalitik teori veya psikanaliz olarak bilinir. Freud, bu teoriyi 19. yüzyılın sonlarına doğru geliştirmiştir. Freud, teorisini desteklemek için şu kavramları ortaya atmıştır: Bilinçdışı. İd, ego ve süperego. Rüyalar. Freud'un psikanalitik teorisi, psikoloji bilimine önemli katkılar sağlamış olsa da, katı ve radikal olması, cinsellik temelli olması gibi nedenlerle eleştirilmiştir.

Sigmund Freud'u anlatan bazı filmler: "Sigmund Freud: Professional Psychoanalyst" (2005). "Young Dr. Freud" (2002). "A Dangerous Method" (2011). "Freud s'explique sur le cinéma" (1975). "The Psychology of Scary Movies" (2013). "Freud: The Secret Passion" (1962). "Freud's Last Session" (2023). Ayrıca, Freud'un psikanaliz kuramından etkilenen filmlerden bazıları şunlardır: "Otomatik Portakal" (A Clockwork Orange, 1971). "Siyah Kuğu" (Black Swan, 2016). "Where the Wild Things Are" (2009). "The Science of Sleep" (2006). "Repulsion" (1965).

Kamuran Şipal'in "Uygarlığın Huzursuzluğu" adlı eseri, Sigmund Freud'un "Uygarlığın Huzursuzluğu" adlı kitabının Türkçe çevirisidir. Freud'un bu kitabı, psikanalizin toplumsal olayları, uygarlığın gelişimini ve sorunlarını açıklamada nasıl kullanılabileceğini ele alır. Kitapta ayrıca, uygarlığın bireyin içgüdülerini bastırarak varlığını sürdürdüğü ve bu sürecin bireyde derin bir çatışmaya yol açtığı; toplumun bireyin özgürlüğünü kısıtlayarak bir "sosyal sözleşme" dayattığı ve bu sözleşmenin bireyin doğasından kopuşuyla sonuçlandığı gibi konular da işlenir.

Freud'un yapısal kişilik kuramında "zyz" terimi kullanılmamaktadır. Bu kuram, insan kişiliğini üç ana yapıya ayırır: id, ego ve süperego. - İd: Dürtüsel davranışlarımızı temsil eder ve arzuların kaynağıdır. - Ego: Gerçek dünya ile isteklerimiz arasındaki bağı kurar, id ile süperego arasında denge sağlar. - Süperego: Toplumsal normları ve ahlaki değerleri temsil eder. Freud'un diğer kuramlarında da "zyz" gibi spesifik bir terim geçmemektedir.

Psikoanalitik kuramın kurucusu Sigmund Freud'dur. Freud, 1890'ların başında psikanaliz öğretisini geliştirmiş ve 1939'daki ölümüne kadar bu alanda çalışmalar yapmıştır.

Sigmund Freud'un "Ruhçözümlemesine Giriş Konferansları" adlı eseri, Freud'un Viyana Üniversitesi'nde verdiği ve ruhçözümlemesinin Adler ve Jung'un ayrılmasından sonraki durumunu ele alan konferansların bir derlemesidir. Kitapta ele alınan bazı konular: bilinçdışı akıl; düşler ve fanteziler; kaygı; simgecilik; sapkınlık; çocuk cinselliği. Freud, bu eserde kuramlarını ve gözlemlerini yalın ve okunması kolay bir anlatım biçimiyle özetlemiştir.

Sigmund Freud'un "kendine karşı tamamen dürüst olmak iyi bir alıştırmadır" sözü, bireyin kendi iç dünyasıyla yüzleşerek korkularını, güvensizliklerini ve arzularını kabul etmesi ve bu şekilde daha özgün bir yaşam sürmesi anlamına gelir. Freud'a göre, kendine karşı dürüst olmak, kişisel gelişimin temel taşlarından biridir ve bireyin kendisini daha iyi anlamasına, bilinçaltında bastırılmış düşünceleri ve duyguları keşfetmesine olanak tanır. Freud'un teorileri sıklıkla tartışmalı olsa da, bu gözleminin hayata, güce ve dayanıklılığa dair zamansız bir bakış açısı sunduğu düşünülmektedir.

"Sıçan Adam" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Psikoloji Terimi: Sigmund Freud'un "Notes upon a Case of Obsessional Neurosis" (1909) adlı eserinde tanımladığı bir vakaya verilen isimdir. 2. Kent Efsanesi: 1950'lerde Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya atılan bir kent efsanesinde, siyah bir mont giyen ve omzunda büyük bir sıçan taşıyan gizemli bir adamın geceleri sokaklarda dolaştığı anlatılmaktadır.

