• Buradasın

    Kapitalizm

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Maddi medeniyet ve kapitalizm ne anlatıyor?

    "Maddi Medeniyet ve Kapitalizm" kitabı, maddi hayat, piyasa ekonomisi ve kapitalizm kavramlarını analiz eder. Kitapta ele alınan bazı konular: Piyasa ekonomisinin temeli: Rekabet. Kapitalizmin rekabeti ortadan kaldırma çabası: Kapitalizm, varlığını rekabete borçludur ve bu durumu devlet aracılığıyla sağlamaya çalışır. Devletin rolü: Devlet, kapitalizmin en büyük yardımcısıdır. Kapitalizmin zaferi: Kapitalizm, devletle özdeşleştiğinde muzaffer olur. Kitap, orta çağların sonlarından sanayi devrimine kadar olan dönemde dünya ekonomisi ve toplumun evrimini inceler.

    Sosyalizmin Alfabesi ne anlatıyor?

    Leo Huberman'ın "Sosyalizmin Alfabesi" kitabı, sosyalizmin temel ilkelerini ve kapitalizmle olan farkını ele alır. Kitapta işlenen bazı konular: Kapitalizmin sosyalist açıdan tahlili. Kapitalizmin sosyalistçe suçlanması. Değişmeyi savunanlar. Sosyalizm. Kitap, sosyalizme yeni başlayanlar için temel bilgiler sunar ve sıkça sorulan soruları yanıtlar.

    Gözetleyici kapitalizm neden önemli?

    Gözetim kapitalizmi, kişisel verilerin metalaştırılması ve davranışsal öngörülerin üretilmesi yoluyla önemli bir ekonomik sistem haline gelmiştir. Gözetim kapitalizminin önemli olmasının bazı nedenleri: Ekonomik kazanç: Şirketler, kullanıcı verilerini toplayarak ve analiz ederek, gelecekteki davranışları tahmin eden öngörüler satar ve bu sayede kâr elde eder. Teknolojik gelişim: Büyük veri analizi, hizmetlerin ve ürünlerin geliştirilmesine olanak tanır. Piyasa hakimiyeti: Gözetim kapitalizmi, neoliberal politikalar sayesinde devlet düzenlemelerinden bağımsız hareket edebilir ve bu da şirketlere geniş bir faaliyet alanı sağlar.

    Kapitalizm neden öldü?

    Kapitalizmin "ölümü" farklı bakış açılarına göre çeşitli nedenlerle ilişkilendirilebilir: Teknofeodalizm. Eşitsizlik ve adalet sorunları. Zombi kapitalizm. Kapitalizmin ölümü, bazı kaynaklarda bir devrimle değil, sessiz bir dönüşümle gerçekleştiği şeklinde de yorumlanmaktadır. Bu konuda kesin bir yargıya varmak için farklı bakış açılarını ve güncel gelişmeleri dikkate almak gerekmektedir.

    Kapitalizmin sonu ne zaman gelecek?

    Kapitalizmin sonu, farklı teorisyenlere göre çeşitli şekillerde ve zaman dilimlerinde öngörülmektedir: Mahfi Eğilmez'e göre, kapitalizmin sonu, küresel krizlerin döngüsel bir hale gelmesiyle gelebilir. Marx'a göre, kapitalizm, kendi olanaklarını tükettiğinde ve olgunlaşan bir meyve gibi dalından düştüğünde sonlanacaktır. I. Wallerstein'e göre, denge durumundan çok uzaklaşıldığı için kapitalizmin ömrü elli yıl ile sınırlıdır. Bu tahminler, kapitalizmin geleceği hakkında kesin bir sonuca varmanın zor olduğunu ve birçok belirsizliğin bulunduğunu göstermektedir.

    Ahmet Tonak'a göre kâr oranının düşme eğiliminin nedeni nedir?

