Modernleşme

"Ein ganzes Leben" (Türkçe: "Bütün Bir Hayat") filmi ve kitabı, 20. yüzyıl boyunca bir adamın hayatını ve bu süreçte karşılaştığı toplumsal değişimleri anlatıyor. Film, sanayi devrimi sonrası ve iki dünya savaşı sırasında insanların hayatlarının nasıl yok olduğunu, Almanya'nın Alp dağlarında yer alan küçük bir köyde yaşananlarla ele alıyor. Kitap ise, Andreas Egger'in hayatını, sosyal değişimlerle ve dünya tarihiyle olan etkileşimini konu alıyor.

Turyap logosunun neden değiştiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, Turyap logosunun png ve vektör formatlarında seeklogo.com sitesinde bulunabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, 2018 yılında Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan tarafından tanıtılan "Yerli Üretim Logosu"nun, Turyap'ın logosundaki "el sıkışma" detayıyla benzerliği dikkat çekmiş ve bu durum "çakma logo" yorumlarına yol açmıştır.

1923 ve 1925 yılları arasında Türkiye'de gerçekleşen bazı değişiklikler şunlardır: Cumhuriyet'in İlanı (29 Ekim 1923). Ankara'nın Başkent Olması (13 Ekim 1923). Halifeliğin Kaldırılması (1924). Tevhid-i Tedrisat Kanunu (1924). Şer'iye ve Evkaf Vekâletinin Kapatılması (1924). Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması (1925). Şapka Devrimi (1925). Soyadı Kanunu (1934). Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınması (1934). Bu dönemde ayrıca, İzmir İktisat Kongresi (1923), Aşar vergisinin kaldırılması (1925), Kabotaj Kanunu (1926) gibi ekonomik ve sosyal alanda da önemli değişiklikler gerçekleştirildi.

Nuri Bilge Ceylan'ın "Uzak" filmi, modernleşme sürecinde kent-köy gerilimi ve bireylerin yaşadığı yabancılaşmayı anlatır. Filmin bazı temaları: Yabancılaşma: Mahmut, kentli kimliğine uyum sağlarken geleneksel değerlerden uzaklaşmış ve ailesine yabancılaşmıştır. Modernlik ve geleneksellik: Şehir, bireyselliği ve bencilliği temsil ederken, köy yardımlaşmayı ve iyi niyeti simgeler. Göç: Göç eden bireyler, geldikleri yerde kendilerine yabancılaşırlar. Filmde, belirgin bir olay örgüsü yerine gündelik yaşam deneyimi ön plana çıkarılır.

Niyazi Berkes'in savunduğu bazı görüşler şunlardır: Çağdaşlaşma: Berkes, çağdaşlaşmayı toplumun laikleşmesi olarak anlar. Tanzimat ve sekülerleşme: Berkes, sekülerleşmenin birinci adımı olarak Tanzimat'ı görür. Ekonomik başarısızlık ve hukuki başarısızlık: Ekonomik başarısızlığın hukuki başarısızlığa neden olduğunu belirtir. Köylerin modernleşmesi: Köylerin şehirlere benzemesinin, öncelikle köyün ekonomik yaşamında yapılacak değişikliklerle ve eğitimin bu doğrultuda geliştirilmesiyle mümkün olduğunu savunur. Türk modernleşmesi: Berkes, Türk toplumunu çağdaş uygarlık yörüngesine oturtma girişiminin, gelenekçilik tutumunu yok etmek ve yerine bu yönelime uygun kuralları ve örgütleri yerleştirmek olduğunu düşünür. Ayrıca, Berkes 1960'ların etkili sol yayını Yön dergisinde Rumlara karşı ayrımcı yazılar yazmıştır.

