OsmanlıDevleti

En ağır kapitülasyon, Osmanlı Devleti tarafından Fransa'ya verilmiştir.

Rumeli'deki fetihler ile iskan ve istimalet politikalarının amaçları ve etkileri şu şekilde analiz edilebilir: Amaçlar: 1. İskan Politikası: Fethedilen topraklarda kalıcı bir Osmanlı hakimiyeti sağlamak, Türk ve Müslüman nüfusu artırarak bölgenin demografik yapısını değiştirmek. 2. İstimalet Politikası: Fethedilen bölgelerdeki halkın gönlünü kazanmak, hoşgörü politikaları uygulayarak yerel halkın Osmanlı yönetimine bağlılığını sağlamak. Etkiler: 1. Fetihlerin Kalıcılığı: İskan politikası sayesinde Rumeli'deki Osmanlı hakimiyeti kalıcı hale gelmiştir. 2. Kültürel ve Sosyal Etkileşim: Türk nüfusunun bölgeye yerleşmesiyle Türkçe dilinin ve İslam kültürünün yayılması hızlanmıştır. 3. Ekonomik Gelişme: Ticaret yollarının güvenliği sağlanmış, pazarlar ve ticaret merkezleri geliştirilmiştir. 4. Askeri Güçlenme: Sınır bölgelerine yerleştirilen Türk nüfusu, askeri bir güç olarak hizmet etmiştir. 5. Siyasi İstikrar: Adaletli ve hoşgörülü yönetim, halkın Osmanlı Devleti'ne sadakatini artırmış, isyan ve direnişlerin önüne geçmiştir.

Mustafa Kemal, Kanal Cephesi'nde görev aldı çünkü bu cephe, Osmanlı Devleti'nin Almanya'nın isteği üzerine açtığı bir cepheydi ve Osmanlı ordusu, Kanal Harekâtı'nda başarısız olup geri çekildikten sonra İngilizlerin taarruzu sonucu açılmıştı. Mustafa Kemal, bu cephede Yıldırım Orduları Grubu 7. Kolordu Komutanlığı görevini üstlenmiştir.

SB.7.2.1 konusu, 7. sınıf Sosyal Bilgiler dersinde "Kültür ve Miras" öğrenme alanında yer alan "Osmanlı Devleti'nin Siyasi Gücü"dür.

İkta ordusu (sipahiler), Osmanlı Devleti'nde ordunun eyalet askerleri grubunda yer almaktaydı.

Osmanlı Devleti, Baharat Yolu'nun hakimiyeti için Portekiz ile mücadele etmiştir.

Avrupadaki gelişmeler karşısında Osmanlı Devleti'nin aldığı tedbirler şunlardır: 1. Ekonomik Tedbirler: Coğrafi keşifler sonucu Avrupa'ya akan altın ve gümüş, Osmanlı para birimi olan akçenin değerini düşürdü ve enflasyona yol açtı. 2. Askeri Reformlar: Ateşli silahların etkin kullanımı, Osmanlı ordusunun askeri teknolojisini ve taktiklerini değiştirmesini gerektirdi. 3. Yönetim ve Devlet Düzenlemeleri: Devlet erkânı, çözülme ve buhrandan kurtulmak için nasihatname tarzında raporlar (layihalar) hazırladı. 4. Kültürel ve Teknik Yenilikler: Lale Devri'nde bilim, kültür, sanat, şehir hayatı, diplomasi, teknik ve mimari alanlarda yenilikler yapıldı.

"Memalik-i Mahrusa" ifadesi, Osmanlı Devleti'nde "korunmuş memleketler" anlamına gelir. Dolayısıyla, "bir devletin memlekete benzemez" ifadesi, Osmanlı topraklarının diğer devletlerden farklı bir koruma altında olduğunu vurgulayabilir.

İstanbul'un fethedilmesinden sonra Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasında iki kıta arasındaki kara yollarının kontrolü ve ticaret yollarının denetimi etkili olmuştur. Özetle: 1. Boğazların Kontrolü: İstanbul'un fethiyle birlikte Osmanlılar, boğazları ve Karadeniz'i kontrol altına alarak Anadolu ve Avrupa arasındaki kara yollarını birleştirdi. 2. Ticaret Yollarının Ele Geçirilmesi: İstanbul'un fethi, İpek Yolu'nun büyük bir bölümünün Osmanlıların eline geçmesini sağladı ve bu da devletin ekonomik gücünü artırdı. 3. Siyasi Birlik: Fethedilen topraklar, Osmanlı başkenti İstanbul'a bağlanarak devletin merkezi otoritesi pekiştirildi.

