Okyanus

Okyanusların bazı işlevleri: Canlı yaşamı: Okyanuslar, dünya üzerindeki canlı yaşamının yaklaşık %94'üne ev sahipliği yapar. Oksijen üretimi: Fitoplanktonlar ve denizsel bitkiler sayesinde solunan oksijenin %50-80'ini üretir. İklim düzenlemesi: Okyanuslar, güneş ışınlarını emerek ve su buharı oluşturarak iklimin ılımanlaşmasına katkıda bulunur. Ekonomik önem: Balıkçılık, deniz taşımacılığı, turizm ve enerji kaynakları gibi birçok sektöre temel oluşturur. Karbon yutağı: İnsan kaynaklı karbondioksit salınımlarını emerek doğal dengeyi korumaya çalışır.

Dünyanın en büyük 8 akıntısı şunlardır: 1. Antarktika Dairesel Akımı (Batı Rüzgar Akımı). 2. Gulf Stream. 3. Kuroshio Akıntısı. 4. Alaska Akıntısı. 5. Labrador Akıntısı. 6. Kaliforniya Akıntısı. 7. Humboldt (Peru) Akıntısı. 8. Brezilya Akıntısı. Ayrıca, Küresel Taşıyıcı Bant da dünyanın en büyük okyanus akıntısı olarak kabul edilir ve su, besleyici maddeler ile sıcaklığı küresel çapta taşır.

Tetis ve Paleotetis, jeolojik zamanlar boyunca Dünya coğrafyasının şekillenmesinde önemli rol oynamış iki okyanustur. Tetis Okyanusu (Tetis Denizi). Konumu. Oluşumu. Kapanışı. Günümüzdeki kalıntıları. Paleotetis. Tanımı. Konumu. Kapanışı.

Denizlerin altındaki karanlık, 200 metre derinlikten itibaren başlar ve bu seviyede neredeyse hiç ışık yoktur. Denizlerdeki dalgalar ise iki ana kategoriye ayrılır: 1. Yüzey dalgaları: Çıplak gözle görülebilen dalgalar. 2. İç dalgalar: Farklı yoğunluktaki su katmanları arasında oluşan ve ancak özel ekipmanlarla tespit edilebilen dalgalar. Bu bilgiler, Kuran'da Nur Suresi 40. ayette geçen "dalga üstüne dalga" ifadesiyle ilişkilendirilir. Bu tür bilgilerin, insanın denizlerin derinliklerine dalmasını sağlayacak donanımların bulunmadığı bir dönemde verilmesi, Kuran'ın mucizelerinden biri olarak yorumlanır.

Kara deniz şeytanı (Melanocetus), tropikal ve subtropikal okyanusların derinliklerinde yaşar. Bu canlılar, planktonlarla beslenir ve suyu filtreleyerek besin ihtiyaçlarını karşılarlar.

Pacific terimi farklı alanlarda farklı işlevlere sahip olabilir: VMware Pacific Projesi: Bu proje, modern uygulamaların geliştirilmesini ve yönetilmesini kolaylaştırmak için Kubernetes'i kontrol paneli olarak entegre eden bir yeniden yapılandırma çalışmasıdır. Pasific IPTV: Kaliteli ve güncel içerikler sunan bir IPTV hizmetidir. Passif: Muhasebe ve finans alanında, bir ürünün veya hizmetin kullanımıyla ilgili maliyetleri, yükümlülükleri ve giderleri ifade eden bir terimdir. Pacific Petrol: Forum.donanimhaber.com sitesinde, yakıt tüketimi ve performans açısından diğer markalarla benzer sonuçlar verdiği belirtilen bir petrol markasıdır.

Okyanusa dalmak, uzaya çıkmaktan daha zor kabul edilir. Bu durumun bazı nedenleri şunlardır: Basınç: Okyanusun derinliklerine inildikçe basınç seviyesi artar ve bu, yapısal kusurların felakete yol açabileceği anlamına gelir. Karanlık ve görüş mesafesi: Derin okyanuslar neredeyse tamamen karanlıktır. Soğukluk: Sıcaklıklar aşırı derecede soğuktur. Engebeli taban: Okyanus tabanı, karaya göre çok daha engebelidir. Maliyet: Derin deniz keşifleri, sonar donanımlı gemiler ve yüksek yakıt maliyetleri nedeniyle pahalıdır.