Cumhuriyet döneminde Türkiye'de gerçekleştirilen bazı şehircilik faaliyetleri: Altyapı ve sağlık hizmetleri: Bataklıkların kurutulması, lağım ve kanalizasyon işleri, ücretsiz sağlık hizmetleri (tifo, menenjit, difteri, çiçek aşıları). Kent içi düzenlemeler: Yollar, bulvarlar, caddeler, meydanlar, park ve bahçelerin ağaçlandırılması, itfaiye ve telefon idaresi, işçi evleri. Sosyal yardım kurumları: Hastane (Behçet Uz Hastanesi) ve yaşlılar evi gibi tesislerin kurulması. Gecekondulaşmanın önlenmesi: 1948'de belediyelerin arsa üretmesini amaçlayan 5218 sayılı yasanın çıkarılması. Yeni kentlerin kurulması: Sanayinin ülke geneline yaygınlaştırılması hedefi doğrultusunda yeni ve orta büyüklükteki kentlerin oluşturulması. Başkent Ankara'nın imarı: Ankara'nın yeni bir şehir olarak planlanması ve inşa edilmesi. Yabancı uzmanlardan faydalanma: İstanbul ve Ankara'nın imar planlarının yabancı şehir plancıları tarafından hazırlanması (Hermann Jansen, Henry Prost).

Ahmet Yusuf Yılmaz'ın Osmanlı modernleşmesi hakkındaki değerlendirmesine dair doğrudan bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Yılmaz'ın "Osmanlı Hukukunda Modernleşme Süreci" adlı kitabında, Osmanlı Devleti'ndeki modernleşme hareketlerinin tarihsel süreçleri, yönetim yapısı, gerçekleştirilen reformlar ve bu reformların sonuçları ele alınmaktadır. Genel olarak Osmanlı modernleşmesi, Batı'nın üstünlüğünün kabul edilip, Batı'daki yeniliklerin izlenmesi ve taklit edilmesi olarak değerlendirilebilir. Osmanlı modernleşmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturmuş ve birçok köklü kurumun temeli bu dönemde atılmıştır.

Arap ülkelerindeki eğitim sistemleri çeşitlilik göstermektedir. Bazı ortak özellikler: Ücretsiz Eğitim: Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde eğitim tüm seviyelerde ücretsizdir. Yönetim: Eğitim genellikle Eğitim Bakanlığı ve Teknik ve Mesleki Eğitim Kurumu gibi yetkililer tarafından yönetilir. Zorunlu Eğitim: Zorunlu eğitim süreleri ve yaş aralıkları farklılık gösterir, örneğin Suudi Arabistan'da zorunlu eğitim 6-11 yaş arasını kapsar. Dil: Devlet okullarında eğitim dili genellikle Arapçadır, ancak İngilizce de öğretilir. Cinsiyet Ayrımı: Bazı ülkelerde, özellikle Suudi Arabistan'da, devlet okullarında cinsiyet ayrımı vardır. Bazı Arap ülkelerindeki eğitim sistemlerinin detayları: Suudi Arabistan: Eğitim sistemi, 1963'te kurulan Yüksek Eğitim Politikası Komitesi tarafından denetlenir. Birleşik Arap Emirlikleri: Eğitim, federal ve emirlik düzeyindeki çeşitli kurumlar tarafından düzenlenir. Genel olarak, Arap dünyasında eğitimin kalitesini artırmayı, modern müfredatlar geliştirmeyi ve yaratıcılığı teşvik etmeyi amaçlayan girişimler bulunmaktadır.

Atatürk, Gölcük Tersanesi'ni, donanmanın dünya çapında bir hüviyete kavuşturulması projesi kapsamında kurdurmuştur. Gölcük Tersanesi'nin kurulmasının diğer nedenleri arasında: Yavuz zırhlısının bakımı. Haliç Tersanesi'nin taşınması. Stratejik konum.