Hereke Fabrika-i Hümayunu'nun sahibi, fabrikanın kurulmasından kısa bir süre sonra Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid tarafından devletleştirilmesiyle birlikte Osmanlı Devleti olmuştur. Fabrika, 1843 yılında Ohannes Dadyan Efendi ve Serasker Rıza Paşa tarafından özel sektör girişimi olarak kurulmuştur.

Mekteb-i Harbiye'nin amacı, Osmanlı Devleti'nde modern bilgilerle donatılmış ve Batı tekniklerine uygun subaylar yetiştirmektir. Bu askeri okul, II. Mahmud döneminde, Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonra kurulan Asakir-i Mansure ordusunun subay ihtiyacını karşılamak için kurulmuştur.

İttihat ve Terakki'nin milli iktisat politikası, Osmanlı Devleti'nde ekonomik bağımsızlığı ve milli burjuvaziyi yaratmayı amaçlamıştır. Bu politika kapsamında uygulanan bazı tedbirler şunlardır: Kapitülasyonların kaldırılması: Yabancı şirketlerin Osmanlı yasalarına tabi tutulması ve Türk personel çalıştırılması zorunluluğu getirilmiştir. Sanayi yatırımlarının teşviki: Teşvik-i Sanayi Kanunu ile Türk sanayicisine gümrük ve vergi muafiyetleri, parasız fabrika arsası ve kredi gibi ayrıcalıklar sağlanmıştır. Yerli finans sektörünün desteklenmesi: Çeşitli sanayi okullarının açılması hızlandırılmış, ziraat aletlerinin kullanımı yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır. Kooperatiflerin kurulması: Özellikle Batı Anadolu'da üzüm, incir, zeytin üreticileri birlikleri gibi kooperatifler desteklenmiştir. Milli bankaların kurulması: Sermayesi tamamen Türk olan bankalar kurulmuştur. Bu politikalar, savaşlar ve dış borçlar nedeniyle tam olarak hayata geçirilememiş, ancak Cumhuriyet dönemine de etki eden önemli ekonomik örnekler oluşturmuştur.

1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi, 1841 yılında Abdülmecid döneminde imzalanan uluslararası bir antlaşmadır. Sözleşmenin maddeleri: - Barış zamanında hiçbir savaş gemisi boğazlardan geçemeyecektir. - Osmanlı Devleti savaşa girdiğinde boğazları istediği gibi kullanacaktır. Sözleşmenin önemi: - Boğazlar ilk defa uluslararası bir statü kazanmıştır. - Osmanlı Devleti'nin boğazlardaki mutlak egemenliği sona ermiştir. - Rusya, Hünkâr İskelesi Antlaşması ile elde ettiği Boğazlardaki üstünlüğü kaybetmiştir.

18. ve 19. yüzyıllarda Osmanlı Devleti'nde yaşanan bazı önemli olaylar şunlardır: 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı Devleti ilk kez toprak kaybetti. 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kaldırıldı ve yerine Batılı anlamda bir ordu kuruldu. 1839 yılında Tanzimat Fermanı ilan edildi ve bu fermanla siyasi güç padişahlardan sivil bürokrasiye geçti. 1853-1856 yıllarında Ruslarla Kırım Savaşı yapıldı ve bu savaşta Osmanlılar, Avrupa'nın yardımıyla Rusları püskürttü. 1881 yılında Duyun-u Umumiye İdaresi kuruldu ve Osmanlı Devleti'nin mali kaynaklarına yabancı devletler el koydu. 1908 yılında II. Meşrutiyet ilan edildi ve İttihat ve Terakki Cemiyeti yönetimi ele geçirdi. 1911 yılında Trablusgarp Savaşı yaşandı ve Osmanlı son Kuzey Afrika toprağını kaybetti. 1914-1918 yılları arasında I. Dünya Savaşı'na katılan Osmanlı Devleti, ağır yenilgiler aldı ve imparatorluğun dağılma süreci hızlandı.

9. sınıf tarih kitabı sayfa 132'de, Osmanlı Devleti'nin önemli savaşları, diplomasi etkinlikleri ve 18. yüzyıl reformları gibi konular yer alabilir. Ayrıca, bu sayfada Hz. Muhammed'in Veda Hutbesi ve bu hutbenin dünyadaki insan haklarına yönelik ilk belgelerden biri olduğuna dair bilgiler de bulunabilir.

