Nöroloji

Bn hastalığı ifadesi, iki farklı hastalık türünü ifade edebilir: 1. Bazal Ganglion Hastalıkları: Beynin iç kısımlarındaki gri cevher çekirdeklerinin hastalıklarını kapsar. 2. Beyin Damar Hastalıkları (BDH): Beynin kan damarlarının fonksiyonunu etkileyen çeşitli sağlık sorunlarını ifade eder.

Hafıza kaybı ve harf unutma çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Beyin Yaralanmaları: Kafa travmaları ve beyin sarsıntıları gibi yaralanmalar hafıza kaybına yol açabilir. 2. Nörolojik Hastalıklar: Alzheimer, demans ve Parkinson gibi hastalıklar hafızayı etkileyebilir. 3. Psikolojik Faktörler: Depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi durumlar hafızayı olumsuz etkileyebilir. 4. İlaç Kullanımı: Antidepresanlar, uyku ilaçları ve diğer bazı ilaçların yan etkileri hafıza kaybına neden olabilir. 5. Alkol ve Madde Kullanımı: Aşırı alkol tüketimi ve bazı uyuşturucu maddeler hafıza kaybına yol açabilir. 6. Yaşlanma: Yaş ilerledikçe hafıza işlevlerinde doğal bir azalma görülebilir. 7. Beslenme Eksiklikleri: B12 vitamini gibi besin maddelerinin eksikliği hafıza sorunlarına neden olabilir. Hafıza kaybı belirtileri gösteren kişilerin bir uzmana başvurması, durumun ciddiyetini anlamak ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek açısından önemlidir.

Lipozomal B12 kapsül, aşağıdaki durumlarda kullanılabilir: 1. Bağışıklık Sistemini Desteklemek: Soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonlara karşı koruma sağlamak ve hastalık sonrası iyileşme sürecini hızlandırmak için. 2. Enerji ve Performans Artışı: Fiziksel ve zihinsel performansı artırmak, kas yorgunluğunu azaltmak ve hızlı toparlanmayı sağlamak için. 3. Sinir Sistemi Sağlığı: Konsantrasyonu artırmak, hafıza ve öğrenme süreçlerini olumlu etkilemek, stresli dönemlerde beyin fonksiyonlarını güçlendirmek için. 4. Kalp ve Damar Sağlığı: Kan dolaşımını düzenlemek ve kalp sağlığını desteklemek için. Kullanım önerisi: 11 yaş ve üzeri yetişkinlerde günde 1 kapsül olarak tavsiye edilmektedir. Herhangi bir takviye kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Wendy Williams'ın hastalığı afazi ve frontotemporal demans olarak teşhis edilmiştir.

Prof. Dr. Sefer Kumandaş, çocuk hastalıkları ve çocuk nörolojisi alanlarında uzman bir doktordur.

Beynin spordan en çok etkilenen bölgeleri şunlardır: 1. Prefrontal Korteks: Ağırlık kaldırma ve aerobik egzersizler, bu bölgeyi uyararak kompleks düşünme, problem çözme ve akıl yürütme yeteneklerini geliştirir. 2. Hipokampus: Düzenli spor yapmak, bu bölgede yeni sinir hücrelerinin oluşumunu teşvik eder ve hafızayı güçlendirir. 3. Bazal Ganglion: Yoga ve diğer spor aktiviteleri, bu bölgeyi etkileyerek dikkat ve hareketlerin yönetimini iyileştirir. 4. Serebellum (Beyincik): Spor, vücudun denge organını ve dikkatin sağlanmasını destekler.

Amnezi, bilgi ve deneyimlerin de dahil olduğu hatıraların geçici veya kalıcı olarak kaybedilmesi durumudur. Amnezinin bazı türleri: Retrograd amnezi: Geçmişteki bilgilerin unutulmasıdır. Anterograd amnezi: Yeni bilgilerin hatırlanamamasıdır. Dissosiyatif amnezi: Travmatik olayların ve kişisel bilgilerin hatırlanmamasıdır. Geçici global amnezi: Genellikle 24 saat içinde düzelen geçici bir hafıza kaybıdır. Çocukluk amnezisi: Erken çocukluk anılarının hatırlanamamasıdır. Amnezi, kafa travmaları, beyin hastalıkları, stres, bazı ilaçlar veya alkol tüketimi gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.

