RiskDeğerlendirmesi

3. derece deprem bölgeleri ile 4. derece deprem bölgeleri arasındaki temel fark, deprem riskinin ve sarsıntıların şiddetinin azalmasıdır. - 3. derece deprem bölgeleri: Sarsıntıların az zararla geçtiği alanlardır. - 4. derece deprem bölgeleri: Sarsıntıların çok az zararla ya da zararsız geçtiği alanlardır. Bu nedenle, 4. derece deprem bölgelerinde yapılan yapılar genellikle daha az dayanıklı olabilirken, 3. derece deprem bölgelerinde daha sağlam yapılar gereklidir.

GRACE skoru, akut koroner sendrom (ACS) geçiren hastaların ölüm riskini tahmin etmek için kullanılan bir puanlama sistemidir. GRACE skorunun hesaplanması için gerekli değişkenler şunlardır: yaş, kalp hızı, sistolik kan basıncı, böbrek fonksiyonu, konjestif kalp yetmezliği, ST-segment deviasyonu, kardiyak arrest ve yükselmiş biyobelirteçler. GRACE 2.0 ACS Risk Hesaplayıcısı, bu değişkenleri kullanarak hastane içi, 1 yıllık ve 3 yıllık mortalite riskini doğrudan tahmin eder.

İş güvenliği gelişim aşamaları şu şekilde sıralanabilir: 1. Tehlikelerin Tanımlanması: İş yerinde var olan veya ortaya çıkabilecek tehlikelerin belirlenmesi. 2. Risk Değerlendirmesi: Tehlikelerin oluşturduğu risklerin analiz edilmesi, ciddiyetinin ve olasılığının belirlenmesi. 3. Önleyici Tedbirlerin Belirlenmesi: Risklerin kontrol altına alınması için gerekli önlemlerin alınması. 4. Yasal Uyumun Sağlanması: İş sağlığı ve güvenliği mevzuatlarına uyum sağlanarak yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi. 5. Çalışan Bilincinin Artırılması: Çalışanların iş yerindeki potansiyel riskler konusunda bilinçlendirilmesi ve güvenlik prosedürleri konusunda eğitilmesi. 6. Acil Durumlara Hazırlık: Yangın, deprem, kimyasal sızıntı gibi acil durumlar için hazırlıklı olunması ve tahliye prosedürlerinin öğrenilmesi. 7. Güvenlik Kültürünün Oluşturulması: Tüm çalışanların güvenliğin önemini anladığı ve bu doğrultuda davrandığı bir ortamın yaratılması.

"Tehdit algıladı" ifadesi, bir bireyin bir durumu veya olayı potansiyel olarak zararlı, tehlikeli veya istenmeyen bir sonuç doğurabilecek şekilde değerlendirmesi anlamına gelir. Bu değerlendirme genellikle dört faktöre dayanır: 1. Büyüklük: Tehdidin etkisinin ne kadar ciddi olduğu. 2. Yakınlık: Tehdidin fiziksel, zamansal veya sosyal açıdan kişiye olan uzaklığı. 3. Belirsizlik: Tehdidin net olup olmadığı ve sonuçlarının öngörülememesi. 4. Olasılık: Tehdidin gerçekleşme ihtimali.

TIMI (Thrombolysis in Myocardial Infarction) risk skoru, yedi risk faktörüne dayanarak hesaplanır ve her faktör 1 puan değerindedir. Hesaplama için kullanılan faktörler şunlardır: 1. Yaş: 65 yaş ve üzeri. 2. Koroner arter hastalığı risk faktörleri: En az üç risk faktörü (diyabet, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, sigara içme, aile öyküsü). 3. ST-segment sapması: Elektrokardiyogramda (ECG) 0.5 milimetre veya daha fazla sapma. 4. Son 7 günde aspirin kullanımı. 5. İki veya daha fazla göğüs ağrısı atağı: Son 24 saatte. 6. Kan testi sonuçları: Kardiyak nekroz göstergeleri. 7. Koroner stenoz: Kalp damarlarının %50 veya daha fazla daralması. Puanlama sistemi: - 0-1 puan: Düşük risk. - 2-4 puan: Orta risk. - 5-7 puan: Yüksek risk.