Sigmund Freud'un kitaplarını okuma sırası, ilgi alanlarına ve Freud'un çalışmalarına aşinalık düzeyine bağlıdır. Ancak, psikanalizi anlamak için önerilen bir okuma sırası şu şekildedir: 1. Rüyaların Yorumu. 2. Günlük Yaşamın Psikopatolojisi. 3. Ben ve İd. 4. Totem ve Tabu. 5. Haz İlkesinin Ötesinde. Ayrıca, Louis Breger'in "Freud - Görüntünün Ortasındaki Karanlık" adlı biyografisi de başlangıç için önerilir. Okuma listesi, kişinin ilgi alanlarına göre değişebilir.

"Freud X" ifadesi iki farklı filmle ilişkilendirilebilir: 1. "Freud: The Secret Passion" (Gizli Hakikatler), 1962 yapımı bir biyografi ve dram filmidir. 2. "Freud's Last Session" (Freud'un Son Seansı), 2023 yapımı bir dram filmidir.

Freud dizilerinden sadece biri bilinmektedir: Freud (2020). Yönetmenliğini Marvin Kren'in yaptığı dizide Freud'u Robert Finster canlandırırken Fleur Salomé'yi ise Ella Rumpf canlandırmaktadır. Dizinin hikâyesi kısmen gerçek olaylara dayanmaktadır.

"Vienna Blood" dizisi, Sigmund Freud'un öğrencisi Max Liebermann ile emekli dedektif Oskar Reinhardt'ın işbirliğini konu alır. Dizide, psikolojinin erken dönemlerinden ilham alınarak suçluların zihinlerine girilir ve olayları çözmek için farklı yöntemler kullanılır.

Psikanaliz, ruhsal soru, sorun, arayış ve bozukluklar konusunda etkili bir tedavi tekniği ve ruhsallığın değişik boyut, süreç ve katmanlarını inceleyen bir bilim dalıdır. Psikanaliz, 1890'ların başında Viyana'lı doktor Sigmund Freud tarafından kurulmuştur. Psikanalizin bazı temel özellikleri: Bilinçdışı. Serbest çağrışım. İçgörü.

Sigmund Freud, psikanaliz olarak bilinen psikolojik teori ve terapi yaklaşımını savunmuştur. Freud'un psikanaliz kuramının temel özellikleri şunlardır: Bilinçaltı. İç çatışmalar. Psikoseksüel gelişim teorisi. Savunma mekanizmaları. Psikanalitik terapi. Freud'un çalışmaları, psikolojinin ve psikoterapinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.

Sigmund Freud'a hangi kitapla başlanacağı, ilgi alanlarına ve Freud'un çalışmalarına aşinalık düzeyine bağlıdır. Freud'a yeni başlayanlar için önerilen bazı kitaplar: "Uygarlığın Huzursuzluğu". "Günlük Yaşamın Psikopatolojisi". "Totem ve Tabu". "Haz İlkesinin Ötesinde Ben ve İd". "Rüyaların Yorumu". Ayrıca, Brett Kahr'ın "Freud'dan Hayat Dersleri" ve Ruth Snowden'ın "Freud Kilit Fikirler" kitapları da başlangıç için uygundur.

"Mutsuzluğu tatmadan, hep mutlu olmak istersin. Oysa nelerin seni mutsuz ettiğini bilmeden, nelerle mutlu olacağını bilemezsin" sözü Sigmund Freud'a aittir.

Carl Jung, analitik psikolojiyi Freud'un teorilerinden farklılaştığı için bırakmıştır. Jung ve Freud'un arasındaki kopuşun temel nedenleri şunlardır: Bilinçdışı anlayışı: Jung, bilinçdışını kişisel bilinçdışı ve kolektif bilinçdışı olarak ikiye ayırırken, Freud'un bilinçdışı kuramı bastırılmış duyguları ve çözülmemiş çatışmaları vurgular. İnsan motivasyonu: Freud, insan motivasyonunu büyük ölçüde cinsel dürtülere dayandırırken, Jung insan ruhunun manevi ve sembolik boyutlarını da dikkate almıştır. Teorik farklılıklar: Zamanla Jung'un fikirleri, Freud'un temel ilkelerinden uzaklaşmış ve bu durum, profesyonel ve kişisel ilişkilerinde kopuşa yol açmıştır.