SigmundFreud

"Freud's Last Session", Sigmund Freud ve C.S. Lewis arasında geçen bir tartışmayı konu alır. Filmin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Hitler'in Polonya'yı işgal etmesinden sonra, Freud ailesini Viyana'dan Londra'ya getirir. Burada, yazar C.S. Lewis Freud'u ziyaret eder. İki gün süren tartışma boyunca, Freud ve Lewis Tanrı'nın varlığı, Lewis'in savaş travmaları, J.R.R. Tolkien ve Inklings grubu gibi konuları ele alırlar. Ayrıca, Freud'un kızı Anna'nın lezbiyen sevgilisi Dorothy Burlingham ile olan ilişkisi de gündeme gelir. Film, bu tartışmaların ardından Freud'un intiharını, Lewis'in yazar olarak başarısını ve Anna ile Dorothy'nin uzun süreli ilişkisini anlatır.

Lacan'a göre eksiklik (lack), insanın doğum anından itibaren deneyimlediği, kendini tamamlamaya çalışmasının temel nedeni olan varoluşsal bir hissiyattır. Eksikliğin üç türü: 1. Sembolik kastrasyon: Nesnesi imgesel fallustur. 2. Hayali hayal kırıklığı: Nesnesi beslenmeyi sağlayan gerçek memedir. 3. Gerçek yoksunluk: Nesnesi simgesel fallustur. Eksiklik, hiçbir zaman tamamlanamaz; insanlar sürekli olarak bir şeyler arar, ancak bu arayışta tatmin olmazlar.

Günlük Yaşamın Psikopatolojisi kitabının yazarı Sigmund Freud'dur.

"Her insan sevgiye layık değildir" sözü, Sigmund Freud'a atfedilmektedir. Ayrıca, bu ifade Yusuf Tuna'nın bir şiirinin başlığı olarak da kullanılmaktadır.

Psikanalist yaklaşım temsilcilerinin bazıları şunlardır: Sigmund Freud. Carl Jung. Alfred Adler. Karen Horney. Erik Erikson. Jacques Lacan.

"Bir gün dönüp geriye baktığınızda, mücadelelerle geçen yılların en güzel dönemler olduğunu fark edersiniz" sözü, Sigmund Freud'a aittir.

Derin psikolojinin kurucusu olarak kabul edilen kişi Sigmund Freud'dur. Freud, 1890 yılında psikanaliz teorisini ortaya koymuştur.

Gece Kitaplığı'ndan çıkan Sigmund Freud serileri arasında "Psikoloji Serisi" ve "Gece Kitaplığı Sigmund Freud Kitapları" bulunmaktadır. Psikoloji Serisi kapsamında çıkan bazı kitaplar: "Çağdaş Huzursuzluk"; "Totem ve Tabu"; "Sanrı ve Düş". Gece Kitaplığı Sigmund Freud Kitapları serisinde ise birçok farklı başlık yer almaktadır, örneğin: "Cinselliğin ve Aşkın Psikolojisi"; "Instinct Self-Preservation"; "Doğuştan Gelen Sapkın Eğilimler".

Yüceltme, olumsuz duyguların toplum tarafından kabul edilen olumlu bir yöne yönlendirilmesidir. İdealleştirme ise, bir kişinin veya nesnenin aşırı derecede büyütülmesi ve ruhsal olarak yüceltilmesidir. Yüceltme, psikanalizde olgun bir savunma mekanizması olarak kabul edilir. Bu kavramlar, Sigmund Freud'un psikanaliz teorisine dayanmaktadır.

Evet, Sigmund Freud'un adını taşıyan üniversiteler bulunmaktadır. Bunlardan bazıları: Freud Universität: Avrupa'da uzaktan online eğitim veren bir kurumdur. Sigmund Freud Özel Üniversitesi (SFU): Viyana, Linz, Paris, Berlin, Milano ve Ljubljana'da şubeleri bulunan, 2005 yılından beri Avusturya yasalarına göre akredite edilmiş özel bir üniversitedir.

Sigmund Freud'un insan psikolojisini anlatan bazı kitapları: "Rüyaların Yorumu". "Günlük Yaşamın Psikopatolojisi". "Cinsellik Teorisi Üzerine Üç Deneme". "Totem ve Tabu". "Psikanalize Giriş".

Psikanalizin temel varsayımları şunlardır: 1. Psişik Determinizm: Tüm psikolojik problemlerin, çocukluk çağı inanışlarının, düşüncelerinin ve duygularının anlamlı birer sonucu olduğu görüşü. 2. Haz ve Hazsızlık İlkesi: İnsan davranışının, zihinsel acıyı azaltmaya ve hazzı ve içsel güvenlik duygusunu arttırmaya yönelik olduğu düşüncesi. 3. Çatışma: Birbirine aykırı olan şeylerin bir arada bulunması ve bu çelişkinin bilinçdışında tutulması sonucu kaygı ve hazsızlığın ortaya çıkması. 4. Savunma Mekanizmaları: Bilinçdışı çatışmalarla mücadele edebilmek ve duyulan kaygı ve hazsızlığı azaltabilmek için kullanılan mekanizmalar. 5. Bilinçdışı: İnsan psikolojisinin büyük bir kısmının bilinçdışında yer aldığı ve bu bölümde id, süperego ve egonun bulunduğu inancı.

