Nöroloji

Hayır, AVM (Arteriovenöz Malformasyon) ve beyin kanaması aynı şey değildir. AVM, atardamarlarla toplardamarların kılcal damarlar olmadan doğrudan bağlantılı hale gelmesiyle oluşan bir damar yumağıdır. AVM, beyin kanamasına yol açabilen bir durumdur; ancak her AVM kanamaz ve her kanama da AVM nedeniyle oluşmaz.

ALS'nin (Amyotrofik Lateral Skleroz) en tehlikeli evresi, hastalığın son evreleridir. Bu evrede hastalar: yürüyemez, ayakta duramaz veya tek başlarına yatağa girip çıkamaz; kollarını ve bacaklarını kullanamaz; solunum sistemlerindeki kasların zayıflamasından dolayı solunum güçlüğü çeker ve solunum cihazına bağımlı hale gelir. ALS'nin ileri aşamalarında, yutma güçlüğüne bağlı olarak dehidrasyon ve akciğerlere yiyecek, sıvı veya tükürük kaçması riski artar, bu da pnömoniye yol açabilir. ALS, tedavisi bulunmayan bir hastalıktır.

Ali Saygı adında farklı kişiler bulunmaktadır: 1. Ali Saygı (Nöroloji Uzmanı): Adana'nın Ceyhan ilçesinde Özel Ceyhan Çınar Hastanesi'nde nöroloji uzmanı olarak çalışmaktadır. 2. Ali Saygı (Şehit Aileleri Derneği Başkanı): İzmir Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin başkanıdır.

Ayna nöron bozukluğu, ayna nöronların gelişiminde gecikme veya eksik gelişim olması durumudur. Ayna nöronlar, bir canlının herhangi bir hareketi kendisi yaptığında ve aynı hareketi yapan birini gözlemlediği durumların her ikisinde de ateşlenen nöronlardır. Ayna nöron bozukluğunun, odaklanma, el-kol hareketlerini algılama ve taklit yapabilme yeteneğine engel olarak iletişim kurma gibi karşılıklı sosyal beceri gelişiminde sorunlara yol açabileceği düşünülmektedir. Ancak, ayna nöron bozukluklarının sadece taklit edememe gibi basit bir modelle açıklanabileceği söylenemez. Ayna nöron bozukluklarının, özellikle otizm spektrum bozukluğu olan bireylerde görülebileceği öne sürülmektedir. Ayna nöron bozukluklarının varlığı ve etkileri konusunda kesin sonuçlara varmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Ayna nöron bozukluğu şüphesi durumunda bir uzmana danışılması önerilir.

Tikler, genellikle genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkar. Genetik faktörler: Ailesinde tik bozuklukları veya Tourette Sendromu görülen kişilerde tiklerin ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Çevresel faktörler: Stres ve kaygı: Aile, arkadaş, okul veya iş ortamındaki stres ve yorgunluk tiklerin artmasına neden olabilir. Psikolojik rahatsızlıklar: Obsesif kompulsif bozukluk, hiperaktivite ve dikkat eksikliği, depresyon ve uyku bozuklukları gibi rahatsızlıklar tiklerle ilişkilendirilir. Travma ve toksinler: Enfeksiyon, travma veya toksin maruziyeti tiklerin ortaya çıkışını tetikleyebilir. Ayrıca, katı disiplin kurallarının olduğu ailelerde yetişen, şiddet gören veya hakaret edilen çocuklarda da tik görülme olasılığı daha yüksektir.

Substantia nigra, orta beyinde yer alan ve ödül ile harekette önemli rol oynayan bir yapıdır. Başlıca işlevleri: Dopamin üretimi: Motor fonksiyonları ve kas tonusunu kontrol eder. Göz hareketleri: Göz hareketlerinin düzenlenmesinde etkilidir. Öğrenme ve bağımlılık: Ödül, öğrenme ve bağımlılık süreçlerinde rol oynar. Sinyal iletimi: Nigrostriatal yolak aracılığıyla striatuma dopaminerjik bilgi göndererek hareketin başlatılmasını sağlar. Substantia nigra'nın işlev bozukluğu, özellikle pars kompaktadaki nöron dejenerasyonu, Parkinson hastalığı gibi durumlara yol açabilir.

En tehlikeli kas hastalığı olarak değerlendirilebilecek bir hastalık hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, bazı kas hastalıklarının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği bilinmektedir. Ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek kas hastalıklarından bazıları şunlardır: Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS). Duchenne Kas Distrofisi (DMD). Miyasteni Gravis. Spinal Musküler Atrofi (SMA). Kas hastalıklarının teşhisi ve tedavisi için mutlaka uzman bir doktora danışılmalıdır.