    E. Ahmet Tonak'a göre kâr oranının düşme eğiliminin nedeni, sermaye birikiminin kârlılığı azaltarak yeniden üretimi olanaksız kılmasıdır. Bu durum, birkaç dinamikle açıklanır: Makineleşme ve emek üretkenliği artışı. Sermaye bileşimi değişimi. Tonak, bu ampirik olarak kanıtlanmış eğilimin, 2008 krizi gibi kapitalist krizleri tetiklediğini belirtir.

    Artı değerin kaynağı nedir?

    Artı değerin kaynağı, Karl Marx'ın emek değer teorisine göre canlı emek, yani üretim alanındaki işçidir. Makineler işçinin üretimini hızlandırıp yoğunlaştırsa da, gerekli emek zamanını azaltıp artı-emek zamanını artırsa da, çalışma süresini uzatsa da, işçi olmadan artı-değer üretemez. Artı-değer, işçinin emeğinin, işgücünün değerinin üzerinde yarattığı ve kapitalist tarafından karşılıksız olarak el konulan değerdir.

    Bertolt Brecht'in tahterevalli şiiri ne anlatıyor?

    Bertolt Brecht'in "Tahterevalli" şiiri, burjuvazi ile işçi sınıfı arasındaki sınıf mücadelesini bir tahterevalliye benzeterek anlatır. Şiirde geçen bazı önemli mesajlar şunlardır: Düzenin Bağımlılığı: Yukardakilerin orada kalabilmesi için aşağıdakilerin aşağıda kalması gerekir. Dengenin Korunması: Yukarıdakilerin sayısı aşağıdan az olmalıdır, aksi takdirde tahterevalli dengelenmez. Aşağıdakilerin Durumu: Aşağıdakiler sonsuza dek orada kalmalı, yukarı çıkmamalıdır. Şiirde, kapitalizmin akıldışı bir düzen olduğu ve işçi sınıfının ayağa kalkmasının burjuvazinin saltanatını sona erdireceği vurgulanır.

    Kapitalizmin duyguları sömürmesi nedir?

    Kapitalizmin duyguları sömürmesi, duyguların bir pazarlama aracına dönüştürülmesi ve bireyin kendi duygularını özgürce deneyimleyememesi anlamına gelir. Bazı örnekler: Reklamlar ve duygusal manipülasyon: Bir tatil reklamı, yalnızlık korkusunu veya aileyle geçirilen zamanın nostaljisini hedefler. Toplumsal ilişkilerin metalaştırılması: Sosyal bağlar, karşılıklı fayda ilkesine göre ölçülür; dostluklar iş ağlarına, aşk ise maliyet-fayda analizine dönüşür. Dil ve simgeler üzerinden manipülasyon: "Özgürlük" kelimesi, piyasanın sunduğu seçeneklerle eşanlamlı hale gelir; bir spor ayakkabı özgürlük ve bireysellik vaat eden bir simge olur. Bu süreç, bireyin iç dünyasını bir tür duygusal sömürgeye çevirir; kapitalizm, insanın kendi hislerini anlamasını değil, hislerini tüketmesini ister.

    Amerika Mektupları Joachim Zelter ne anlatıyor?

    Joachim Zelter'in "Amerika Mektupları" adlı romanı, kapitalizmin iktidarı, kültürel yozlaşma ve moderniteye yönelik bir eleştiri sunar. Romanda, anlatıcı bir gün doktora danışmanı ile yaptığı görüşme sırasında, profesörün onu zorla Amerika’ya göndermek istediğini öğrenir. Bu görüşmeden sonra anlatıcıya Amerika’dan birtakım imzasız mektuplar gelmeye başlar. Amerikan kültürüne yönelik bütün eleştiriler bu şekilde sıralanır. Tüm bu konular, absürt bir dille ve okuyucuyu da içine çeken bir anlaşılmazlıkla işlenir.

    Doğu Hindistan Şirketi kitabı ne anlatıyor?

