Nazizm

"Titanik" filminin yasaklanma nedeni, Nazi Almanyası döneminde çekilen "The Nazi Titanic" adlı propaganda filminde kullanılmasıdır. Bu filmde, Titanik'in batışı, İngiliz ve Amerikan açgözlülüğüne bağlanıyordu ve sahneler fazla gerçekçi bulunarak sivillerin hava saldırılarından korkup paniğe yol açabileceği düşüncesiyle Goebbels tarafından Alman sinemalarında gösterilmesi yasaklanmıştır.

"Titanic" filminin yasaklanma nedenleri şunlardır: 1. Nazi Propagandası: 1943 yılında çekilen ve Naziler tarafından yaptırılan "Titanic" filmi, İngiliz-Amerikan açgözlülüğünü eleştiren ve Almanların zaferini vurgulayan bir propaganda aracı olarak kullanıldığı için yasaklanmıştır. 2. İçerik ve Temalar: Filmin senaryosunda, kazanın asıl sebebinin İngiliz sahiplerinin kâr hırsı olduğu işlenmesi ve bu durumun Alman yetkililerin müdahaleleriyle filmin yönetmeninin tutuklanmasına yol açması, yasaklanma sebeplerinden biridir. 3. Gösterim Yeri ve Zamanlama: Film, galasından bir gün önce İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin hava saldırısı nedeniyle gösterimden kaldırılmış ve daha sonra Almanya'da gösterimi tamamen yasaklanmıştır.

Mauthausen Fotoğrafçısı filmi, Francisco Boix adlı Katalan fotoğrafçının, Avusturya'daki Mauthausen toplama kampında yaşadığı deneyimleri anlatıyor. Boix, kampa gönderilmeden önce Fransızca ve Almanca bilmesi ve fotoğrafçı olması sayesinde kampın fotoğraf laboratuvarında çalışmaya başlar. Boix, bir yolunu bulup bu negatifleri kamptan kaçırmayı başarır ve Amerikan askerlerinin kampı ele geçirmesinin ardından, bu fotoğrafları kullanarak Nazi liderlerinin yargılanmasında önemli bir rol oynar.

II. Dünya Savaşı'nın çıkmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Versay Antlaşması: I. Dünya Savaşı'nın ardından Almanya'ya dayatılan ağır şartlar, Almanya'da ekonomik ve siyasi istikrarsızlığa yol açtı ve milliyetçi hareketlerin güçlenmesine zemin hazırladı. 2. Ekonomik Buhran: 1929 Ekonomik Krizi, dünya genelinde ekonomik kargaşaya neden oldu ve kitle işsizliği, sosyal huzursuzluk ve siyasi aşırılığın yükselmesine katkıda bulundu. 3. Faşizm ve Nazizm: İtalya'da Benito Mussolini'nin faşist rejimi ve Almanya'da Adolf Hitler'in Nazizmi, saldırgan dış politikalar izleyerek savaşı tetikledi. 4. Japonya'nın Yayılmacı Politikaları: Japonya, Asya'daki topraklarını genişletmek amacıyla saldırgan bir politika izledi ve 1937'de Çin'i işgal ederek Pasifik'te savaşı başlattı. 5. Milliyetçilik ve Etnik Çatışmalar: I. Dünya Savaşı'nın ardından çizilen sınırlar, milliyetçilik esaslarına uygun olmadığından etnik çatışmalar ve sınır sorunlarına yol açtı.

“Çizgili Pijamalı Çocuk” kitabı, John Boyne tarafından yazılmış olup, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi subayı olan bir babanın dokuz yaşındaki oğlu Bruno’nun hikayesini anlatır. Bruno, ailesiyle birlikte Berlin’den Polonya’daki Auschwitz toplama kampının yakınlarına taşınır. Kitap, savaşın çocuklar üzerindeki etkilerini, masumiyet ve kötülüğün çatışmasını ve insanlık durumunu ele alır.

Naziler, Horst-Wessel-Lied olarak bilinen "Horst Wessel Marşı"nı söylerdi.

Nazi kelimesi, Adolf Hitler ve NSDAP (Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) tarafından savunulan faşist ideolojiyi ifade eder. Bu terim ayrıca, İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya'da ortaya çıkan faşist bir düşünce akımı ve hareketi olarak da bilinir. Nazizm'in temel inançları arasında diktatörlük, antisemitizm, anti-komünizm, bilimsel ırkçılık, beyaz üstünlüğü ve eugenikler yer alır.

Jojo Rabbit filmi, Nazi Almanyası döneminde geçen bir hikayeyi anlatarak, bir çocuğun gözünden ırkçılığı ve savaşı ele alıyor. Filmin konusu özetle şöyle: Jojo Betzler adında, Hitler Gençlik Kampları'na katılan bir çocuk, annesinin evlerinde Yahudi bir kızı gizlice sakladığını öğrenir. Film, kara mizah kullanarak, bu korkunç ırkçılığa karşı gelmek için mücadele eden Jojo'nun hikayesini anlatıyor.

"Lidice" (2011) filmi, Nazi lideri Reinhard Heydrich'in suikastının ardından Çek ve Slovak kasabası Lidice'de yaşanan trajediyi anlatıyor. Olayların ardından, suikastın gerçekleştiği yerin yakınındaki bütün köyler incelemeye alınır ve şu olaylar gerçekleşir: - Köylerdeki bütün erkekler öldürülür. - Kadınlar Konsantrasyon Kampları'na götürülür. - Almanlaştırılmaya müsait olan çocuklar toplanır. - Geri kalanlar katledilir ve köyler ateşe verilir. Film, ırkçılık adı altında yok edilen insanların dramını yansıtmaktadır.