"İfade edilmemiş duygular asla ölmez" sözü, Sigmund Freud'a aittir ve şu anlama gelir: Duygular, bastırıldıklarında veya dile getirilmediklerinde yok olmazlar, sadece bilinçaltında saklı kalırlar ve daha sonra daha korkunç şekillerde ortaya çıkarlar.

"Totem" kelimesi iki farklı yayıneviyle ilişkilidir: 1. "Dorlion Yayınevi", Sigmund Freud'un "Totem ve Tabu" kitabını yayımlamıştır. 2. "Totem Yayıncılık" ise Arno Gruen, Johannes Haubold, Lawrence M. Krauss ve Valerie Tiberius gibi yazarların kitaplarını yayımlayan bir yayınevidir.

Sigmund Freud'un okunması gereken bir yazar olmasının birkaç nedeni: 1. Psikoloji ve insan zihni üzerindeki etkileri: Freud, psikanalizin babası olarak bilinir ve bilinç, cinsellik, rüyalar ve bastırılmış duygular gibi konularda benzersiz teoriler geliştirmiştir. Bu teoriler, insan psikolojisinin anlaşılmasına önemli katkılarda bulunmuştur. 2. Tartışmalı ve yenilikçi fikirler: Freud'un çalışmaları, döneminde ve günümüzde hala tartışılmaya devam eden, yenilikçi ve cesur yaklaşımlara sahiptir. 3. Geniş eser yelpazesi: Freud, birçok farklı konuda eserler yazmış, bu da onun çalışmalarının çeşitli ve kapsamlı olmasını sağlamıştır.

"Freud: Gizli Hakikatler" (Freud: The Secret Passion) filmi, Avusturyalı psikolog ve psikanalizin kurucusu Sigmund Freud'un gençlik yıllarını ve onun bilinçaltı kavramını keşfetmesini anlatıyor. Filmde, Freud'un hüsranları ve çabaları, insan zihninin gizli işleyen ve hayatımıza hükmedebilen bir başka bölümünün varlığını ispatlama çabası üzerinden işleniyor.

"Benliğin Yüzyılı" belgeseli, psikiyatrist Sigmund Freud ve yeğeni Edward Bernays'ın çalışmalarının toplum üzerindeki etkilerini anlatmaktadır. Belgeselde ele alınan konular şunlardır: - Freud'un teorileri: Freud'un bilinçdışı ve insan davranışlarının kökenleri hakkındaki görüşleri ve bu teorilerin hükümetler ve şirketler tarafından toplumu kontrol etmek için kullanılması. - Halkla ilişkiler ve tüketim kültürü: Edward Bernays'ın psikanalitik içgörüleri halkla ilişkilere uygulayarak tüketim kültürünü dönüştürmesi ve ürünleri duygularla ilişkilendirmesi. - Odak gruplar ve psikolojik manipülasyon: Tüketicilerin bilinçaltı arzularını ortaya çıkarmak için odak gruplarının kullanılması ve bu tekniklerin siyasi kampanyalarda uygulanması. Sonuç olarak, belgesel, insani arzuların dış etkilerle değil, otantik kişisel ve kolektif gelişimle yönlendirildiği bir geleceği sorgulamaktadır.

Evet, "süblemizasyon" ve "yüceltme" aynı şeyi ifade eder. Yüceltme, Sigmund Freud tarafından psikanaliz diline sokulmuş bir terim olup, bireylerin istenmeyen dürtülerini veya duygularını sosyal olarak kabul edilen daha üretken bir şeye yönlendirmesi anlamına gelir.

“Kendine karşı tamamen dürüst olmak iyi bir egzersizdir” sözü Sigmund Freud'a aittir.

"Günlük Yaşamın Psikopatolojisi" Sigmund Freud'un, günlük yaşamdaki davranışların ve olayların psikolojik temellerini ele aldığı bir eserdir. Freud, bu kitapta şu konuları inceler: - Unutkanlık: Özel isimlerin unutulması, bilinçdışı düşüncelerin bir yansıması olarak görülür. - Dil sürçmeleri: Yanlışlıkla söylenen kelimeler, bastırılmış arzuların dışa vurumu olarak yorumlanır. - Sakarlıklar ve kazalar: Bu tür olaylar, gizli isteklerin veya kendini cezalandırma arzusunun bir sonucu olarak değerlendirilir. Freud'a göre, günlük yaşamda karşılaşılan bu tür olaylar, bilinçaltı süreçlerin ve psikolojik çatışmaların bir dışavurumudur.