İSG şirketleri, çeşitli hizmetler sunarak para kazanır: 1. Eğitim Hizmetleri: İş güvenliği uzmanları, yüksekte çalışma, kapalı alanlarda çalışma, risk değerlendirme gibi eğitimler vererek gelir elde edebilirler. 2. Online Eğitim: Udemy gibi platformlarda kendi eğitimlerini online olarak sunarak satış yapabilirler. 3. Katılımcı ve Konuşmacı Olma: İş sağlığı ve güvenliği konularında seminer ve konferanslarda yer alarak ücret alabilirler. 4. Risk Değerlendirmesi: İşyerlerinde risk değerlendirmesi yaparak bu hizmeti sunabilirler. 5. Güvenlik Dokümanları Hazırlama: Patlamadan korunma dokümanı, malzeme güvenlik bilgi formu gibi dokümanları profesyonel olarak hazırlayabilirler. 6. Yönetim Sistemleri Danışmanlığı: ISO 45001 veya ISO 14001 gibi yönetim sistemleri konusunda danışmanlık hizmetleri sunabilirler. 7. Özel Güvenlik Hizmetleri: Güvenlik kamerası kurulumu, alarm sistemleri bakımı ve özel dedektiflik gibi hizmetler sağlayarak gelir elde edebilirler.

Nazilli'de deprem riski genel olarak yüksek değildir. Deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Nazilli'nin birinci derece risk bölgesinde yer almasına rağmen olası bir depremin beklenmediğini belirtmiştir.

Tether (USDT) hem güvenilir hem de riskli bir yatırım aracı olarak değerlendirilebilir. Güvenilirlik yönleri: - Fiyat istikrarı: USDT, ABD dolarına 1:1 oranında sabitlenmiştir, bu da değerinin nispeten istikrarlı kalmasını sağlar. - Geniş kullanım alanı: Kripto para alım-satım işlemleri, değer saklama ve fon transferi gibi çeşitli alanlarda yaygın olarak kullanılır. - Yüksek likidite: Birçok kripto para borsasında işlem görmesi, USDT'nin likiditesini artırır. Riskler ise şunlardır: - Regülasyon eksiklikleri: USDT, düzenlenmemiş bir stablecoin olarak faaliyet gösterir ve yasal belirsizlikler içerir. - Rezerv yeterliliği: Tether Limited'in rezervlerinin tam olarak desteklendiği konusunda şüpheler vardır ve resmi denetimler yapılmamaktadır. - Piyasa manipülasyonu: Geçmişteki ralliler sırasında Bitcoin fiyatlarını yapay olarak yükseltmek için USDT basıldığına dair iddialar bulunmaktadır. Yatırım kararı almadan önce, riskleri dikkatlice değerlendirmek ve güvenilir bir kripto para borsasını tercih etmek önemlidir.

Kasık fıtığı boğulma riski, yaşamın ilk 6 ayında %75 olarak belirtilmiştir.

Risk haritasının değişmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Bilimsel Gelişmeler: Haritalar, yeni bilimsel veriler ve fay hatlarının daha iyi anlaşılması gibi bilimsel gelişmelere paralel olarak güncellenir. 2. Deprem Tehlikesinin Farklı Ölçülmesi: Eski haritalarda "deprem bölgeleri" yerine "en büyük yer ivmesi" değerleri kullanılmaya başlanmıştır. 3. İklim Değişikliği: Artan ve değişen riskler, iklim değişikliğinin etkisiyle yeni risklerin ortaya çıkması, risk haritasının güncellenmesini zorunlu kılmıştır.

Deniz OSGB (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi), iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri alanında çeşitli faaliyetler yürütmektedir. Bu faaliyetler şunlardır: İş güvenliği uzmanlığı: İş yerlerinde iş güvenliği önlemlerinin alınması ve sürdürülmesi. İşyeri hekimliği: İş yerlerinde çalışanların sağlık kontrollerinin yapılması ve iş sağlığı konularında danışmanlık verilmesi. Risk değerlendirmesi: İş yerlerindeki tehlikelerin belirlenmesi ve bunlara karşı önlemlerin planlanması. Periyodik kontroller: İş yerlerinde kullanılan ekipmanların periyodik kontrollerinin yapılması. İlk yardım ve yangın eğitimleri: Çalışanların ilk yardım ve yangın söndürme konularında eğitilmesi. Ayrıca, Deniz OSGB MYK belgelendirme danışmanlığı da sunmaktadır.

Akdeniz bölgesindeki sitelerin depreme dayanıklılığı, bulundukları bölgeye ve yapı standartlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Akdeniz'de depreme dayanıklı bölgeler arasında Konyaaltı, Kepez, Muratpaşa ve Döşemealtı'nın bazı bölgeleri bulunmaktadır. Deprem önlemleri kapsamında, Akdeniz'deki yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi, deprem sigortası yaptırılması ve halkın deprem konusunda bilinçlendirilmesi önemlidir. Deprem riski taşıyan bölgelerde yaşayan kişilerin, binaların depreme dayanıklılığını kontrol ettirmeleri ve gerekli güçlendirme çalışmalarını yapmaları önerilir.

