İstiklalMarşı

İstiklal Marşı okunurken gülmemek gerekir çünkü bu, saygısızlık olarak kabul edilir. İstiklal Marşı'nın okunması sırasında gülmemek için, kişinin üzerinde hissettiği baskı nedeniyle kendini tutması gerekebilir.

İstiklal Marşı, lirik-hamasî (epik) şiir türüne örnektir. Şiirde kullanılan bazı türler ve motifler: Mecazlar ve semboller. Deyimler ve söz grupları. Biçimsel özellikler: Nazım tekniği. Kafiye şeması.

Mehmet Akif Ersoy'un son sözleri hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Ersoy'un 27 Aralık 1936'da İstanbul'da, Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda 63 yaşında hayatını kaybettiği bilinmektedir. Ersoy'un hasta yatağında, İstiklal Marşı ile ilgili kendisine yöneltilen "Milli marş yeniden yazılsa daha iyi olmaz mıydı?" sorusuna "Bu şiir bir daha yazılamaz, ben de yazamam; yazmak için bu günleri görmek ve yaşamak gerek" şeklinde cevap verdiği bilinmektedir.

Mehmet Âkif Ersoy, İstiklal Marşı'nı büyük bir vatan sevgisi ve milletine olan inançla yazmıştır. Âkif, İstiklal Marşı'nı yazarken şu duyguları hissetmiştir: Milletin acısını ve çaresizliğini derinden hissetme. Bağımsızlık ve özgürlük aşkı. Şehitlere saygı ve milli ruhun yüceltilmesi. Gelecek nesillere miras bırakılan umut ve kararlılık.

İstiklal Marşı'nı ezberlemek için kullanılabilecek bazı uygulamalar: İstiklal Marşı Ezberle Dinle. Uygulamaya, Google Play Store ve APKPure gibi platformlardan ulaşılabilir.

"Ezelden beridir" ifadesi, İstiklal Marşı'nın 3. kıtasında geçen ve Türk milletinin özgürlüğünün tarih boyunca süregelen bir durum olduğunu belirten bir sözdür. Bu ifadenin geçtiği kıtada, milletin bağımsızlık ruhu, özgürlük aşkı ve zorlukları aşma azmi dile getirilir. İstiklal Marşı'nın 3. kıtasının tamamı şu şekildedir: > Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

"Şüheda fışkıracak" şiiri, Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı'nın bir dizesidir. İlgili dize: > Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda.

Mehmet Akif Ersoy'un evi, İstiklal Marşı'nın yazıldığı yer olması ve Kurtuluş Savaşı yıllarına tanıklık etmesi nedeniyle önemlidir. Mehmet Akif Ersoy'un evinin önemli olmasının bazı sebepleri: İstiklal Marşı: Ersoy, İstiklâl Marşı'nı ve "Bülbül" şiirini bu evde yazmıştır. Milli Mücadele: Ankara'da kaldığı süre boyunca milli mücadele meselelerini dostlarıyla tartışmıştır. Tarihi Değer: Taceddin Dergâhı olarak bilinen ev, Osmanlı döneminde dini ve kültürel faaliyetlerin merkeziydi. Anı Değeri: Ersoy'un kişisel eşyaları ve kullandığı eşyalar müzede sergilenmektedir. Kültürel Miras: 1949 yılında müze eve dönüştürülen yapı, 20. yüzyıl başlarındaki Ankara'nın sosyal ve kültürel yaşamını yansıtmaktadır.

İstiklal Marşı'nın kabulü ile ilgili şiirlerden bazıları şunlardır: İstiklal Marşı’nı Dinlerken – Cahit Sıtkı Tarancı: >Borazanbaşı, borazanbaşı Akşamları batan güne karşı Alışılmış bir ibadet gibi Çaldığınız o İstiklâl Marşı Yıllardır her kulakta yer etmiş Gür nağmeleriyle tutarken arşı Az rastlanır bir huşu içinde Ayakta dinleriz bütün çarşı. Antakya’dan Gelen Mektup – Yusuf Mardin: >İstiklâl Marşı’yla çınlayan dağlar; Bak bulut hudut boyunda görünmez oldu. Yurdumun rengini andıran bağlar; O zümrüt yeşile bürünmez oldu. Böyle Bir Günde – Mehmet Çınarlı: >Bu marş çalınınca yüreklere, Bir zaptedilmez heyecan gelir. Hatıra zaferler, yiğitlikler, Kaybolan binlerce insan gelir. İstiklal Marşı'nın kabulü ile ilgili daha fazla şiir için şu kaynaklar incelenebilir: sabah.com.tr; mardinlife.com. Ayrıca, İstiklal Marşı'nın kabul edildiği 12 Mart, Türkiye'de her yıl "İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Âkif Ersoy'u Anma Günü" olarak kutlanmaktadır.

İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını A4 boyutunda yazmak için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: Ayıraç.com sitesinde İstiklal Marşı, A4 boyutunda indirilebilecek bir dosya olarak sunulmaktadır. Eodev.com sitesinde, İstiklal Marşı'nın 10 kıtasının el yazısıyla A4 kağıdına yazılmış hali bulunmaktadır. Ayrıca, İstiklal Marşı'nın 10 kıtasının okunuşunu ve ezberleme videosunu YouTube'da bulabilirsiniz.

