Patoloji

Ölü bir yüzün morarması, livor mortis olarak adlandırılan bir süreçten kaynaklanır. Bu durum, ölümden sonraki ilk birkaç saat içinde başlar ve yaklaşık 12 saatte belirgin hale gelir.

Frotman tıpta, akciğerleri çepeçevre saran zarların inflamasyonu sonucu birbirlerine sürtünmesiyle ortaya çıkan ses olarak tanımlanır. Bu ses, inspirasyon ve ekspirasyon sırasında duyulur ve karda yürüme sesine benzer.

Presinüzoidal portal hipertansiyon, portal ven sisteminin karaciğerin sinüzoidlerinden önceki bölümünde meydana gelen bir tıkanıklık veya direnç nedeniyle portal ven basıncının artması durumudur. Bu durumun başlıca nedenleri arasında idiyopatik portal fibrozis, şiştomiyozis, erken evre primer biliyer siroz ve granülomatöz hastalıklar bulunur.

Ölen kişinin görüntüsünün kaybolması, ölüm sonrası çürüme sürecinde gerçekleşir. Bu süreç, yaklaşık 24 saat içinde dokular arası bağların kopması ve hücre duvarlarının parçalanmasıyla başlar.

Tümör kalsifikasyonu, periartiküler yumuşak dokuda kalsiyum tuzları ve kristallerin birikimi ile karakterize ilerleyici nadir bir hastalıktır. Bu durum, genellikle büyük eklemlerde, özellikle omuz, el bileği ve kalça eklemlerinde görülür. Klinik olarak, tümör kalsifikasyonu, ağrısız hızlı büyüyen bir kitle lezyonu olarak kendini gösterebilir ve radyolojik bulgular nedeniyle malignite (kötü huylu tümör) ile karıştırılabilir.

Robbins ve Cotran Patoloji kitabının sayfa sayısı, farklı sürümlerine göre değişiklik göstermektedir: - Robbins and Cotran Atlas of Pathology kitabının 4. baskısı 608 sayfadan oluşmaktadır. - Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease kitabının 9. baskısı ise 1408 sayfadan oluşmaktadır.

Lepidik büyüme paterni, akciğer tümörlerinin bir alt tipinde, tümör hücrelerinin alveoler yapıların astarı boyunca çoğalması anlamına gelir. Bu patern, invaziv olmayan adenokarsinom olarak sınıflandırılır ve genellikle daha iyi bir prognoz ile ilişkilidir.

Dekalsifikasyon iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Tıp ve Diş Hekimliği: Kemik ve dişlerden kalsiyumun uzaklaştırılması işlemidir. 2. Patoloji: Mikrotomda kesit alınamayacak kadar sert olan dokuların, kalsiyumdan arındırılarak uygun hale getirilmesi işlemidir.

Terleyerek gülme, iki farklı tıbbi durumla ilişkilendirilebilir: patolojik gülme ve sinirsel gülme krizi. Patolojik gülme, beynin gülme ve davranış kontrolü ile ilgili merkezlerinin etkilendiği nörolojik hastalıklar (örneğin, ALS, multiple skleroz) veya bazı ilaçların yan etkileri nedeniyle ortaya çıkabilir. Sinirsel gülme krizi ise stres, kaygı, depresyon gibi duygusal durumlar sonucu vücudun savunma mekanizması olarak ortaya çıkar. Her iki durumda da terleme, vücudun doğal soğutma mekanizması olan terlemenin bir parçası olabilir. Bu tür belirtiler yaşanıyorsa, bir uzmana danışmak ve gerekli tetkikleri yaptırmak önemlidir.

CK AE1/AE3, sitokeratinlerin bir karışımı olan bir antikor kokteylidir. Kullanım alanları: - Kanser teşhisi: Karsinomların (epitelyal kökenli kanserler) tespitinde ve sınıflandırılmasında yardımcı olur. - İmmunohistokimya: Tümörlerin invazyon derinliğini ve metastaz varlığını değerlendirmek için kullanılır. Pozitif sonuçlar, normal ve neoplastik dokuların epitelyal kökenli olduğunu gösterir.

Efüzyon veya effüzyon, vücudun bir boşluğunda anormal sıvı birikimini ifade eder. Bu terim, çeşitli tıbbi durumlarda kullanılır ve etkilenen bölgeye göre farklı isimler alabilir: - Plevral efüzyon: Akciğerlerin çevresinde bulunan plevral boşlukta sıvı birikmesi. - Perikardiyal efüzyon: Kalbi çevreleyen perikardiyal boşlukta sıvı birikmesi. - Peritoneal efüzyon (asit): Karın boşluğunda sıvı birikmesi. - Sinovyal efüzyon: Eklem boşluklarında sıvı birikmesi. Efüzyonun nedenleri arasında iltihaplanma, enfeksiyon, travma veya malignite gibi durumlar bulunabilir.