CŞO (Chief Security Officer) Kağıthane'de güvenlik stratejilerini tasarlar, uygular ve değerlendirir. Bu kişi, aşağıdaki görevleri yerine getirir: - Güvenlik politikalarının oluşturulması ve uygulanması. - Güvenlik tehditlerinin takip edilmesi ve risk değerlendirmesi yapılması. - Güvenlik yazılımlarının ve donanımlarının yönetilmesi. - Çalışanlara güvenlik eğitimi verilmesi. - Olaylara müdahale edilmesi ve soruşturmaların yapılması.

Torino Ölçeğinde 1, "normal" veya "önemsiz tehdit" anlamına gelir.

Otellerde tahliye planı, can ve mal kaybını en aza indirmek için aşağıdaki unsurları içermelidir: 1. Risk Değerlendirmesi: Yangın, patlama, gaz sızıntısı gibi acil durum senaryoları dikkate alınarak risk haritası çıkarılmalıdır. 2. Kaçış Rotaları: Tüm personelin kolayca erişebileceği, engellenmemiş ve aydınlatılmış acil çıkış yolları planlanmalıdır. 3. Toplanma Alanı: Tahliye sonrası herkesin güvenli bir şekilde toplanacağı açık ve belirgin bir alan seçilmelidir. 4. Acil Durum Ekipleri: Söndürme, kurtarma, koruma ve ilkyardım ekipleri belirlenerek görev dağılımları yapılmalıdır. 5. İletişim Planı: Yangın anında hangi birimlerin, nasıl ve ne zaman bilgilendirileceği plan dahilinde olmalıdır. 6. Eğitim ve Tatbikatlar: Plan kağıt üzerinde kalmamalı; tüm personel bilgilendirilmeli ve düzenli tatbikatlarla pratik sağlanmalıdır. 7. Periyodik Güncelleme: İşyerinde yapılan her fiziki değişiklikte plan güncellenmeli, periyodik kontrollerle uygulanabilirliği test edilmelidir. Bu planların hazırlanması ve uygulanması, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün temel taşlarından biri olarak kabul edilir.

Ramak kala olay, işyerinde meydana gelen, çalışanı, işyerini ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olduğu halde zarara uğratmayan olaydır.

Afete hazırlık için yapılan bazı testler şunlardır: Risk değerlendirmesi. Ev güvenliği testi. Yangın testi. Sel testi. Tatbikatlar. Afetlere karşı hazırlık için Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye Kızılay Derneği ve AKUT gibi kurumların web sitelerinden bilgi alınabilir.

Risk yönetiminin 5 temel ilkesi şunlardır: 1. Gereksinimlere Odaklanma: İşletmenin yasal, düzenleyici veya sözleşmeden doğan gereksinimlerinin belirlenmesi ve bu gereksinimlere göre denetimlerin planlanması. 2. Yüksek Riskli Alanları Belirleme: Potansiyel risklerin belirlenmesi ve önleyici tedbirlerin tasarlanması. 3. Amaç ve Hedeflere Uygunluk: Belirlenen risklerin işletmenin genel amaç ve hedefleriyle tutarlı olması. 4. Sözlü Tasdikleri Doğrulama: Yüksek riskli alanlar için sözlü tasdiklerin yazılı belgelerle doğrulanması. 5. Birden Fazla Perspektiften Yararlanma: Risk değerlendirmelerinde farklı bakış açılarının kullanılması.

Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik'e göre risk değerlendirmesinde aşağıdaki hususlardan biri dikkate alınmaz: a) İnsan sağlığına zararlı olan veya olabilecek biyolojik etkenlerin sınıflandırılması. b) Çalışanların yaptıkları işler sonucunda ortaya çıkabilecek hastalıklarla ilgili bilgiler. c) Çalışanların cinsiyetleri. d) Çalışanların yaptıkları işler sonucunda ortaya çıkabilecek alerjik veya toksik etkiler.

İnşaat elektrik risk değerlendirmesi, herhangi bir elektrik çalışmasına başlamadan önce yapılması gereken yasal bir zorunluluktur. Bu değerlendirme, genellikle aşağıdaki durumlarda tekrarlanır: - Proje planlama aşamasında: Projenin her aşamasında, yani tasarım ve inşaat süreçlerinde. - İş izin sistemi kapsamında: Elektrik işlerinde işe başlamadan önce, işin güvenli bir şekilde yapılabilmesini sağlamak için. - Düzenli aralıklarla: İnşaat faaliyetleri veya saha koşullarındaki değişiklikleri hesaba katmak için.