    İngiliz Doğu Hindistan Şirketi kitabı, 1600-1874 yılları arasında faaliyet gösteren şirketin tarihini ve işleyişini anlatır. Kitapta ele alınan bazı konular: Şirketin kuruluşu ve ayrıcalıkları. Hisse sistemi. Ticari ve askeri operasyonlar. Ticari döngü. Şirketin lağvedilmesi ve günümüz şirketlerine etkisi. Kitap, tarih, ekonomi ve işletmecilik konularını bir araya getirerek, şirketin başarılarını ve günümüz dünyasına etkilerini anlamaya çalışır.

    Ultra emperyalizm nedir?

    Ultra emperyalizm, Karl Kautsky tarafından ortaya atılan bir teoridir. Kautsky, bu kavramla uluslararası politikada devletlerin işbirliği yaparak rekabeti ortadan kaldırmasını ifade etmiştir. Ultra emperyalizm terimi, daha sonra farklı bağlamlarda da kullanılmıştır.

    Kapitalizmin kıskacında sanat ne anlatıyor?

    Kapitalizmin kıskacında sanat, genellikle sanatın ticari bir meta haline gelmesi, finansal bir araç olarak kullanılması ve toplumsal eleştiriyi ne ölçüde gerçekleştirebileceği konularını ele alır. Bazı temel noktalar: Sanatın metalaşması: Sanat eserleri, estetik değerlerinin ötesinde, yatırım aracı olarak görülmekte ve bu durum, sanatın özgünlüğünü sorgulanır hale getirmektedir. Sanatçının konumu: Sanatçılar, piyasa taleplerine göre eser üretmek zorunda kalmakta ve bu durum, sanatsal özgürlüğü sınırlamaktadır. Toplumsal etki: Sanat, geniş kitlelere ulaşmak yerine, genellikle elit bir kesimin tüketim nesnesi haline gelmektedir. Direniş ve dönüşüm: Sanat, kapitalist sisteme rağmen, toplumsal değişim ve kolektif bilinç yaratma potansiyeli taşır. Örnek olarak, Maurizio Cattelan'ın "Comedian" adlı eseri, duvara bantlanmış bir muzun 6,2 milyon dolara satılması, sanatın metalaştırılmasını ve kapitalizmin sanat üzerindeki etkisini simgeler.

    Protestanlık ve kapitalizm neden bağlantılı?

    Protestanlık ve kapitalizm arasındaki bağlantı, sosyolog Max Weber'in "Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu" adlı eserinde ele alınmıştır. Weber'e göre, Protestan ahlakı, özellikle Kalvinizm gibi Püriten mezheplerin ahlak anlayışı, kapitalizmin gelişimini teşvik etmiştir. Protestan ahlakının kapitalizmle örtüşen bazı temel ilkeleri: Çok çalışma ve sermaye birikimi. Alçakgönüllülük, tasarruf ve sosyal sorumluluk. Kârın yatırıma dönüştürülmesi. Weber'e göre, kapitalizmin ruhu, Protestan ahlakının ruhudur; onun davranış kuralları ve pratik ahlakıdır.

    Kapitalist cahilliği nedir?

    Kapitalist cahiliye, Halis Bayancuk'un Tevhid Dergisi'nde ortaya attığı bir kavramdır. Bayancuk'a göre, kapitalist cahiliye, kendini ilah gören bir avuç insanın, kul gördüğü milyarca insana tahakkümüdür. Kapitalist cahiliyenin özellikleri arasında, gelir dağılımı eşitsizliği, sosyoekonomik dışlanma ve çevresel tahribat gibi sorunlar da yer alır. Bu kavram, bilimsel bir terim olmayıp, yazarın kişisel görüşlerini yansıtmaktadır.

    Kapitalist ve sosyalist ülkeler hangileri?

