Organlar

Patoloji, hastalıkların sebebini, gelişimini ve vücutta meydana getirdiği değişiklikleri inceleyen tıbbi bilim dalıdır. Patoloji, kelime anlamıyla "pathos" (hastalık) ve "logos" (bilim) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve "hastalık bilimi" anlamına gelir. Patoloji, hastalıkların altında yatan nedenleri, gelişim mekanizmalarını ve vücutta meydana getirdiği değişiklikleri inceleyerek, hastalar için en doğru tanısal bilgiyi ve tedavi yol haritasını sunar. Patoloji, anatomi ve fizyolojide öğrenilen bilgileri, hastalıklı organların çıplak gözle veya mikroskop altındaki anormal görünüşleriyle birleştirerek hastalıkların daha kolay anlaşılmasını sağlar. Patoloji, sadece hastalığın "ne" olduğunu (tanı) değil, aynı zamanda "ne kadar ciddi" olduğunu (evreleme), "nasıl ilerleyebileceğini" (prognoz) ve tedaviye yanıtı belirleyen çok yönlü ve dinamik bir bilgi kaynağıdır. Patoloji, kanser, enfeksiyon, sindirim sistemi, kadın hastalıkları gibi birçok farklı hastalığın tanısına, takibine ve tedavisine rehberlik eder.

İnsan vücudunda iç organlar ve dış organlar olarak kesin bir ayrım yapmak zordur. Ancak, bazı ana organlar şunlardır: İç organlar: Kalp: Dolaşım sisteminin ana organıdır. Akciğerler: Solunum sisteminin ana elemanlarıdır. Karaciğer: Kanı temizleme, sindirime yardımcı olma ve enerji depolama gibi görevleri vardır. Böbrekler: Kanı süzerek vücuttaki fazla sıvıyı ve atıkları idrar yoluyla dışarı atar. Dış organlar: Deri (Cilt): Derin dokuları yaralanmalardan ve mikroplardan korur, ısı kaybını önler. İnsan vücudu yaklaşık 100 trilyon hücre içerir ve bu hücreler çeşitli tiplerde dokular oluşturur. Daha detaylı bir sayım için anatomik ve fizyolojik sınıflandırmalar gereklidir.

Tıpta apeks, bir yapı veya organın en üst veya sivri ucunu ifade eder. Bazı örnekler: Akciğerin apeksi, akciğerin en üst kısmını ifade eder. Kalbin apeksi, kalbin en alçak ama sivri ucudur. Dişin apeksi, diş kökünün ucunu kast eder. Böbrek tepesi, böbrek piramidinin böbrek pelvisine açılan sivri ucudur. Apeks, tipik olarak bir organın en aktif veya hassas kısmını temsil eder.

Lenf sistemi aşağıdaki organlardan oluşur: Lenf damarları. Lenf düğümleri (lenf nodülleri). Lenf bezleri. Lenf sıvısı. Birincil lenfoid organlar. İkincil lenfoid organlar. Ayrıca, lenfoid doku ayrıca mukoza ile ilişkili lenfoid doku (MALT) gibi mukozalar ile de ilişkilidir.

Sigara, vücudun neredeyse tüm organlarına zarar verir. Başlıca etkilediği organlar ve sistemler şunlardır: Akciğerler: Akciğer kanseri, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), amfizem gibi solunum yolu hastalıklarına yol açar. Kalp ve damarlar: Kalp hastalıkları, koroner arter hastalığı ve felç riskini artırır. Beyin: İnme ve nörodejeneratif hastalıklar riskini yükseltir. Üreme organları: Erkeklerde sperm kalitesini düşürür, kadınlarda doğurganlığı azaltır. Böbrekler: Böbrek fonksiyonlarını bozar ve böbrek yetmezliği riskini artırır. Cilt: Erken yaşlanma belirtilerine ve cilt kanseri riskine yol açar. Ayrıca, sigara tüketimi mide ülseri, gastrit ve pankreas kanseri gibi sindirim sistemi hastalıklarına da neden olabilir.

Sol tarafta bulunan bazı iç organlar: Kalp. Sol akciğer. Dalak. Sol böbrek. Mide. Pankreas. Kadınlarda sol yumurtalık ve sol fallop tüpü. Ayrıca, sol tarafta böbrek üstü bezi de bulunur.

Su içmek, özellikle aşağıdaki organların temizliğine katkıda bulunur: Böbrekler: Su, böbrekler aracılığıyla zararlı maddelerin idrarla atılmasını sağlar, böylece böbrek taşlarının oluşum riskini azaltır ve böbreklerin daha etkin çalışmasını destekler. Karaciğer: Su, karaciğerin toksinleri işleme kapasitesini destekler. Bağırsaklar: Su, bağırsak hareketlerini iyileştirir ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Ayrıca, su tüketimi genel olarak vücut temizliğine katkıda bulunur; cilt sağlığını iyileştirir, kan dolaşımını artırarak dokuların temizlenmesine destek olur.

Şeker hastalığı (diyabet), pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişir. Pankreastan kan dolaşımına salgılanan insülin hormonu, glukozun kandan hücre içerisine girmesinde rol oynar. Bu nedenle, şeker hastalığı pankreas organından başlar.

