Radyoloji

Wegener granülomatozu tanısı için aşağıdaki yöntemler kullanılır: 1. Kan Biyokimyası: Kreatinin ve kan üre nitrojen (BUN) değerleri böbrek hasarını gösterir, eritrosit sedimentasyon hızı (ESR) ve C-reaktif protein (CRP) inflamasyonu belirtir. 2. Kan Antikorları: Çeşitli kan antikorları, özellikle c-ANCA (anti nötrofil sitoplazmik antikor) ölçülür. 3. İdrar Biyokimyası: İdrarda protein çıkışı, kırmızı ve beyaz kan hücreleri artışı gözlemlenir. 4. Görüntüleme Yöntemleri: Göğüs radyografi (XRAY) ve bilgisayarlı tomografi (BT) ile akciğer tutulumu ve hasar tespiti yapılır. 5. Biyopsi: Kesin tanı için burun, akciğer, sinüs veya böbrek dokusundan biyopsi alınır. Bu testler, hastalığın belirtilerini diğer durumlardan ayırmak ve doğru teşhisi koymak için önemlidir.

"Sağda retrodiskal alanda enflamasyonu düşündürür intensite artışları izlendi" ifadesi, sağ taraftaki eklem bölgesinde iltihaplanmayı işaret eden yoğunluk artışlarının tespit edildiğini belirtir. Bu tür bir bulgu, genellikle tıbbi görüntüleme yöntemlerinde (örneğin, MR veya BT) ortaya çıkar ve hastalıkların teşhisinde önemli bir rol oynar.

İntravenöz Pyelogram (IVP) böbrek filmi çekimi şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. Hazırlık: Hasta, radyoloji masasına sırtüstü yatırılır ve bağırsaklarının temiz olması için müshil ilaçlar veya diyet önerilir. 2. Kontrast Madde Enjeksiyonu: Damar yoluyla kontrast madde enjekte edilir. 3. Görüntüleme: Kontrast maddenin böbrekleri filtreleme sürecini takip etmek için belirli aralıklarla (5, 10, 15 ve 20. dakikalarda) röntgen görüntüleri alınır. 4. Son Aşama: Hasta tuvalete giderek mesanesini boşaltır ve son bir görüntü alınır. Çekim genellikle 30-45 dakika sürer ve işlem sonrası bol su içmek, kontrast maddenin vücuttan atılımını hızlandırır. IVP çekimi, hamilelik şüphesi olanlarda veya hamile kadınlarda yapılmaz.

3 boyutlu beyin taraması, genellikle bilgisayarlı beyin tomografisi (BT) ile yapılır. Bu süreçte şu adımlar izlenir: 1. Hazırlık: Hasta, üzerindeki metal eşyaları çıkararak özel bir hastane önlüğü giyer. 2. Cihaza Yerleştirme: Hasta, sırt üstü veya yüz üstü yatarak cihazın içine yerleştirilir ve hareketsiz kalması istenir. 3. Görüntüleme: Cihaz, beyinden parça parça görüntüler alır ve bu görüntüler eşzamanlı olarak uzman ekranına düşer. 4. 3 Boyutlu Görüntüleme: Teknolojik donanımlar sayesinde beynin üç boyutlu görüntüsü elde edilir. Nöronavigasyon teknolojisi de beyin ameliyatlarında 3 boyutlu görüntüleme sağlamak için kullanılabilir. Beyin taraması gibi tıbbi işlemler için bir uzmana danışılması önerilir.

Milimetrik lezyon ve ülser farklı kavramlardır: 1. Milimetrik Lezyon: Tıbbi görüntüleme yöntemleriyle tespit edilen, milimetre ölçeğinde anormal dokulardır. 2. Ülser: Mide veya onikiparmak bağırsağının, sindirim sıvıları ve mide asidi tarafından tahrip edilmesi sonucu oluşan doku kaybı ve açık yaralardır. Dolayısıyla, "milimetrik lezyon ülser" ifadesi, milimetre ölçeğinde olan ve ülserle ilişkili anormal dokuları ifade edebilir. Ancak, kesin tanı ve değerlendirme için bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.

SRERT kısaltması, "State Radiological Emergency Response Team" yani Eyalet Radyolojik Acil Müdahale Ekibi anlamına gelir.

Tomografi sonucu ekranda, radyoloji uzmanı tarafından bilgisayar ortamında incelenen görüntüler üzerinden anlaşılır. Sonuçların anlaşılması için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar: - Görüntülerin netliği: Görüntülerin net olması, doğru teşhis için önemlidir. - Anormalliklerin tespiti: Görüntülerde tümör, kan pıhtısı, kırık veya diğer anormalliklerin varlığı değerlendirilir. - Raporlama: Radyoloji uzmanı, görüntüleri analiz ederek bir rapor hazırlar ve bu rapor, ilgili hekime gönderilir.

Ege Üniversitesi Hastanesi, radyoloji görüntüleme çözümü için SECTRA PACS programını kullanmaktadır.

BiPlan anjiyografi işlemi, ortalama 30 dakika ile 1 saat arasında sürer.

Erkan Sevinç, farklı hastanelerde görev yapmaktadır: 1. Manisa Akhisar Devlet Hastanesi'nde radyoloji uzmanı olarak çalışmaktadır. 2. Özel Biga Can Hastanesi'nde radyoloji profesörü olarak hizmet vermektedir.

