İstiklalMarşı

İstiklal Marşı güzel okuma yarışmasında sunucunun ne söylediğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, bu tür yarışmaların genellikle şu şekilde bir sunum metni ile gerçekleştirildiği bilinmektedir: Açılış Konuşması: Sunucunun, yarışmanın amacını ve önemini belirten bir açılış konuşması yapması beklenir. Yarışmacı Tanıtımı: Her yarışmacının adının, okulunun ve sınıfının tanıtılması. Performans: Yarışmacıların İstiklal Marşı'nı seslendirmesi. Değerlendirme: Performansların değerlendirilmesi ve sonuçların açıklanması. Kapanış: Yarışmanın sona erdiğini belirten ve katılımcıları teşekkür eden bir kapanış konuşması. Ayrıca, bazı yarışmalarda jüri özel mansiyon ödülleri veya ek sunumlar da olabilir.

12 Mart İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy panosu yapmak için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: Pinterest. YouTube. Turuncusinif.com. Derslig.com. Ilkokulburada.com.

"Yırtarım Dağları, Enginlere Sığmam, Taşarım" dizesi, İstiklal Marşı'nın 3. kıtasında yer alır. Bu kıta, Türk milletinin özgürlük aşkını ve hiçbir gücün bu milleti esarete mahkûm edemeyeceğini ifade eder. Dizenin hangi tarihi olay üzerine yazıldığına dair bir bilgi bulunamamıştır.

İstiklal Marşı'nın kabulü ile ilgili bazı yarışma başlıkları şunlardır: Mektup Yarışması; Resim Yarışması; Kompozisyon Yarışması; Kısa Film Yarışması; Grafiti Yarışması; Kara Kalem Resim Yarışması; İstiklal Marşı'nı Güzel Okuma Yarışması.

Mehmet Akif Ersoy, "Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın" ifadesini, İstiklal Marşı'nın o günlerin kıymetli bir hatırası olduğunu ve bir daha o tür zorluklar yaşanmamasını dilediği için söylemiştir. Ersoy, bu sözleri şu şekilde açıklamıştır: > "O şiir bir daha yazılmaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın!".

İstiklal Marşı'ndan ilhamla oluşturulan anlamlı cümlelerden biri: > "Korkma! Hürriyetin simgesi bayrağın altında, milletimizin kalbi hep özgürce atacak!". Bu cümle, İstiklal Marşı'nın anlam ve ruhunu özetleyen bir tema sunarak, toplumsal cesaret ve bağımsızlık üzerine vurgu yapmaktadır. Örnek bir afiş: > "Üstün olsun, ulusun vatanın". Bu afiş, Türk halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini sembolize eder. Şehit Türkmen Tekin Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında, öğrencilerden İstiklal Marşı'ndan seçilen en az üç kelimeyi içeren anlamlı bir cümle oluşturmaları ve bu cümleyi yansıtan bir afiş hazırlamaları istenmiştir. Daha fazla örnek için "sorumatik.co" ve "tr.pinterest.com" gibi kaynaklar incelenebilir.

İstiklal Marşı'nın günümüz Türkçesine uyarlanmış hali şu şekildedir: 1. Kıta: > Korkma! Bu şafaklarda dalgalanan al bayrak sönmeyecek; Yurdumun üzerinde tüten son ocak sönmeden önce. O, benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, ancak benim milletimindir. 2. Kıta: > Ey nazlı hilal, yüzünü asma, kurban olayım! Kahraman milletime bir gül! Bu öfke, bu sertlik de ne? Ben ezelden beri hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. 10. Kıta: > Ey şanlı hilal, sen de şafaklar gibi dalgalan! Artık dökülen kanlarımın hepsi helal olsun. Sonsuza dek sana yok, ırkıma yok yok oluş; Özgür yaşamış bayrağımın özgürlük hakkıdır; Hakka tapan milletimin bağımsızlık hakkıdır. Marşın tamamının günümüz Türkçesine çevrilmiş haline siirrafim.art ve kerimusta.com sitelerinden ulaşılabilir.