12 Mart şiiri, Mehmet Âkif Ersoy'a aittir. Bu şiir, Anadolu’da Millî Mücadele’nin devam ettiği sırada yazılmış olup, 12 Mart 1921’de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir.

İstiklal Marşı'nın 6. ve 7. kıtaları, Türk milletinin vatanına olan sevgisini, bağımsızlık mücadelesini ve şehitlere olan saygısını vurgulamak amacıyla yazılmıştır. 6. kıtanın yazılma sebepleri: Vatan sevgisi ve fedakârlık: Vatan topraklarının kutsallığı ve bu topraklar için verilen fedakârlıkların hatırlatılması. Geçmişe saygı: Şehitlere olan borcun, bu vatanı koruyarak ve ona saygı göstererek ödenebileceğinin ifade edilmesi. 7. kıtanın yazılma sebepleri: Vatan sevgisi ve bağlılık: Vatanın kutsallığı ve bu uğurda yapılan fedakârlıkların en üst seviyede vurgulanması. Dini ve milli değerlerin korunması: Ezan sesinin vatanın bağımsızlığının ve dini değerlerinin bir sembolü olarak daima yankılanmasının dile getirilmesi.

"Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" dizesinin yazarı Mehmet Akif Ersoy'dur.

2025 yılında İstiklal Marşı'nı en güzel okuyan kişi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, geçmişte bu unvanı kazanan bazı kişiler şunlardır: Miray Akdeniz. Dilara Hızal, Yağmur Polat ve Neslihan Beyaz.

İstiklal Marşı ile ilgili kompozisyon yazarken aşağıdaki unsurlar ele alınabilir: Marşın Yazılış Süreci: 1919 yılında, milli mücadelenin başladığı günlerde, Ankara’da düzenlenen bir yarışma ile İstiklal Marşı’nın yazılması talep edilmiştir. Anlam ve Duygu: Marşın içinde birçok anlam vardır; ne şartlarda savaşıldığı, Türklerin bağımsızlık ve kazanma isteği gibi duyguları yansıtır. Etkisi ve Önemi: İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin sembolüdür. Yazarın Düşünceleri: Mehmet Âkif Ersoy’un kişiliği ve düşünce yapısı, marşın yazılmasında büyük etkiye sahiptir. Kompozisyon yazarken tanık gösterme, alıntılama ve örnek verme gibi düşünceyi geliştirme yolları kullanılabilir.

2025 yılında düzenlenecek İstiklal Marşı'nı güzel okuma yarışmasında kaç kişinin yarışacağına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, yarışmaların genellikle okul, ilçe ve il düzeyinde yapıldığı ve her düzeyde belirli sayıda öğrencinin katıldığı bilinmektedir. Okul düzeyinde: Okul müdürlükleri tarafından belirlenen bir öğrenci yarışır. İlçe düzeyinde: Okulların kapasitesine göre belirli sayıda öğrenci katılır. İl düzeyinde: Okullar, belirlenen bir salonda belirli sayıda öğrenciyle yer alır. Daha spesifik bir sayı için yarışmanın düzenlendiği kurum veya kuruluşun resmi duyurularını takip etmek gereklidir.

En zor bilgi yarışması sorusu olarak aşağıdaki örnekler verilebilir: Kuantum Fiziğinde, Schrödinger'in Kedisinin Durumu Nedir?. Dünyanın En Derin Noktası Neresidir ve Derinliği Ne Kadardır?. Pi Sayısının 10. Basamağı Nedir?. İnsan DNA'sında Yaklaşık Kaç Gen Bulunur?. Hangi Amerikan Eyaleti Hiç Deprem Yaşamamıştır?. Bu sorular, bilgi dağarcığını zorlayacak ve şaşırtacak niteliktedir.

Mehmet Akif Ersoy'un milli şuura katkıları şunlardır: İstiklal Marşı: Ersoy, İstiklal Marşı ile Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini ölümsüzleştirmiştir. Milli Mücadele Desteği: Milli Mücadele yıllarında Anadolu'yu dolaşarak vaazlar ve yazılar ile halkın bağımsızlık ateşini tutuşturmuş, cesaret ve moral sağlamıştır. Edebi Eserler: Eserlerinde vatan, millet, din, ahlak gibi kavramları işleyerek toplum için bir rehber olmuş, bu değerleri yücelten bir dil kullanmıştır. Eğitim Anlayışı: Eğitimde ahlaki ve manevi değerlerin önemini vurgulamış, milli değerlerin ve kültürün öğrencilere aktarılması gerektiğini savunmuştur.

İstiklal Marşı'nın bestesi, 9 dörtlük ve bir beşlikten oluşmaktadır. 1930 yılına kadar Ali Rıfat Çağatay'ın bestesi çalınmış, daha sonra bu beste değiştirilerek, dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922'de hazırladığı batı tarzı beste yürürlüğe konmuştur.

İstiklal Marşı ve Gençliğe Hitabe'nin sınıfta asılı olması zorunluluğu, 2012 yılında yapılan düzenlemeyle kaldırılmıştır. Yeni yönetmeliğe göre, özel öğretim kurumlarının Atatürk köşesi oluşturma zorunluluğu ortadan kalkmış, sadece "Kurumların girişinde temiz, düzenli ve kolayca görülebilecek en uygun yerde Atatürk köşesi oluşturulur" hükmü getirilmiştir.