Prefrontal hasarı olan biri, çeşitli bilişsel, duygusal ve davranışsal değişiklikler sergileyebilir: Bilişsel işlevlerde bozulma: Karar verme yetisinde azalma, planlama ve organizasyon becerilerinde zayıflama, dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon güçlüğü, öğrenme ve hafıza sorunları. Duygusal ve davranışsal değişiklikler: Duygusal patlamalar ve aşırı tepkiler, sosyal normlara uygun davranışlarda azalma, irritabilite ve depresif belirtiler, empati eksikliği. Kişilik değişiklikleri: İkna kabiliyetinde azalma, risk alma davranışında artış, ince düşünme ve öz disiplinin kaybı, başkalarına karşı duyarsızlık. Ayrıca, motor becerilerde bozulma, konuşma ve iletişim sorunları, görsel ve işitsel algı bozuklukları gibi nörolojik belirtiler de gözlemlenebilir. Prefrontal hasarı olan bireylerin tedavisi, nöropsikologlar, bilişsel-davranışsal terapistler, occupational terapistler ve konuşma-dil patologları gibi uzmanlarla çalışmayı içerebilir.

Rett sendromlu çocuklar, çeşitli derecelerde engellilik gösterebilir. Bu sendrom, beynin gelişme şeklini etkileyen genetik bir nörolojik bozukluktur ve genellikle şu belirtilerle kendini gösterir: Yavaşlamış büyüme: Kafa boyutunda küçülme ve vücudun diğer bölgelerinde büyüme geriliği. Hareket ve koordinasyon yeteneklerinde kayıp: El becerilerini kullanma zorluğu, yürüme problemleri. İletişim becerilerinin kaybı: Konuşma, göz teması kurma ve diğer şekillerde iletişim kurma yeteneğinin azalması. Tekrarlayan el hareketleri: El sıkma, alkışlama, ovma gibi hareketler. Nöbetler ve zihinsel engeller: Yaşamları boyunca nöbet geçirme riski ve entelektüel yeteneklerde gerileme. Tedavi, semptomları hafifletmeye yönelik olup, fizik tedavi, konuşma terapisi ve ilaç kullanımını içerir.

Horner Sendromu'na neden olan hastalıklar şunlardır: 1. Travma: Boyun veya baş bölgesine alınan darbeler, sempatik sinir sistemine zarar verebilir. 2. Tümörler: Akciğer üst kısmında (Pancoast tümörü) veya boyun bölgesinde bulunan tümörler, sinir yollarına baskı yaparak Horner Sendromu'na neden olabilir. 3. Enfeksiyonlar: Sinir sistemini etkileyen bazı enfeksiyonlar. 4. İnme: Beyin sapında veya omurilikte meydana gelen inme, sempatik sinir yollarını etkileyebilir. 5. Doğumsal anomaliler: Doğum sırasında meydana gelen travmalar veya doğumsal anomaliler. 6. İlaçların yan etkileri: Bazı ilaçların sempatik sinir sistemini etkilemesi.

Parkinsonizm, farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan ve belirli bir dizi belirtiyle tanınan birçok hastalığı ifade eder. Parkinsonizmle ilişkili bazı hastalıklar şunlardır: - Parkinson hastalığı: En sık rastlanan ve genellikle 55-65 yaşları arasında görülen ilerleyici bir hastalıktır. - Parkinson-artı sendromlar: Dopamin salgılayan hücrelerin yanı sıra, çizgili cisim ve beynin diğer bölgelerindeki sinir hücrelerinin de hasar gördüğü hastalıklardır. - İkincil (sekonder) parkinsonizm: Damar hastalıkları, enfeksiyonlar, tümörler, ilaçlar ve toksik olaylar gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Parkinsonizmli bir hasta görüldüğünde, esas nedenin araştırılması ve kesin tanı konulması önemlidir.

