• Buradasın

    Sanayileşme

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Brezilya neden bu kadar zengin?

    Brezilya'nın zengin olmasının bazı nedenleri: Doğal kaynaklar: Brezilya, altın, uranyum, demir, kereste gibi değerli doğal kaynaklara sahiptir. Sanayi: Ülke, otomotiv, havacılık, demir ve çelik, kimya, tekstil ve eczacılık gibi sektörlerde gelişmiştir. Tarım: Brezilya, dünyanın en büyük tavuk eti ihracatçısı, ikinci büyük sığır eti üreticisi ve üçüncü büyük süt üreticisidir. Ekonomik örgütlenmeler: Brezilya, Mercosur, Unasur, G8+5, G20, DTÖ gibi çeşitli ekonomik örgütlenmelerin bir üyesidir. Enerji: Brezilya, önemli bir petrol üreticisidir ve nükleer teknolojiye sahiptir. Ancak, Brezilya'da gelir dağılımı oldukça problemlidir ve nüfusun büyük bir kısmı fakirlik içinde yaşamaktadır.

    Kırıkkale neden il oldu?

    Kırıkkale, 1925 yılında Top ve Mühimmat Fabrikası'nın temellerinin atılması ve 1989 yılında 3578 sayılı yasa ile il olmuştur. 1925 yılında fabrikaların kurulmasıyla birlikte, işçi ve nüfus yoğunluğu artmış, şehir hızla büyümüş ve gelişmiştir. 1989 yılında ise dönemin başbakanı Turgut Özal'ın yaptığı törenle il statüsü kazanmıştır.

    Kitle toplumu ne demek?

    Kitle toplumu, kitle iletişim araçlarının tek yönlü baskısı altında yalnızlaşan, kimlik değiştiren ve cemaat bağları ile dinsel kimliklerini kaybeden bireylerden oluşan toplumdur. Bu kavram, aynı zamanda, büyük ölçekte sanayileşmiş, şehirleşmiş, iş bölümünde uzmanlaşmış ve yönetimi tamamen bürokratikleştirilmiş bir toplumsal ortamı ifade eder. Kitle toplumu kavramının açık ve genel kabul görmüş bir tanımı yoktur. Kitle toplumu teorisine göre, medya, toplumun farklı kesimlerine ulaşarak geniş kitleleri etkileyebilir ve bu da medyanın güçlü bir sosyal ve kültürel etkiye sahip olduğu anlamına gelir. Kitle toplumu teorisi, toplumu pasif ve kolay etkilenir olarak gösterdiği ve bireylerin eleştirel düşünme kapasitesini ihmal ettiği için eleştirilir. Kitle toplumu, 19. yüzyılın ortalarından başlayarak kavramsallaşmıştır. Kitle toplumu, sanayiye dayalı bir ekonomik yapıya, çeşitli hak ve özgürlüklere sahip, demokratik zeminde kendi kendisini yönetebilen ve aynı zamanda seçkin bir azınlık tarafından kitle kültürü oluşturularak yönetilen bir toplum için kullanılır.

    Cumhuriyet döneminin iktisadi tarihi (1923-1950) nedir?

    Cumhuriyet döneminin iktisadi tarihi (1923-1950), Türkiye'nin ekonomik gelişimini ve bu süreçte uygulanan politikaları kapsar. Bu dönemde öne çıkan bazı gelişmeler şunlardır: Milli ekonomi ilkesi: Devletin destekleyeceği bir girişimci sınıf oluşturulması ve kalkınmanın bu yolla sağlanması öngörülmüştür. Türkiye İş Bankası'nın kurulması: 1924'te özel girişimciliği teşvik etmek amacıyla kurulmuştur. Sanayi Teşvik Kanunu: 1927'de kabul edilerek sanayi ve yerli sanayinin gelişimi hedeflenmiştir. Reklamcılık: Üretim ve ticari faaliyetlerle bağlantılı olarak reklamcılık önemli bir faaliyet alanı olmuştur. Devletçilik: 1930'larda sanayileşme ve ekonomik bağımsızlık için devletçilik politikaları uygulanmıştır. Bu dönemde ekonomi esas olarak tarıma dayalıydı ve sanayi üretimi kapasitesi sınırlıydı.

