ÇevreKirliliği

Eskişehir'de "çöpten adam" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Çevre Kirliliği Farkındalığı: Eskişehir'deki bir İngilizce kursunda öğrenciler, kar yağışı olmaması nedeniyle gündelik atıklardan "Trash Man - Çöpten Adam" yaparak çevre kirliliğine dikkat çekmişlerdir. 2. Ölü Bulunan Kişi: Eskişehir'in Odunpazarı ilçesinde, Deliklitaş Mahallesi'nde yaşayan Bülent Tanrıgüzey adlı bir adam, çöple doldurduğu evinde ölü bulunmuştur.

Kimyasalların zararları hem insan sağlığı hem de çevre için ciddi riskler taşır. İşte bazı olumsuz etkiler: 1. Solunum Yolu Hastalıkları: Kimyasal maddelerin solunması, astım, bronşit ve KOAH gibi hastalıklara yol açabilir. 2. Kanserojen Etkiler: Benzen, formaldehit ve asbest gibi kimyasallar kansere neden olabilir. 3. Hormon Bozuklukları: Tarım ilaçları ve plastik katkı maddeleri gibi kimyasallar hormon sistemini bozarak üreme sağlığını tehdit edebilir. 4. Çevre Kirliliği: Endüstriyel atıklar ve tarım ilaçları su kaynaklarını kirleterek ekosistem dengesini bozabilir. 5. Zehirlenme: Kimyasal maddelerin yanlışlıkla yutulması, mide ve bağırsak sisteminde ciddi zararlara yol açabilir. Bu zararları azaltmak için kimyasalların güvenli kullanımı, alternatif ürünlerin tercih edilmesi ve geri dönüşüm sistemlerinin etkin kullanımı önemlidir.

Ölü yunusların sahile vurmasının birkaç nedeni olabilir: 1. Kalkan Ağları: Balıkçılar, yunus ölümlerinin kalkan avcılığında kullanılan ağlara takılarak gerçekleştiğini belirtmektedir. 2. Hastalık ve Yaralanmalar: Yunuslar, virüsler, bakteriler ve parazitler gibi hastalıklara yakalanabilir veya gemi pervaneleri, köpekbalığı saldırıları gibi insan kaynaklı yaralanmalar sonucu zayıf düşerek karaya vurabilir. 3. Deniz Kirliliği: Kimyasallar, plastik ve petrol gibi kirleticiler yunusların bağışıklık sistemlerini zayıflatabilir ve doğrudan ölümlerine neden olabilir. 4. Habitat Kaybı: İklim değişikliği ve insan faaliyetleri nedeniyle yunusların yaşam alanları yok olmakta ve bu durum yiyecek bulmalarını zorlaştırarak onları daha savunmasız hale getirmektedir.

Ölüdeniz, iki farklı açıdan tehlikeli olarak değerlendirilebilir: 1. Doğa Katliamları ve Kirlilik: Muğla'nın Fethiye ilçesindeki Ölüdeniz'de, arıtma tesislerinin kapasitesinin artırılmaması nedeniyle kanalizasyon sularının denize akıtılması, çevre felaketine yol açmaktadır. Bu durum, deniz suyunun kirlenmesine ve ekosistemin zarar görmesine neden olmaktadır. 2. Jeolojik Tehlikeler: Ölüdeniz'in bulunduğu bölge, aktif fay hatları üzerinde yer almakta ve jeologlar, su seviyesinin çekilmesi sonucu yeraltı boşluklarının oluştuğunu ve düdenlerin açıldığını belirtmektedir. Bu düdenler, bölge sakinleri ve ziyaretçiler için tehlike oluşturmaktadır.

BPA (Bisfenol A), sağlık açısından çeşitli zararlar taşıyan bir kimyasal bileşiktir. Zararlı etkileri şunlardır: 1. Hormon Dengesini Bozma: BPA, vücutta östrojen hormonuna benzer şekilde davranarak hormonal dengeyi bozar. 2. Üreme Sağlığı: Hamilelik döneminde BPA maruziyeti, fetüs gelişimini olumsuz etkileyebilir ve düşük doğum ağırlığı, erken doğum ve doğumsal anomalilerle ilişkili olabilir. 3. Metabolik Hastalıklar: BPA'nın insülin direncini artırabileceği ve obezite ile Tip 2 diyabet riskini yükseltebileceği düşünülmektedir. 4. Kanser Riski: Uzun süreli BPA maruziyetinin meme ve prostat kanseri ile ilişkili olabileceği öne sürülmektedir, ancak bu konuda kesin bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. 5. Çevre Kirliliği: BPA, çevreye yayılarak su ekosistemini bozar ve deniz canlılarının ölümüne neden olur. Korunma yolları arasında BPA içermeyen ürünler kullanmak ve plastiklerin aşırı ısınmasından kaçınmak yer alır.

