KararVerme

Desidofobi, karar verme korkusudur. Bu fobi, genellikle yalnızca ciddi kararlar almaya kadar uzanır. Desidofobinin nedenleri, çoğu zihinsel bozukluk gibi, bir kişinin geçmişiyle ve yaşam deneyimiyle ilişkilidir. Desidofobi tedavi edilebilir, ancak bu, kalifiye bir psikoloğun yardımını gerektiren uzun bir süreçtir.

Sabır, birçok açıdan önemli bir özelliktir: İlişkiler: Sabırlı olmak, güçlü ve sağlıklı ilişkiler kurmaya yardımcı olur. Stres ve zihinsel sağlık: Sabır, stres ve kaygıyı azaltarak zihinsel sağlığı olumlu yönde etkiler. Başarı: Hedeflere ulaşmak için gereken tutarlı çalışmayı ve yansımayı teşvik eder. Öğrenme: Karşılaşılan zorluklar karşısında esneklik ve uyum sağlama yeteneği kazandırır. Kariyer: Uzun vadeli hedeflere odaklanmayı ve iş yerinde olumlu ilişkiler geliştirmeyi destekler. Odaklanma: Dikkat dağıtıcı unsurları daha etkili bir şekilde yönetmeyi ve derin çalışma yeteneğini artırır. Karar verme: Aceleci kararları engelleyerek daha rasyonel ve gerçekçi seçimler yapmayı sağlar.

Ahlaki karar verme ilkeleri şunlardır: Adalet. Doğruluk ve dürüstlük. Tarafsızlık. Sorumluluk. Ayrıca, ahlaki karar vermede evrenselleştirme ve empati gibi yöntemler de kullanılır. Evrenselleştirme. Empati.

DEMATEL (The Decision Making Trial and Evaluation Laboratory) ve AHP (Analitik Hiyerarşi Süreci) yöntemleri birlikte şu şekilde kullanılır: 1. Kriter ağırlıklarının belirlenmesi: - DEMATEL yöntemi ile kriterlerin birbirleri ile ilişkileri ve ağırlıkları belirlenir. 2. İşletme önceliklerinin değerlendirilmesi: - AHP yöntemi ile belirlenen kriterlerin işletme için önem derecesi hesaplanır. 3. Bütünleşik seçim yöntemi: - İki yöntemden elde edilen sonuçlar birleştirilerek, hem uzman görüşlerini hem de işletme önceliklerini dikkate alan bütünleşik bir seçim yöntemi oluşturulur. Uygulama adımları: 1. Kriterlerin belirlenmesi. 2. Kriterler arasındaki ilişkilerin uzman grubu tarafından ikili karşılaştırma skalası kullanılarak belirlenmesi. 3. Uzman görüşlerine göre DEMATEL yöntemiyle bulunan kriter ağırlıkları ile işletme önceliklerine göre AHP yöntemiyle bulunan kriter ağırlıklarının çarpılması. 4. Alternatiflerin kriter puanlarının hesaplanması. 5. Katsayıların, alternatiflerin kriter puanları ile çarpılarak sonuç puanının elde edilmesi. 6. Sonuç puanlarının sıralanarak, her bir alternatifin önceliğinin belirlenmesi.

Çoğun içinde az da vardır ilkesi, hukukta özellikle nafakanın azaltılması ve kaldırılması davalarında karşımıza çıkan bir ilkedir. Bu ilkeye göre, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 176/4 hükmüne göre, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde aylık olarak ödenen nafakanın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Aynı şekilde aynı kanunun 331. maddesi uyarınca, durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Bu yasal düzenlemelere göre, aylık olarak ödenen nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir.

Big (büyük veri), önemli çünkü: Karar verme süreçlerini iyileştirir. Operasyonel verimliliği artırır. Rekabet avantajı sağlar. Müşteri ilişkilerini güçlendirir. Stratejik planlama yapmayı mümkün kılar. Yeni iş fırsatları yaratır.