    İnsan doğal ortamı nasıl etkiler 3 tane örnek?

    İnsanın doğal ortamı etkilemesinin üç örneği: 1. Çevre kirliliği: Fabrikaların bacalarından, egzozlardan, termik santrallerden ve evlerden çıkan zehirli gazlar hava kirliliğine neden olur. 2. Ormanlık alanların tahrip edilmesi: İnsanlar, besin ihtiyaçlarını karşılamak, yeni yerleşme alanları açmak ya da sanayi tesisleri kurmak için ormanları tahrip eder. 3. Toprak kirliliği: Yerleşim alanlarından çıkan atıklar, egzoz gazları, endüstri atıkları, tarımsal mücadele ilaçları ve kimyasal gübreler toprak kirliliğine sebep olur.

    Türkiye'nin toplum yapısı nasıl değişti?

    Türkiye'nin toplum yapısı, özellikle Cumhuriyet'in kurulmasından sonra önemli değişiklikler geçirmiştir. Bazı değişimler: Kentleşme: 2024 yılı itibarıyla nüfusun %93,4'ü kentsel alanlarda yaşamaktadır. Eğitim: Eğitim düzeyinin artması, toplumsal hareketliliği artırmış, ancak eğitim-istihdam uyumsuzluğu genç nüfus arasında hayal kırıklığına neden olmuştur. Kadın Hakları: Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmış, kadınlar eğitim ve iş hayatına daha fazla katılmaya başlamıştır. Dini ve Kültürel Yapı: Laiklik ilkesinin benimsenmesiyle din ve devlet işleri ayrılmış, geleneksel yapılar yerini modern değerlere bırakmıştır. Ekonomik Koşullar: Yüksek enflasyon, işsizlik ve gelir eşitsizliği sosyal gruplar arasındaki farklılıkları derinleştirmiştir. Boş Zamanlar: Sosyal medya ve internet, iletişim ve değer algılarını değiştirmiş, dijital platformlar ön plana çıkmıştır.

    Wagner yasası neden geçerli?

    Wagner Yasası'nın geçerli olmasının bazı nedenleri: Ekonomik gelişme ve sanayileşme: Wagner'e göre, kişi başına düşen gelir arttıkça kamu kesiminin nispi hacmi de büyür. Devletin artan görevleri: Sanayileşmeyle birlikte devletin idari, güvenlik ve hukuk alanındaki görevleri daha etkin bir şekilde yerine getirilmelidir, bu da kamu harcamalarını artırır. Nüfus artışı: Artan nüfus, hem kamu hizmetlerini hem de sosyoekonomik düzenlemeleri gerektirir. Wagner Yasası'nın geçerliliği, farklı ülkeler ve dönemler için yapılan çalışmalarla test edilmiştir.

    Güney Korenin sanayileşmesinde hangi faktörler etkili olmuştur?

    Güney Kore'nin sanayileşmesinde etkili olan bazı faktörler şunlardır: Planlı kalkınma stratejisi. Devlet müdahalesi ve desteği. Eğitim ve insan kaynağı. Teknoloji transferi ve Ar-Ge. Uluslararası rekabet.

    Türkiye'de hizmet alanında çalışan nüfus oranı yıllar içinde neden artmıştır?

    Türkiye'de hizmet sektöründe çalışan nüfus oranının yıllar içinde artmasının başlıca nedenleri şunlardır: Kırsal kesimden göç: 1980'lerden itibaren tarıma verilen kamu teşviklerinin kaldırılması ve kırdan kente göçün hızlanması, işgücünün düşük verimli tarım sektöründen yüksek verimli hizmet ve sanayi sektörlerine kaymasına neden olmuştur. Sanayi yatırımları: Sanayi alanındaki yatırımlar artmış, bu da sanayi sektöründeki çalışan sayısının yükselmesine yol açmıştır. Eğitim seviyesinin yükselmesi: Eğitim görenlerin sayısının artması, hizmet sektöründe istihdam edilenlerin oranını artırmıştır. Ekonomik dönüşüm: Türkiye'nin dünya ile iktisadi bağlarının güçlenmesi ve sanayi merkezli dışa açılma adımları, ekonomik yapının tarımdan uzaklaşıp orta teknolojili ürün üretimine yönelmesine sebep olmuştur.