Denizaslanlarının yok olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Aşırı Avlanma: Tarihsel olarak denizaslanları, kürkleri nedeniyle aşırı avlanmış ve bu da popülasyonlarının azalmasına yol açmıştır. 2. Yaşam Alanlarının Kaybı: Kıyıların genişlemesi ve insan faaliyetleri, denizaslanlarının yaşam alanlarını daraltmış ve yok olmasına neden olmuştur. 3. Çevre Kirliliği: Denizlerdeki kirlilik, özellikle zehirli yosunlar, denizaslanlarının beslenmesini ve sağlığını olumsuz etkilemiştir. 4. İklim Değişikliği: İklim değişikliği, denizaslanlarının yaşadığı ekosistemleri bozarak popülasyonlarını azaltmıştır.

Beş temel çevre sorunu şunlardır: 1. İklim Değişikliği: Fosil yakıtların kullanımı ve ormansızlaşma gibi insan faaliyetleri sonucu atmosferdeki sera gazlarının artması, sıcaklık artışına ve doğal afetlerin artmasına yol açar. 2. Su Kirliliği: Endüstriyel atıklar, tarım ilaçları ve evsel atıklar gibi kirleticilerin su kaynaklarını kirletmesi, sucul ekosistemleri bozar ve hastalıkların yayılmasına neden olur. 3. Çöp Krizi: Artan nüfus ve tüketim alışkanlıkları sonucu oluşan çöplerin yeterince geri dönüştürülmemesi ve çöp depolama alanlarının yetersizliği, çevreye zarar verir. 4. Biyoçeşitlilik Kaybı: Ormanların yok edilmesi ve tarım faaliyetleri, doğal yaşam alanlarını bozarak birçok türün yok olmasına ve doğal dengenin bozulmasına neden olur. 5. Hava Kirliliği: Endüstriyel atıklar, trafik emisyonları ve evsel yakıt kullanımı gibi faaliyetler sonucu havanın kirlenmesi, solunum yolu hastalıklarının artmasına yol açar.

Narlıdere, iki farklı açıdan tehlike arz etmektedir: 1. Yamaç Erozyonu ve Çamur Faciası Riski: Narlıdere'deki İkinci İnönü Mahallesi'nde, toplu konut alanlarının yapıldığı "fliş" adı verilen suyla temasında kolayca ayrışan kayaç tipi, inşaat hataları ve yeterli önlemlerin alınmaması nedeniyle tehlike oluşturmaktadır. 2. Çevre Kirliliği: Narlıdere balıkçı barınağındaki tersane, çevre kirliliğine neden olmakta ve insan sağlığını tehdit etmektedir.

Lityum iyon (Li-ion) pillerin bazı durumlarda yasaklanmasının iki ana nedeni vardır: 1. Güvenlik Tehlikesi: Li-ion piller, hasar gördüklerinde veya yanlış şarj edildiklerinde patlama ve yangın riski taşır. 2. Çevre Kirliliği: Uygun şekilde geri dönüştürülmediğinde, Li-ion piller zehirli atık oluşturabilir ve çöp depolama alanlarında yangın riskini artırabilir.

Modifiyeli arabalar, trafik güvenliğini tehlikeye atmaları ve çevre kirliliğine yol açmaları nedeniyle yasaklanmıştır. Yasaklanmanın diğer nedenleri şunlardır: - Aşırı gürültü: Modifiye edilmiş egzoz sistemleri yüksek ses çıkarır ve bu durum diğer sürücülerde rahatsızlık yaratır. - Fren performansı: Motor gücünü artırmak için yapılan modifikasyonlar, fren sisteminin yetersiz kalmasına neden olabilir. - Yasal düzenlemelere uymama: Her ülkenin ve bölgenin modifikasyonlarla ilgili kendi kuralları ve düzenlemeleri vardır ve bu kurallara uymayan modifikasyonlar yasaktır. - Sigorta sorunları: Modifiye edilmiş araçlar, sigorta şirketleri tarafından daha yüksek riskli olarak değerlendirilir.

