Nazizm

“Mephisto: Bir Kariyerin Romanı”, Klaus Mann tarafından 1930'lu yıllarda sürgündeyken yazılmış bir romandır. Eser, iki ana temayı işlemektedir: 1. Kariyer ve Ahlak: Roman, Naziler iktidara yükselirken, kariyerinde yükselmek için iktidara hizmet eden ve bu uğurda önce dostlarını sonra da ruhunu kaybeden oyuncu Hendrik Höfgen'in hikayesini anlatır. 2. Direniş: Eser, boyun eğme ve direnme arasında kalanların mücadelesini de ele alır. İlk kez 1936 yılında yayımlanan roman, uzun yıllar yasaklı kalmış, ancak 1981 yılında yeniden basıldığında kült statüsüne erişmiştir.

Adolf Hitler, 1933 yılından 30 Nisan 1945 tarihine kadar iktidarda kaldı.

Hans Kirk'in "Köle" romanı, 17. yüzyılın sonlarına doğru Yeni Dünya'dan İspanya'ya doğru yola çıkan bir İspanyol hazine gemisinde geçen olayları anlatır. Gemide, dönemin sınıfsal yelpazesinin her renginden insanlar bulunmaktadır: üstsınıf güvertesinde idari ve askeri yöneticiler, engizisyon yargıcı, kapitalist bir kadın, aristokrat ve tacirler; alt katta ise denizciler, topçular, Kızılderili ve zenci köleler. Romanın ana konusu, bir Kızılderili kölenin, onu topraklarından çalıp gemiye bindiren efendisine itaat etmeyi reddetmesi ve özgürlük tutkusuyla kimliğini savunma cüreti göstermesidir. Ayrıca, romanın yazılma nedeni de ilgi çekicidir: Danimarkalı yazar Hans Kirk, Nazilerin Danimarka'yı işgal etmesi sonrası tutuklanmış ve "Köle"yi cezaevinde yazarken, savaşın ardından el yazmalarını Almanların yakması üzerine romanı yeniden yazmak zorunda kalmıştır.

Savaş amblemi, genellikle uçakların ulusal kimliğini gösteren işaretler olarak kullanılır. Naziler döneminde ise gamalı haç (svastika) bir savaş amblemi olarak kullanılmıştır.

“Tütüncü Çırağı” kitabı, Robert Seethaler tarafından yazılmış ve Oktay Değirmenci tarafından Almanca aslından çevrilmiştir. Kitabın konusu şöyle özetlenebilir: 1937 yazının son günleri... Göl kıyısındaki küçük bir kasabada yaşayan on yedi yaşındaki Franz, annesinin isteğiyle “eski bir tanıdık” olan tütün mamulleri satıcısı Otto Trsnjek’in yanına, Viyana’ya gider. Genç Franz, bir yandan mesleğin inceliklerini öğrenirken bir yandan da dükkâna uğrayan ünlü tiryakilerle tanışır. Ancak o günlerde Viyana’ya gelen sadece Franz değildir; gamalı haçlar, Führer posterleri, Gestapo da gelip yerleşmiştir Viyana’nın kalbine.

Büyük Diktatör filmi, Nazi Almanya’sında yasaklanmıştır çünkü filmde Adolf Hitler ve Nazizm alaycı bir dille eleştirilmiştir. Ayrıca, filmin ABD’de de gösterilmesi bazı çevreler tarafından endişe ile karşılanmış ve filmin sansüre uğrayabileceği düşünülmüştür.

"Hayat Treni" (1998), Nazilerin işgali sırasında küçük bir Yahudi köyünün hayatta kalmak için düzenlediği bir planı konu alır. Köy halkı, sürgün edilmekten kurtulmak için kendi sahte trenlerini inşa eder ve bazı köylüler Nazi subayı, diğerleri ise mahkum kılığına girer. Film, trajik bir dönemi mizahi bir yaklaşımla ele alırken, hayatta kalma mücadelesi, dayanışma ve insan ruhunun gücünü vurgular.

