Şair

Bâkî'nin Türk edebiyatına katkıları şunlardır: 1. Divan Edebiyatının Zirvesi: Bâkî, Osmanlı Divan edebiyatının en önemli şairlerinden biri olarak kabul edilir ve "Sultanü'ş-Şuara" (Şairlerin Sultanı) unvanıyla anılır. 2. Şiir Dili ve Üslup: Şiirlerinde günlük konuşma diline yakın bir dil kullanarak, dilde sadelik ve akıcılığı ön planda tutmuştur. 3. Tematik Zenginlik: Aşk, tabiat, güzellik ve insan duygularını işlediği şiirlerinde derin bir duygusallık ve samimiyet bulunur. 4. Edebi Teknikler: Bâkî, nazım tekniğini mükemmelleştirmiş ve nazım kusurlarından kurtulmuştur. 5. Etkisi: Bâkî'nin şiirleri, sonraki yüzyıllarda yetişen şairler üzerinde etkili olmuş ve Türk şiir dilinin güçlü bir sanatkârı olarak kabul edilmiştir.

Tevfik Fikret, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Türk edebiyatında önemli bir yer edinmiş yenilikçi bir şair ve eğitimci olarak bilinir. Kişiliği ve düşünceleri şu şekilde özetlenebilir: Edebi Anlayışı: "Sanat için sanat" ilkesini benimsemiş, şiirlerinde biçimsel kaygıları göz ardı etmeden sürekli yenilik aramıştır. Toplumsal Eleştiriler: Eserlerinde bireysel duyguların yanı sıra toplumsal sorunlara da yer vermiş, özellikle II. Abdülhamid dönemine karşı eleştirel bir duruş sergilemiştir. Eğitimci Kimliği: Galatasaray Lisesi'nde müdürlük yapmış, modern bir eğitim anlayışı benimsemiş ve genç nesilleri aydınlatmak için çalışmıştır. Özel Hayatı: Katı bir ahlak anlayışına sahip olmuş, insana büyük değer vermiş ve düşünme gücünü insanın üstünlüğünün bir göstergesi olarak görmüştür. Ölümü: 19 Ağustos 1915'te şeker hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmiş ve Eyüp'teki aile mezarlığına defnedilmiştir.

Azîz b. Erdeşîr Esterâbâdî, İranlı bir tarihçi ve şairdir. Bezm ü Rezm adlı eseriyle tanınır.

Cemal Süreya'nın adının sokak adlarına verilmesi, şairin şiirlerinde sokağı farklı anlamlarla ele almasından kaynaklanmaktadır. Cemal Süreya için sokak, özlenilen yaşamın sırrını içinde saklayan bir mekân ve sosyal hayatın laboratuvarıdır.

Aprınçor Tigin, bilinen ilk Türk şairidir. Yolluğ Tigin ise ilk Türk yazar olarak kabul edilir.

Enderunlu Vasıf'ın başlıca eserleri şunlardır: 1. "Divan-ı Gülşen-i Efkâr-ı Vâsıf-ı Enderûni". 2. Manzum kitabeler. Ayrıca, şairin gazel ve şarkı türünde de birçok eseri olduğu bilinmektedir.

Yunus Emre, 13. yüzyılın ortalarından 14. yüzyılın başlarına kadar Anadolu'da yaşamış bir tasavvuf şairidir. Dolayısıyla, Ortaçağ dönemi içinde yer alır. Yunus Emre, tasavvuf akımı ve Türkçe şiirin öncüsü olarak kabul edilir.

Suat Taşer, 1940 kuşağı toplumcu şairleri arasında yer almaktadır.

Şiirbaz'ın gerçek adı Sefa Kaya'dır.

