Osmanlı

Osmanlı İmparatorluğu'nda dört çeşit tahrir defteri bulunmaktadır: 1. Mufassal Defterler: Sancaklara göre yapılan sayımların tüm ayrıntılı bilgilerini içerir. 2. Mufassal-İcmâl Defterler: Mufassal defterlerin özetidir. 3. İcmal Defterler: Timar dağılımı için esas teşkil eder ve pratik kullanım amacıyla farklı şekillerde düzenlenebilir. 4. Evkaf ve Piyade Defterler: Vakıf ve mülklerin tespitine ilişkin defterlerdir. Bu defterler, Osmanlı'nın toprak yönetimi, nüfus kontrolü ve vergi tahsili gibi konularda bilgi sağlamak için kullanılmıştır.

Osmanlı Devleti, 600 yıllık tarihi boyunca yedi farklı şehir başkent olarak kullanmıştır. Bu şehirler sırasıyla şunlardır: 1. Söğüt (1299-1300). 2. Yenişehir (Bursa) (1300-1326). 3. Bursa (1326-1361). 4. İznik (1331-1361). 5. Edirne (1361-1453). 6. İstanbul (1453-1923). 7. Ankara (1922-1923) (Osmanlı'nın başkenti olarak sayılmaz, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti olarak kullanılmıştır).

Osmanlı Devleti'nin 1302 yılında kurulduğu iddiası, tarihçilerden Halil İnalcık tarafından öne sürülmüştür. İnalcık'a göre, Osmanlı'nın devlet niteliğini kazanması, 27 Temmuz 1302'de Bizans İmparatorluğu'na karşı kazanılan Bafeus (Koyunhisar) Muharebesi ile gerçekleşmiştir. Ancak, genel kabul gören tarih, Osmanlı Devleti'nin 1299 yılında kurulduğu yönündedir.

Gündoğdu Marşı'nın yazarı, Osmanlı döneminde yaşamış olan İsmail Hakkı Bey'dir.

Osman Zeki Üngör, II. Abdülhamid döneminde yaşamıştır. Üngör, 1880 yılında doğmuş ve 1958 yılında vefat etmiştir.

Maslak Kasrı'nda yaşayan padişahlar şunlardır: Sultan Abdülaziz. Sultan II. Abdülhamid. Cumhuriyet döneminde ise 1937-1982 yılları arasında askerî prevantoryum olarak kullanılmıştır.

Hakan: Muhafız (The Protector) 1. sezon 1. bölümde, yeni bir iş girişimi için fırsat kollayan Hakan'ın yoluna, muhtemelen çok kıymetli olan tılsımlı bir gömlek çıkar. Dizi, İstanbul'un Muhafızı olduğunu öğrenen Hakan'ın, Ölümsüz'e karşı verdiği mücadele etrafında şekillenmektedir.

Şile Kalesi'nin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: İnşa tarihi: Günümüzde kabul gören iddiaya göre Şile Kalesi, Cenevizliler tarafından 2000 yıl önce inşa edilmiştir. Kullanım amacı: İlk düşünülenin aksine kale, bir saldırı değil, gözetleme kalesi olarak inşa edilmiştir. Tarih boyunca kullanım: Kale, tarih boyunca iki kez onarılmıştır. Definecilerin istilası: Hazine söylentileri nedeniyle kale, definecilerin istilasına uğramış ve bu süreçte oldukça tahrip edilmiştir. Şile Kalesi, 2015 yılında Şile Belediyesi ile Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi tarafından restore edilmiştir.

Evet, Topkapı Sarayı'ndaki hançer gerçektir. Üzerindeki zümrüt ve elmas süslemeleri ile kabzasının ucundaki gizli saatiyle dikkat çeken bu hançer, Sultan I. Mahmud tarafından İran Şahı Nadir Şah’a hediye edilmek üzere yaptırılmıştır. Toplam uzunluğu 55 cm olan hançerin sapında 30-40 mm büyüklüğünde üç nadide Kolombiya zümrütü bulunmaktadır. Günümüzde, Topkapı Sarayı Hazine Dairesi’nde sergilenen hançer, dünyanın en değerli hançerlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Lonca, aynı bölgede yaşayan esnaf ve zanaatkârların örgütlenerek kurduğu meslek organizasyonuna verilen isimdir. Loncalar, özellikle Orta Çağ'da üretim ve iş gücünün düzenlenmesinde önemli görevler üstlenmiştir.

Filinta Mustafa olarak bilinen kişi, Osmanlı padişahı II. Abdülhamid'in en güvendiği Osmanlı generalleri ve devlet adamlarından biri olan Mustafa Zeki Paşa'dır. Mustafa Zeki Paşa'nın bazı özellikleri: 1849 yılında Aydın'da doğmuştur. 1872 yılında Harbiye Mektebi'nden mezun olmuştur. 1883 yılında Askeri Mektepler Nazırı, 1891 yılında da Tophane Müşiri olmuştur. II. Abdülhamid döneminde 18 yıl boyunca Tophane Müşiri olarak görev yapmıştır. 1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanı sonrası gözden düşerek görevinden alınmış, önce Büyükada'ya, sonra Rodos'a sürülmüştür. 1914 yılında İstanbul'da vefat etmiştir. Ayrıca, TRT 1'de yayınlanan ve 2. Abdülhamid devrindeki polisiye olayları konu alan "Filinta" dizisinde de Filinta Mustafa karakteri bulunmaktadır.