Bazı soğuk su akıntıları şunlardır: Alaska Akıntısı. Agulhas Akıntısı. Kuroşivo ve Oyaşivo Akıntıları. Soğuk su akıntıları, genellikle yüksek enlemlerde oluşan ve yoğun olan soğuk suların aşağı doğru hareket etmesiyle meydana gelir.

Okyanusta hayatta kalma hikayesi olan bazı filmler: Adrift (2018). All Is Lost (2013). In the Heart of the Sea (2015). The Shallows (2016). 47 Meters Down (2017).

Okyanusun en derin yerlerine gidilmemesinin birkaç nedeni vardır: Muazzam basınç: Okyanusun derinliklerine inildikçe basınç artar ve bu basınç, insan vücudu için ezici olabilir. Zifiri karanlık: 1.000 metreden sonra güneş ışığı ulaşmaz ve görüş mesafesi neredeyse yoktur. Aşırı soğuk: Derin okyanuslar çok düşük sıcaklıklara sahiptir. Keşif zorlukları: Derin denizlerin ulaşılması ve incelenmesi son derece zordur. Bu nedenlerle, insanlar deniz tabanının sadece yaklaşık %20'sini haritalayabilmiştir.

Deniz kedisi olarak bilinen sıradan vatoz (Dasyatis pastinaca), doğu Atlantik Okyanusu'nun ılık sularında, özellikle kıyı sularına yakın bölgelerde yaşar. Yaşam alanı: Derinlik: Esas olarak 60 metreden daha derinlerde bulunmaz, 200 metre derinlikte varlığı kaydedilmiştir. Taban: Kumlu veya çamurlu tabana sahip sığ suları tercih eder. Dağılım: Coğrafi alan: Akdeniz, Marmara, Kara ve Azak Denizleri dahil olmak üzere geniş bir alanda bulunur. Konum: Kanaryalar ve Azorlar gibi yerlerde de rastlanır.

Gelgit genliğinin en fazla olduğu yerler, gelgit akıntılarının güçlü olduğu okyanus kıyılarıdır. Bilinen en büyük gelgit, Kanada'daki Fundy Körfezi'nde görülür ve burada 21 metre yüksekliğe kadar kabarmalar gözlenmiştir. İç denizlerde ise gelgit genliği azdır; 30-80 cm arasında değişir.

Gelgit genliği, yüksek su seviyesi ile alçak su seviyesi arasındaki düşey su seviyesi farkıdır. Gelgit genliği zamanı ise bir gelgit olayında en alçak su seviyesinden en yüksek su seviyesine geçiş zamanı veya en yüksek su seviyesinden en alçak su seviyesine geçiş zamanıdır. Gelgit genliği, sadece Ay’ın konumuna göre değişmez. Türkiye'nin çevresindeki denizler iç deniz olduğu için gelgit genliği azdır. Gelgit genliği ile ilgili bazı örnekler şu şekildedir: Doğu Arktik ve Grönland’in güney kıyıları boyunca ortalama gelgit genliği daha yüksektir; 2 ila 4 m arasında değişir. Arktik Bölge’de tespit edilen en şiddetli (okyanus) gelgit genlik değeri 12,3 m (Kanada Iqaluit’te) olarak rapor edilmektedir. Fundy Körfezi’nde ortalama 12 m’lik genlik değerlerine ulaşabilen gelgitler, özel astronomik koşulların oluşması durumunda 16 m genlik değerine de ulaşabilir.

Güney Kutbu, Kuzey Kutbu'ndan daha soğuktur. Bunun bazı nedenleri: Coğrafi farklılıklar: Kuzey Kutbu, okyanus üzerinde yüzen bir buz kütlesidir; Güney Kutbu ise kalın bir buz tabakasıyla kaplı bir kara parçasıdır. Yükseklik: Güney Kutbu, ortalama 2.300 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek kıtasıdır. Rüzgar etkisi: Güney Kutbu'ndaki rüzgarlar daha kuvvetlidir ve sıcak havanın bölgeye girmesini engeller. Okyanusun ılıman etkisi: Kuzey Kutbu, üzerinde yüzdüğü okyanusun ılıman etkisinden yararlanır.