Osmanlı Devleti zamanında İtalya'nın işgal ettiği adaların Yunanistan'a geçmesi, II. Dünya Savaşı sonrası ve 1947 yılında imzalanan Paris Antlaşması ile gerçekleşmiştir.

Osmanlı Devleti'nin Rumeli'ye geçiş ve tutunmasında etkili olan faktörler şunlardır: 1. Coğrafi Etkenler: Marmara ve Çanakkale Boğazları'nın kontrolü, Anadolu ile Avrupa arasındaki ulaşımı kolaylaştırdı. 2. Siyasi Faktörler: Bizans İmparatorluğu'nun zayıflaması ve Balkanlardaki siyasi belirsizlikler, Osmanlı'nın bölgeye girişini kolaylaştırdı. 3. Askeri ve Stratejik Hamleler: Disiplinli Osmanlı ordusu ve stratejik fetihler, özellikle Gelibolu'nun fethi, Rumeli'deki ilerlemeyi hızlandırdı. 4. İskân Politikası: Osmanlı'nın fethettiği topraklara Türkmenleri yerleştirmesi veya yerli halkın Türkleşmesini sağlaması, bölgenin kalıcı olarak Osmanlı egemenliğine girmesini sağladı. 5. Hoşgörülü Yönetim Anlayışı: Osmanlı'nın diğer dinlere karşı hoşgörülü yaklaşımı, Balkanlar'daki gayrimüslim halk arasında olumlu bir izlenim bıraktı ve direnişin azalmasına neden oldu. 6. Şeyh ve Dervişler: Tekke ve zaviyeler kurarak bölge halkını etkileyen şeyh ve dervişler, fetih hareketlerine katılarak askere manevi güç verdi.

19. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde imzalanan önemli antlaşmalardan bazıları şunlardır: 1. Baltalimanı Antlaşması (1838): Osmanlı Devleti ile Birleşik Krallık arasında imzalanan bu antlaşma, Osmanlı ekonomisinin İngiltere'nin kontrolüne girmesine neden olmuştur. 2. Hünkâr İskelesi Antlaşması (1833): Osmanlı Devleti'nin Rusya ile imzaladığı bu antlaşma, Rusya'nın yardıma gelmesi durumunda Osmanlı'nın boğazları kapatmasını öngörüyordu. 3. Londra Boğazlar Sözleşmesi (1841): Boğazların uluslararası statü kazanmasını sağlayan bu antlaşma, Osmanlı'nın boğazlar üzerindeki mutlak egemenliğini sona erdirmiştir. 4. Paris Barış Konferansı (1856): Kırım Savaşı sonrası imzalanan bu antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğü Avrupa devletlerinin garantisi altına alınmıştır.

Kamaniçe'nin fethi önemlidir çünkü bu olay, Osmanlı Devleti'nin Boğdan (Moldavya) ve Kırım Hanlığı üzerindeki kontrolünü güçlendirmesini sağlamıştır. Ayrıca, Kazakların Karadeniz'e saldırılarının önüne geçilmiş ve Lehistan'la yapılan Bucaş Antlaşması ile Podolya Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

Milli varlığa düşman cemiyetler ve azınlıkların cemiyetleri arasındaki temel fark, kuruluş amaçları ve faaliyetleridir. Milli varlığa düşman cemiyetler, genellikle Osmanlı Devleti'nin zayıf durumundan yararlanarak bağımsızlık veya manda/himaye altında yaşamayı savunmuşlardır. Azınlıkların cemiyetleri ise, Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılan topraklarından pay alarak kendi devletlerini kurmayı amaçlamışlardır.

Kanuni Sultan Süleyman'ın önemli olayları kronolojik olarak şunlardır: 1. 1520: Babası Yavuz Sultan Selim'in ölümü üzerine tahta çıktı. 2. 1521: Belgrad'ın fethi. 3. 1522: Rodos'un fethi. 4. 1526: Mohaç Meydan Muharebesi ile Macaristan'ın fethi. 5. 1529: Viyana'nın kuşatılması (başarısız). 6. 1532: Alman Seferi. 7. 1533: Cezayir'in Osmanlı Devleti'ne bağlanması. 8. 1538: Preveze Deniz Savaşı (Osmanlı zaferi). 9. 1551: Trablusgarp'ın fethi. 10. 1555: Irak, Tebriz ve Erivan'ın fethi. 11. 1566: Zigetvar Seferi ve Kanuni'nin ölümü.

Dirlik, Osmanlı Devleti'nde üç ana kategoriye ayrılır: Has, Zeamet ve Tımar.