"Hunters" dizisi, 1977 yılında New York'ta yaşayan bir grup insanın, toplum içinde yüzlerce yüksek rütbeli Nazi'nin yaşadığını keşfetmesiyle başlayan olayları konu alır. Grup, Nazilerin ABD'de Fourth Reich'ı kurma planları yaptığını öğrenince, bu kanlı planı durdurmak için harekete geçmeye karar verir ve zorlu bir mücadeleye atılır.

"Hunters" dizisi, kendi adaletlerini sağlamaya çalışan bir grup Nazi avcısının hikayesini anlatıyor. 1977 yılında New York City’de geçen dizide, bir grup insan toplumda saklanan yüzlerce yüksek rütbeli Nazi'nin, ABD'de Fourth Reich'ı kurma planları yaptığını keşfeder.

1964 yapımı "It Happened Here" filmi, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya'sının Britanya'yı işgal etmesi senaryosuna dayanmaktadır. Filmde, işgal sonrası bazı Britonların işbirlikçi olması ve diğerlerinin direniş göstermesi konu edilmektedir. "It Happened Here" aynı zamanda, Sinclair Lewis'in 1935 tarihli romanı "It Can't Happen Here"e bir gönderme olarak da yorumlanabilir.

1945 yılında Almanya'da önemli olaylar şunlardır: 1. 8 Mayıs'ta Almanya, koşulsuz teslimiyet imzaladı ve bu Avrupa'daki savaşın resmi olarak sonlanmasını sağladı. 2. 30 Nisan'da Adolf Hitler intihar etti. 3. Berlin'in düşüşü sonrasında, Sovyet ordusu şehre girdi ve Kızıl Ordu, Reich Şansölyeliği'ne Kızıl Bayrağı dikti. 4. Denazifikasyon süreci başladı ve Almanya, işgal bölgelerine bölündü. 5. Yeni bir Alman hükümeti kuruldu ve ülke, Batı Almanya ve Doğu Almanya olarak ikiye ayrıldı.

Üçüncü Reich'ın yükselişi ve çöküşü konusunu işleyen "Hitler's Circle of Evil" belgeseli, 10 bölüm olarak yayınlanmıştır.

"Nazi Avcıları" (Hunters) dizisi, 1977 yılında New York'ta geçen ve kaçan yüzlerce Nazi'nin Amerika'da yaşadığını keşfeden bir grup Nazi avcısını takip eder. Bu grup, intikam ve adalet için kanlı bir maceraya atılır, ancak çok geçmeden geniş kapsamlı bir komployu keşfederler ve Nazilerin yeni soykırım planlarını engellemek için zamana karşı yarışmak zorunda kalırlar.

Dimitr Dimov'un "Tütün" romanı, İkinci Dünya Savaşı öncesinde Bulgaristan'da geçen olayları anlatır. Kitapta işlenen konular şunlardır: - Nazizmin yükselişi: Bulgar işbirlikçileri aracılığıyla ülkeye hâkim olma sürecinde kurulan ikiyüzlü ilişkiler, öldürücü rekabet, entrikalar ve dolaplar. - İşçi hareketi: İşçi hareketindeki tartışmalar ve partizan mücadelesinin örgütlenmesi sırasında yaşananlar. - Sınıf çatışması: Çelişkilerin keskinleştiği bir dönemde, sınıf çatışmasında yer aldıkları konuma göre ayrı kamplara düşen insanların düşünsel çalkantıları. "Tütün", aynı zamanda insanı hiçe sayan eski bir dünyanın yerine yeşeren yeni ve insani bir dünyanın öyküsünü de anlatır.

"Stella: A Life" filmi, Nazi rejimi döneminde Berlin'de büyüyen Stella Goldschlag'ın hikayesini anlatıyor. Stella, bir caz şarkıcısı olma hayalleri kurarken, 1944 yılında ailesiyle birlikte saklanmak zorunda kalır ve hayatı umutsuz bir trajediye dönüşür.

Evet, Nazilerin ana dili Almanca idi.

Goldfinger filmi, İsrail'de Gert Fröbe'nin Nazi Partisi üyeliği nedeniyle yasaklandı. Fröbe, 1929 yılında 16 yaşındayken Nazi Partisi'ne katılmış, ancak 1937'de ayrılmadan önce iki Yahudi'yi Gestapo'dan kurtarmıştı. Ancak, daha sonra Fröbe'nin kurtardığı Yahudilerden biri olan Mario Blumenau, İsrail Büyükelçiliği'ne başvurarak Fröbe'nin hayatlarını kurtardığını doğruladı.

Nazi Almanyası'nda kadınlar, geleneksel ve muhafazakar bir giyim tarzına uymak zorundaydılar. Bazı giyim kuralları şunlardı: - Kadınlar pantolon giyemezdi. - Makyaj yapmak ve abartılı saç stilleri kullanmak yasaktı. - İthal ve pahalı kumaşlardan yapılmış giysiler teşvik edilmezdi. - Kadınlar, tarihi Alman kıyafetlerine benzeyen elbiseler ve etekler giyerlerdi. Nazi rejimi, ayrıca ideal Aryan kadın imajını yaratmak için moda tasarımcıları çalıştırmış ve bu imaja uygun kıyafetler ürettirmişti.