Sol bacak ve ayak uyuşması için nöroloji bölümüne başvurmak gerekmektedir.

En tehlikeli nörolojik hastalıklar arasında inme ve Alzheimer hastalığı öne çıkmaktadır. Diğer ciddi nörolojik hastalıklar ise şunlardır: - Parkinson hastalığı: Titreme ve hareketlerde yavaşlama ile karakterizedir. - Epilepsi: Beyindeki anormal elektriksel aktiviteler sonucu nöbetlerle seyreder. - Multipl Skleroz (MS): Miyelin kılıfının hasarıyla ortaya çıkar ve ataklarla seyreder. Bu hastalıkların teşhisi ve tedavisi için bir uzmana danışmak önemlidir.

Beyin, genel olarak üç ana bölüme ayrılır: 1. Ön Beyin (Forebrain): Düşünme, öğrenme, hafıza, duygusal durumlar ve karar verme gibi yüksek bilişsel işlevlerin merkezidir. Ana bileşenleri şunlardır: - Beyin Kabuğu (Cerebral Cortex): Dört ana lobdan oluşur (frontal lob, parietal lob, temporal lob, oksipital lob). - Amigdala: Duygusal tepkilerin işlenmesinde kritik rol oynar. - Hipokampus: Bellek oluşumu ve öğrenme süreçlerinde önemlidir. - Bazal Gangliyonlar: Gönüllü hareketlerin koordinasyonu ve alışkanlıkların öğrenilmesinde görev alır. 2. Orta Beyin (Midbrain): Görsel ve işitsel bilgilerin işlenmesinde, hareketin ve motor becerilerin düzenlenmesinde rol oynar. Temel bileşenleri: - Superior Colliculus: Görsel uyarıların işlenmesinde ve göz hareketlerinin koordinasyonunda görev alır. - Inferior Colliculus: İşitsel uyarıların işlenmesinde önemli bir merkezdir. - Substantia Nigra: Dopamin üreten bir alandır ve hareket kontrolü ile ilişkilidir. 3. Arka Beyin (Hindbrain): Beyin sapı ve serebellum (küçük beyin) gibi yapıların bulunduğu bölümdür. Temel yaşam fonksiyonlarının kontrolü burada gerçekleşir. Ana bileşenleri: - Serebellum: Denge, koordinasyon ve motor becerilerin düzenlenmesinde kritik bir rol oynar. - Beyin Sapı: Solunum, kalp atışı ve sindirim gibi temel yaşam fonksiyonlarını düzenleyen bir yapıdır.

Ankaralı Yasin olarak bilinen Yasin Yaşlı, beyne pıhtı atması nedeniyle hayatını kaybetmiştir.

Algoloji ve nöroloji aynı değildir, ancak algoloji nöroloji ile iç içe çalışan multidisipliner bir alandır. Algoloji, kronik ağrıların tanı ve tedavisiyle ilgilenen tıbbi bir uzmanlık alanıdır. Algoloji uzmanları, nöroloji, anesteziyoloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi çeşitli tıbbi branşlarda temel eğitimlerini tamamladıktan sonra ağrı tedavisi konusunda özel eğitim alırlar.

Refleks Sempatik Distrofi (RSD) sendromunun kesin nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. RSD'yi tetikleyebilecek bazı faktörler: - Yaralanmalar: Kırıklar, burkulmalar veya cerrahi müdahaleler gibi fiziksel travmalar. - Sinir hasarı: Doğrudan sinir yaralanmaları veya ameliyat sonrası sinirlerde meydana gelen hasarlar. - Bağışıklık tepkisi: Vücudun aşırı tepki vermesi ve iltihaplanma. - Psikolojik faktörler: Stres ve anksiyete. Ayrıca, dejeneratif artrit, inme, diyabet, kanser ve bazı enfeksiyonlar da RSD riskini artırabilir.