İstiklal Marşı'nda birçok edebi sanat bulunmaktadır: Benzetme (Teşbih): "Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım". Kişileştirme (Teşhis): "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın". Ad Aktarması (Mecaz-ı Mürsel): "Hilal, çatma, gül, şiddet, celâl" sözcükleri arasında. Abartma (Mübalağa): "Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım". Telmih: "Medeniyet" kelimesi, Tanrı'nın insanlara vaat ettiği günlerin yaklaşmasını ifade eder. Tenasüp: "Hilal, izmihlal, hürriyet, istiklal, millet" sözcükleri arasında. Tevriye: "Hak" kelimesinin "adalet" ve "Tanrı" anlamlarında kullanılması. Aliterasyon: "Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda". Tekrir: "Yaşadım, yaşarım" veya "Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal" dizelerinde. Bu sanatlar, marşın her kıtasında çeşitli şekillerde kullanılmıştır.

8. sınıf Türkçe ders kitabı Hecce Yayınları'nın 149, 150 ve 151. sayfalarının cevapları, "Türk İstiklâl Marşı" dinleme metni etkinliklerini içermektedir. Cevapların bulunabileceği bazı siteler: ingilizceciyiz.com; forumsinif.com; derskitabicevaplarim.com. Bu sayfalarda, metin dinleme etkinlikleri, sorular ve bu soruların cevapları yer almaktadır. Cevaplar, ödevlere yardımcı olmak amacıyla sunulmuştur.

İstiklal Marşı'nda "hür" kelimesinin kullanılma nedeni, Türk milletinin Allah'a inandığını ve başkalarına bağlı olmadan, bağımsız bir şekilde yaşama hakkını vurgulamaktır. "Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal" dizesinde geçen "hak" kelimesi, Allah Teala anlamına gelir.

İstiklal Marşı'nın en anlamlı kıtası konusunda kesin bir görüş yoktur. Ancak, bazı kıtaların anlamları şu şekildedir: 5. Kıta: "Arkadaş! Yurdumu alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın". 6. Kıta: "Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı". 7. Kıta: "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda".

İstiklal Marşı'nı okurken ağlamanın birkaç nedeni olabilir: Milli duygular: Marşın sözleri, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini anlatır. Tarihî ve duygusal bağlam: Marşın her kelimesi, bu vatanı korumak için dökülen kanları ve yapılan fedakarlıkları hatırlatabilir. Kişisel hassasiyet: Bazı kişiler, duygusal yapıları gereği belirli metinleri okurken kolayca etkilenebilir ve gözyaşı dökebilir. Ayrıca, küçük çocuklar da İstiklal Marşı'nı okurken, asker gibi hissettiklerinden ve dökülen kanları düşündüklerinden ağlayabilir.

İstiklal Marşı'nın ilk iki kıtasının İngilizce çevirisi şu şekildedir: Birinci Kıta: Fear not; for the crimson banner that proudly ripples in this glorious dawn, shall not fade. Before the last fiery hearth that is ablaze within my homeland is extinguished. For that is the star of my people, and it will forever shine. It is mine; and solely belongs to my valiant nation. İkinci Kıta: Frown not, I beseech you, oh thou coy crescent! Smile upon my heroic nation! Why the anger, why the rage? Our blood which we shed for you shall not be worthy otherwise; For freedom is the absolute right of my God-worshipping nation! İstiklal Marşı'nın İngilizce çevirisi, farklı kaynaklarda küçük değişikliklerle de yer alabilir.