Devşirme sistemi, 19. yüzyılda Avrupa'daki siyasi ve sosyal değişimlerin etkisiyle zayıflamaya başlamış ve aşağıdaki nedenlerle kaldırılmıştır: Tanzimat Fermanı (1839) ve Islahat Fermanı (1856) ile birlikte, Osmanlı tebaası arasında eşitlik ilkesinin kabul edilmesi, devşirme sisteminin varlığını anlamsız hale getirmiştir. 1876 yılında son devşirmeler toplanmış ve sistem resmi olarak kaldırılmıştır. Ayrıca, devşirme sisteminin kaldırılmasında, sistemin suistimal edilmesi ve bozulması da etkili olmuştur.

Aydınlanma Devrimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde, halkı çağdaş bir toplum yaratma hedefiyle eğitmeyi amaçlayan bir harekettir. Köy Enstitüleri, 1940 yılında 3803 sayılı kanunla yasal bir zemine oturtulmuş, köy öğretmeni ve köye yararlı meslek erbabı yetiştirmeyi hedefleyen eğitim kurumlarıdır. Köy Enstitüleri, 1954 yılında 6234 sayılı kanunla "İlköğretmen Okulları"na dönüştürülerek kapatılmıştır.

Samuel P. Huntington'un siyasi düzen teorisi, ulusal ve uluslararası alanda Amerikan ve Batılı hegemonyanın hakim olmasına hizmet eden bir teoridir. Huntington'un siyasi düzen teorisinin dört başlığı şunlardır: 1. Kurumsallaşma. 2. Ulusal siyasi düzenin unsurları. 3. Değişim karşısında siyasi düzen. 4. Yeni dünya düzeni teorisi. Huntington'a göre, siyasal istikrarı sağlayan sistem, modernleşme nedeniyle ortaya çıkan yeni toplumsal güçleri özümseyebilen sistemdir. Siyasal düzenin temel unsurları olarak siyasal partiler, siyasal katılma ve siyasal kültür gösterilir. Huntington, ayrıca "Medeniyetler Çatışması" teziyle de tanınır.

Kemal Karpat'a göre Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünün başlıca sebepleri şunlardır: Tımar sisteminin bozulması. Merkezi yönetimin zayıflaması. Ekonomik sorunlar. Askeri gücün zayıflaması. İsyanlar ve iç karışıklıklar.

Egepen'in logosunun neden değiştiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, 2015 yılında Egepen'in ürünlerinin marka kimlik çalışmalarının tamamlandığı ve tüm ürünler için yeni logolar tasarlandığı bilinmektedir. Egepen'in logosuna, PNG ve vektör formatlarında, egepen.com.tr sitesinden ulaşılabilir.

Cumhuriyet döneminde modernleşme, Atatürk'ün önderliğinde siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel alanlarda gerçekleştirilen inkılaplarla gerçekleşmiştir. Bu süreçte öne çıkan bazı modernleşme adımları şunlardır: Laiklik ve demokrasi: Din ve devlet işleri ayrılmış, çok partili siyasi sisteme geçilmiştir. Eğitim ve dil reformları: Eğitim sistemi yeniden yapılandırılmış, çağdaş ve bilimsel eğitim anlayışı benimsenmiş, Arap harfleri yerine Latin harfleri kullanılmaya başlanmıştır. Kadın hakları: Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmış, eğitim ve iş hayatında daha fazla fırsat eşitliği sağlanmıştır. Sanayileşme ve ekonomik kalkınma: Tarım ve sanayi sektörlerinde reformlar yapılmış, altyapı yatırımları gerçekleştirilmiştir. Kültürel ve sanatsal ilerleme: Yeni Türk edebiyatı, müzik, tiyatro ve sinema gibi alanlarda eserler üretilmiş, ulusal kültürün zenginleşmesine katkıda bulunulmuştur.