Hafıza kaybı testi için nörolog, psikiyatr, psikolog veya geriatrist gibi demans veya hafıza bozukluklarının teşhisi konusunda uzman bir doktora gidilebilir. Doktorun belirleyeceği hafıza testi ve diğer testler için gidilebilecek bazı bölümler şunlardır: Nöroloji: Nörologlar, beyin ve merkezi sinir sistemi anormalliklerine odaklanan doktorlar olup, derinlemesine nörolojik muayene yapabilir ve tanı için CT ve kafa MR taramaları gibi beyin taramalarını kullanabilirler. Psikiyatri: Geriatrik psikiyatristler, yaşlı yetişkinlerin zihinsel ve duygusal sorunları konusunda uzmanlaşmıştır ve hafıza ve düşünme problemlerini değerlendirebilirler. Gerontoloji (geriatri): Geriatristler, yaşlı yetişkinlerle çalışan doktorlardır ve hastanın genel sağlığını gözden geçirebilirler. Hafıza kaybı testi için doktora başvurulduğunda, doktor öncelikle bir fizik muayene gerçekleştirir ve hastanın sağlık geçmişi hakkındaki bilgileri sorar.

Hoffmann refleksi (Hoffmann işareti veya parmak fleksör refleksi), kortikospinal sistemden kaynaklanan sorunların varlığını veya yokluğunu doğrulamaya yardımcı olan bir refleks testi ile ortaya çıkan nörolojik bir muayene bulgusudur. Hoffmann refleksinin test edilmesi: 1. Hastanın eli, parmaklar kısmen bükülü olacak şekilde tamamen gevşetilir. 2. Orta parmak, distal interfalangeal eklemin proksimalinden kavrulur ve başparmakla tırnağına hafifçe vurulur. 3. Başparmağın hızlı bir şekilde ekstansiyona gelmesi ve işaret parmağının fleksiyona gelmesi durumunda test pozitif kabul edilir. Hoffmann refleksinin pozitif olması, hipertoniyi düşündürür ancak sağlıklı bireylerde de ortaya çıkabilir.

Şaka yapma hastalığının (Witzelsucht) nedeni, beynin frontal lobunda meydana gelen hasardır. Witzelsucht, ilk olarak 1890 yılında Alman nörolog Hermann Oppenheim tarafından literatüre kazandırılmıştır. Witzelsucht'un tedavisi için standart bir protokol bulunmamaktadır. Şaka yapma hastalığının başka nedenleri olup olmadığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bu yanıt, genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir; bireysel duruma göre değişiklik gösterebileceği için bir uzmana danışılması önerilir.

Kekamoz, deniz kabukluları, algler ve bakterilerin tekne gövdesine yapışarak oluşturduğu sert ve tabakalı bir kirliliktir. Kekamoz oluşumunun başlıca nedenleri şunlardır: Bakteriler. Çevresel faktörler. Uygun yüzey. Kekamoz, teknenin süratini düşürür, yakıt tüketimini artırır ve motorun eksoz dumanı yapmasına sebep olabilir.

Karısını şapkayla karıştıran adam, Oliver Sacks'ın "Karısını Şapka Sanan Adam" adlı kitabında yer alan Dr. P. adlı hastanın yaşadığı bir hastalıktır. Dr. P.'nin hastalığı, agnozi olarak adlandırılır. Dr. P. nesneleri tanıyamayıp birbirine karıştırmasının yanı sıra, karısının başını şapka sanarak alıp takmaya çalışmıştır.

Metilasyon bozukluğunun bazı belirtileri: Psikiyatrik hastalıklar: Depresyon, anksiyete, panik atak, obsesif-kompulsif bozukluk, bipolar bozukluk, şizofreni. Alerjik hastalıklar: Histamin intoleransı, egzama gibi cilt rahatsızlıkları. Otoimmün hastalıklar: Hashimato tiroiditi, Tip 1 Diyabet, çölyak hastalığı, Crohn hastalığı. Kronik yorgunluk ve enflamatuvar hastalıklar. Hormonal dengesizlikler: Adet düzensizlikleri, polikistik over sendromu, infertilite. Sindirim sistemi sorunları: IBS, SIBO, leaky gut. Kalp ve damar hastalıkları: Ateroskleroz, kalp krizi, hipertansiyon. Nörolojik bozukluklar: Beyin sisi, nörodejeneratif hastalıklar. Yüksek homosistein seviyeleri. Metilasyon bozukluğu belirtileri varsa, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Nörolojik hastalıklarda en büyük risk faktörü olarak yaşlanma gösterilebilir. Nörolojik hastalıklar için diğer ortak risk faktörleri arasında yüksek tansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, obezite, sigara ve alkol kullanımı yer alır. Nörolojik hastalıkların etiyopatogenezi tam olarak belli olmamakla birlikte, sosyal, çevresel, fizyolojik, anatomik, genetik, biyokimyasal ve diğer faktörlerin etiyolojide rol oynayabileceği düşünülmektedir.

