Kalp

PR aralığının uzamasının bazı nedenleri: Birinci derece AV blok. Egzersiz sonrası toparlanma döneminde. Hipokalemi. Hiperkalemi. Miyokardiyal enfarktüs veya miyokardit. PR aralığının uzama nedenini doğru bir şekilde belirlemek için bir uzmana danışılması önerilir.

Akciğer ve kalp, göğüs boşluğunda şu nedenlerle bulunur: Koruma: Göğüs kafesi, özellikle kalp için doğal bir kalkan görevi görür. Uyum içinde çalışma: Bu merkezi konum, komşu organlarla uyum içinde çalışmalarına olanak tanır. Kan dağıtımı: Kalbin göğüs boşluğunun merkezinde bulunması, vücuda kan dağıtımı için ideal bir nokta olmasını sağlar. Kalp, göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, sternumun arkasında, diyafram kasının üzerinde yer alır.

Nefs (kalp), tasavvufta sudur bölgesinde bulunur. Bu görüş, aşağıdaki ayetlere dayanmaktadır: Enam-125. Ali İmran-154. Nahl-106. Tevbe-55. Araf-43. Nas-5. Bu ayetler, nefsin (kalbin) sudur bölgesinde olduğunu ve iman, imtihan ve arınma süreçleriyle ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu bilgiler, bilimsel bir temele dayanmamakta olup, tasavvufi ve metafizik yorumlara dayanmaktadır.

Erb noktası (odak), sol 3. interkostal aralıkta, sternumla birleştiği yerde bulunur. Mezokardiyak odak ise, sol 3-4. interkostal aralıkta yer alır. Bu odaklar, kalp seslerinin ve üfürümlerin oskültasyonu için kullanılır.

Kalp, göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, sternumun arkasında, diyafram kasının üzerinde yer alır. Konumu: Orta çizginin biraz solunda: Kalbin üçte ikisi orta çizginin solunda, üçte biri ise sağındadır. Kaburgalar arasında: 4., 5. ve 6. kaburgaların arka yüzünde bulunur. Sternumun arkasında: Göğüsün orta bölmesinin içindedir. Koordinat olarak ifade edilecek olursa, kalbin tam konumu kişinin vücut yapısına göre değişiklik gösterebilir.

Santral ve periferik siyanoz arasındaki temel fark, siyanoza yol açan sorunun kaynağında yatmaktadır. Santral (merkezi) siyanoz: Kandaki oksijen satürasyonu (SaO2) azaldığında ortaya çıkar. El ve ayaklar dışında, göğüs, yanak, dil, diş etleri ve dudaklarda mavileşme görülür. Genellikle daha ciddi bir durumun, örneğin kalp, akciğer veya santral sinir sistemi hastalıklarının habercisi olabilir. Periferik siyanoz: Periferik dolaşımın venöz tarafında deoksihemoglobin (oksijensiz hemoglobin) konsantrasyonu arttığında meydana gelir. Sadece el, parmaklar, ayaklar veya ayak parmaklarında mavi renklenme görülür. Genellikle kalp ve akciğer yetmezliği olmadan da ortaya çıkabilir ve daha az ciddi bir durumun, örneğin soğuğa maruz kalma veya damar tıkanıklığının belirtisi olabilir.

AV tam blok, atriyoventriküler (AV) iletimin tamamen kaybolduğu, yani elektrik sinyallerinin atriyumdan ventriküle tamamen engellenerek iletilemediği bir kalp bloğu türüdür. Bu durumda: Atriyum ve ventriküller birbirinden bağımsız olarak çalışır. P ve QRS kompleksleri düzensiz bir şekilde ortaya çıkar. Kalp hızı genellikle çok düşük olur. AV tam blok, hayatı tehdit edici olabilir ve acil tıbbi müdahale gerektirir.

Amigurumi kalp genellikle 17-18 sıra örülür. Bu sayı, kalbin boyutuna ve kullanılan tekniğe göre değişebilir. Örneğin, kalbin üst kısmı için 2-3 sıra, orta kısmı için 12-15 sıra ve alt kısmı için 2-3 sıra örülmesi önerilir. Özetle: - Üst kısım: 2-3 sıra - Orta kısım: 12-15 sıra - Alt kısım: 2-3 sıra Bu bilgiler, genel bir rehber niteliğindedir ve farklı kaynaklarda değişiklik gösterebilir.

Sistolik ve diyastolik basınç, kan basıncını oluşturan iki temel bileşendir. Sistolik basınç (büyük tansiyon), kalbin kasılarak kanı arterlere pompaladığı anı ifade eder. Diyastolik basınç (küçük tansiyon), kalbin gevşeyerek yeniden kanla dolduğu durumu ifade eder. Kan basıncı, genellikle sistolik ve diyastolik basıncın milimetre cıva (mmHg) cinsinden ölçümüyle ifade edilir. Normal tansiyon değeri, sistolik için 90-120 mmHg, diyastolik için 60-80 mmHg arasında kabul edilir.

Kalp kasında kardiyomiyositler (kalp kas hücreleri) bulunur. Ayrıca, kalp kasında özelleşmiş uyarıcı ve iletici kas lifleri de vardır: Sinoatriyal (SA) düğüm lifleri; Atriyoventriküler (AV) düğüm lifleri; Purkinje lifleri. Kalp kası hücreleri, interkalatlı disklerle birbirine bağlıdır.