"En büyük yanlışımız" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Bazı "en büyük yanlış" örnekleri: Eşitsizlik: "Bana göre en büyük günah, dünyada dönen kapital varken, mazlumların bundan çok düşük pay alıp açlıkla boğuşmasıdır". Kumar: "Çok kazandığım zaman bırakmadım ve 3 katını kaybettim". İnsanların söylediklerini fazla ciddiye almak: "İnsanların söylediği şeyleri fazla ciddiye almak". Hak etmeyen insanlara fazla değer vermek: "Etrafındaki insanlara fazlasıyla değer vermek ve bu kişilerin bu değeri kullandıklarını fark etmek". Mantığın kalbe yenik düşmesi: "Mantığın kalbe yenik düşmesini engellememek".

Müstenkif kalmak, hukukta "bir olay hakkında lehte veya aleyhte karar verememek, çekimser kalmak" anlamına gelir. Müstenkif kelimesi, Arapça kökenli olup, "oy vermekten veya bir karara katılmaktan çekinen" anlamında da kullanılır.

"En zorlu kararları en güçlü insanlar verir" ifadesi, zor kararların ancak güçlü bir irade ile alınabileceğini ifade eder. Bu söz ayrıca şu şekilde de yorumlanabilir: Zor zamanlar, güçlü insanları ortaya çıkarır; güçlü insanlar da rahat zamanları yaratır. Bu ifadeye dair başka bir yorum ise şu şekildedir: Yanlış yazılmış bir cümledir; doğru hali "Sonunda dinlenip müteşekkil evrende güneşin doğuşunu izleyeceğim" şeklindedir ve bu, kişinin sonunda muzaffer olacağını ve her şeyi değiştirdiği yeni dünyada güneşin doğuşunu izleyeceğini ifade eder.

Ne aradığını bilmemek, kişinin neyi bulmaya çalıştığını veya ne istediğini anlamaması durumudur. Bu durum, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: Kendini tanımamak. Zihin karmaşası. Arzuların çatışması. Ne aradığını bilmeyen bir kişi, bulduğunu da anlayamaz ve bu durum özlem ve yakınmalara yol açabilir.

Karar verme mekanizması, bireylerin veya organizasyonların çeşitli durumlarda kararlar alırken kullandıkları farklı yöntemler ve süreçlerdir. Bazı karar verme mekanizmaları: Rasyonel karar verme. Duygusal karar verme. Makul karar verme. Toplumsal karar verme. Otomatik karar verme. Riskli karar verme. Bağlama bağlı karar verme. Değerler ve etik kararlar. Sosyal ve kültürel etkiler.

Öncelik ilişki diyagramları, önemli konular üzerindeki sebep-sonuç ilişkilerini belirlemek ve anlaşılır kılmak için kullanılan analiz araçlarıdır. Bu diyagramlar, farklı çeşitlerde olabilir: Merkezileştirilmiş. Yön gösterici. İlişkisel. Uygulanan. Kullanım alanları: Çeşitli fikirler veya sebep-sonuç arasındaki ilişkilerin araştırılması. Kompleks bir durumun sebeplerinin araştırılması. Karmaşık çözüm yöntemlerinin uygulanması. Bir ilgi diyagramı, sebep-sonuç diyagramı veya ağaç diyagramı yapıldıktan sonra konunun daha ayrıntılı incelenmesi. Örnekler: Moral probleminin sebepleri arasındaki ilişki diyagramı. Hongkong’daki tekstil sektörü araştırması. Ayrıca, varlık ilişki diyagramı (ERD) da bir tür öncelik ilişki diyagramı olarak kullanılabilir ve veritabanı içindeki varlıkların bağlantısını görsel olarak gösterir.

"Önce kötüleşecek, sonra düzelecek" sözünün neden doğru olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, bu sözün bir düşünme hatası olan "önce daha kötüleşir, sonra düzelir tuzağı" olduğu bilinmektedir. Bu tuzakta, alanında yeterli bilgiye sahip olmayan uzmanlar, öngörülerinin doğrulanması için bir hile kullanırlar. Bu tür düşünme hatalarından kaçınmak için, yeni bilgileri mevcut inançlarla uyumlu olacak şekilde değerlendirme eğiliminden (doğrulama eğilimi) uzaklaşmak gereklidir.