Naziler, propaganda aracı olarak sinemanın gücünü fark ettikleri için çok sayıda film çektiler. Bunun birkaç nedeni vardı: - İdeolojik ikna: Nazizm ideolojisinin kitleler üzerinde tahakküm kurabilmesi için sinemanın etkili bir araç olacağına inanıyorlardı. - Ekonomik kriz: 1930'ların ortalarında Alman film endüstrisi ciddi bir kriz yaşıyordu ve bu krizi aşmak için devlet teşvikleri ve düşük faizli krediler gibi önlemler alındı. - Uluslararası boykotlar: Film ihracatındaki azalma, yeni filmlerin üretim maliyetlerini karşılamayı zorlaştırmıştı. - Propaganda faaliyetleri: İşgal ettikleri ülkelerde de sinema yoluyla propaganda faaliyetlerini sürdürmek istiyorlardı.

Führerbunker (Feryali Bunker olarak da bilinir) 1944 yılında inşa edilmiştir.

"Hitler ve Naziler" belgeseli 6 bölüm olarak yayınlanmıştır.

Adolf Hitler'in en güçlü generali olarak kabul edilen isimler arasında Erwin Rommel ve Erich von Manstein öne çıkmaktadır.

Rahibe bunkeri olarak bahsedilen yapının, Führerbunker olduğu ve 1944 yılında tamamlandığı bilinmektedir.

Naziler, siyah, beyaz ve kırmızı bayrağı Alman İmparatorluğu'nun bayrak renklerini yeniden canlandırmak amacıyla kullandılar. Bu bayrakta renklerin anlamları şu şekildeydi: - Kırmızı: Sosyal düşünceyi simgeliyordu. - Beyaz: Milliyetçiliği ve Alman ırkının saflığını temsil ediyordu. - Siyah: Almanların kendi ırkları için yaptığı savaşların zaferini ifade ediyordu.

Hermann Göring, Adolf Hitler'e en yakın generallerden biri olarak kabul edilir.

"Ağustosta Sis" (Nebel im August) filmi, Nazi ötenazi programına dahil edilmek üzere akıl hastanesine yatırılan bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Çocuk, hastanede olanların farkına varır ve arkadaşlarıyla birlikte programı sabote etmeye çalışır.

"LTI Nasyonal Sosyalizmin Dili" kitabı 419 sayfadan oluşmaktadır.

1991 yapımı "Europa" filmi iki farklı hikayeye sahiptir: 1. Solomon Perel'in Gerçek Hikayesi: Agnieszka Holland tarafından yönetilen bu film, Solomon Perel'in aynı adlı anı kitabından uyarlanmıştır. 2. Lars von Trier'in "Avrupa Üçlemesi": Bu film, von Trier'in "Avrupa Üçlemesi"nin son parçasıdır.

"Cabaret" filmi, 1931 yılında Berlin'de Nazilerin yükseliş dönemini anlatıyor. Hikaye, İngiltere'den Almanya'ya öğretmenlik yapmak için gelen İngiliz yazar Brian'ın, bir kabarede şarkı söyleyip dans eden Amerikalı şarkıcı Sally ile tanışmasıyla gelişir. Film, aynı zamanda Nazi'lerin iktidara gelirken kullandıkları yöntemleri ve toplumun bu sürece tepkisini de ele alır.

Hitler'in ekonomi modeli, iktidara geldikten sonra Alman ekonomisini düzenlemek için uyguladığı politikalar bütünüdür. Bu politikalar arasında: Sendikaların kapatılması ve işçilerin tek bir çatı altında toplanması. Ücret artışları ve grev olasılığının kaldırılması. Teknolojik ve askeri alanlarda büyük yatırımlar yapılması. Hammadde temini için diğer ülkelerle anlaşmalar yapılması. Ayrıca, Hitler'in ekonomi modeli, savaş ekonomisine dayanıyordu ve kaynaklar askeri üretime yönlendirildi.

"Sorstalanság" (Fateless) romanı ve filmi, Imre Kertész'in yarı-otobiyografik bir hikayesini anlatıyor. Konu: 14 yaşındaki Macar Yahudi György "Gyuri" Köves'in, Auschwitz ve Buchenwald toplama kamplarındaki deneyimlerini ele alıyor. Film, 2005 yılında Lajos Koltai tarafından yönetilmiş ve Marcell Nagy'nin başrolünde olduğu bir uyarlamadır.