Turgut Uyar, Türk edebiyatında "İkinci Yeni" akımının önde gelen şairlerindendir. Eserleri: 1. Şiir Kitapları: - Arz-ı Hal (1950) - Türkiyem (1952) - Dünyanın En Güzel Arabistanı (1959) - Tütünler Islak (1962) - Her Pazartesi (1968) - Divan (1970) - Toplandılar (1974) - Kayayı Delen İncir (1982) 2. Toplu Şiir Kitapları: - Toplu şiirler (1981) - Büyük Saat (1984) 3. İnceleme Kitabı: - Bir Şiirden (1984)

"Gözleri yıkamalı, başka türlü görmeli; kelimeleri yıkamalı, kelime rüzgâr olmalı, yağmur olmalı" sözü, Sohrab Sepehri'ye aittir. Bu söz, dünyaya farklı bir bakış açısıyla bakmak ve kelimeleri yeniden şekillendirerek daha özgür bir iletişim kurmak anlamına gelebilir.

Cemal Safi, 1938 yılında Samsun'da doğmuş ve 18 Nisan 2018'de Ankara'da vefat etmiş bir şair ve güfte yazarıdır. Öne çıkan özellikleri: - Şarkı Güfteleri: Yazdığı şarkı güfteleri ile tanınmıştır. - Ödüller: 1989 ve 1990 yıllarında "Rüyalarım Olmasa" ve "Vurgun" adlı şarkıların güftesi ile çeşitli yarışmalarda birincilik ödülleri almıştır. - Şiir Kasetleri: 1991 yılında ilk şiir kaseti çıkmıştır. - Çeviri: Şiirlerinin bir bölümü Romenceye, Arnavutça ve İtalyancaya çevrilmiştir. - Festival Organizasyonu: Akçay'da her yıl Geleneksel Akçay Şairler ve Bestekârlar Şölenini organize etmiştir. Eserleri: "Sende Kalmış" (1997), "Kıyamete Kırk Kala" (2002) gibi kitapları bulunmaktadır.

Aprın Çor Tigin, Uygur dönemine ait bir şairdir.

Ahmed-i Hani, Kürt edebiyatının önemli şairlerinden biri olarak, özellikle "Mem û Zîn" adlı şiiriyle meşhurdur. Ahmed-i Hani'nin diğer tanınmış şiirleri arasında "Nûbihara Biçukan" ve "Eqideya İmanê" yer alır.

Nâbî, 17. yüzyıl şairidir.

Tevfik Fikret'in en büyük başarılarından biri, Servet-i Fünun edebiyatının önde gelen temsilcilerinden biri olarak Türk edebiyatına yaptığı katkılardır. Ayrıca, Galatasaray Lisesi'nde müdürlük yaparak genç nesilleri modern bir eğitimle aydınlatması ve Aşiyan adını verdiği evi ile Türk şiirine ve edebiyatına yenilikler getirmesi de önemli başarıları arasında yer alır.

Harun Yıldırım, "Bir Şehit Bir Öykü Bir Şiir" projesinin koordinatörü olan şair ve yazardır.

"Deli Ozan" takma adını kullanan şair, Faruk Nafiz Çamlıbel'dir.

Ziryab (tam adı Ebü’l-Hasen Alî b. Nâfi‘), 9. yüzyıl müzisyeni, şairi, şarkıcısı, botanikçisi ve coğrafyacısıdır. Doğum tarihi ve yeri kesin olarak bilinmemektedir. İlk olarak Bağdat'ta, Abbasi egemenliği altında, bir sanatçı, büyük bir müzisyen ve besteci olarak tanındı. Ziryab, Flamenkonun kurucularından biri olarak kabul edilir. Ayrıca, Avrupa'da ilk müzik okulunu kurdu ve bu okul Endülüs halifeliğinin sonuna kadar varlığını sürdürdü.

Şair Ziyâ Paşa, iki ana nedenden dolayı sürgün edilmiştir: 1. Âlî Paşa ile yaşadığı siyasi anlaşmazlıklar: Ziyâ Paşa, Sultan Abdülaziz'in yakınlarından biri olmasına rağmen, yazdığı şiirlerle sadrazam seçimindeki kararı etkileyerek Âlî Paşa'nın bu makama gelmesini engellemiş ve bu nedenle Âlî Paşa'nın düşmanlığını kazanmıştır. 2. Gönüllü sürgün: Ziyâ Paşa, daha sonra hem zorunlu hem de gönüllü olarak sürgün hayatı yaşamıştır.