Otosklerozun radyolojik olarak anlaşılması için bilgisayarlı tomografi (BT) kullanılır. Diğer radyolojik bulgular: - Schwartze bulgusu: Otosklerozun erken dönemlerinde kulak zarında kırmızı renk değişikliği. - Timpanogram: Orta kulaktaki kemik oluşumunun esnekliğinin azalması sonucu tip As timpanogram elde edilir. Teşhis, sadece radyolojik incelemelerle değil, aynı zamanda hastanın anamnezi, KBB muayenesi ve odyometrik testlerle de yapılır.

Radyografi, X ışınları kullanılarak dokuların görüntülenmesi yöntemidir. Bu teknikle, tıbbi teşhis amacıyla organların ve kemiklerin görüntüleri elde edilir. Radyografi, radyasyon içeren bir işlem olduğu için hamilelik durumunda dikkatli olunmalı ve gerekirse çekim ertelenmelidir.

Croup (krup) teşhisinde kullanılan görüntüleme yöntemleri şunlardır: 1. Croup X-ray: Üst hava yollarının görüntülenmesi ve daralma veya şişlik gibi belirtilerin tespiti için kullanılır. 2. Ultrason: Gerçek zamanlı hava yolu görselizasyonu sağlayarak, croup'un derecesini ve ilerlemesini izlemeye yardımcı olur. 3. Bilgisayarlı Tomografi (CT) Taraması: Detaylı kesitsel görüntüler sunarak, croup'un şiddetini ve komplikasyonlarını değerlendirmeye yardımcı olur. 4. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Belirli durumlarda, yumuşak dokuların detaylı görselleştirilmesi için kullanılır. Görüntüleme yöntemleri, genellikle klinik tanıdan sonra destekleyici olarak kullanılır ve her hasta için durumlarına göre belirlenir.

Sağ ve sol hemitoraksta opasite ifadesi, akciğer grafisinde akciğerin o bölgesindeki sıvının veya dokunun normalden daha yoğun olduğunu gösterir. Bu durum, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir, bunlar arasında: - Plevral efüzyon (yaygın plevral sıvı); - Gross intratorasik kitle; - Atelektazi (kollaps, konsolidasyon, fibrozis); - Diyafram hernisi.

MR durum kodu 180, radyolojik görüntülerin tamamlandığını ve rapor sonuçlarının sisteme girildiğini ifade eder.

PET çekiminde acı hissedilmez, çünkü bu işlem genellikle ağrısız olarak kabul edilir. Ancak, radyoaktif maddenin enjeksiyon bölgesinde hafif bir yanma hissi veya sıcaklık hissi olabilir, bu da kısa süreli ve hafif bir rahatsızlık yaratabilir.

Bronşiyal dilatasyon, akciğer grafisinde (AC grafisi) şu şekilde görülür: 1. Paralel çizgisel opasiteler (tram line): Kalınlaşmış bronş duvarlarını gösterir. 2. Tübüler opasiteler: Mukusla dolu bronşları gösterir. 3. Halka şeklinde veya kistik opasiteler: İçinde hava-sıvı seviyesi olabilen, genişlemiş bronşları gösterir. 4. Peribronşial fibrozis veya sekresyonlar: Bronş çevresinde fibrozis veya sekresyonlara bağlı olarak bronkovasküler izlerde azalma ve genişleme. AC grafisi, bronşektazi tanısında kullanılan temel yöntemlerden biridir ve kesin tanı için yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi (YÇBT) de gerekebilir.

Kalçada sorun varsa, kalça emarı (MR) çekilmesi önerilir. Kalça emarı şu durumlarda çekilir: - Kalça ekleminde uzun süreli ağrı veya hareket kısıtlılığı; - Spor yaralanmaları; - Doğuştan kalça çıkıklığı, kalça kemiği kırıkları, enfeksiyonlar veya tümör şüphesi.

Ağız, diş ve çene hastalıkları radyolojisi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi anabilim dalı bünyesinde incelenir.

Kerley B çizgileri, çeşitli akciğer ve kalp hastalıklarında görülebilir. En sık karşılaşılan nedenler şunlardır: Konjestif kalp yetmezliği (CHF): Kalp yetmezliği sonucu akciğerlerde sıvı birikimi, Kerley B çizgilerinin en yaygın nedenidir. Pulmoner ödem: Akciğer dokularında sıvı toplanması, bu çizgilerin ortaya çıkmasına yol açar. Lenfanjitik karsinomatozis: Kanser hücrelerinin lenfatik damarlara yayılması, interlobüler septaların kalınlaşmasına ve Kerley B çizgilerinin oluşmasına neden olur. İnterstisyel akciğer hastalıkları: Kronik iltihap ve akciğer dokusunda yara izi, septaların kalınlaşmasına yol açar. Viral ve mikoplazmal pnömoni: Bazı enfeksiyonlar, interstisyel sıvı birikimi veya lenfatik tıkanıklık sonucu bu çizgilere neden olabilir. Bu çizgilerin varlığı, altta yatan hastalığın teşhisi ve tedavisi için önemli bir ipucu sağlar.