Periferik sinir sistemi hastalıkları, periferik sinirlerin hasar görmesi sonucu oluşan bir grup rahatsızlığı kapsar. İşte bazı periferik sinir sistemi hastalıkları: Mononöropatiler (tek bir sinirin etkilenmesi): Karpal tünel sendromu (el bileğinde median sinirin sıkışması); Kubital tünel sendromu (dirsekte ulnar sinirin sıkışması); Peroneal sinir palsisi (diz yanında peroneal sinirin hasar görmesi); Radial sinir palsisi (kolun arka kısmında radial sinirin hasar görmesi). Polinöropatiler (birden fazla sinirin etkilenmesi): Diyabetik nöropati (diyabetin neden olduğu sinir hasarı); Alkolik nöropati (aşırı alkol tüketimine bağlı sinir hasarı); Guillain-Barré sendromu (bağışıklık sisteminin sinirlere saldırdığı bir durum); Kronik inflamatuar demiyelinizan polinöropati (CIDP) (sinirlerin miyelin kılıfının iltihaplanması). Diğer periferik sinir hastalıkları: Charcot-Marie-Tooth hastalığı (kalıtsal bir nöropati türü); Amyotrofik lateral skleroz (ALS) (motor sinir hücrelerinin progresif olarak yok olduğu bir hastalık); Lepra (sinirleri etkileyen bir bakteriyel enfeksiyon); Difteri (sinirleri etkileyen bir bakteriyel enfeksiyon). Periferik sinir sistemi hastalıklarının belirtileri ve tedavisi, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişir. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Periferik sinir sistemi hastalıkları, periferik sinirlerin hasar görmesi sonucu oluşan bir grup rahatsızlığı kapsar. İşte bazı periferik sinir sistemi hastalıkları: Mononöropatiler (tek bir sinirin etkilenmesi): Karpal tünel sendromu (el bileğinde median sinirin sıkışması); Kubital tünel sendromu (dirsekte ulnar sinirin sıkışması); Peroneal sinir palsisi (diz yanında peroneal sinirin hasar görmesi); Radial sinir palsisi (kolun arka kısmında radial sinirin hasar görmesi). Polinöropatiler (birden fazla sinirin etkilenmesi): Diyabetik nöropati (diyabetin neden olduğu sinir hasarı); Alkolik nöropati (aşırı alkol tüketimine bağlı sinir hasarı); Guillain-Barré sendromu (bağışıklık sisteminin sinirlere saldırdığı bir durum); Kronik inflamatuar demiyelinizan polinöropati (CIDP) (sinirlerin miyelin kılıfının iltihaplanması). Diğer periferik sinir hastalıkları: Charcot-Marie-Tooth hastalığı (kalıtsal bir nöropati türü); Amyotrofik lateral skleroz (ALS) (motor sinir hücrelerinin progresif olarak yok olduğu bir hastalık); Lepra (sinirleri etkileyen bir bakteriyel enfeksiyon); Difteri (sinirleri etkileyen bir bakteriyel enfeksiyon). Periferik sinir sistemi hastalıklarının belirtileri ve tedavisi, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişir. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

RSD hastalığı iki farklı durumu ifade edebilir: 1. Refleks Sempatik Distrofi (RSD): Bu durum, karmaşık bölgesel ağrı sendromu (CRPS) olarak da bilinir ve genellikle bir yaralanma, hastalık, travma veya ameliyat sonrası ortaya çıkan kronik bir ağrı sendromudur. 2. Reddedilmeye Duyarlı Disfori (RSD): Bu terim, duygusal düzensizlik veya duygusal ağrı olarak da tanımlanır ve kişinin reddedilme, eleştirilme veya haksızlığa uğrama durumlarında yaşadığı yoğun duygusal acı ve rahatsızlık hissini ifade eder.