Epilepsi her yaşta görülebilmekle birlikte, en sık ilk bir yaşta ve 60 yaş üstünde ortaya çıkar. İlk bir yaşta görülen epilepsiler daha çok metabolik, beyin yapısal bozuklukları ya da genetik nedenlerden kaynaklanmaktadır. 60 yaş üstünde ise genellikle epilepsi nedenleri inme, kafa travması, beyin tümörleri ve metabolik bozukluklardır (kan tuz değerinin düşmesi gibi). Ayrıca, çocukluk çağında görülen epilepsilerin sıklığı, yetişkin yaşlara göre iki kat daha fazladır.

Parkinson hastalığında beyin pili (derin beyin stimülasyonu) uygulamasının etkinliği, hastaların büyük bir kısmında (%90-95) önemli ölçüde iyileşme sağladığı yönünde değerlendirilmektedir. Beyin pili, titreme, hareketlerde yavaşlama ve istemsiz kasılmalar gibi belirtileri önemli ölçüde azaltabilir, ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaz. Uygulamanın başarısı, doğru hastaya doğru zamanda yapılmasına ve elektrotların hedef bölgeye hatasız yerleştirilmesine bağlıdır. Her tıbbi işlemde olduğu gibi, beyin pili ameliyatının da enfeksiyon, beyin kanaması gibi riskleri bulunmaktadır. Tedavi seçeneği, hastanın genel sağlık durumu ve diğer faktörlere bağlı olarak uzman hekimler tarafından belirlenmelidir.

Lumbosakral pleksopatilerin (LSP) bazı nedenleri: Travma: Trafik kazaları, spor yaralanmaları veya düşme gibi olaylar. Cerrahi komplikasyonlar: Bazı cerrahi işlemler sırasında sinirlerin zedelenmesi veya sıkışması. Tümörler: Pelvik veya spinal bölgede büyüyen tümörler. Enfeksiyonlar ve iltihaplar: Bakteriyel veya viral enfeksiyonlar, sinirlerde iltihap yaratması. Diğer tıbbi durumlar: Diyabet gibi bazı kronik hastalıklar, sinir hasarına yatkınlık yaratması. Radyasyon tedavisi: Abdominal ve pelvik malignitelerin radyasyon tedavisi sonrası. Gebelikle ilişkili nedenler: Genellikle üçüncü trimesterde ve doğum sonrası doğum travmasına bağlı olarak. Postoperatif pleksopati: Jinekolojik ve diğer pelvik cerrahiler sonrasında skar dokusu oluşumu ve hematom gelişimi. LS pleksus kanlanmasının bozulması: Femoral damar kateterizasyonu, aort diseksiyonu gibi durumlar.

Abazi, hareket koordinasyonu eksikliği nedeniyle yürüme yetisinin kaybını tanımlayan bir durumdur. Abazinin bazı nedenleri: Nörolojik hastalıklar: Parkinson hastalığı, multipl skleroz (MS) veya serebellar ataksi gibi durumlar. Beyin hasarı: İnme, travma veya tümör. Vitamin eksiklikleri: Özellikle B12 vitamini eksikliği. Alkol veya toksin maruziyeti: Kronik alkol kullanımı veya bazı kimyasallara maruz kalma. Abazinin belirtileri: Denge kaybı. Düzensiz adımlar. Titreme veya kas güçsüzlüğü. Yönelim bozukluğu. Abazinin tedavisi, altta yatan nedenin belirlenmesine bağlıdır.

Nöroteoloji, dinsel deneyimleri beyni inceleyerek açıklamaya çalışan bir bilim dalıdır. Nöroteoloji, ruhsallığın nöral (sinirsel) temelde incelenmesini içerir ve geleneksel anlamda ruhani olarak kategorize edilen subjektif deneyimlerin nörolojik ve evrimsel temellerini araştırır. Bu bilim dalının incelediği bazı deneyimler şunlardır: zaman, korku ya da öz bilinci etkileyen veya ortadan kaldıran algılamalar; ruhsal huşu; evrenle bir olma ve birleşme hali; kendinden geçme, ekstaz veya trans hali; aniden aydınlanma; tahrif edilmiş bilinç durumları. Nöroteoloji, bilişsel sinirbilim, felsefe, psikoloji, antropoloji gibi alanlarla ilişkilidir. Nöroteoloji terimi, ilk olarak Aldous Huxley’nin “Ada” adlı romanında, akademik literatürde ise ilk olarak James Ashbrook’un 1984’te yayımladığı bir makalede geçmiştir.

EMG (Elektromiyografi) testi için nöroloji bölümüne veya nörofizyoloji bölümüne başvurulmalıdır. EMG testi, sinir ve kas fonksiyonlarını değerlendirme konusunda eğitim almış uzmanlar tarafından yapılır.