Kalp, vücudun en önemli organlarından biridir. Kalbin en önemli organ olarak kabul edilmesinin bazı nedenleri: Dolaşım sistemi merkezi olması. Metabolizma sonucu oluşan artık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılması. Vücut ısısının dengelenmesine katkıda bulunması. Hormonların ve enzimlerin ilgili organlara ulaştırılması.

Kalp kası hücreleri, mikroskop altında kabaca dikdörtgen şeklinde görünür. Ölçüleri: 100–150 μm uzunluğunda; 30–40 μm genişliğindedir. Bu hücreler, uzun lifler oluşturacak şekilde uçlarından interkalar disklerle birleştirilir.

Kalp sistolü ve diyastolü, kalp döngüsünün iki evresini ifade eder: Sistol, kalp kaslarının kasıldığı ve kanın pompalandığı evredir. Diyastol, kalp kaslarının gevşediği ve kan odacıklara dolduğu evredir. Her bir kalp atışı genellikle 0,8 saniye sürer ve dakikada yaklaşık 70-75 kez tekrarlanır.

Kalbin elektrik sistemi, şu şekilde çalışır: 1. Sinoatriyal (SA) düğüm: Sağ kulakçıkta yer alan SA düğümü, elektrik sinyallerinin başlangıç noktasıdır. 2. Atrioventriküler (AV) düğüm: SA düğümünden gelen sinyalleri alır ve geciktirir. 3. His demeti ve Purkinje lifleri: AV düğümünden gelen sinyalleri ventriküllerin her iki tarafına ileterek ventriküllerin koordineli bir şekilde kasılmasını sağlar. Sağlıklı bir kalpte, bu elektriksel döngü bir ömür boyunca her kalp atışında tekrarlanır.

Damar yolunda kanın nasıl aktığı, kanın bulunduğu damara göre değişiklik gösterir: Atardamar (arter) kanaması. Toplardamar (ven) kanaması. Kılcal damar kanaması. Ayrıca, laminar ve girdaplı akım olmak üzere iki tür kan akışı vardır. Laminar kan akımı. Girdaplı akım.

Kalp hücrelerinin önemi şu şekilde özetlenebilir: Kalbin pompalama işlevini yerine getirme. Kalp ritmini senkronize etme. Kalp kasının kendi kendine çalışabilme özelliği. Kalp kasının dayanıklılığı. Kalp kasının uyum sağlama yeteneği. Kalp hücrelerinin önemi, bu işlevlerin sağlıklı bir şekilde yerine getirilmesiyle genel sağlık ve yaşam kalitesini doğrudan etkilemesidir.

Anormal EKG (elektrokardiyogram) nedenleri şu şekilde sınıflandırılabilir: Kalp kaynaklı nedenler. Ritim bozuklukları (aritmiler). Kalp krizi ve iskemi. Kalp kasında yapısal sorunlar. Elektriksel iletim sorunları. Kalp dışı nedenler. Elektrolit dengesizlikleri. İlaçlar. Akciğer hastalıkları. Tiroid hastalıkları. Ayrıca, EKG'deki anormallikler teknik sorunlardan da kaynaklanabilir; yanlış elektrot yerleştirilmesi veya elektriksel parazit gibi durumlar bu tür sonuçlara yol açabilir. EKG sonuçlarının doğru yorumlanması için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Zeytin, çeşitli organların sağlığına olumlu etkiler yapabilir: Kalp ve damar sağlığı: Zeytin, tekli doymamış yağ asitleri ve antioksidanlar içerir, bu da kötü kolesterolü düşürüp iyi kolesterolü artırarak kalp hastalıkları riskini azaltır. Sindirim sistemi: Lif ve probiyotik özellikleri sayesinde sindirim sistemine fayda sağlar, mide asidini azaltır ve sindirim sorunlarını önleyebilir. Bağışıklık sistemi: E vitamini ve antioksidanlar, bağışıklık sistemini güçlendirir ve enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. Göz sağlığı: A vitamini içeriği ile göz sağlığını destekler ve hastalıklara karşı koruma sağlar. Cilt ve saç sağlığı: E ve A vitamini sayesinde cilt ve saç sağlığını iyileştirir, yumuşaklık ve sağlıklı bir görünüm kazandırır. Kemik sağlığı: Vitamin ve mineraller açısından zengin olması, kemik kaybını önlemeye ve kemik gelişimini desteklemeye yardımcı olur. Zeytin tüketirken, özellikle yüksek tuz içeriği nedeniyle porsiyon kontrolüne dikkat edilmelidir.

Kalp kapağı ameliyatı izinin ne zaman geçeceği, ameliyatın türüne ve kişinin vücut yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ameliyat sonrası tam olarak eski hale dönüş, kişinin yaşına ve genel sağlık durumuna göre 3 ila 12 ay arasında değişebilir. En doğru bilgi için, ameliyat sonrası süreci yöneten doktora danışılması önerilir.

Kalp pilinin ömrü bittiğinde kalp atışının kaça düşeceğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, kalp pilinin bitmesi durumunda kalp atımının çok yavaşlayabileceği veya durma noktasına gelebileceği bilinmektedir. Kalp pilinin ömrünün bittiği şu belirtilerle anlaşılabilir: çabuk yorulma, nefes darlığı, göğüs ağrısı veya baygınlık gibi belirtiler; pil atım hızında beklenmedik düşüş; sabit bir ritim moduna geçmiş olması; farklı bir "pacing dalga formu". Kalp pilinin ömrü, cihazın modeli, çalışma sıklığı ve gönderdiği uyarının gücüne bağlı olarak 5 ila 15 yıl arasında değişmektedir.