Wilson hastalığında etkilenen başlıca organlar şunlardır: Karaciğer: Yorgunluk, bulantı, sarılık ve asit gibi belirtilerle karaciğer hasarı ortaya çıkabilir. Beyin: Titreme, kas sertliği, konuşma ve yürüme bozuklukları gibi nörolojik belirtiler görülebilir. Gözler: Kayser-Fleischer halkası olarak adlandırılan altın-kahverengi renk değişikliği oluşabilir. Böbrekler: Böbrek taşları ve idrarla anormal sayıda amino asit atılması gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Eklemler ve kemikler: Erken başlangıçlı kemik erimesi veya kemik yoğunluğunda azalma meydana gelebilir. Kalp ve pankreas: Bu organlarda da hasar görülebilir. Hastalık tedavi edilmezse, bu organlarda ciddi hasarlar ve yaşam tehdit edici durumlar ortaya çıkabilir.

Detoks sürecinde temizlenen başlıca organlar şunlardır: Karaciğer. Böbrekler. Bağırsaklar. Cilt. Ayrıca, akciğerler de detoks sürecinde rol oynar. Detoks uygulamaları, kişinin genel sağlık durumuna ve ihtiyaçlarına uygun olarak hazırlanmalıdır.

İnsan vücudunda beş ana anatomik yapı türü bulunmaktadır: 1. Epitel doku. 2. Bağ doku. 3. Kas doku. 4. Sinir doku. 5. Kemik. Ayrıca, anatomi makroskopik ve mikroskopik olarak da sınıflandırılabilir. Bu bilgiler ışığında, insan vücudunda toplam altı çeşit anatomik yapı olduğu söylenebilir.

Apeks, farklı vücut yapılarında çeşitli işlevler görür: Diş apeksi, dişin kök kanalının sonlandığı nokta olup, sinir lifleri ve damarları içerir. Kalp apeksi, kalbin en alçak ama sivri ucudur ve kalp fonksiyonu için gereklidir. Akciğer apeksi, oksijen alışverişinden sorumlu akciğer dokusunun bir kısmını barındırır ve konumu nedeniyle bazı akciğer rahatsızlıklarına karşı hassastır. Böbrek apeksi, idrarın toplandığı ve böbrek dışına doğru yolculuğuna başladığı yerdir. Apeks, genellikle bir organın en aktif veya hassas kısmını temsil eder.

Fistül çeşitleri şu şekilde sınıflandırılabilir: Anatomik bölgeye göre: Anal (perianal) fistül. İdrar yolu fistülleri. Enteroenteral fistül. Enterokutan fistül. Rektovajinal fistül. Trakeoözofageal fistül. Yapısal özelliklerine göre: Tam fistül. Yarım (inkomplet) fistül. Basit fistül. Kompleks fistül. Oluşum nedenine göre: Travmatik fistül. Enfeksiyöz fistül. Neoplastik fistül. İatrojenik fistül. Konjenital (doğuştan) fistül.

İnsan iskeleti, kemik dokudan oluşmuş ve vücuda şekil, destek, denge ve hareket sağlayan bir yapıdır. İnsan iskeletinin bazı organları: Kafatası: Beyni korur. Omurga: Sırtta yer alır ve vücudu dik tutar. Kaburga: Kalp ve akciğerleri korur. Kollar ve bacaklar: Hareket etmeyi sağlar. İnsan organları ise dolaşım sistemi, solunum sistemi, sindirim sistemi, sinir sistemi gibi çeşitli sistemlerden oluşur. İskelet sistemi, kemikler dışında kıkırdak, tendonlar ve bağlardan da oluşur.

Koronavirüs (COVID-19) en çok akciğerleri etkiler. Etkilendiği diğer organlar ve sistemler: Karaciğer. Böbrekler. Kalp. Gastrointestinal sistem. Damarlar. Eklemler ve kemikler. Beyin. Koronavirüsün etkileri, kişinin sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Brusella en çok karaciğer, dalak, kemik iliği, böbrek gibi organları tutar. Ayrıca, merkezi sinir sistemi, endokard, testis ve overler de bruselladan etkilenebilen diğer organlardır.

USG (ultrasonografi) ile görüntülenebilen organlardan bazıları şunlardır: Karın içi organlar. Kadın üreme organları. Erkek üreme organları. Meme. Kalp. Tiroid ve paratiroid bezleri. Gözler. USG, ayrıca damarların, testislerin ve tükürük bezlerinin incelenmesinde de kullanılır. USG, kemik gibi katı yapılar ve akciğer gibi hava dolu organlarda etkili değildir.

Batın bölgesi, karın bölgesini ifade eder ve aşağıdaki organları kapsar: Üst batın: Karaciğer, safra kesesi, böbrekler, böbrek üstü bezleri, pankreas, dalak, mide ve bağırsaklar. Alt batın (pelvik bölge): İdrar torbası, bağırsaklar, kadınlarda rahim ve yumurtalıklar, erkeklerde prostat bezi. Batın boşluğunda ayrıca çok sayıda damar, kas, lenf nodu ve yağ dokusu bulunur.

Klemp, tıpta ve endüstriyel alanlarda farklı işlevlere sahip bir alettir: Tıpta klemp: Ameliyatlarda, kesilen damarların veya dokuların uç kısmını tutmak için kullanılır. Sargı bezlerini tutmak için de kullanılır. Endüstriyel alanlarda klemp: Seraj klemp: Bir iş parçasını sıkıca tutar ve sabitler, bu sayede parçaların kontrolü ve montajı kolaylaşır. Pnömatik klemp: Üretim süreçlerinde, özellikle otomotiv sektöründe, daha hızlı, güvenli ve sağlam bir çalışma sağlar.

Tomografi ile görüntülenebilen organlardan bazıları şunlardır: Beyin. Akciğerler. Kalp. Karın organları. Boyun. Üreme organları. Kemikler. Tomografi, hastalıkların teşhisi, yaralanmaların değerlendirilmesi ve cerrahi planlama süreçlerinde önemli bir rol oynar.