    Kapitalist ülkeler arasında Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler bulunmaktadır. Sosyalist ülkeler ise Marksist-Leninist ideolojiye bağlı olanlar ve olmayanlar olarak iki sınıfta incelenir: Marksist-Leninist ideolojiye bağlı sosyalist ülkeler: Küba Cumhuriyeti (1961'den beri); Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti (1976'dan beri); Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti (1975'ten beri); Çin Halk Cumhuriyeti (1949'dan beri). Marksist-Leninist ideolojiye bağlı olmayan sosyalist ülkeler: Bangladeş Halk Cumhuriyeti (1971'den beri); Guyana Kooperatif Cumhuriyeti (1980'den beri); Hindistan Cumhuriyeti (1947'den beri); Kuzey Kore (1992'den beri); Sri Lanka Demokratik Sosyalist Cumhuriyeti (1978'den beri); Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti (1964'ten beri).

    Milton Friedman kapitalizm ve özgürlükte ne diyor?

    Milton Friedman, "Kapitalizm ve Özgürlük" kitabında aşağıdaki görüşleri savunmaktadır: Ekonomik özgürlüğün önemi: Ekonomik özgürlük, hem bir amaç olarak değerlidir hem de siyasi özgürlüğe giden yolda vazgeçilmez bir araçtır. Devletin rolü: Devlet, vatandaşların çeşitli amaçlarını gerçekleştirmelerine yardımcı olan bir araç olmalıdır; lütuf ve ödüller bahşeden bir otorite olarak görülmemelidir. Piyasa ekonomisi: Rekabetçi kapitalizm, ekonomik etkinliklerin serbest piyasada özel girişimler aracılığıyla örgütlenmesini ifade eder ve bu, özgür bir toplum için idealdir. Bireysel özgürlük: Özgür bir insan için ülke, onu oluşturan bireylerin toplamıdır ve devlet, bireylerin üzerinde bir güç olarak değil, bir araç olarak görülmelidir. Güç dağılımı: Zor kullanma gücünün merkezi olmaktan çıkarılması ve gücün dağıtılması, özgürlük için önemlidir; bu, bir denge ve denetleme mekanizmasıdır.

    Pamuk İmparatoru kim?

    Pamuk İmparatoru ifadesi, Sven Beckert'in "Pamuk İmparatorluğu" adlı kitabındaki kurgusal bir karakter değil, pamuğun tarih boyunca dünya üzerindeki etkisini ve önemini anlatan bir kitabın başlığıdır. Sven Beckert'in "Pamuk İmparatorluğu", pamuğun 1000-1900 yılları arasında dünya imalat sanayiinin en önemli girdisi olarak servet birikimi, imparatorlukların genişlemesi ve köleliğin yükselişi gibi olaylara nasıl yol açtığını araştırır.

    Bir şeyin metalaşması neden olur?

    Bir şeyin metalaşmasının birkaç nedeni vardır: Kapitalist piyasa entegrasyonu. Üretim ve tüketim odaklı toplumsal yapı. Ticari kazanç amacı. Dijital izleme ve çevrimiçi toplulukların kullanımı. Metalaştırma, genellikle toplumsal sürtüşmelere yol açar ve insanların gerçeklikten soğumasına neden olabilir.

    Metalaşmak ne demek?

    Metalaştırmak, daha önce bir pazar değeri olmayan servis, ürün veya ilişkilerin ekonominin içine alınmasıyla bir değişim değeri kazanması anlamına gelir. Metalaştırma süreci şu üç koşulu gerektirir: 1. Tarımsal ve endüstriyel mallar için “ham” bir durumda standartlaştırılmak. 2. Teslimatta kullanılabilir olmak. 3. Bir pazar yaratmayı haklı çıkarmak için fiyatının değişmesi. Metalaştırma, bir varlığın ticaretini kolaylaştırır ve daha likit bir piyasayı teşvik eder. Metalaştırma örnekleri arasında, kadınların ev içi faaliyetlerinin piyasaya sunulması ve para karşılığı satılması, eğitim, toplu taşımacılık ve sağlık gibi devlet hizmetlerinin özelleştirilmesi ve ücret karşılığı sunulması yer alır.