Atlantik ve Pasifik Okyanusları'nın sularının karışmamasının nedeni, bu iki okyanusun sularının sıcaklık, yoğunluk ve tuzluluk gibi özellikler açısından farklılık göstermesidir. Bu farklılıklar, su kütlelerinin karışmasını yavaşlatır ve birbirinden ayrı gibi görünmelerine neden olur. İki okyanusun sularının karışmadığı izlenimi veren görüntüler, genellikle nehirlerin denize döküldüğü veya farklı sıcaklıktaki suların buluştuğu noktalarda oluşur. Örneğin, erimiş buzullardan gelen açık renkli, çamurlu tatlı suyun Alaska Körfezi'ndeki koyu renkli tuzlu suyla buluştuğu an, bu tür bir görüntü oluşturur. Sonuç olarak, Atlantik ve Pasifik Okyanusları birbirine karışmaktadır, ancak bu karışım çok yavaş bir hızda gerçekleşmekte ve belirli bölgelerle sınırlı kalmaktadır.

Tsunamilerin kapladığı alan, yani metrekare cinsinden bir ölçü ile ifade edilmez. Tsunamiler, genellikle denizlerde uzun dalga boylarına sahip dalgalar olarak yayılır ve bu dalgalar karada da büyük alanlara ulaşabilir. Örneğin, 2011 Tōhoku depremi sonrası oluşan tsunami, 40.5 metreye kadar yüksekliğe ulaşmıştır. Tsunamilerin etkilediği alan, dalga yüksekliği ve hızına bağlı olarak değişir, ancak kesin bir metrekare değeri vermek mümkün değildir.

Kıyı selleri, genellikle tropikal fırtınalar veya kasırgalar sonucunda meydana gelir ve en çok kıyı bölgelerinde görülür. Kıyı sellerinin sıkça görüldüğü yerler: ABD'nin güneydoğu ve doğu kıyıları. Afrika'nın tropikal bölgeleri. Çin'in güney ve doğu bölgeleri. Ayrıca, deniz seviyesinin yükselmesi de kıyı bölgelerindeki sel riskini artırmaktadır.

Karayip Denizi'nde Mariana Çukuru bulunmamaktadır. Mariana Çukuru, Büyük Okyanus'un batısında, Guam Adası'nın güney batısında, Japonya ve Endonezya arasında yer alır. Mariana Çukuru, iki büyük tektonik levhanın çarpışması sonucu oluşmuştur: Pasifik Plakası ile Mariana Plakası'nın çarpışması, çukurun ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Okyanusların insan hayatı üzerindeki beş etkisi: 1. Besin Kaynağı: Deniz ürünleri, protein, D vitamini ve Omega-3 gibi faydalı elementler açısından zengindir ve birçok topluluk için temel besin kaynağıdır. 2. Ekonomik Faaliyet: Balıkçılık ve turizm gibi sektörler, özellikle kıyı bölgelerinde yaşayan insanlar için önemli ekonomik faaliyetler sunar. 3. İklim Düzenlemesi: Okyanuslar, karbondioksiti emerek ve oksijen üreterek iklimin düzenlenmesine katkıda bulunur. 4. Sağlık Üzerindeki Etkiler: Okyanuslarla etkileşim, özellikle dezavantajlı topluluklarda fiziksel ve ruhsal sağlığı olumlu etkiler. 5. İlaç ve Biyoteknoloji: Deniz canlıları, yeni ilaç ve biyoteknolojilere ilham kaynağı olabilir.

Tetis Okyanusu, Tersiyer döneminde (yaklaşık 25 milyon yıl önce) tamamen kapanmıştır. Kapanma, Lavrasya ve Gondvana kıtalarının çarpışması sonucu gerçekleşmiştir.