Kara göllerin siyah olmasının iki farklı nedeni vardır: 1. Sera Gölü, Trabzon: Bu göl, kirliliğin ve güneşin etkisiyle su yosunlarının çoğalması sonucu siyah bir görüntüye bürünmüştür. 2. Kara Göl, Savoy: Bu göl, Mont Granier dağının çökmesi sonucu oluşan heyelanla ortaya çıkmıştır.

Mayın, anti-personel ve çevresel etkileri nedeniyle uluslararası anlaşmalarla yasaklanmıştır. Yasaklanma nedenleri: - Sivil kayıplara yol açması: Mayınlar, savaş sonrası en büyük sivil kayıplara neden olan silahlardan biridir ve ciddi yaralanmalara, uzuv kayıplarına ve ölümlere yol açabilir. - Ekonomik kalkınmayı olumsuz etkilemesi: Mayın tarlalarının temizlenmesi uzun yıllar sürebilir ve bu durum ekonomik faaliyetleri kısıtlar. - Çevre kirliliği: Mayınlar, kimyasal olarak toprağı kirletir ve doğal yaşamı tehdit eder. Bu bağlamda, 1997 yılında imzalanan Ottawa Antlaşması (Mayın Yasağı Antlaşması), anti-personel mayınlarının üretimini, kullanımını ve stoklanmasını yasaklamaktadır.

Parafinin zararları şunlardır: 1. Solunum Sorunları: Parafin mumlarının solunması, içerdikleri kimyasal maddeler nedeniyle solunum yollarına zarar verebilir ve alerjiye yol açabilir. 2. Cilt Tahrişi: Parafin bazlı ürünler, ciltte tahrişe ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir. 3. Gözenek Tıkanması: Parafin bazlı ürünler, gözenekleri tıkayarak siyah nokta ve sivilce oluşumuna katkıda bulunabilir. 4. Kimyasal İçerik: Bazı parafin ürünleri, cildi tahriş edebilecek kimyasal maddeler içerebilir. 5. Çevre Kirliliği: Parafin üretimi sırasında kullanılan zararlı kimyasallar, su kaynaklarına karışarak su yaşamını ve bitki örtüsünü olumsuz etkiler. Ayrıca, uzun süreli ve aşırı parafin kullanımı cilt sorunlarına yol açabilir.

Deniz su samurlarının yok olmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Habitat Kaybı: İnsan faaliyetleri nedeniyle sulak alanların azalması, su samurlarının yuva yapma ve avlanma alanlarını yok etmektedir. 2. Kirlilik: Sanayi atıkları, tarım kimyasalları ve evsel atıklar sucul ekosistemleri kirleterek su samurlarının beslenme kaynaklarını azaltmakta ve sağlıklarını olumsuz etkilemektedir. 3. Avlanma: Özellikle kürkleri için avlanma, su samurlarının popülasyonunu azaltmaktadır. 4. Yasadışı Avcılık ve Zehirlenme: Su samurları, balık tutma ağlarına takılarak veya zehirlenerek ölmektedir. 5. Diğer İnsan Faaliyetleri: Hidroelektrik santraller gibi projeler, su samurlarının göç yollarını keserek ve yaşam alanlarını değiştirerek olumsuz etkiler yaratmaktadır.

Kloratın zararları şunlardır: 1. Zehirlenme Riski: Yüksek miktarda alındığında methemoglobinemi adı verilen bir duruma neden olarak kanın oksijen taşıma kapasitesini düşürür, bu da nefes darlığı, baş dönmesi ve bilinç kaybına yol açabilir. 2. Sindirim Sistemi Sorunları: Ağız yoluyla alındığında mide bulantısı, kusma, ishal ve mide kramplarına neden olabilir. 3. Kan Hücrelerine Zarar: Alyuvar hücrelerine zarar vererek kansızlığa (anemi) yol açabilir. 4. Böbrek ve Karaciğer Hasarı: Uzun süreli maruziyet, böbrek ve karaciğerin fonksiyonlarını bozarak ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. 5. Yangın ve Patlama Riski: Güçlü oksitleyici olduğu için yanıcı maddelerle temas ettiğinde patlama riski taşır. 6. Çevre Kirliliği: Su kaynaklarına karıştığında bitki ve sucul canlılar için toksik etkiler gösterebilir.