Süleyman Paradoksu, insanların kendi sorunlarına kıyasla başkalarının sorunları hakkında daha doğru tavsiyeler verme eğiliminde oldukları bir durumu tanımlar. Bu paradoksun adı, bilgeliğiyle tanınan ancak kendi hayatında doğru kararlar vermekte zorlanan Eski İsrail Kralı Süleyman'dan (Hz. Süleyman) gelmektedir. Süleyman Paradoksu'nun ortaya çıkmasının bazı nedenleri: Duygusal bağlılık: Kendi sorunlarımıza duygusal olarak bağlı olduğumuz için mantıklı düşünme yetimiz zayıflayabilir. Objektif bakış açısı: Bir soruna dışarıdan bakmak, duygusal bağların etkisinden uzaklaşmaya katkı sağlar ve daha geniş bir perspektifle düşünmeyi mümkün kılar. Süleyman Paradoksu ile başa çıkmak için, bir adım geri atıp dışarıdan bakmaya çalışmak ve sorunları yazarken duygudan bağımsız bir analiz yapmak önerilir.

Karar verme teknikleri ile ilgili PDF dosyalarını indirebileceğiniz bazı kaynaklar: acikders.ankara.edu.tr: "Karar Verme Teknikleri 1" başlıklı PDF dosyası mevcuttur. researchgate.net: "Karar Vericinin El Kitabı: Yöneticiler İçin Karar Verme Teknikleri ve Örnek Problem Çözümleri" başlıklı PDF dosyası bulunmaktadır. academia.edu: "Karar Verme ve Problem Çözme Teknikleri" başlıklı notlar PDF formatında indirilebilir. Bu sitelerden ilgili PDF dosyalarını indirmek için ilgili kaynaklara tıklayıp "Download" veya "View PDF" seçeneklerini kullanabilirsiniz.

Binada oy birliği ile alınan karar, tüm kat maliklerinin onay vermesi ve kararın tapu müdürlüğüne bildirilerek tapu kütüğüne işlenmesi durumunda geçerli olur. Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre oy birliği gerektiren bazı durumlar şunlardır: binanın bölünmesi ve devri; binanın dış duvarlarının, çatısının veya damının reklam panoları yerleştirmek amacıyla kiralanması; yönetim planında değişiklik yapılması; ana taşınmazın üstüne kat ilavesi yapılması; merkezi ısıtma sisteminden bireysel ısıtma sistemine geçiş gibi büyük altyapı değişiklikleri.

En tehlikeli safsata olarak değerlendirilebilecek bir örnek, ad hominem (kişiye saldırı) safsatasıdır. Diğer tehlikeli safsata türleri arasında saman adam safsatası ve acındırma safsatası da bulunmaktadır. Safsatalar, günlük hayatta sık karşılaşılan ve mantık hataları içeren argümanlardır.

Finansal rasyo analizi yapmak için aşağıdaki adımlar izlenir: 1. Veri toplama ve hazırlama. 2. Finansal rasyoların hesaplanması. 3. Rasyo değerlerinin yorumlanması. Finansal analiz uzmanlık ve deneyim gerektiren karmaşık bir süreçtir. Finansal analizde kullanılan beş temel rasyo şunlardır: 1. Likidite oranları. 2. Kârlılık rasyoları. 3. Borçluluk oranı. 4. Faaliyet kârlılığı rasyoları. 5. Piyasa değeri rasyoları. Finansal rasyo analizi hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: speakeragency.com.tr; enocta.com; turkiyefinans.com.tr; yatirimokulu.qnbinvest.com.tr.

Her insanın hayatında kaçmakla direnmek arasındaki seçim, bir karar alma anını ifade eder. Kaçmak, genellikle kaybedecek bir şeyi olmayan insanların tercihidir. Direnmek ise kaybedecek şeyleri olanlar için daha temkinli bir seçimdir. Bu seçim, her iki durumda da cesaret gerektirir; kaçmak daha çok cesaret isterken, direnmek de kaçamayanlar için kalan tek yoldur. Bu konuda Charles Bukowski'nin sözü şu şekildedir: "Her insanın hayatında kaçmakla direnmek arasında bir seçim yapmaya zorlandığı anlar vardır. Ben direniyorum".

Delphi iki farklı bağlamda kullanılabilir: programlama dili ve metod. Delphi (programlama dili), masaüstü, mobil, web ve konsol yazılımları geliştirmek için kullanılan, Object Pascal tabanlı bir tümleşik geliştirme ortamıdır (IDE). Delphi (metot), bir konu hakkında geleceğe yönelik tahminlerde bulunmak için uzman kişilere belirli sorular sorulan bir uzlaşma sağlama tekniğidir.