8. sınıf inkılap tarihi 4. ünite özeti, "Atatürkçülük ve Çağdaşlaşan Türkiye" olarak adlandırılır ve şu konuları içerir: Siyasi alanda yapılan inkılaplar. Eğitim ve kültür alanında yapılan inkılaplar. Toplumsal alanda yapılan inkılaplar. Ekonomik alanda yapılan inkılaplar. Sağlık alanında yapılan inkılaplar. Türk modernleşmesi ve Atatürk inkılapları. Atatürk ilke ve inkılapları arasındaki ilişki. Bu ünite, Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde yapılan inkılapların nedenlerini, yapılma gerekçelerini ve Türkiye'nin modern bir devlet olması yolundaki katkılarını anlamayı amaçlar. Ünite özetlerine şu sitelerden ulaşılabilir: sosyalbilgilerdefterim.com; sosyalbilgiler.biz; alonot.com.

Cemil Koçak'ın "Cumhuriyet'in Kökenleri: On Dokuzuncu Yüzyılda Osmanlı Modernleşmesi" başlıklı çalışması, Osmanlı Devleti'nin on dokuzuncu yüzyılda yaşadığı siyasi ve toplumsal olayların Cumhuriyet'in ve kurumlarının temellerine etkilerini incelemektedir. Koçak, bu yüzyılda gerçekleşen Sened-i İttifak, Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı ve Kanun-i Esasi gibi reformların, "eşitlik" ve "yönetime katılma" gibi ilkelerle Cumhuriyet'in temellerini attığını savunmaktadır. Ayrıca, bu dönemde yapılan bakanlıklar, yerel yönetimler, eğitim kurumları, memurluk sistemi ve hukuk alanındaki reformların da Cumhuriyet'in temelini oluşturduğu belirtilmektedir.

Jön Türk hareketinin Brezilya'ya gitme nedeni, Brezilya ordusunun modernleştirilmesidir. 20. yüzyılın başlarında, Brezilyalı yöneticiler, uluslararası alanda güçlü bir devlet olabilmek ve ulusal savunmayı güvence altına alabilmek için ordunun yapısını ve işleyişini modernleştirmeye karar verdiler. Dönen subaylar, öğrendiklerini uygulamak için Ekim 1913'ten itibaren A Defesa Nacional (Millî Müdafaa) dergisini çıkarmaya başladılar.

Osmanlı iktisat düşüncesinin çağdaşlaşması, Osmanlı'nın geleneksel ekonomik yapılarından modern iktisat düşüncesine geçiş sürecini ifade eder. Çağdaşlaşma sürecinin bazı özellikleri: Bireyselleşme: Tanzimat, bireyin ekonomik alanda daha fazla söz sahibi olmasını sağlamıştır. Batı ile etkileşim: Batı'dan liberal düşünceler ve iktisadi bilgiler Osmanlı'ya akmıştır. Eğitim ve öğretim: İktisat dersleri üniversitelerde, özellikle Mekteb-i Mülkiye'de öğretilmeye başlanmıştır. İktisadi düşünce çeşitliliği: Liberalizm ve himayecilik gibi farklı iktisadi düşünce akımları ortaya çıkmıştır. Bu süreç, Osmanlı'nın modernleşme çabalarının bir parçası olarak, klasik iktisat düşüncesinin Osmanlı'ya Smith ve Ricardo üzerinden değil, J. B. Say yorumu ile ulaşmasına yol açmıştır.

Modernleşme, ekonomik, politik ve kültürel değişimi kapsayan, Batı dışı toplumların Batılılaşma yönünde yaşadıkları toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel değişimleri ifade eden bir süreçtir. Evrenselleşme kavramına dair bir bilgi bulunamamıştır. Modernleşme süreci, sosyoloji literatüründe dört ana türde incelenir: 1. Siyasal modernleşme: Katılımcı karar almayı destekleyen kurumların gelişimi. 2. Kültürel modernleşme: Sekülerleşme ve ulusalcı ideolojiye bağlılık. 3. Ekonomik modernleşme: İş bölümü, teknoloji ve ticari yeteneklerin artması. 4. Toplumsal modernleşme: Okuma yazma oranı, kentleşme ve geleneksel otoritenin zayıflaması.