    Türkiye'de kadın istihdamı ne zaman artmaya başladı?

    Türkiye'de kadın istihdamı, Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte hız kazanmış ve toplumun büyük şehirlere göç etmesiyle daha da önem kazanmıştır. 1950'li yıllarda sanayileşmenin hız kazanması ve köyden kente göçlerin artmasıyla kadınlar, eğitim almaya ve hizmet sektörü dahil olmak üzere diğer sektörlerde çalışmaya başlamışlardır. 1980'li yıllardan sonra ise istihdam oranları, eğitim seviyeleri ve boşanma oranları artmış, evlilik ve çocuk doğurma oranları azalmıştır. Ancak, Türkiye'de kadınların işgücüne katılımı halen önemli bir sorun olarak devam etmektedir.

    Eğitim altyapı sağlık turizm ulaşım gibi faktörler sanayileşme ile yerleşmedeki önemini arttıran beşeri unsurlardır doğru mu yanlış mı?

    Doğru. Eğitim, altyapı, sağlık, turizm ve ulaşım gibi faktörler, sanayileşme ile yerleşmedeki önemini artıran beşeri unsurlardır. İnsanlar, daha iyi eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim, gelişmiş altyapı ve ulaşım imkanları için sanayileşmiş bölgelere yönelmektedir.

    Trakya'ya kar neden yağmaz?

    Trakya'ya karın neden yağmadığına dair bazı olası nedenler: İklim değişikliği ve sanayileşme: Çevreci Hakan Dedeoğlu'na göre, sanayileşme ve değişen iklim koşulları kar ve yağmur yağışlarını azaltmaktadır. Ormanların azalması: Balkanlardan gelen hava kütleleri, ormanların bol olduğu dönemlerde Trakya'ya kar olarak ulaşırdı. Ancak bugün bu ormanların azalması, kar yağışını etkilemektedir. Atmosferin ısınması: Bölgedeki fabrikalar ve santraller, atmosfere salınan gazlarla Trakya'nın genel atmosferini ısıtmaktadır. Bu durum, kar yağışını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, yeraltı sularının azalması ve toprak kirliliği de kar yağışını etkileyen faktörler arasında gösterilmektedir.

    1908-1930 yılları arasında Türkiye'deki ekonomik ortam nasıldı?

    1908-1930 yılları arasında Türkiye'deki ekonomik ortam şu şekilde özetlenebilir: 1908-1929: Bu dönemde sanayileşmeyi kolaylaştıracak "ölçülü ve ılımlı" bir korumacı rejim yeğlenmiştir. 1929 Büyük Buhran: Bu bunalım, kitlesel işsizlik ve fiyat düşüşleri şeklinde kendini göstermiştir. 1930'lar: 1930 yılında düzenlenen Sanayi Kongresi'nde kalkınmanın gereğinin sanayileşme olduğu görüşü pekiştirilmiştir. Bu dönemde Türkiye, kendi ekonomik politikalarını gözden geçirip kesin bir değişikliğe gitmek zorunda kalmıştır. 1930-1939 yılları arasında yıllık milli gelir büyüme hızlarının ortalaması %5,8'dir. Bu dönemde sağlanan sanayileşmenin yükünü öncelikle köylüler, ikinci olarak da işçi sınıfı çekmiştir.

    Retropollandsek film ne anlatıyor?

    "Modern Zamanlar" (1936) filmi, 1930'lu yıllarda ABD'de yaşanan ekonomik buhran dönemini konu alır. Ana temalar arasında: - Sürü psikolojisi: İnsanların sistem içinde nasıl birer robot gibi davrandıkları ve birbirlerine benzedikleri. - Otomasyon çılgınlığı: İnsanın her zamanının nasıl otomasyonlaştırıldığı ve basit insani ihtiyaçların bile nasıl sorun haline geldiği. - Yabancılaşma: İnsanın işine ve kendine yabancılaşması. Film, aynı zamanda toplumcu bir bakış açısıyla dönemin sosyal ve ekonomik konumunu gerçekçi bir şekilde yansıtır.