Mehmet Akif Ersoy'a İstiklal Marşı'nı yazması için herhangi bir kişi veya kurum para vermemiştir. İstiklal Marşı yarışması için belirlenen 500 liralık ödül, Mehmet Akif Ersoy tarafından yoksul kadın ve çocuklara iş öğreten Darülmesai vakfına bağışlanmıştır. Akif, yarışmaya ödül olduğu için katılmak istememiş, ancak dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver'in ısrarları üzerine, ödülün alınmayacağı konusunda ikna edilerek yarışmaya katılmıştır.

İstiklal Marşı'nın 4. kıtasında dilin zenginliğine dair bir değerlendirme bulunamadı. Ancak, bu kıtada kullanılan bazı edebi sanatlar ve ifadeler şunlardır: Edebî sanatlar: Teşbih, istiare, mecaz-ı mürsel, mübalağa, telmih, tenasüp, teşhis. Deyimler: "Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım". Kavramlar: "Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar", "iman dolu göğsüm". İstiklal Marşı'nın genel olarak dil zenginliği, millî ve ulvî değerlerle dinî inançların dengeli bir şekilde kıtalara yerleştirilmesinde ve bayrak, hilâl, yıldız, hak, hürriyet, istiklâl gibi kavramların zengin bir belagatle kullanılmasında görülebilir.

İstiklal Marşı'nın kabul edildiği 12 Mart 1921 tarihinde Mehmet Akif Ersoy, Ankara'daki Taceddin Dergahı'nda bulunmaktaydı. Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı yarışmasına, para ödülü olduğu için katılmak istememiştir. Ersoy'un marşı, 17 Şubat 1921 tarihinde Sırat-ı Müstakim ve Hâkimiyet-i Milliye gazetelerinde yayımlanmıştır. Mehmet Akif, kazandığı beş yüz liralık ödülü, yoksul kadın ve çocuklara iş öğreterek yoksulluklarına son vermek için kurulan Darülmesaiye bağışlamıştır.

İstiklal Marşı tiyatrosu yazmak için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: turkedebiyati.org sitesinde, 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma günüyle ilgili, Asım Kolukısa’ya ait 6 perdelik bir tiyatro metni bulunmaktadır. sosyalbilgiler.biz forum sitesinde, "Akif İstiklal Marşı’nı Yazıyor" adlı bir tiyatro metni paylaşılmıştır. liseedebiyat.com sitesinde, tek perdelik bir İstiklal Marşı tiyatro metni yer almaktadır. diyariedebiyat.com sitesinde, İstiklal Marşı tiyatro metni word formatında sunulmaktadır. Ayrıca, YouTube'da "İstiklal Marşı Nasıl Yazıldı" adlı 12 Mart Tiyatrosu bulunmaktadır.

Atatürk'ün Gençliğe Hitabe ve İstiklal Marşı'nın vektörel formatta bulunabileceği bazı kaynaklar: Grafikerler.Net sitesinde, İstiklal Marşı ve Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin vektörel bir versiyonu bulunmaktadır. Ayrıca, Türk Dil Kurumu'nun resmi web sitesinde İstiklal Marşı'nın görseli mevcuttur.

İstiklal Marşı'nın ilk iki kıtası ile ilgili cümle örnekleri: Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. "İstiklal Marşı'nın ilk iki kıtası, bağımsızlığımızın sembolüdür". "Bu kıtalar, Türk ulusunun bağımsızlığa olan düşkünlüğünü ve Türk askerinin özverisini anlatır". Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet bu celâl?. "İstiklal Marşı'nın ikinci kıtası, halka ve orduya moral vermek amacıyla yazılmıştır". "Marşın bu kıtası, Türk milletinin istiklâlini kazanma hakkını vurgular".

Çehre ve çehreni kelimeleri, İstiklal Marşı'nda farklı anlamlar taşır: Çehre: "Yüz" anlamına gelir ve kişinin dış görünümünü ifade eder. Çehreni: "Ey nazlı hilal (bayrak)" anlamına gelir ve bayrağın yüzünü, yani görünümünü ifade eder. "Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl" dizesi, bayrağın yüzünün asık olmaması için yapılan bir yakarışı ifade eder.