Tahtalı kuşu, bazı açılardan tehlikeli olarak değerlendirilebilir: 1. Doğal Düşmanları: Tilki, yabani kedi, sansar ve yırtıcı kuşlar gibi doğal düşmanları vardır. 2. Çevre Kirliliği ve Kuraklık: En büyük düşmanlarından biri çevre kirliliği ve kuraklıktır. 3. Avcılık: Aşırı avlanma, tahtalı kuşunun popülasyonunu tehdit etmektedir. 4. Hastalık Taşıyıcısı: Potansiyel olarak çeşitli hastalıkları barındırabilir ve bu da onları tüketmeyi sağlık açısından riskli hale getirir.

Ölü yunus balıklarının sahile vurmasının birkaç nedeni olabilir: 1. Hastalık ve Yaralanmalar: Yunuslar, virüsler, bakteriler ve parazitler gibi hastalıklara yakalanabilir veya köpekbalığı saldırıları, gemi pervaneleri ve balık ağları gibi insan faaliyetleri nedeniyle yaralanabilir. 2. Deniz Kirliliği: Kimyasallar, plastik ve petrol gibi kirleticiler deniz ortamında birikerek yunuslara zarar verebilir. 3. Habitat Kaybı: İklim değişikliği ve insan faaliyetleri, yunusların yaşam alanlarının yok olmasına ve bozulmasına neden olarak yiyecek bulmalarını zorlaştırır ve avcılara karşı daha savunmasız hale getirir. 4. Navigasyon Hataları: Yunuslar, Dünya'nın manyetik alanını algılamak için özel bir organa sahiptir, ancak insan faaliyetleri ve doğal olaylar bu manyetik alanı bozarak yunusların yönünü şaşırmasına ve karaya vurmasına neden olabilir. 5. Sosyal Sebepler: Annelerinden ayrılma, grup arkadaşlarından ayrılma veya liderlerini kaybetme gibi sosyal nedenler yunusların strese girmesine ve kendilerini yaralamasına veya ölüme yol açabilecek hatalar yapmasına neden olabilir.

Tayland'da sokakların kirli olmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Kanalizasyon Hatlarının Açık Olması: Birçok kanalizasyon hattı açıktır ve bu durum sokakların kötü kokmasına yol açar. 2. Hava Kirliliği: Özellikle başkent Bangkok'ta hava kirliliği tehlikeli seviyelere ulaşmakta, bu da sokakların daha da kirlenmesine neden olmaktadır. 3. Deniz Ürünleri ve Yağ Kullanımı: Tayland mutfağında deniz ürünleri ve kötü yağlar kullanılması, sokak yemeklerinin kokmasına sebep olur.

Deniz kızlarının yok olmasının nedeni, bilimsel araştırmalara göre yaşam alanlarının yok edilmesi ve deniz çayırlarının hızla azalması olarak belirlenmiştir. Ayrıca, 20. yüzyılın ilk yarısında et, deri ve kemiklerinden faydalanmak isteyenler tarafından sıkça avlanmaları da nüfuslarının azalmasına katkıda bulunmuştur.

Akdeniz Foku'nun yok olmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Habitat Kaybı: Doğal yapısını korumuş sakin koyların azalması, fokların yaşam alanlarının daralmasına yol açıyor. 2. Yasadışı ve Aşırı Avlanma: Trol, trata, gırgır ve dinamit gibi yöntemlerle yapılan balıkçılık, denizdeki balık stoklarını azaltarak fokların besin bulmasını zorlaştırıyor. 3. Kasten Öldürme: Balıkçılar, gelirlerini etkileyen fokları vurmaktan çekinmiyor. 4. Turistik Faaliyetler: Fok mağaralarına düzenlenen turistik geziler ve dalgıçların neden olduğu rahatsızlıklar, fokların bu bölgeleri terk etmesine neden oluyor. 5. Deniz Kirliliği: Denizlerdeki kirlilik, fokların yaşam alanlarını olumsuz etkiliyor.