    1975 ve 1977 yılları arasında Türkiye ekonomisi nasıldı?

    1975 ve 1977 yılları arasında Türkiye ekonomisi şu şekilde özetlenebilir: 1975: Enerji fiyatlarındaki artış, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) ürettiği mal ve hizmet fiyatlarına yansıtılmadı. Hızlı fiyat artışları yaşandı. 1977: İthalatla ilgili sıkıntılar arttı. Genişleyici mali politikalar ve sübvansiyonlar, ekonominin talep yönünden kontrol edilemeyişine yol açtı. Toplam arz ve toplam talep arasındaki dengenin bozulması, yapısal fiyat değişikliklerine neden oldu. Bu dönemde Türkiye ekonomisi, petrol şoklarının etkisiyle döviz ihtiyacı artışı, dış ticaret dengesinin bozulması ve enflasyon gibi zorluklarla karşı karşıya kaldı.

    Erken Cumhuriyet döneminde işçi konutları nasıldı?

    Erken Cumhuriyet döneminde işçi konutları, genellikle sanayi tesislerinin çevresinde hızlı bir şekilde gelişen gecekondulaşma veya planlı olmayan yapılar şeklindeydi. Planlı işçi konutu uygulamalarına örnek olarak şunlar verilebilir: Zonguldak Kozlu M.K.İ. İşçi Evleri Sitesi. Bursa İşçi Evleri. Ayrıca, Sümerbank'ın hazırladığı "Vazife Evleri Yönetmeliği" ile endüstriyel yerleşkelerde üretim, barınma kültürü ve mekânsal disiplin süreci düzenlenmiştir.

    Yokuşa Akan Sular kitabı ne anlatıyor?

    Yokuşa Akan Sular kitabı, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş sürecinde yaşanan maddi ve manevi toplumsal sorunları anlatır. Kitapta ele alınan bazı konular şunlardır: Köyden kente göç. İşçi sorunları. Siyasi hareketler. Manevi değerlerin yitirilmesi. Kitap, Mustafa Kutlu tarafından yazılmış olup 87 sayfadan oluşmaktadır.

    Apartımanlar neden yapıldı?

    Apartmanların yapılma nedenleri şunlardır: Sanayileşme ve kentleşme: Sanayileşme sonucu artan nüfus, konut ihtiyacını doğurmuş ve apartmanlar, sınırlı alanlarda daha fazla kişinin barınmasını sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Ekonomik nedenler: Apartmanlar, özellikle üst gelir grupları için yatırım aracı olarak görülmüştür. Konfor ve lüks: Apartmanlar, modern teknoloji ile donatılmış olup, konforlu ve lüks bir yaşam sunmuştur. İşçilerin barınma ihtiyacı: İlk apartmanlar, genellikle fabrikaların etrafına yerleştirilen işçilerin barınma ihtiyacını karşılamak için yapılmıştır.

    Cumhuriyet döneminde Bursa nüfusu neden arttı?

    Cumhuriyet döneminde Bursa nüfusunun artmasının başlıca nedenleri şunlardır: Sanayi faaliyetleri: 1960'lı yıllardan itibaren sanayinin önem kazanması, Bursa'nın nüfus ve kentsel gelişimini hızlandırmıştır. Göç: Bursa, başlangıçta kendi kırsal bölgelerinden, ardından Doğu Anadolu, Karadeniz ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden iç göç almıştır. Plansız kentleşme: Sanayileşme ve göç, plansız yapılaşma ve kentsel sorunlara yol açmıştır.

    Sosyal hizmet mesleği neden ortaya çıktı?

    Sosyal hizmet mesleği, bireylerin, ailelerin ve toplulukların sosyal ihtiyaçlarını karşılamak, sosyal değişimi desteklemek ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla ortaya çıkmıştır. Bu mesleğin ortaya çıkmasının bazı nedenleri: Sosyal sorunların artması. İnsan haklarının ve sosyal adaletin önem kazanması. Gönüllü girişimlerin başlaması. Profesyonel yaklaşımın gerekliliği.