Genç Osman (II. Osman), 20 Mayıs 1622'de yeniçeriler tarafından Yedikule Zindanları'nda boğularak öldürülmüştür. Bu olayın yaşanmasında etkili olan bazı sebepler şunlardır: Yenilikçi reformlar: Yeniçeri ve Sipahi ocaklarını kaldırma, devşirmeleri devlet mekanizmasından uzaklaştırma gibi yenilikler, yeniçerilerin tepkisine yol açmıştır. Damat Halil Paşa ve Şehzade Mehmed'in idam edilmesi: Genç Osman'ın bu kişileri idam ettirmesi, halkın ve yeniçerinin tepkisini çekmiştir. Hacca gitme kararı: Genç Osman'ın hacca gitme kararı alması, yeniçeriler arasında padişahın onları terk ettiği şeklinde yorumlanmıştır. Genç Osman'ın öldürülmesinin ardından, akıl sağlığı yerinde olmayan I. Mustafa yeniden tahta geçirilmiştir.

Has oda, Osmanlı saraylarında padişahların özel dairelerine verilen addır. Has odada bulunan bazı unsurlar: padişahın yatak gibi özel eşyaları; kıyafetlerin saklandığı dolaplar ve depolama alanları; padişahın resmi görüşmeler veya özel konuşmalar yapabileceği divan veya oturma düzeni. Has odanın bazı işlevleri: padişahın dinlenmesi, uyuması ve özel yaşamını sürdürmesi; padişahın ailesinin de konaklayabileceği bir alan olması; sarayın en önemli ve en iyi korunan bölümlerinden biri olması. Has oda, aynı zamanda Enderun ile Harem Dairesi arasında yer alan, yazlık ve kışlık bölümlerden oluşan iki katlı bir dairedir.

Osmanlı Tuğrası'nın hangi font ile yazıldığı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Osmanlı Tuğrası'nın oluşturulmasında kullanılan yazı stili hakkında bilgi mevcuttur. Osmanlı Tuğrası, padişahın ismini ve babasının ismini içeren özel bir kaligrafik yazı stilinde oluşturulurdu. Tuğra fontu ile ilgili bilgi almak için grafikerler.org sitesindeki "Tuğra fontu" başlıklı konuya göz atabilirsiniz.

Edirnekapı'nın hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Bizans Dönemi: Edirnekapı, İmparator II. Theodosius'un 4. yüzyılda yaptırdığı kara surları ile başlar. İstanbul'un Fethi: 29 Mayıs 1453'te Osmanlı ordusu, Edirnekapı'da ilk gediği açarak şehre girmiştir. Osmanlı Dönemi: Edirnekapı, Edirne'den gelenlerin İstanbul'a girdiği kapı olduğu için bu ismi almıştır. Dini ve Kültürel Yapılar: Bölgede Mimar Sinan'ın eseri Mihrimah Sultan Camii ve İştipol Sinagogu gibi önemli yapılar bulunmaktadır. Nüfus Yapısı: 1960'lardan sonra Rum nüfusun azalmasıyla Edirnekapı, tamamen Türk-İslam semti haline gelmiştir. Edirnekapı'nın kaderinin, 29 Mayıs 1453'te Osmanlı ordusunun şehre girişiyle değiştiği de söylenmektedir.

Handan Sultan'ın mezarı, İstanbul'da, III. Mehmed'in türbesinin yanında bulunmaktadır.

"Tuna Nehri Akmam Diyor" ifadesi, Plevne Marşı'nın bir dizesidir. Plevne, Rus ordusunun İstanbul'a yürüyüş yolu üzerinde, Bulgaristan’ın güneyinde, stratejik bir yerleşim yeridir. Kuşatmanın belli bir süresinden sonra askerin cephanesi ve yiyeceği kalmaz, dört bir yanı düşman askerleriyle çevrilir. Marşta, başta Osman Paşa olmak üzere Osmanlı Devleti'nin kahramanlığı anlatılır.

Şah Sultan'ın yalnızca bir çocuğu olmuştur: Şerife Havva Hanımsultan.

İzmir Saat Kulesi'nin 25 metre yüksekliğinde olmasının nedeni, Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. yıldönümünü kutlamak amacıyla inşa edilmiş olmasıdır. Kulenin mimarı, Levanten asıllı Fransız Raymond Charles Père'dir.

Tanzimat Dönemi'nde gerçekleşen bazı gelişmeler şunlardır: Hukuk alanında: Tüm vatandaşlar "Osmanlı vatandaşı" sayılarak din farklılıklarına bağlı ayrıcalıklar kısmen kaldırıldı. Mali alanda: İlk bütçe hazırlandı, vergiler düzenli ve gelirlere göre dağıtılmaya başlandı. Askeri alanda: Zorunlu askerlik sistemi kuruldu. Eğitim alanında: Mekatib-i Umumiye Nezareti kuruldu, Darülmuallim ve Mekteb-i Mülkiye-i Şahane açıldı. Sanayileşme: Devlet eliyle atölye ve tesis kurulmasını amaçlayan sanayileşme başladı. Siyasal ve toplumsal alanda: İl genel meclisleri kuruldu, sivil haklar ve özgürlükler artırıldı. Tanzimat Dönemi, 1839'da Gülhane Hatt-ı Şerifi'nin ilanıyla başlamış ve 1876'da II. Abdülhamit'in tahta çıkmasıyla sona ermiştir.