Hipo-ekoik solid lezyon, ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemlerinde normal dokulardan daha düşük ses dalgası yansıtan, katı yapıda bir lezyon anlamına gelir. Bu tür lezyonlar, çeşitli patolojik durumların belirtisi olabilir ve iyi huylu veya kötü huylu tümörler, enfeksiyonlar, iltihaplı hastalıklar gibi durumlarla ilişkili olabilir. Teşhis ve değerlendirme süreci, sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalı ve gerekli görüldüğünde biyopsi gibi ileri tetkikler uygulanmalıdır.

Ölü bir insanın yüzünün çürümesi, ölüm gerçekleştikten yaklaşık 24 saat sonra başlar.

Akut ve kronik pankreatit patolojisi şu şekilde açıklanabilir: Akut Pankreatit: Nedenler: Genellikle safra taşları, yüksek trigliserit seviyeleri veya enfeksiyonlar gibi nedenlerle pankreasın aniden iltihaplanmasıdır. Belirtiler: Şiddetli karın ağrısı, mide bulantısı, kusma, ateş ve genel halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Patoloji: Pankreastaki enzimlerin anormal aktivasyonu sonucu pankreas dokusunda iltihaplanma ve hasar meydana gelir. Kronik Pankreatit: Nedenler: Genellikle tekrarlayan akut pankreatit atakları, genetik faktörler, enfeksiyon veya yaralanma gibi durumlarla ilişkilidir. Belirtiler: Sürekli veya aralıklı karın ağrısı, kilo kaybı, diyabet belirtileri, yağlı dışkılar, bulantı ve kusma gibi belirtiler görülür. Patoloji: Pankreasın uzun süreli iltihaplanması sonucu doku hasarı oluşur ve sindirim enzimleri yeterince üretilemez. Her iki durumda da pankreas normal işlevini yerine getiremez hale gelir ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Pankreatit şüphesi durumunda bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Patolojik refleksler, beyin veya sinir sisteminin çalışmasında rahatsızlık olması durumunda ortaya çıkan, motor reaksiyonların patolojisi ile kendini gösteren reflekslerdir. Başlıca patolojik refleksler şunlardır: 1. Babinski Refleksi: Ayak tabanının çizilmesi sonucu ayak başparmağının uzaması ve diğer parmakların yelpaze gibi açılması durumudur. 2. Hoffmann Refleksi: Orta parmağın ani fleksiyonu sonucu başparmak ve diğer parmaklarda fleksiyon hareketi görülmesidir. 3. Klonus: Bir uyarana birden fazla yanıt verilmesi durumudur. 4. Rossolimo Refleksi: Ayak tabanına çekiçle vurulduğunda ayak parmaklarının hızla bükülmesidir. 5. Primitif Refleksler: Yenidoğanlarda normal olup, yetişkinlerde görülmeleri bir patolojidir (örneğin, yakalama refleksi, emme refleksi).

Karaciğerde kontrast tutulumu gösteren heterojen lezyon, karaciğerdeki bir kitlenin, kontrast maddenin düzensiz ve farklı şekillerde tutulumu gösterdiğini ifade eder. Bu durum, kötü huylu (malign) tümörlerin karakteristik bir özelliği olabilir, çünkü bu tür tümörler genellikle daha hızlı büyür ve damar yapıları daha belirgin hale gelir. Kesin tanı ve uygun tedavi için, bu tür lezyonların bir uzman radyolog tarafından değerlendirilmesi gereklidir.

Patolog laboratuvar teknikeri olmak için önlisans seviyesinde öğrenim veren üniversitelerin "Patoloji Laboratuvar Teknikleri" bölümünden mezun olmak gerekmektedir.

Ektazi tıpta "genişleme" anlamına gelir. Bu terim, içi boş olan bronş, mide, kan damarları, idrar kesesi gibi organların büyümesi ve/veya genişlemesini ifade etmek için kullanılır.

Doku bastırgacı terimi, belgelerde rastlanmayan bir terimdir. Ancak "doku takibi" kavramı ile ilgili bilgiler mevcuttur. Doku takibi, patolojide dokunun doğru bir şekilde işlenerek preparat haline getirilmesi sürecidir. Bu süreç, üç aşamadan oluşur: 1. Dehidrasyon: Dokudaki suyun uzaklaştırılması. 2. Şeffaflanma: Dokunun sertleştirici madde ile geçimli bir kimyasal ile muamele edilmesi. 3. İnfiltrasyon: Sertleştirici maddenin dokuya yerleştirilmesi.

Patolojiye ücret ödenmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Sağlık Hizmetlerinin Maliyeti: Patoloji, sağlık hizmetlerinin bir parçasıdır ve bu hizmetlerin sunulması bir maliyet gerektirir. 2. Performansa Dayalı Ödeme: Sağlık sektöründe performansa dayalı ödeme sistemleri uygulanmakta olup, patoloji işlemleri de bu kapsamda değerlendirilmektedir. 3. Uzmanlık ve Emek: Patoloji, uzmanlık gerektiren bir alan olup, yapılan işlemlerin ve harcanan emeğin karşılığı olarak ücretlendirme yapılır.